mutecasir demiş ki:"Baki olan bir tek Allah'tır. Yaratılan her varlık bir gün O'na dönecektir."
poisongirll demiş ki:bence sonsuzluk insanın sonunun geldiği andır sonum geldiğinde sonsuzluğa zaten ulaşmış olucam
mutecasir demiş ki:Sonsuzluk yaratana özgü bir durumdur. Bir nevi zamansızlık, mekansızlık meselesi.
Zamanın mekanın olmadığı bir yerden bahsederken bile sınırlanmış beyinlerimiz nasıl da rahatsız oluyor değil mi? Sonu olmayan bir dünya. Artık ne belirlemiş bir zaman var, ne de yeniden hüküm verilecek bir an...
Çünkü doğaüstü bir güç -inananlar için Allah, inanmayanlar zaten düşünmedikleri için onlara göre de hiçbirşey oluyor bu- bizim aklımızı sınırlıyor.
Ölümünü tanımını nefes alan bir ölümlünün kelimelerle anlatması imkansızdır. Alimler ölüm için sonsuzluğun başlangıcı, yeniden doğma gibi tanımlar yapmıştır. Fakat ötesi öylece kalmıştır.
Yine beni bozuk bir dinbilgisine sahip olduğum için -doğrudur, benim bildiklerim hep toplama bilgilerdir zaten:- suçlayanlar çıkacaktır ama şunu da söylemeden geçmiyorum. "Baki olan bir tek Allah'tır. Yaratılan her varlık bir gün O'na dönecektir."
Varlığına dair somut bir kanıt yok sadece
geissler demiş ki:Varlığına dair somut bir kanıt yok sadece
ne beklerdin... ?
veya şöyle sorayım "ne olmasını beklerdin" ?
somut kanıt senin gördüğün ve aldıladığın herşey olması gerekmez mi...
yada inancın kuralları açısından bakarsak varlığı insanlar tarafından kanıtlanmış bir tanrı sana daha mantıklı ve doğru mu gelirdi...
bana o zaman bu oyun saçma gel,irdi ve bu oyun olmaktan çıkardı...
inancın kurallarından bakarsak bu inanç olur...
"varlığı kanıtlanmış olsa" demek doğru bir cümle midir bilmiyorum o zaman bir inançtan bahsedemezdik...
o zaman her şeyi bilirdi insan ve herkes vaadedilen cennete giderdi...
ve o zaman cehennemin anlamı kalmazdı ve cehennem de olmazdı...
"neden öyle değil" diye sorabilirsin neden herkesi cennete sokmak istemiyor diyebilirsin ama ben neden öyle olmadığını bilmiyorum herkesi cennete koymak istemiyor tanrı ve kendine inananları ayırıyor burda bir ölçme var "beni görmediğiniz halde bana inandığınız için" düşüncesiyle bir sonuç ödüllendirilmesi var...ve aslına bakarsak insandan istediği de çok basit şeyler...
bu oyunu böyle oynamak istemiş tanrı..."neden böyle istemiş" diye sormak bilmem mantıklı mıdır...
Kount demiş ki:SU ASAMADA INSANIN SONSUZLUK KAVRAMINI TAMAMEN ANLAYABILMESI MUMKUN DEGILDIR; TANRI ILE DE ACIKLANAMAZ, BILIM ILE DE, CUNKU IKISI DE SINIR ICERISINDE OLAN IKI UC NOKTADIR KI UC NOKTALAR ILE ACIKLAMA YAPMAYA CALISMAK COK DA SAGLIKLI DEGIL ZANNIMCA.
Kount demiş ki:geissler demiş ki:Varlığına dair somut bir kanıt yok sadece
ne beklerdin... ?
veya şöyle sorayım "ne olmasını beklerdin" ?
somut kanıt senin gördüğün ve aldıladığın herşey olması gerekmez mi...
yada inancın kuralları açısından bakarsak varlığı insanlar tarafından kanıtlanmış bir tanrı sana daha mantıklı ve doğru mu gelirdi...
bana o zaman bu oyun saçma gel,irdi ve bu oyun olmaktan çıkardı...
inancın kurallarından bakarsak bu inanç olur...
