Ne arastirmayi dogru bilirsiniz, ne iletisim kurmayi dogru bilirsiniz, ne ozur dilemeyi bilirsiniz. Bi bitmediniz.
transisiörlü amfiler
- Konuyu açan DяaiN
- Başlangıç tarihi
Bu arkadaş birbirinden alakasız saçma sapan başlıklar açıp üstüne bir de atar gider yapıyor. Ciddiye alıp 2 satır yazdıysak eğer, ona cevap olsun diye değil bir başkası yanlış yönlenmesin diye....
Millet dalga geçiyorsa kusura bakmasın, aynayı kendine tutsun biraz da.... 15 senedir forumdayım sorduğum en cahil soruya bile kimse dalga geçerek cevap yazmadı.
Millet dalga geçiyorsa kusura bakmasın, aynayı kendine tutsun biraz da.... 15 senedir forumdayım sorduğum en cahil soruya bile kimse dalga geçerek cevap yazmadı.
Sorduğun bütün soruların cevabını biliyorum ama anlatmam. Hayatta başarılar.
B
Yazdığımı okuyunca, biraz gaddarca geldi... Ondan dedim madem istek de var anlatayım.
Anladığım kadarı ile maksat düşük seviyede adam gibi ses almak. Bunun tam detaylarını anlamak için, sesi çıkartan mekanizmayı az biraz anlamanız lazım.
Gitardan sonra (pedallardan falan sonra eğer varsa) sinyal bir ses yükseltici veya yükseltici simulasyonu yapan bir alete girmek zorunda. Bu tarafta iki tane metod var, 3. de arada...
Birincisi analog (temel zihniyet olarak ama günümüzde analog setup içine girmiş DSP denilen digital signal processing ekipmanlar da bol şimdi oralara girdik mi çıkamayız)... Bu amfi, ampli, anfi falan neyse o. Bu yapının iki tarafı var. Birincisi gelen sinyali düzeltmek (preampli tarafı, basını tizini asıl düzeltmek sonra üzerine gerekirse işte) ikinci fonksiyonu da gain eklemek preamp gain olarak bilinen unsur). Bu lambalı da olur transistörlü de olur. Hatta güzel pedallar var Bogner mavi falan işte bütün bunların FET MOSFET ile lambalıymış gibi dikkatli bir şekilde yapıyorlar ve "amp in a box" dedikleri cinsten pedallar oluyor, hiç ucuz değillerdir. Neyse, konuyu dağıtmayayım. Bu preamptan çıkan sinyal, güç katına power amp tarafına geçer. Aradaki geçiş yapısı (faz bölücü) pek önemlidir, amfilerin sesleri arasındaki ciddi farklardan bir tanesi bunun yüzünden olur. Neyse, yine detay... Güç katında gelen sinyali güçlendirip kolonlara yollamak var. Bu durumda buradaki operasyon yine transistörlü olur veya lambalı olur. Her türlü bu katın sonunda sinyal bir çıkış trafosundan geçer ve speaker'a yollanır. Speakerlar da çok önemli. alabildikleri güç seviyesinin yanında bir de "sensitivity" denen unsur da ne kadar yüksek ses verebildikleridir. Misal olarak Celestion v30 ile Greenback arasında 3dB fark vardır ki bu da 100W'lık greenbackle çalınan bir Marshall plexi'nin 50W'lık V30 ile çalınan Marshall plexi ile aynı ses vermesi demek. O kadar fark yaratır. Ama sadece mesele güç değil, oradaki ses cinsini vs. speaker belirler.
