Steve Vai Türkiye'ye geliyor!

İngilizce'si "An evening with..."
Ama Türkçe metinde "Özel gece" denmiş. Bilet fiyatları konusunda da ipucu veriyor sanırım 🤣
Şaka bir yana, Bostancı'daki ilk konseri (2000'lerin başıydı galiba...) muhteşemdi. Mike Kenneally denilen sihirbaz çok başka bir adamdı: şarkı tercihleri de çok güzeldi. O turne, "Alive in an Ultra World" olarak yayınlandı zaten CD formatında.
Sonraki konseri öyle olmadı (kadroda Tony MacAlpine ve Billy Sheehan olmasına rağmen...).
Bu haliyle zaten artık "eskiyen gitar virtüözlerini ne yaparlar?" fıkrasına dönüyor iş; kaçıran üzülmesin bence.
 
İngilizce'si "An evening with..."
Ama Türkçe metinde "Özel gece" denmiş. Bilet fiyatları konusunda da ipucu veriyor sanırım 🤣
Şaka bir yana, Bostancı'daki ilk konseri (2000'lerin başıydı galiba...) muhteşemdi. Mike Kenneally denilen sihirbaz çok başka bir adamdı: şarkı tercihleri de çok güzeldi. O turne, "Alive in an Ultra World" olarak yayınlandı zaten CD formatında.
Sonraki konseri öyle olmadı (kadroda Tony MacAlpine ve Billy Sheehan olmasına rağmen...).
Bu haliyle zaten artık "eskiyen gitar virtüözlerini ne yaparlar?" fıkrasına dönüyor iş; kaçıran üzülmesin bence.
Kendisini beni gitara başlatan bir ikon olarak gördüğüm için canlı izlemeyi çok istiyordum yıllardır, çok mutluyum.
Geçen yıl çıkan albümü Inviolate'i dinlemediyseniz tavsiye ederim, Little Pretty gibi hoş şarkılar var. Birkaç ay önce de Polyphia'yla bir şarkı çıkardılar ve Polyphia'ya ön yargılı olmama rağmen bayağı beğendim. Steve Vai'ın son işleri buralarda pek konuşulmuyor nedense, takip etmeyenler için özetlemiş olayım.
 
Kendisini beni gitara başlatan bir ikon olarak gördüğüm için canlı izlemeyi çok istiyordum yıllardır, çok mutluyum.
Geçen yıl çıkan albümü Inviolate'i dinlemediyseniz tavsiye ederim, Little Pretty gibi hoş şarkılar var. Birkaç ay önce de Polyphia'yla bir şarkı çıkardılar ve Polyphia'ya ön yargılı olmama rağmen bayağı beğendim. Steve Vai'ın son işleri buralarda pek konuşulmuyor nedense, takip etmeyenler için özetlemiş olayım.
20'li yaşlarda insanın ikonunu sahnede izleyebilmesi gerçekten güzel bir şey. Tabii Steve Vai eski günlerinden çok uzak, ama yine de belli bir standardı yakalamaya çalışan, performanslarında görselliğe çok önem veren bir showmen. O nedenle de ben ilk konserde gerçekten çok keyif almıştım ki, ben solo albümlerini sevmem pek. Benim sevdiğim albümler David Lee Roth'a çaldığı ilk albüm (Eat'Em and Smile) ve Whitesnake-Slip of the Tongue performanslarıdır. Bu albümlerde gerçekten döktürüyor.
Enstrümantal rock gitar işlerinden büyük ölçüde uzaklaştım ve dinlemiyorum, o nedenle de yakın zamanda yaptığı işlerle ilgilenmedim. Ama bence Alive in an Ultra World gerçekten iyi bir konser albümü.
 
ben de Ankara konserine bileti aldım ön taraftan, heyecanla bekliyorum. Siteye ilk girdiğimde direkt sahne önündeki C bloğunu açmamışlardı, B bloğunu ortalarında yer bulabildim. Sonradan C bloğunu VIP adı altında 1100 liraya satışa çıkartmışlar. Congresium'da salonun orta taraflarını tavsiye ederim. Konserlerde özellikle kenarlarda, ses çok dağınık geliyor, acı bir şekilde tecrübe etmişliğim oldu malesef.
 
Meet & greet aldım, bir aksilik olmaz ise soru cevap etkinliğine katılacağım. Kendisine yöneltmek istediğiniz adamakıllı soru varsa buraya yazın lütfen, olabildiğince iletmeye çalışırım.
 
