Tüketici Köşesi , Türkiyede Alış-veriş

*Bu köşe'de aldığımız ürünlerin ve firmaların eksilerini,artılarını satış esnasında yaşanan sorunları yada güzellikleri yada başımızdan geçmiş olan çeşitli alış-veriş hikayelerini uygun bir uslupla anlatarak müzik enstrumanları yada edevatlarından her hangi birini edinmek isteyen
tüketici arkadaşlarımızın işlerine yarayabilecek fikirleri ortaya koyalım.

*Maalesef ülkemiz Türkiye'de alış-veriş yapmak oldukça zor bu zorlukları atlatmanın tek yolu edilinecek tecrubelerdir...
 
Evet heheeh 😀 seviyorum ama napayım...

Açılışı ben yapayım;

Yıl 1999 aralık ayı , uzun zamandır elimdeki zoom prosesorumu satıp yeni bir fx cihazı almayı düşünüyordum,kararımı bos me-30 'dan yana yaptım hararetle aramaya başladım ürünü daha sonra burç çarşısındaki adını vermek istemediğim bir müzik evinde aleti gördüm , girip fiyatını sordum normalin üstünde olmasına rağmen almak zorunda kaldım...
Aleti aldıktan yaklaşık 3 ay sonra wah pedalı devreden çıkmaya başladı,ben herhalde kullanımda bir hata yapıyorum diyerekten bir kaç hafta daha bekledim , maalesef sorun bende değikl prosesorde idi

Wah pedalı devreden çıkan prosesorumu aldım ve ''o'' müzik evinin yolunu tuttum,konuyu anlattım ve çaresine bakacaklarını söylediler 3 gün geçti 5 gün geçti her aradığımda problemin ne olduğunu çözmeye çalıştıklarını söylediler bunun gibi bir kaç hafta daha geçtikten sonra bizzzat yüz yüze konuşmaya gittim , alete ne olduğunu sorduğumda orda çalışan arkadaş ''tamamen kullanıcı hatası malesef hiç bir şey yapamayız ''dedi hayrete düştüm boynumu büktüm, tamam o zaman dedim ve aleti para vererek tamir ettirmeyi talep ettim aldığım cevap '' maalesef tamir edecek yetkide kalifiyeli elemanımız yok '' bi anda jeton düştü :idea: tamir edecek eleman yoksa kullanıcı hatası olduğunu nerden anladın ?

Bu olay olduğunda 6 sene önce yani 16 yaşında idim , maalesef gençliğimin verdiği tecrubesizlikle bu tür bir sorunla karşılaşmak zorunda kaldım...
Eğer alış-veriş yapacak kitle benim o anki durumum gibi genç kesimden ise kesinlikle ebeveynlerini yanlarına alarak yada bilen biri eşliğinde alış verişlerini yapsınlar , utanılacak bir durum yok...
Eğer benim gibi artizlik yapıp tek başınıza iş yapmaya çalışırsanız Türkiyemizdeki açık gözlü esnafın paparası olursunuz...
 
Geçen yıl Eskişehir'de istanbul'un en saygın müzik mağazalarından birinin bir şubesi açıldı. Resmi olarak herşey tamamlanmıştı ama daha eskişehirdeki şubenin ışıklı büyük bir tabelası, süper düzenlenmiş bir vitrini falanda yoktu. Şubeyi açan kişi bir tanıdığımdı ve o zamanlar elimdeki B.C. Rich Warlock bass gitarı satıp bir Washburn XB125 almak istiyordum. Neyse eskişehire yeni açılan şube ile görüşüp elimdeki gitarı verip yeni bir XB125 almak için anlaştım, paramı ödedim gitarım geldi. Mağazada gitarı inceledim, çaldım, tonları sapı çok güzel, fiyatı yaklaşık 400 $'dı ve o paraya gayet iyi bir gitar kapattığımı düşünüyordum. Gitarı eve getirdim kılıfını açıp arkasına baktığım andatam gövde il sapın kesiştiği yerde, gövde üzerinde, yan tarafta, gitarın arka yüzüne yakın minik bir çatak gördüm. Aslında bir boya çatlağıda olabilirdi ancak yeni bir gitar alıyorum ve sorunsuz olmalı diye düşünerek aldığım yere götürüp sorunu gösterdim, anlayışla karşılandım, gitarımı aldılar istanbula gönderdiler hemen bir yenisini postaladılar eskişehire. Ben gitarın sap ayarını v.b yapabilecek kadar bilgili değilim.