"varlığı kanıtlanmış olsa" demek doğru bir cümle midir bilmiyorum o zaman bir inançtan bahsedemezdik...
o zaman her şeyi bilirdi insan ve herkes vaadedilen cennete giderdi...
ve o zaman cehennemin anlamı kalmazdı ve cehennem de olmazdı...
"neden öyle değil" diye sorabilirsin neden herkesi cennete sokmak istemiyor diyebilirsin ama ben neden öyle olmadığını bilmiyorum herkesi cennete koymak istemiyor tanrı ve kendine inananları ayırıyor burda bir ölçme var "beni görmediğiniz halde bana inandığınız için" düşüncesiyle bir sonuç ödüllendirilmesi var...ve aslına bakarsak insandan istediği de çok basit şeyler...
bu oyunu böyle oynamak istemiş tanrı..."neden böyle istemiş" diye sormak bilmem mantıklı mıdır...
Ingilizce klavyeden yazdigim icin ozur diliyorum, kendi bilgisayarima gectigimde duzeltecegim.
Benim verdigim cevap, "inanmayanlar zaten dusunmedigi icin" cumlesine idi; inanc cunku dusunce icermiyor. Ustun, mukemmel bir varlik olduguna ve bu varligin olacak her seyi yazdigina, her seyi bildigine inaniliyor mesela. Ki tekrar, itirazim yok. Fakat her seyi yazan bir varligin bize kendi eliyle yaptirdiklari icin niye bize ceza verdigi dusunulmez. Mukemmel oldugu rivayet edilen bir varligin neden kendisine tapinilmasini istemis olabilecegi (megolomanya) sorgulanmaz. Var olduguna dair somut bir kanit sunmadan inanc bekleyip, sirf "bize verdigi akli" kullandigimiz icin bizi cezalandirmaya neden kalktigi sorgulanmaz. SORU SORULMAZ isin icine inanc girdiginde. Neden, "Allah'in isine karisilmaz" cunku.
Ben gorduklerimi soyleyeyim. Uc tane adamin "Tek Tanri"dan geldigini iddia ettigi ve gunumuzde de artik orijinal halleriyle ilgisi cok az kalmis uc adet yazit. Tekrar gelecegi rivayet edilen tek bir "peygamber" (Isa) ve onun 2000 senedir ortalarda olmadigi gercegi. Ozgur irade yoktur diyip suc, kanun, ceza gibi kavramlarin ortaya atilmasi; sonsuz merhameti olan, sinirsiz derecede affedici olan bir Tanri'nin "Cehennem" ile kaderini yazdigi iddia edilen insanlari resmen tehdit etmesi, ve ustune de "mukemmel" bir varlik olmasi "iyilik" kavramini simgelemesi. Ben sadece celiski ve bir mudahale eksikligi goruyorum.
Ben kimsenin inacina karsi degilim. Musluman arkadaslarim oldugu kadar, Wicca olan da var, Hristiyan olan da, Yahudi olan da, ateist olan da, deist olan da; Satanist (LaVey ideolojisini takip eden, zavalli, Satanist oldugunu zannedip tek kelime Satanik Incil okumamislardan degil) dahi mevcut. Herkesin inancina saygim var, ve tekrar soyluyorum asla karsi degilim. Sadece BEN gereksiz buluyorum varligi ne kanitlanmis ne curutulmus bir varliga korlemece, sorgusuz sualsiz inanci; gereksiz ve yanlis ellerde nelere yol acabilecegi tarih tarafindan kanitlandigi icin bir o kadar da tehlikeli.
En basit hali ile bile ciddi celiskiler iceren bir varlik oldugu belli, en azindan.
