Tesadüfün Gerçekliği

Bazı yerlerde tesadüfün imkansız olduğuna dair bir görüş hakimdir. Bu görüş yerel sistemlerin hareketini, ki bu bir galaksinin neden olduğu kütle çekiminden basit bir tek hücrelinin beslenme davranışına hatta foton un hareket yönü de olabilir; içinde bulunduğu bir üst sistemden bağımsız kılarak bu davranışında bir erek olduğu kanaatına varır. Bu erek insan ereğidir ama fark etmez zaten insanın ereği de kendi arzularını içinde bulunduğu sisteme hakim kılabilmektir. Hayvansal bir özellik olan bu dominant davranışın bazı sakıncaları olsa da önümüzdeki 127 yıl (?) daha doğaya bu ereksel bakış açısı sürecek gibi görünüyor. Ancak bazı gerçekler doğayı istediğimiz ereklere yönlendiremeyeceğimizi göstermekte. Tabii ki bunun ne kadarını bilirsek yine değiştirip istediğimiz ereğe yönelteceğiz ki buna da teknoloji diyoruz. Örneğin çekim yasalarını kendi açımızdan yorumlayarak balistiği ve roketleri benzer teknoloji ile uçan araçlar yapmayı öğrendik.

Gözümüzü alet yapma teknolojimizin yarattığı bu yeni teknolojiyle doğaya çevirdiğimizde (artık çıplak gözle değil tabi) garip durumlarla karşılaşırız. Fotonlar, karadelikler, madde- karşıt madde çiftlerinin yaratmakta olduğu evrenin bir başka gizi. Tesadüfün neden olduğu madde oluşumu.

Evrende türlü şekillerde oortaya çıkıp yok olan parçacık çiftleri olduğunu söyler Kuantum kuramı ve bunu deneysel olarak da gözlemiştir. Örneğin elektron un karşıtı pozitron (+) yüklüdür. Işık kuanta paketleri olan Foton un yükü ve ağırlığı olmadığından karşıt foton da aynıdır ki zaten karşıtlar çarpışınca da yok olup foton a dönüştüklerinden dolayı karşıt foton pek bir şey ifade etmez bu açıdan. Örneğin elektron ile pozitron çarpışınca genellikle yok olmalarının yarattığı ışımadan iki foton çıkar. İki foton çarpıştırılarak da pozitron elde edilip normalde anında yok olacakolan bu parçacık haftalarca bir manyetik alan altında saklanabilmektedir.

Kuantum garip bir kuramdır, doğanın sağduyuya aykırı görünen olgularını matematiksel açıdan çok iyi bir şekilde analiz edebildiğinden teori ile deney arasındaki yanılgı payı binlerce kilometrede bir saç teli kalınlığının ölçüsünü geçmez genellikle.

Kuantum için çok garip olgular mevcuttur. Örneğin bir elektron bir fotonu soğurabildiği gibi, bir foton saçıp sonra zamanda geri gidip bir fotonu soğurduktan sonra tekrar zamanda ileri gidebilir.
Zamanda geri gitmek ne demektir? Bir elektron ve bir foton çarpışırken örneğin, ortaya bir pozitron çıkabilir fotonun bozunması ile ortaya çıkmış olan bu pozitron aslında zamanda geri giden elektrondan başka bir şey değildir. Karşıt parçacıklar zamanda ileri giden gerçek parçacıkların zamanda geri giden halleridir.

Örneğin,Bir elektron ile bir foton birbirine yaklaşırken görüyoruz diyelim. Derken foton aniden çözülüyor ve bir elektron ile pozitron oluşuyor. Bu elektron, ile zamanda tersine giden kendisi olan pozitron baştaki elektron ile çarpışıp yokoluşuyor ve bir foton oluşuyor. Önceki bozunan fotonun oluşturduğu elektron ise zamandaki ileri hareketini sürdürüyor. Burada görüldüğü gibi sonuç olarak hiç bir şey değişmedi ve yine elektron ile foton normal yollarına devam eder göründüler oysa baştaki ilk elektromn fotondan bozunmuş pozitron ile etkileşime girdiğinden yok olup foton a dönüşürken, fotondan bozunan çift den pozitron un yok olmasıyla serbest kalan elektron yoluna devam etti. Doğada bu sık sık olmaktadır.