2. gitarı eskişehirde Laylaylom müziğe götürdüm. bu gitarın sapına bir bakarmısınız ayar falan gerektiriyomu diye ( istanbuldan washburn gönderen firma yeni sattığı gitarların sap ayarlarını yapmıyor illa istiyorsanız yapıyorlar ama sizi 1 aya yakın bekletiyorlar bende hemen getirtip kendim yaptırtırım diye düşünmüştüm) neyse laylaylom müzikte adam gitarın sapına baktı sonra yüzünde şaşkın bir ifadeyle bana döndü "ne yaptın sen bu gitara" dedi. Birşey yapmadığımı gitarın yeni olduğunu söylediğimde gitarın sapının anormalbir şekilde eğik olduğunuve bunun tamir edilemeyeceği yanıtını aldım (gitar 5 telliydi ve si telinin istikametinde yukarı doğu eğikti sap dikkatli bakılınca gözle rahatça görüleiliyordu!)

bu gitarıda gönderdim gitar hakkında varılan kanı farklı bir firmanın yetkilisince verildiği için gitarın şnceleneceği söylendi bana yaklaşık 1 hafta sonra 3. Washburn XB125 eskişehire gönderildi.

3 numaranın sap ayarını başka bir yerde yaptırdım. gitarın sapı yeni ayarlanmıştıki mi ve la tellerinin 1. perdeye çarpıp cızırtı yaptığını farkettim, sap ayarı yapan yere geri götürdüm, "bence telleri biraz kaldırsanız çözülür" diye birde burnum soktum işe, sokmaz olaydım... neyse teller yukarı kaldırıldı, cızırtı gitti ama bu sefer de ben tellerin yukarıda olmasında rahatsız oldum, çok yukardaydı ve çalarken rahatsız oluyordum. Gitarı tekrar götürmek istemdim adamlarla daha fazla yüz göz olmamamk için, biraz bekliim dedim, o arada RTN festivali falan geldi, oraya gittim para kaynaklarımı kuruttum🙂 festival dönüşü gitarı tekrar götürdüm "bakın telleri çok indiriyorsunuz cızırtı yapıyor, kaldırıyorsunuz zor çalınıyor orta yolu bulun lütfen" dedim. Ertesi gün gitarımı almaya gittiğimde adam gitarın perdelerinin problemli olduğunu yüksekli ayarlarının yapılması gerektiğini eğer istersem yapabileceğini ancak böyle yeni bir gitarda bunun normal olmadığını, mümkünse değiştirmemi tavsiye ettiğini söyledi.
Ben yine sigortalarım atık bir şekilde gitarı aldığım firmanın esk. şubesine gittim sorunu anlattım ve "ben artık XB125 istemiyorum farklı bir model alayım üzerine farkı ne ise ödeyeyim dedim" kabul edildi. Ve Washburn T25'te karar kıldım, çok ta fazla seçeneğim yoktu o noktada..
Yaklaşık 3 - 4 hafta yeni gitarımın gelmesini bekledim..bekledim istanbuldan sürekli "tamam yarın kargoya veriyoruz" deniyordu, yada benim esk.te gitarı aldığım kişi bana öyle söylüyordu bilmiyorum.. en sonunda yuvarlak hesap bir ay sonra bana "istanbulda da Washburn T25 kalmamış, yine XB125 gönderdiler"... Ne diyeyim dedim artık, benim gitarın geldiği anda 1 tane daha aynı basstan gelmişti, tanıdığım bir arkdaşımda almış aynı gitardan. İkimizde birer kutuyu açmaya başladık, gitarı çıkardım ve ilk gitarda olduğu gibi gövde üzerinde aynı yerde bir çatlak görüdüm gitarı olduğu gibi elemanın eline bıraktım hemen orada bir senet hazırlandı (sözde bana gelecek olan Washburn T25 için $100 ön ödeme yapmıştım!) ve 1 hafta sonra paramı geri aldım, Otobüe atlayıp istanbula gittim, Kıvılcım müzikten bir Ibanez SRX305 aldım 7 - 8 ay falan oldu sanırım. Gitar bir problem çıkarmadı şimdiye dek. Kalvyesi mükemmel ve tonlarıda çok tatminkar. Kısa bir süre önce ist.da işim çıkmıştı gitarı kıvılcım müziğe götürüp sap ayarı falan gerekiyormu diye baktırdım ama herşeyi normaldi.