20'li yaşlarda insanın ikonunu sahnede izleyebilmesi gerçekten güzel bir şey. Tabii Steve Vai eski günlerinden çok uzak, ama yine de belli bir standardı yakalamaya çalışan, performanslarında görselliğe çok önem veren bir showmen. O nedenle de ben ilk konserde gerçekten çok keyif almıştım ki, ben solo albümlerini sevmem pek. Benim sevdiğim albümler David Lee Roth'a çaldığı ilk albüm (Eat'Em and Smile) ve Whitesnake-Slip of the Tongue performanslarıdır. Bu albümlerde gerçekten döktürüyor.
Enstrümantal rock gitar işlerinden büyük ölçüde uzaklaştım ve dinlemiyorum, o nedenle de yakın zamanda yaptığı işlerle ilgilenmedim. Ama bence Alive in an Ultra World gerçekten iyi bir konser albümü.
Enstrumantal rock olayi banada cok sıkıcı geliyor amma velakin Steve Vai mahallemize gelmis, gitmemek olmaz, aldik bileti heyecanla bekliyoruz. Ben daha ziyade guzel bir sound duyma pesindeyim, daha once kendisini seyretmedim ama malum bu agalar bu isleri iyi beceriyor, artik hayirlisi diyelim🙂
 
Enstrumantal rock olayi banada cok sıkıcı geliyor amma velakin Steve Vai mahallemize gelmis, gitmemek olmaz, aldik bileti heyecanla bekliyoruz. Ben daha ziyade guzel bir sound duyma pesindeyim, daha once kendisini seyretmedim ama malum bu agalar bu isleri iyi beceriyor, artik hayirlisi diyelim🙂
Sound ne yazık ki ortama ve kişilerin becerisine de bağımlı. İkinci konserde (Avrupa yakasında olan, Yeni Melek?) Steve Vai akustikle icra edilen yerde resmen bağıra çağıra fırça çekti masaya konserin ortasında.
İlk konser ise kusursuzdu (Bostancı); resmen büyülü bir atmosfer vardı.
 
sektör geliştiyse haberim yok ama bir ara Türkiye'de stüdyo veya sahne olsun masa arkasında olan herkes (prodüktöründen, ses teknisyenine...) hepsi tek tip EQ yapmayı bilirdi ve tüm albümler aynı olurdu... bakınız 90'ların rock albümleri ve arabesk parçaları ve hatta türkçe pop fenomenleri... tüm prodüksiyonlar aynı... tek sound, tek dynamic range, tek reverb vs vs ..... bugün birçoğumuz evde daha iyi kayıt alabiliyoruz 🙂

ha bir de Lars Ulrich öğrenemedi... çtak çtak trampet ve bass'sız albümde kaldı o
 
sektör geliştiyse haberim yok ama bir ara Türkiye'de stüdyo veya sahne olsun masa arkasında olan herkes (prodüktöründen, ses teknisyenine...) hepsi tek tip EQ yapmayı bilirdi ve tüm albümler aynı olurdu... bakınız 90'ların rock albümleri ve arabesk parçaları ve hatta türkçe pop fenomenleri... tüm prodüksiyonlar aynı... tek sound, tek dynamic range, tek reverb vs vs ..... bugün birçoğumuz evde daha iyi kayıt alabiliyoruz 🙂

ha bir de Lars Ulrich öğrenemedi... çtak çtak trampet ve bass'sız albümde kaldı o
Youtube'da bir video var; o iki denyonun (Lars ve James) Master of Puppets miksi esnasında ne yaptıklarına dair en ufak bir fikri olmadan kendi kanallarının sesini açıp her şeyi mahvettikleri ve sound konusunda gerçekten belli bir vizyonu olan adamın Burton olduğu (ve miksi onun toparladığı) anlatılıyor.
Burton öldükten sonraki albümde neden bas olmadığını açıklıyor bu: "Oh be" dedi muhtemelen ikisi birden, "artık rahat rahat davulun ve gitarın sesini kökleyebileceğiz!!! Yaşasın!!!"
 
Meet & greet bileti satan varsa talibim.

Kendisi ile 5 yıl önce Polonya'da tanışma fırsatı yakalamıştım. Konserden yeni haberim oluyor ve biletler tükenmiş maalesef...
 

Geri
Üst