Ikinci metod ise digital. Gitardan gelen sinyal (arada pedal da olabilir) digital bir platforma girer. Bu bilgisayarın ses kartı olur veya Amplifire veya Axe FX gibi kendi başına bir alet olabilir vs. Burada önemli olan unsurlardan birisi ilk baştaki analog çevirim... Sinyal analog.Bunu digital şekle çeviriyorsunuz. İşte bu kat asıl fiyatı belirleyen unsurlardan birisi. ADDA conversion... Ses digital olduktan sonra, yukarıda bahsettiğim unsurların hepsi modelleme yöntemi ile yapılır. Ve bir çıkış alırsınız. Ha bu çıkışı kulaklıkla alırsınız veya çıkışı line (kulaklık seviyesinde) alırsınız da oradan bir güç amfisi vasıtası ile (ki bu lambalı bile olabilir bu arada) yüksek hale getirirsiniz... hepsi olur. Sadece burada 3 temel unsur var, yine taşa yazılı değil bunlar ama genel olarak doğru:
1. preamp modellemesi... haydi bunlarada pedalların modellenmesini de katalım
2. power amp modellemesi (presence/resonance modellemesi)
3. speaker kabin ve mikrofon modellenmesi...
Devamında bu iki metodu, birbirine karıştırabiliriz. Misal olarak preamp modellemesini gerçek bir preamp ile yapıp (gitar sonra misal ENGL e530) çıkan sinyali ses kartına sokup orada TDA power amp modellemesi üzerine LePou veya Two Notes'un uygulaması ile IR cabin sim. verebiliriz. Ve kulaklıkla alınır sinyal. Veya lambalı gitar amfisinden speaker çıkışından sinyal alırsınız ve onu bir resistive/reaktive bir loadbox'a koyup (amfinin yük görmesi lazımdır) çıkan sinyali (içinde preamp ve power amp tarafları olduğu için) kabin simulatörünü yapmak için ses kartına girebilirsiniz...
Geçen gün Barış Şahin arkadaşıma bu loadboxlu sistemi gerçek zamanlı olarak göstermek için yaptığım kayıt... Gecenin 12:30'unda, 22W lambalı 2 x 6v6 lambalı bir amfi ile kayıt. Ama sessiz çünkü kabin sim ya ses kartından ya da H&K Red Box denen aletle yapıyorum... Bunun içinde pedal medal hepsi var sadece speaker tarafı yok, onu ses kartı ve free vstleri bilerek hallediyoruz.
Burada keseceğim... birazdan devam.
B
Anladığım kadarı ile maksat düşük seviyede adam gibi ses almak. Bunun tam detaylarını anlamak için, sesi çıkartan mekanizmayı az biraz anlamanız lazım.
Gitardan sonra (pedallardan falan sonra eğer varsa) sinyal bir ses yükseltici veya yükseltici simulasyonu yapan bir alete girmek zorunda. Bu tarafta iki tane metod var, 3. de arada...
Birincisi analog (temel zihniyet olarak ama günümüzde analog setup içine girmiş DSP denilen digital signal processing ekipmanlar da bol şimdi oralara girdik mi çıkamayız)... Bu amfi, ampli, anfi falan neyse o. Bu yapının iki tarafı var. Birincisi gelen sinyali düzeltmek (preampli tarafı, basını tizini asıl düzeltmek sonra üzerine gerekirse işte) ikinci fonksiyonu da gain eklemek preamp gain olarak bilinen unsur). Bu lambalı da olur transistörlü de olur. Hatta güzel pedallar var Bogner mavi falan işte bütün bunların FET MOSFET ile lambalıymış gibi dikkatli bir şekilde yapıyorlar ve "amp in a box" dedikleri cinsten pedallar oluyor, hiç ucuz değillerdir. Neyse, konuyu dağıtmayayım. Bu preamptan çıkan sinyal, güç katına power amp tarafına geçer. Aradaki geçiş yapısı (faz bölücü) pek önemlidir, amfilerin sesleri arasındaki ciddi farklardan bir tanesi bunun yüzünden olur. Neyse, yine detay... Güç katında gelen sinyali güçlendirip kolonlara yollamak var. Bu durumda buradaki operasyon yine transistörlü olur veya lambalı olur. Her türlü bu katın sonunda sinyal bir çıkış trafosundan geçer ve speaker'a yollanır. Speakerlar da çok önemli. alabildikleri güç seviyesinin yanında bir de "sensitivity" denen unsur da ne kadar yüksek ses verebildikleridir. Misal olarak Celestion v30 ile Greenback arasında 3dB fark vardır ki bu da 100W'lık greenbackle çalınan bir Marshall plexi'nin 50W'lık V30 ile çalınan Marshall plexi ile aynı ses vermesi demek. O kadar fark yaratır. Ama sadece mesele güç değil, oradaki ses cinsini vs. speaker belirler.
