Umut Sarıkaya

Espri tarzına hayranım bu adamın. Basit bir koyun, inek esprisi yapmıyor. Küçük ayrıntılara dikkat edebiliyor ve bunlardan espriler çıkarıyor. Kafayı Kafka'ya takmıştır bir de.
Ayrıca o "benim de söyleyeceklerim var" köşesi nedir aman yarabbim... Herif ilk önce betimlemeleri yapıyor, daha sonra betimlediği şeyi öğrenince dumur fırtınası estiriyor.

Esprilerinden de örnek vereyim:

Adam çıplak bir şekilde misafir olduğu evde oturmakta ve çay içmektedir:
-İşte böyle Fikret abi bütün benliğimle Serap'ın olmaya evine gidiyodum ama bir anda tırsıp senin evine geldim... Bi soluklanayıp, bi danışayım istedim...
-Seyitçiğim garip bir şekilde sende dostoyevski romanlarından aldığım tadı alıyorum... Kararsızlık, ne yapacağını bilememe ve vicdan öğeleri barındırıp sonuçta herşeyi yüzüne gözüne bulaştırıyorsun... halbusi normal şartlarda bu şekilde evime...
-umarsızca gelen bi kişiyi evire çevire...
-Aha yine o tad...
 
LeftEyeNine demiş ki:
- Ya Remzi (attım..) hatun beni terketti yaa..

- Gidip özür dilesene olm..

- Oluyo mu ööle ?!

...Kemik'in orta sayfasını yediğimi hatırlıyorum bunun üzerine..Hakkaten yetenek...
o espirler onun değil cihan ceylan ın espirileridir ama zaten benzer tarzda esprileri var çok abartmışsınız birde diyceğim şuki her karikatüristin başlığını açacığınıza bir başlık açıpda orda yazsanıza burda ekşisözlük tadı yazılar yazıcağınıza
 
herifin biri steteskop takan doktora diyo ki:
abi bi kulağını versene ??
🙂 🙂 🙂
güldüm bayağı...
_________________________-
basit olaylardan mizah yaratanlardan
yiğit özgür de böyle
süperler ne diyeyim !!??!!
 
benim de söyleyeceklerim var süper...amaaan diyip geçeceğimiz olayları tekrar düşünmemizi sağlıyor..ayrıntıları bu kadar güzel yakalayıp anlatabilen bir insan var mıdır başka??
 
gerçekten tam bir ayrıntı adamı
ve YURDUM İNSANI MODELİni harika yansıtıyor
tv programlarına katılıp bacak bacak üstüne atan adamın çorabı ile pantolonu arası görünen kıllı bacağından tut ; 🙂
bozuk paraların ağırlığıyla pantolonun bi yanını aşağı çektirmesine (ağdırmasına)
ege ağzını süper yansıtmasına( çemkirmek _zaar)
terliği büyük gelenlerin önden parmaklarının çıkarak yere doğru bakmasına
kadar herşey çok güzel...
PENGUENİN SÜPER ELEMANLARINDAN BİRİ 😀
 
bir insanın bu kadar kültürlü(bkz. her türlü sanat dalı-ki en tiskindiği modern sanat olmak üzere) olmasına rağmen bu kültürünü en saf yüzeysellikle birleştirerek her kesimden insanı kendisinden nefret ettirmeyi başarabilen yegane insandır kendisi.. hatta 'arkadaşlarla istanbula umut sarıkayayı dövmeye gidiyoruz' dedirten tek şahsiyettir. birçok kez de beni , yaşamdan tiksindermeyi, isyan ettirmeyi başarmıştır. tebrik ediyorum, ama yalvarıyorum artık dayanamicam.. bünye kaldirmiyor bir noktadan sonra..
 
yaa müjde ar espirisini bilen anlatsın bana hani arabadan bakıyo ya böle eğilip bu da tekrar ettiği espirilerinden biri bi penguende bi kemikte çizdi 2 kez ... ? 🙂
 
themiracle demiş ki:
müjde ar'ın kafasını dışardan arabanın camına sıkıştırıp sonra arkadan ... 😛

ama bu kadarı filmdeki orjinal olay sadece.
umut sarıkaya'da, adam geliyo bi bakıyo, arabanın yan camında müjde ar, 60 yaşına gelmiş artık, kafası cama sıkışık duruyo öyle. adam şaşırıyo, soruyo hayrola diye, müjde ar filmden beri orda öyle kalmış meğerse 🙂

benim en çok güldüklerimden biri, bi ara Marx' takmıştı: Marx, bi evede çay içip arkadaşıya yok işçi sınıfı, yok kapital ciddi bi şekilde muhabbet ediyo. Bu sırada başında yazma bi kadın, elinde çaydanlıkla odaya geliyor. Marx elindeki çayı bi yandan "hürp hürp" diye bitirmeye çalışırken bi yandan da"yenge, yenge, du bi dakka, hürp..." diyo..Tabi daha deminki karizma, ciddiyet yerle bir...ama anlatmakla da olmuyormuş ki bu, yaşamak lazım Umut Sarıkaya'yı.
Ki kendisi her hafta evde çevirdiğimiz geyiğin ana konusunu güncelleyen insandır...şipidik, şipidik....🙂
 
yaw evet MarX'a taktıydı bu
kemikteydi gerçi galiba böle hani biz lisede ilkokulda hatta kitapların böyle sayfalarının ucunun olduğu yan tarafına ismimizi yazardık
karl marx'da yazmış arkadaşına gösteriyodu ''BaaaaaaaK'' deye pek çok güldüdümm ehehehe 😀 😀 😀
 
olmaz mı can sıkıntısına bire bir
eski dergilerin içinden seçerek okuyomm ama
önce yiğit
sonra ersin
umut ve erdil
.....diğer dergi....aaaa bu espiri vardı demi deye deye 🙂
 
kardeşim sayesinde haftada bir çıkan dergiyi haftanın her günü, günde 3kere falan okuyoruz valla!! eski, en esk, ilk, ne varsa. 🙂
bir de umut sarıkaya'nın bin kere okuduğumuz karikatürlerini birbirimize anlatıp gülüyoruz yine! manyaklık mıdır, hastalık mıdır nedir bu adam, anlamadım gitti 🙂
 

Geri
Üst