Karadeliklerin sonsuz çekim gücü bilinen bir olgudur ve benzer foton ile karşıt madde etkileşimleri orada da olur. Karadelik ışınımı denilen olayda ise yine bu tür bozunan fotonlardan bir pozitron elektron çifti olduğunu düşünelim. Bu çiftten oluşan kısa ömürlü pozitron un yeniden herhangi bir elektronla etkileşime giremeden karadeliğin çekim alanına girmesi ile elektron un ise karadeliğin çekim alanına girmeden kurtulması mümkündür. Böyle durumlarda negatif parçacıkların katılımı ile kütlesi azalan karadelikden ışıma olduğu gözlenir. Foton dan bozunan madde çiftinin zamanda geri giden elektron u pozitron un karadeliğe düşmesi bir elektronun serbest kalmasına neden olacağından madde oluşabilir. Aynı durum diğer atom altı parçacıklar için de geçerlidir. Madde çiftlerinden zamanda geri gidenin kendisiyle değil de ortamda bulunan başka bir zamanda ileri giden eşdeğer parçacıkla etkileşime girip yokoluşu da zamanda ileri giden yeni reel parçacıkların oluşmasına neden olur.

İşte bu noktada tesadüfün bir cilvesi yeni maddesel yapıtaşlarının oluşmasına neden olabiliyor. Bu rastgelelik sayesinde oluşan tanecik dolayısıyla maddedir. Kim demiş tesadüfen hiç bir şeyin olamayacağını ve oluşamayacağını. Bu sadece bir örnek 🙂
 
ben şahsen tesadüflere inanamam.herşeyin oluşunda bir amaç vardır.belli bir düzendedir ve rastgele olamaz.eger dunyada bir düzen olmasaydı hersey bukadar mukemmel olmazdı.şahsen ben sokakta karsılaştıgım insanların bile benim yaşamımda bişeyleri etkilediine inanırım.tesadüfen karşılaşmış olamayız.herkes bi amaç ve yonlendırme artı kendi iradesi sonucu biyerlere yol alıyor ve bu yolculuk la ilgili herşey önceden planlanmıs olmalı ki hersy bu kadar düzen içinde.
birileri bitakım gerçekleri açıklayamayınca hemen tesadüfen olustu diyor.biz herşeyi sınırlı zekamız ve beynimizle açıklayamayız.biyerde dur demeliyiz.ve bazı şeyleri bilimide alet edip böle olmuştur diyemeyiz.evrenin tesadüfen oluştuğunu savunmak yaratıcıyı reddetmektir.herşeyin bi amacı,düzeni ,işleyiş biçimi vardır.ve herhengi bir maddeye emir gelmedikçe yerinden bile kıpırdayamaz.herseyde bir düzen ,simetri vardır.bunu doğaya bakıp en cahilimiz bile anlayabilir.bir salyangoz kabugunun dönüş açıları , matematiksel olarak hesaplanmıştır.parmak izlerifarklıdır,dünyadaki her ağac farklıdır ve her agactaki her yaprak birbirinden farklıdır.bu nasıl tesadüf olur.atomların ayrışması,moleküllerin birleşmesi ve bi takım maddeleri olusturması nasıl tesadüf olabilir.eger hersey tesadüf olsaydı ortaya garip garip varlıklar cıkardı .demek ki bunlar belli bir düzende ve zamandabir varlık tarafından yapılıyor.ozaman alın elinize bazımetaryeller tesadüfen birleştirin bakalım birsey cıkacakmı ortaya .hiç sanmam .amerikada biar araştırma:
bilim adamları birsürü ineğin dokuları tutan organların hepsini birleştirip yeni bir inek oluşturuyorlar.gerçektende canlı inek yapıyorlar.ot yediriyolar ve ineği sğıyorlar ve inekten süt yerine yeşil bir sıvı çıkıyor.
bence bu tesadüf muhabbeti tamamen SAÇMALIK....
 