Ikinci metod ise digital. Gitardan gelen sinyal (arada pedal da olabilir) digital bir platforma girer. Bu bilgisayarın ses kartı olur veya Amplifire veya Axe FX gibi kendi başına bir alet olabilir vs. Burada önemli olan unsurlardan birisi ilk baştaki analog çevirim... Sinyal analog.Bunu digital şekle çeviriyorsunuz. İşte bu kat asıl fiyatı belirleyen unsurlardan birisi. ADDA conversion... Ses digital olduktan sonra, yukarıda bahsettiğim unsurların hepsi modelleme yöntemi ile yapılır. Ve bir çıkış alırsınız. Ha bu çıkışı kulaklıkla alırsınız veya çıkışı line (kulaklık seviyesinde) alırsınız da oradan bir güç amfisi vasıtası ile (ki bu lambalı bile olabilir bu arada) yüksek hale getirirsiniz... hepsi olur. Sadece burada 3 temel unsur var, yine taşa yazılı değil bunlar ama genel olarak doğru:
1. preamp modellemesi... haydi bunlarada pedalların modellenmesini de katalım
2. power amp modellemesi (presence/resonance modellemesi)
3. speaker kabin ve mikrofon modellenmesi...
Devamında bu iki metodu, birbirine karıştırabiliriz. Misal olarak preamp modellemesini gerçek bir preamp ile yapıp (gitar sonra misal ENGL e530) çıkan sinyali ses kartına sokup orada TDA power amp modellemesi üzerine LePou veya Two Notes'un uygulaması ile IR cabin sim. verebiliriz. Ve kulaklıkla alınır sinyal. Veya lambalı gitar amfisinden speaker çıkışından sinyal alırsınız ve onu bir resistive/reaktive bir loadbox'a koyup (amfinin yük görmesi lazımdır) çıkan sinyali (içinde preamp ve power amp tarafları olduğu için) kabin simulatörünü yapmak için ses kartına girebilirsiniz...
Geçen gün Barış Şahin arkadaşıma bu loadboxlu sistemi gerçek zamanlı olarak göstermek için yaptığım kayıt... Gecenin 12:30'unda, 22W lambalı 2 x 6v6 lambalı bir amfi ile kayıt. Ama sessiz çünkü kabin sim ya ses kartından ya da H&K Red Box denen aletle yapıyorum... Bunun içinde pedal medal hepsi var sadece speaker tarafı yok, onu ses kartı ve free vstleri bilerek hallediyoruz.
Burada keseceğim... birazdan devam.
B
Devam...
Kısacası evde düşük seste lambalı amfilerle vs. ses almak mümkün, bilgi sabır ve çalışmak lazım. Armut piş ağzıma düş ile ancak çok yakın bir akrabanız veya arkadaşınız size gelir sistemi kurar gider ancak öyle olur. Bozulunca sonra ararsınız (ki çok başıma gelmişliğinden biliyorum... neyse)
Lambalı amfi ile sesi ne kadar düşerseniz düşün, attenuator ile falan... zor. Çünkü bu kerata aletlerin sesi yüksekken çok güzel, onu bilince hep insan açmak ister. Bunun yanında sadece lamba işi de değil, speakerlar da sesi yükseldikçe güzelleşir. Benim komşularımla aram iyi (hepsinde telefonum var, en ufak problem olsa arayın kapatayım modundayımdır, ve gece 7:30'da sonra gündüz 2'den önce çalmam gerçek amfi kolon ile) ve 1.25W seviyesinde evde çalıyorum. Bu bayağı ses demek. Pimapenli falan kapalı bir yerde olmama rağmen oda dışından duyulmayı bırakın epey net olur. En yüksek televizyondan daha fazla... Bunu yapabilecek olursanız, lambalı amfiler 15Wlık Blues Jr. yok Bassbreaker falan miss gibi olur. Tam olarak kırarsınız. Ama yok yapamayacaksanız da problem değil, bir attenuator ile (basit bir L-Pad gidip birilerine para vermeyin, Karaköyde iki üç parça ile çok rahat yapılan alet) amfinin sesini düşüp çok daha verimli kullanabilirsiniz. Bu da var, hani son ses değil ama daha öncekine göre çok daha verimli...
