Forumdaki ustaların affına sığınarak cevaplayayım 🙂 Benzer sorulara aynı şeyleri yazıyorum, o yüzden biraz kendimi tekrar etmek gibi oluyor ama artık birinin işine yararsa ne mutlu bana, tabii baktınız hatalı dikkate almayın, baştan uyarayım. En azından araştırmaya sevk etmiş olur.
Şimdi ben sorudan olayın temellerinde bir sıkıntı var gibi algıladım. Örneğin pentatonik dizilerde A minor haricinde denmiş. Halbuki minor pentatonik kalıpları hep aynı yani birinde hakimiyet olunca hepsini kullanabilirsiniz. Bu tüm kalıplar için geçerli, acaba ben mi yanlış anladım bilemedim.
Diğer örnek E minor bir parça için farklı pozisyonda solo atarak zenginleştirme olayı, yani pozisyonlar zenginleştirmez ki? Tam olarak ne kastedildi bilemedim. Gitar sapındaki pozisyonlar seslere ulaşmak içindir.
Cümle kurma meselesi bence hayati, eğer bunda kendinizi çok sert eleştirmiyorsanız, bir hata olduğunu fark etmek de büyük bir şey, mesela ben kendi çaldıklarıma bakınca komple cümle kuruyorum gibi geliyor ama belki hiç farkında değilim 🙂 Belki başkasına göre boş konuşuyor olabilirim, o konu biraz karışık ama benim tahminim bu konuda mevcut bilgileri direkt uyguladığınız yönünde, yani duyarak hissederek değil de şurada böyle olmalı, burada böyle olmalı şeklinde çalmaya çalışınca belki öyle bir hissiyat olabilir.
Bu konuda genelde şarkıları inceleyin ya da teorilere gömülün deniyor. Amacınız neyse o tarafa ağırlık verip geliştirmek mümkün ama benim kişisel yolum şöyle, eğer amacınıza uyarsa ve kafanıza yatarsa bir bakar denersiniz, bu işin kuralı budur diye anlatmıyorum.
Olayın özü malumunuz sesler, teoriyi, gitarı hepsini bir kenara koyun, bir melodi duyduğunuzda içinizden yeni melodiler fışkırıyor mu? Bence buraya odaklanmak gerekiyor. Melodileri kesip loop yapıp öyle de deneyebilirsiniz. Ben hep öyle yaptım. Önce kafanızda belirmesi lazım, sonra ya da birlikte duyarak seslerin birbiri ile ilişkisine dikkat etmeniz gerek. Pozisyonlardan daha önemli olan seslerin aralıkları, iki sesin birbirine oranı müzik için kullanabileceğimiz en büyük araç zaten...
Renklendirme olayına biraz takıldım. Acaba diyatonik olay mı renksiz geliyor, yani ton dışı ses olmayınca mı? Ya da bu tarafa mı yönelmek istiyorsunuz? Bazı müzik türlerinde bu şekilde kullanılıyor. Ben kişisel olarak bundan hiç sıkılmadım ama çalanlara eşlik etmek için, biraz olsun Jazz çeşnisi de katabilir miyim diyerek araştırma devam ediyorum. Rock-Metal içinde de ton dışı seslerin kullanımı var elbette. Acaba bu yöne mi gidilmek isteniyor da diğerleri renksiz geliyor, ondan da emin olamadım açıkçası. Yani kademe kademe düşünebiliriz, ilk aşamada sanki olayın temellerinde eksik olabilir gibi görünüyor sonra ortaya çıkan sonucu da hangi kapsamda değerlendirildiğine bakmak lazım.