Düşünenlere tavsiyem Washburn XB120 - Xb125 almak istiyorlarsa yanlarında gitardan çok iyi anlayan biri ile gitmeleri ve özelliklede Endonezya imali olanlardan uzak durmaları.
Saygılar
 
Hehehe saol dostum 😀

Benimde 10 band equelizerımda bir problem oluştu sipariş verdiğim zaman soruma 1 günde cevap yazan ''firmamız'' 1.5 haftadır yanıtlamıyor problemin cevabını , yarın tel. açıcam hadi hayırlısı...
Satarken canım cicim , sattıktan sonra saldım çayıra mevlam kayıra :x
 
merhaba

bende bi tecrübemi yazayım adını vermem istemediğim bi müzik dükkanında V kasa b.c. Rich jr v alıcak idim gitarı vitrinden aldık bağladık anfiye deniyoruz herşey normal yanımdada ozaman eski gurubumun bateristi var denedikten sonra adama bunun bütün ayarlarını tellerini filan değiştir öle alıcam dedim arkamı dönmüş diğer gitarlara ve anfilere göz gezdiriyordumki baterist arkadaşımın beni dürttü birde ne göreyim gitarın etrafında beyaz bi şerit var sapın ucundaki kısım şerit kırılmış ve yerinden çıkmış sarkıyor abi bune ya dedim böle neyse başka veriririz dediler aldım sağlam bi V kasa gittim burdaki olay bi acağip yani adamlar ya sattıkları maldan gerçekten habersiz yada harbiden artık terbiyesizlik arsızlık bu boyutlara ulaşmış ......
 
Ona bakılırsa geçen siteden arkadaşım slim-man e gitar bakmaya çıkmıştık epiphone les paul arıyorduk eleman hem sıfır fiyatına yakın bir rakam söyledi hemde utanmadan alet temiz bir bakın dedi elimize bi aldık volüme ve ton kontrol düğmeleri çatlamış ,kasanın kenarlar göçük içinde ,üstünde jiletle kazınmış gibi izler...
Daha kötüsü adama ton kontrol düğmelerini gösterdiğimizde hiç haberi yokmuş gibi numara çekiyor salak salak.
 
Müzik endüstrimiz henüz gelişemediğinden,enstrumancılıktada bu tip aksaklıklar ve bu aksaklıkları fırsat bilenler olacaktır...

Ama görüyorumki özellikle bu sitede arkadaşlarımız daha bilinçli,bence herşey yolunda 😉
 
bursa kaşiften castilla elektro ve denio distortion efekt pedal aldım.96'da.
bu pasajın en alt katında ve köşedeki, stüdyosu olan kaşif şubesi. denio, 60 dolardı. o pedalı ilerde aynı paraya geri alabileceğini söyledi. 1 sene sonra gittim klasik gitar almaya. o pedalı 60 dolara saydı yarım kasa güzel bir kimex marka klasik gitar almıştım.