Tanrı diye adlandırdığımız varlığa tapmanın çamurdan, taştan yapılan putlara tapmaktan ya da güneşe tapmaktan bir farkı yok, Aton'un da diğer başlıkta belirttiği gibi. İki durumda da üstün olduğu ve kontrol edemediğimiz şeyler üstünde kontrol sahibi bir varlıktan kendi isteklerin doğrultusunda dilenmek yoluna gidiyor insan. İki durumda da farklı isimler verdiği ilahi ve üstün bir varlığa inanıyor. Şu anda saçma geliyor bir grup insanın güneşe tapması, ama ilk Hristiyanlık çıktığında da Paganlara ters gelmişti tek tanrıya tapmak.
Kount demiş ki:mutecasir demiş ki:Sonsuzluk yaratana özgü bir durumdur. Bir nevi zamansızlık, mekansızlık meselesi.
Zamanın mekanın olmadığı bir yerden bahsederken bile sınırlanmış beyinlerimiz nasıl da rahatsız oluyor değil mi? Sonu olmayan bir dünya. Artık ne belirlemiş bir zaman var, ne de yeniden hüküm verilecek bir an...
Çünkü doğaüstü bir güç -inananlar için Allah, inanmayanlar zaten düşünmedikleri için onlara göre de hiçbirşey oluyor bu- bizim aklımızı sınırlıyor.
Ölümünü tanımını nefes alan bir ölümlünün kelimelerle anlatması imkansızdır. Alimler ölüm için sonsuzluğun başlangıcı, yeniden doğma gibi tanımlar yapmıştır. Fakat ötesi öylece kalmıştır.
Yine beni bozuk bir dinbilgisine sahip olduğum için -doğrudur, benim bildiklerim hep toplama bilgilerdir zaten:- suçlayanlar çıkacaktır ama şunu da söylemeden geçmiyorum. "Baki olan bir tek Allah'tır. Yaratılan her varlık bir gün O'na dönecektir."
İnanmayan olmamakla birlikte, her algılanamayan durumu bir üstün varlıkla açıklamanın kolaya kaçmak olduğu kanısındayım. Daha da ötesi, doğaüstü bir güç mistik özelliklerini ve üstün güçlerini kimsenin aklını sınırlamakta kullanmayacaktır; insanın aklını sınırlayan, sorgulamadan, varlığı en iyi ihtimalle şüpheli bir varlığa inanıp onu her tür durumda açıklama olarak sunmaktır; gerekli olduğu kesin o tip bir varlığın, orasını tartışmıyorum. Varlığına dair somut bir kanıt yok sadece; kimsenin inancına bir lafım yok, fakat inancın çoğunlukla tek bir norma kendini teslim etmekten oluşması bana ters geliyor sadece.
Dolayısı ile, sonsuzluk sorusunun cevabı o halde bulunduğundan değil ama, nasılsa Allah var diyip de rahatlamak gerekiyor bazen cidden, çünkü zamanın geçtiği, mekanın değiştiği öğretilmişken hepimize çocukluktan beri, ikisinin de olmadığı bir durum düşünmek zor geliyor; bunda çevremizin ve içine doğduğumuz düşünce sistemlerinin etkisi büyük. Bir nevi beyin yıkama da denebilir, ama ne dersek diyelim, algılayamayacağımız bir kavramdır.
the_tyger demiş ki:bana göre
felsefi bakımdan;sonsuzluk yaşadığımız andır...
Kount demiş ki:Tanrı denen varlığı insan yargılarıyla sınırlamıyorum. İnsan yargılarının üstünde olan bir varlığın insan yargılarına başvurmayacağını söylüyorum; tapınılmasını istemek gibi. Neden tapınma ister bir varlık? Kendi büyüklüğünü bir kez daha duymak için, etrafındakilere karşı üstünlüğünü bir tasma gibi kullanıp onları kontrol etmek için; ve mükemmel bir varlık bunlara ihtiyaç duymaz.