Ya tesadüf diye bir şey yoktur... Yolda giderken bir arkadaşınla karşılaşırsın üstelik yıllardır da görmemişsindir ve "aaa ne güzel tesadüf" diyerek bir tanımlama getiririz bu güzel olaya... Fakat o kişiyle, o tarihte ve o saatte karşılacağımız zaten kesindir...
 
serox demiş ki:
Ya tesadüf diye bir şey yoktur... Yolda giderken bir arkadaşınla karşılaşırsın üstelik yıllardır da görmemişsindir ve "aaa ne güzel tesadüf" diyerek bir tanımlama getiririz bu güzel olaya... Fakat o kişiyle, o tarihte ve o saatte karşılacağımız zaten kesindir...
ilk defa bi konuda anlasıyoz galıba aynen katılıyorum zaten yukarıdada belırttım
 
serox demiş ki:
Ya tesadüf diye bir şey yoktur... Yolda giderken bir arkadaşınla karşılaşırsın üstelik yıllardır da görmemişsindir ve "aaa ne güzel tesadüf" diyerek bir tanımlama getiririz bu güzel olaya... Fakat o kişiyle, o tarihte ve o saatte karşılacağımız zaten kesindir...

Öncelikle tesadüf dıye bır olay var cunku hıc beklemedıgınız zamanlarda hıc beklemedıgınız olaylar yasanıyorsa bu tesadüfün var oldugu anlamına gelıyor...

Serox Arkadasım yazdıkların arasında bır celıskı var sozum ona "yıllardır gormedıgın arkadsını nasıl oluyorda -o kadar yıl gecmesıne ragmen-gordugunde onu gorecegım kesındır dıyorsun"hani arkadsınla sık olmasada arda bır gorusursun ve o arkadasını bayadır(burdaki bayadırdan kastım kısa zaman aralıkları ne bılım ıste gun ay falan ama uzun yıllar degil) gormemıssındır ama gorecegınıde bılırsın...cunku genelde aynı mekanlara gıdıyordur veya ne bılım gıdıp geldıgı yol bellıdır en azından orada rastlasırsın ki bu tesaduf olmaz...ama senın dedıgın gıbı aradan uzun bır sure gecer hatta bu uzun yıllar olmuşsa kesın ve kesın tesadufdur...cunku senın ve onun sosyal cevrelerınız degısmıstır ve artık aynı yerlere gıtmez eskı gıdıp geldıgı yolda goremessın ama aniden onu hıc beklemedıgın bır yerde hıc beklemedıgın zamanda karsına cıkarsa ıste buna tesaduf denır...

ayrıca tesadüf sanal bır olgu degıldır kı aksıne gercektır...en azından olayın ıcındesındır...bence baslıkta bu yuzden kendıyle tezat dusuyor...baslık "Tesadüfün Gerçekliği" yerıne "Tesadüfmü Kadermi" olsaydı daha bir anlamlı olurdu herhalde...
 
duurock demiş ki:
serox demiş ki:
Ya tesadüf diye bir şey yoktur... Yolda giderken bir arkadaşınla karşılaşırsın üstelik yıllardır da görmemişsindir ve "aaa ne güzel tesadüf" diyerek bir tanımlama getiririz bu güzel olaya... Fakat o kişiyle, o tarihte ve o saatte karşılacağımız zaten kesindir...
ilk defa bi konuda anlasıyoz galıba aynen katılıyorum zaten yukarıdada belırttım

nasıl kesin oluyor. anlam veremedim.
 