Transistörlü sistem bu kapsamsa son çözüm değil. Çünkü daha temelden kolonun sesi güzel vermesi için işte yukarıda bahsettiğim gibi sesin biraz yüksek olması lazım. Problem o. Preamp katı lambalı power amp katı transistörlü olan (hatta bu aralar Victory amp denen şirket Class D çok güzel bir alet yaptı Düşes (Lordlar Baronlar dünyasına kesin lazım da... neyse şimdi Baron muhabbetine geri girmeyelim)... Lambalı hem de enteresan lambalar kullanıyorlar bir preamp katı ve class D güç katı... iyi deniyor. Lafı karıştırmayayım... transistörlüden de yar olur. Ama düşük gain sevdalısı iseniz valla ben transistörlü olup da hani bir tweed champ 5e1 gibi bir amfiyi bilmiyorum. İşte bu amfi Derek and the Dominoes Layla'nın kayıt amfisi ve 5W bir şey... Evde yine problem yaşarsınız belirteyim 5W hiç az değil...
Bundan sonra artık devamı sizin özelinizde. Ne müzik dinliyorsunuz, ne kadar gain lazım, ne tür tonları istiyorsunuz, komşular nasıl, sağda solda arada çalacak mısınız ki kurulacak sistem bateri seviyesini kaldırsın mı, ... falan gibi bir çok soru var. Bunlara göre zamanla öğrene öğrene kendi yolunuzu çizeceksiniz. Önemli olan yolculuktan keyif almak bu işte, yoksa bir yere varmaya uğraşmıyorsunuz...
Kolay gelsin.
B
Kısacası evde düşük seste lambalı amfilerle vs. ses almak mümkün, bilgi sabır ve çalışmak lazım. Armut piş ağzıma düş ile ancak çok yakın bir akrabanız veya arkadaşınız size gelir sistemi kurar gider ancak öyle olur. Bozulunca sonra ararsınız (ki çok başıma gelmişliğinden biliyorum... neyse)
Lambalı amfi ile sesi ne kadar düşerseniz düşün, attenuator ile falan... zor. Çünkü bu kerata aletlerin sesi yüksekken çok güzel, onu bilince hep insan açmak ister. Bunun yanında sadece lamba işi de değil, speakerlar da sesi yükseldikçe güzelleşir. Benim komşularımla aram iyi (hepsinde telefonum var, en ufak problem olsa arayın kapatayım modundayımdır, ve gece 7:30'da sonra gündüz 2'den önce çalmam gerçek amfi kolon ile) ve 1.25W seviyesinde evde çalıyorum. Bu bayağı ses demek. Pimapenli falan kapalı bir yerde olmama rağmen oda dışından duyulmayı bırakın epey net olur. En yüksek televizyondan daha fazla... Bunu yapabilecek olursanız, lambalı amfiler 15Wlık Blues Jr. yok Bassbreaker falan miss gibi olur. Tam olarak kırarsınız. Ama yok yapamayacaksanız da problem değil, bir attenuator ile (basit bir L-Pad gidip birilerine para vermeyin, Karaköyde iki üç parça ile çok rahat yapılan alet) amfinin sesini düşüp çok daha verimli kullanabilirsiniz. Bu da var, hani son ses değil ama daha öncekine göre çok daha verimli...
