Bu sisteme göre, duyulur alem, her türlü yetkisizliklerin ve sefaletlerin nedenidir ve beşeri kişilik, tüm varlıkların kaynak ve sonu olan Varlık'ın, büyük birlik'in aşağı ve geçici bir tarzıdır.
insanın Tanrı ya da ilk neden hakkında tam uygun bir fikir verme gücüne sahip olmadığını veTanrı'yı tanımlamak için yapacağımız tüm zihin çabalarının, kendi acizlik ve zayıflığımızdan başka bir şeyi ispat etmeyeceğini pozitif olarak ve açıkça bildiren en eski ve ilk filozoftur. Lao-Tse'nin genel olarak varlık hakkındaki düşünceleri, insan doğası hakkındaki görüşlerini de kavramamıza yardım eder.
En yüksek mükemmellik sular gibidir. Suların mükemmelliği tabiata olan faydasında görülür. O, insanların nefret ettiği yerde mücadele etmeden oturur.
Altın ve yeşim dolu bir salonu hiç kimse muhafaza edemez. Zenginlik ve şereften dolayı gurur duyan fenalığı kendine getirmiş olur. Bir iş yapar ve bundan dolayı şöhret sahibi olursa, bundan kendini geri çekmelidir. İşte göğün yolu budur
5 renk insanın gözünü kör eder. 5 ses kulağı sağırlaştırır. 5 çeşit tat ağzı bozar. Bir arabayı hızla koşturacak olursak dimağımız altüst olur. Güçlükle elde edilen şeyler insanları felakete sürükler.
Bundan dolayı, büyük adamlar halkın midelerini doldurur!ar, gözlerini doyurmazlar. Böylece onu (uzaktakini) atarlar, bunu (yakındakini) alırlar.
Lütuflarla kötülükler insana korku verir. Şeref ve büyük felaketler insanın kendi benliğinden doğar.
Lütuflarla kötülüklerden nasıl bahsedilir? Kötülükler aşağı derecededir. Fenalık yaptığımız zaman bir korku duyarız. Ondan uzak bulunduğumuz zaman da yine korku hissederiz. Lütuf ve ferahlıkların her ikisi de insana korku veriyor diyebiliriz.
Benim maruz kaldığım bütün güçlükler vücudumdan doğar. Ben varolmasaydım felaketlere nasıl maruz kalabilirdim?
Kendine kıymet verdiği kadar, dünyaya da kıymet veren kimseye herkes güvenir. Kendini sevdiği kadar memleketini de severse, herkes ona saygı gösterir.
(alıntı)
insanın Tanrı ya da ilk neden hakkında tam uygun bir fikir verme gücüne sahip olmadığını veTanrı'yı tanımlamak için yapacağımız tüm zihin çabalarının, kendi acizlik ve zayıflığımızdan başka bir şeyi ispat etmeyeceğini pozitif olarak ve açıkça bildiren en eski ve ilk filozoftur. Lao-Tse'nin genel olarak varlık hakkındaki düşünceleri, insan doğası hakkındaki görüşlerini de kavramamıza yardım eder.
En yüksek mükemmellik sular gibidir. Suların mükemmelliği tabiata olan faydasında görülür. O, insanların nefret ettiği yerde mücadele etmeden oturur.
Altın ve yeşim dolu bir salonu hiç kimse muhafaza edemez. Zenginlik ve şereften dolayı gurur duyan fenalığı kendine getirmiş olur. Bir iş yapar ve bundan dolayı şöhret sahibi olursa, bundan kendini geri çekmelidir. İşte göğün yolu budur
5 renk insanın gözünü kör eder. 5 ses kulağı sağırlaştırır. 5 çeşit tat ağzı bozar. Bir arabayı hızla koşturacak olursak dimağımız altüst olur. Güçlükle elde edilen şeyler insanları felakete sürükler.
Bundan dolayı, büyük adamlar halkın midelerini doldurur!ar, gözlerini doyurmazlar. Böylece onu (uzaktakini) atarlar, bunu (yakındakini) alırlar.
Lütuflarla kötülükler insana korku verir. Şeref ve büyük felaketler insanın kendi benliğinden doğar.
Lütuflarla kötülüklerden nasıl bahsedilir? Kötülükler aşağı derecededir. Fenalık yaptığımız zaman bir korku duyarız. Ondan uzak bulunduğumuz zaman da yine korku hissederiz. Lütuf ve ferahlıkların her ikisi de insana korku veriyor diyebiliriz.
Benim maruz kaldığım bütün güçlükler vücudumdan doğar. Ben varolmasaydım felaketlere nasıl maruz kalabilirdim?
Kendine kıymet verdiği kadar, dünyaya da kıymet veren kimseye herkes güvenir. Kendini sevdiği kadar memleketini de severse, herkes ona saygı gösterir.
(alıntı)