bende tesadüfün var olduğuna inanmıyorum. serox bi örnek vermiş yolda arkadaşınla karşılaşman bi tesadüf değildir. o kişi o gün orda olacaktır ve sende orda olursan karşılaşırsın. örneğin bi futbol müsabakasında birisi şut çeker bi oyuncunun kalçasına çarpar ve gol olur. o oyuncu tesadüfen orda değildir, orda olduğu için ordadır. ama bu durumu açıklayamaz. o alakasız bölgede ne işi olduğunu 'tesadüf' olarak açıklar. gene örneğin bi trafik kazasına şahit olduğunuzu düşünün. o anda orda olmanızı tesadüfen ordaydım diye açıklarsınız ama tesadüfen orda değildiniz. orda olmanız gerekliydi ve orda bulundunuz. umarım anlatabilmişimdir..
 
herkes aynı şeyi diyoda bunu mantıklı bi temele oturtcak veya şu nedenden böyle dicek biri yokmu.

anladık orda olması gerekiyo o adamında neye göre bunu diyosunuz. kuranda bahsi geçen kader kelimesimidir yani anahtarınız. herşey doğuştan yazılmıştır allah tarafından.

yoksa daha felsefik görşlerinizmi var ?
 
spdy sanırım arkadaşlar kurandaki kaderden bahsetmiyor... yapman gereken bir işte dolayı orada olduğunu aslında senin oraya gitmen gerektiği için gittiğini yani tesadüfen orada olmadığını ve arkadaşınla karşılaştığını söylüyorlar...
 
şöyle kesin... düşün arbabnla her sabah işe gidiyorsun dolayısıyla kimseyle karşılaşmıyor.. bi gün araban bozuldu ve sen yürüyerek gitmek zorunda kaldın... ve gittiğin yolu hergün kullanan arkadaşların karşılaştın.. işte bu arkadaşın o yolu kullandığı için senin karşılaşman tesadüf deil kesinlik oluyor.. umarım anlatabilmişimdir
 
senin verdiğin örneğe katılıyorum ancak serox nikcli arkadaşımız öyle demek istememiş bence. yani arabanın o gün orda bozulacağı kesindire getirmiş konuyu, tarih zaman vs. açısından kesin değildir, arabamın bozulması bir tesadüftür bence vs.. yav aslında çok göreceli bi kavram ikimizde farklı düşünüyo olabiliriz, ikiside mantıklı gelir, sonuca varamayız ikimizde. o yüzden benimki doğrudur diye idda etmiyorum.
 
türk dil kurumunun verdiği tanım: "Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu".
belki bu siteye girdiğim için bu başlığın ilgimi çekceği kesindi. ama hiç şüphesiz değildi, girmedende çıkabilridim.

yada şöyle diyim. ben bu forumdaki biçok başlığa girmedim ve çıktım internetten, girseydim tesadüfe inanmayan bir insan kesin gözüyle bakcaktı. ama girmedim.. lan amma karışık konu ya kendim bile anlatırken kopyorum düşüncemden 🙂
 
benim bi başlığa bakmam için genelde birinin yazması gerek. girdiğimde yanında turuncu varsa bi göz gezdiririm. ama bide bakmadığımızı düşünelim, ozamanda konuyu bulamaz yorum yapamazdık.

bu siteyle tanışmam bigün can sıkıntısından internette evanescence hakkında bişeyler karıştırırken olmuştur. tesadüfen karşılaşmadım eva hakkında bişeyler araştırırken karşılaştım. aramasaydım karşılaşmazdım. yada öyle bişey. yani inşallah anlatabilmişimdir :roll:
 
herkes bi fikir belirtmiş saygı sonsuz da.3 yıldır görmediğim eski kız arkadaşımı 3 gün üst üste ve son gün ayrı ilde karşılaşmamın tesadüf olmadığınısöylesin 🙂
 

Geri
Üst