Transistörlü sistem bu kapsamsa son çözüm değil. Çünkü daha temelden kolonun sesi güzel vermesi için işte yukarıda bahsettiğim gibi sesin biraz yüksek olması lazım. Problem o. Preamp katı lambalı power amp katı transistörlü olan (hatta bu aralar Victory amp denen şirket Class D çok güzel bir alet yaptı Düşes (Lordlar Baronlar dünyasına kesin lazım da... neyse şimdi Baron muhabbetine geri girmeyelim)... Lambalı hem de enteresan lambalar kullanıyorlar bir preamp katı ve class D güç katı... iyi deniyor. Lafı karıştırmayayım... transistörlüden de yar olur. Ama düşük gain sevdalısı iseniz valla ben transistörlü olup da hani bir tweed champ 5e1 gibi bir amfiyi bilmiyorum. İşte bu amfi Derek and the Dominoes Layla'nın kayıt amfisi ve 5W bir şey... Evde yine problem yaşarsınız belirteyim 5W hiç az değil...
Bundan sonra artık devamı sizin özelinizde. Ne müzik dinliyorsunuz, ne kadar gain lazım, ne tür tonları istiyorsunuz, komşular nasıl, sağda solda arada çalacak mısınız ki kurulacak sistem bateri seviyesini kaldırsın mı, ... falan gibi bir çok soru var. Bunlara göre zamanla öğrene öğrene kendi yolunuzu çizeceksiniz. Önemli olan yolculuktan keyif almak bu işte, yoksa bir yere varmaya uğraşmıyorsunuz...
Kolay gelsin.
B
Anladın mı Ahmet? @ahmet balcı
Philips lamba diyen benim. Bilmeyenler için yazayım. Konu oraya gelene kadar arkadaşın kaç tane saçma harekette bulunduğu, almadığı amfileri almış gibi yapıp, elinde olmayan ürünler için kullanım tavsiyesi istediği ortadayken gelip burada "ama benimle alay ediyorlar" diye savunma yapması komediden başka bir şey değil. Karşındakini salak yerine koymaya çalışırsan daha çok alay edilirsin.
fitilli gaz lambası demedin en azından... çekirdek çitleyerek izliyoruz 🙂
Ne halta yariyor bilmiyorum ama konuyu acan sahisi engelledim.Sordugu sorudan oturu veya ayni konuda birkac tane baslik actigi icin degil, terbiyesiz bir kisilik oldugu icin.Bu forumda bir daha yazmayi dusunmuyorum bu tip sahislar yuzunden.Gercek hayatta cevremde boyle sahislar yok.Internette de olmaz.
Onlar bitmez.... sen doğrularından şaşma. Ben yazıyorum yine de, bir kişi faydalansa iyidir. Blok da çare ama kimseyi bloklamadım, onu ciddiye alıp rahatsız etti beni anlamına gelir, o kadar değer vermemek laızm.
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #31
Ağzınıza sağlık valla sorularıma genel olarak cevap oldu. Son olarak biraz cahillik ama gain, volume, master ve power level (vox vt20 kullanıyorum anladığım kadarıyla amfinin kendi power attuenator’ı?) arasındaki farklar nedir açıklayabilir misiniz? tonun şekillenmesinde nasıl rol alırlar?
Merhaba. Uzun uzadıya yazmışsınız, çokta açıklayıcı olmuş. Konu farklı yerlere gitmiş, size özel mesaj yoluyla ulaşmayı düşündüm ancak ileride benzer ikilemde kalan olursa diye buraya yazmak daha makul geldi. Tecrübeli olduğunuzu varsayarak, danışmak istediğim konu elimdeki preamp(lambasız) ile ilgili. AMT SS- 30 model. İlk amacım düşük/orta volume'de alabileceğim en iyi sesi alabilmek. SS bir preamp için transistörlü bir amfi önerilmiyor. Bu elimdeki preamp'ı lambalı ya da lambalı combo bir amfi alıp mı kullanmalıyım?
Lambalı bir amfi alırsam, harici preamp'a geçiş yaptığımda, amfimin preamp katından faydalanamayacağım. Peki harici preamp'ı lambalı bir amfide çalıştırırsam, amfideki lambanın tona etkisi transistörlü bir amfiden farklı olur mu? Yani transistörlü de 'solid state' olarak adlandırılan o ton, lambalı şeklini alır mı? Şu an yeni bir amfi arayışındayım ancak netleştirdiğim tek şey bütçe. Harici preamfi kullanımında da çok tecrübem yok. İlgisiz bir soru yönelttiysem affola.