97de izmirdeki laylaylomdan zoom 1010 almıştım. kargoyla gönderildi bana. niye izmirden aldığımı hala hatırlmıyorum gerçekten 🙂 ama biri demişti sanırım. bir de takım tel yolladı sağolsun taylan gibi bir isimli arkadaş. piyasa bilmiyoruz o zaman, kazıklandım mı bilemem ama 30 milyon TL vermiştim o zamanlar.

bir de 1010 ve denio yu seri bağlardım fantazi yapardım çalarken 🙂, o zaman bileciktesin, internet zaten yok o devirde, müzik mağzası yok. üstelik lise 1desin. gitarı sadece trt3 te rock markette görürdük. demek o zamanlar içgüdüsel olarak ayakaltına setup dizme fantazisi varmış yani, insan ayağının altında birsürü pedal olsun istiyo ilk zamanlar 🙂

uzun bir süredir penadan başka bişey almıyorum mağzalardan.
 
Çok yakın zamanda bi jackson js30 laylaylomdan aldım:Gitarların sap ayarlarının yapılmadığından eminmisiniz.Benim eski washburn fabrikada sap ayrı yapılmış gelmişti.Bide js30 başı kalkık cinsten dinky deniyor heralde.Buna uygun hardcase bukamadığını söyledi kardeşim adamlar 80 dolara özel yapım bir hardcase yaptıracaklarını söylemişler babna 80 dolar çok geldi ama kardeşim aleti adanaya kargoyla yollıyacağı için baya sağlam bir hardcase lazım.Laylaylom çalınmaya karşı bi belge veriyormuş ne kadar geçerli bu belge bi bilgisi olan varmı.

1 ay önce washburnde bir tizleme geliyordu 11 ve 14. perdeler arasındaydı bu ses.Adamlar perdeleri tesfiye etti,telleri değişti.25 kağıt aldı.Adını verimmi istermisiniz.Adam temiz iş yapmış.Adama bi tanıdığım fender malmsteen imzalı gitarını yollaya biliyordu yani bende ona güvendim.
 
Arkadaşlar yakında bi adam dolusu otobüsle laylaylomu basacam.Bundan 3 hafta önce js30 aldım.Bize buna uygun hardcase yok 2 haftada yaptıralım dediler.2 hafta geçti adamlar yaptıramamışlar js30 a uygun bi case sipariş etmişler.İyi hatalarını telafi etmişlerde hala ortada hardcase yok.2 gün önce kargoya verdik dediler istanbul içinde kargo 2 gün sürermiya.Hiç şakam yok 1 hafta daha derlerse hiç üşünmiycem basacam laylaylomu bıktım ya beklemekten 3 haftadır gitar çalamıyorum kafayı yiyecem.
 
laylaylom bana gore turkiye'deki en lakayıt, en duzenbaz muzik magaza zinciri. kullanılmıs, konsinye gitarları 2 kat kar koyarak sıfır diye satmaya calısıyorlar. kesinlikle uzak durulması gerekiyor.
 
İstanbulda jackson satan başka yer biliyormusunuz.Laylaylom distribütörmüdür nedir jacksonların başka yerde bulunmuyor bu şerefsizler(jacksonlar 😉 )
 
bizde laylaylom kurbanıyız caloışmaya gitmiştik tarihi eser maxtone twin bizim davulcunun ayagında patlayınca ambalajında twin istediler eskisinden iyi ama 2. el twin verdik almadılar dusenbazlar yaık davulcu bayıldı 0 verdik yoksa dava savcılık fln dedilker
 
Kardeşime yolluycaklardı hardcase'i ama kardeşime ödemeli dememişlerdi.Sorduk kargoya karşıdan ödemeli yollandı sizi bulamayınca geri götürdük.Bak şerefsizlere ulen bari diyin ödemeli yollarız.İyiki kardeşimde para vardı.
 

Geri
Üst