Eyvallah.
Bu tabirler, amfiden amfiye fark eden tabirler. Misal olarak ENGL e530'da epey uzun bir süre clean gain'in ben gain olarak algılayıp, clean volume'ü de volume olarak algıladım. Ama değil... Fender tabirleri ile (ki alışık olduğum odur; misal Blues Jr.'un üzerindeki) ENGL e530'daki clean gain aslında master (preamp master vol.) ve clean volume ise Fender tabiri ile Volume (oradan uyandım aslında... kötü ses alınca). Volume halbuki bu anlamda preamp gain demek.
Alışma ve karıştırma meselesi.
4 cins master/volume var.
1. Preamp master (ki Fender tabirleri ile amfinin genel sesini artırır, güç katına daha fazla sinyal gitmesini sağlar ve basın tizin daha etkili olması ile sonuçlanır... Ben şahsen Marshall ve tweed kafasında olduğum için bu preamp master volume'ü dakika bir kökleyenlerdenim...
2. Preamp volume (ki yine Fender tabiri ile ve bir çok yerde bu gain/drive falan diye de geçer). Bu preamp katında distortion olmasının ayarı olur. Elbette lambalı preamp katlarından bahsediyorum. Transistörlü veya digital olursa, bu kafada modelledikleri için aynen orada da geçerli oluyor. Bu drive metal kafasına daha çok giden, ama güç katındaki satürasyona göre daha farklı bir gain... Kendinizin duyması lazım, tarifi zor.
3. Post phase invertor master volume. Bu çok amfide olmaz. Ken Fisher tasarımı diye geçer (detaylara girmeyeyim) ama çok güzel bir şeydir. Bu en baştaki masterdan farklı, bir yerde phase invertor (faz bölücüyü) güç lambası gibi satüre ettirip, oradan güç katına giden sinyalin azalmasını sağlayan bir yapı. Matchless DC30 vs. gibi ancak çaça amfilerde gördüm (Metro'larda da var tabi). Çok kullanılır güzel bri yapıdır. Marshall AFD'ye koymuşlardı misal, çok güzel amfi!
4. Atteanutor volume. Bu da güç katından çıkan sinyali, güçlü direnç ve/veya endüktörler vasıtası ile ısıya çevirme, ve gücünü azaltmak ile alakalı bir volume olmakta. Yeni yeni bir çok amfiye girmekte. Bence 2000lerin başında moda olan triod çalıştırma kafasından çok daha iyi bu.
Deneye deneye öğrenmeniz lazım, denemeniz lazım, kendinizin keşfetmesi lazım. Daha fazla ne söylenir bilemiyorum açıkçası.
Vox VT20 falan bilemiyorum hocam. Bildiğim AC30'dur ki epey farklılar anladığım.
B
Preamp katındaki lambaların yeri ve kattıkları ile power amp tarafındakilerin tona katkıları epey farklı oluyor. Dolayısı ile bu işte SS veya lambalı diye takılmayın. Nice lambalı preamp rackleri var sesleri doğru tasarlanmış transistörlü bir yapıdaki preampa göre kötü kalır. Tech 21 gibi bir çok transistörlü amfi var (sevmem ama Jazz Chorus misal) sesleri bazı lambalı olan amfiden daha iyiler.
Dolayısı ile denemeniz lazım, kendiniz görmeniz lazım. Bunda bir kural yok.
Sizin elinizdeki aleti bilemiyorum. Onun için o amfi bu amfi yorum yapamam.
B
Transistörlü amfi de şöyle düşünün, Drive katı devrelerden oluşuyor ve 15w, 30w, 50w, 100w aynı drive katına sahiptir.
100w gücü oluşturan ve hoparlörü beslemeye yarıyan ayrıca bir devre var.
Transistörlü anfilerde tona en çok etkiyi hoparlör verir.
12 inc tercih edilir.
İngiliz üretimleri ile genelde upgrade ediliyorlar.
