kullandığım prosesörlerden deneyimlerimi aktarayım
boss gt 8 : gt8 hakkı yenilen bir prosesör. doğru ekipmanla mükemmel sonuçlar veriyor en büyük eksisi çok duyarlı olması ve en ufak ekipman değişiminde yarattığın tonu çamur etmesi. ayrıca usb bağlantısının olmaması ve net desteğinin zayıf olması eksi özellikleri. tuşe hassasiyeti en iyi prosesör diyebilirim. gt8 en çok roland jc 120 gibi transparan amfilerle başarlı sonuç veriyor. doğrudan sisteme girildiğinde pek başarılı olduğu söylenemz.gt8i daha çok analog sistem gibi düşünmek lazım. wah olarakta gerçeğe en yakın modellemeler içeriyor. karşıyakada serkan gt8 üzerine ders veriyordu 🙂 yani hiçte kullanıcı dostu değil. çift kanal kullanımda çift kabinli amfilerde ( örn marshall mg 250 - behringer gx212) mükemmel sonuç veriyor. son olarak bossun cosm teknolojisini değiştirmesi lazım. gt10da da aynı teknolojiiyi kullanıyor ve yine pa sistemde sonuç pek iyi değil.
pod xt live : kullanımı en kolay ve amaca yönelik prosesör. net desteği mükemmel. amfi modellemeleri ve pa sistemde performansı çok iyi. misal nette gerçeğe çok yakın 100lerce tona tek tıklamayla erişebiliyorsunuz ayrıca usb bağlantısı olması çok büyük bir avantaj. gt8 sahipleri genelde midi - usb dönüştürücüsüne yüksek rakamlar verebiliyor. fx loop olmaması negatif bir özellik. mxr p90 gibi demirbaş pedalımı adam akıllı kullandırmayarak van halen sevdalısı beni üzmüştür.gerçi x3 serisinde bunuda düşünmüşler. en büyük eksisi tuşe hassasiyeti ve ekipmana tepkisinin zayıf olması. 2 farklı manyetikte neredeyse aynı tonları veriyor. x2n ve dimarzio steve morse set manyetiklerine ki çok farklı manyetiklerdir verdiği tepki denenerek neredeyse aynı olduğu tarafımdan tespit edilmiştir 🙂 ucuz gitar kullananlar için olumlu bir özellik aslında. kayıt yaparken kendini ses kartı olarak tanıtması referans monitörü kullanmayanlar için biraz can sıkıcı. exp pedalı fazla hassas değil ve belli bir süre sonra gıcırdamaya başlıyor. wahlar gt8 kadar başarılı değil. efekt açısındanda oldukça sade. gerçi gt8de bür sürü gereksiz özellik var. gt8i kullanan dj bile gördüm abuk subuk sesler çıkarmak için 😀 bir diğer negatif özelliğide fiyatının yüksek olması. yurtdışında çoğu prosesörden cuz olmasına rağmen türkiyede hepsinden pahalı. line 6 distribütörüyle ilgili sanırım.
digitech gnx 4 - belli başlı tonlarda çok başarılı fakat fazla ton çeşitliliği yok. aslında workstation geçmesinden anlaşılıyor çünkü üzerinde drum machine , recording gibi çoğu zaman kullanılmayan zamazingolar var. kasa yapısı çok saplam. wah pedalı fena değil.ama diğer prosesörlera nazaran biraz havada kalıyor. usb desteği olması artı bir özellik . fiyat konusunda oldukça pahalı.
zoom g9 2tt - tube olayıyla iddialı olan zoom bunu alette pek hissettirmiyor. kasa yapısı oldukça ucuz geldi bana. switchleri çok şık birazda tank gibi duruyor çünkü çift exp pedalı var alette. bu iyi bir özellik çünkü hem wah hem volume pedal aynı anda kullanılabiliyor. ben bu aleti tech 21 pe60 ile kullanmıştım. sert tonlar seven biri için çok ideal gerçekten gümbür gümbür bir soundu var fakar al dimeola , joe pass falan çalacaksanız pek başarılı değil. ha coal chamber , lamb of god falan dersen biçilmiş kaftan.
voxe tonelab se = buda gemi gibi bir pedal 🙂 oldukça vintage bir havası var ve bana çok ağır gelmişti. alet görüntüsüyle orantılı olarak vintage tonlarda çok başarılı burham burham srv kokuyor fakat lead tonlarda fazladan bir tubescreamer etkisi var yani hep bir fuzz pedalı bağlı gibi hissediyorsunuz. tuşe hassasiyeti mükemmel . efektleri ortalama düzeyde. fiyat olarak negatif diyebilirim.
yamaha magicstomp = bu alette pek adam akıllı drive yok fakat reverb ve delay konusunda tek geerim. akustik simulatörü şaşırtıcı. ufak tefek bir yapısı var . analog setupta sırf bu özellikleri açısından barındırılabilir. exp pedalı olmaması çok kötü. yani prosesörden çok ekipman içinde kullanılacak bir pedal diyebilirim.
boss me50 = me50 pekte prosesör değil daha çok size boss pedallarının paket halinde sunulmuş modülasyonları diyebilirim. amfiyle birlikte kullanılabilir. özellikle jc 120de harikalar yaratıyor.
şahsi kanaatim olarak aralarında en alınası ikinci el pod xt live yada sıfır pod x3 live. çünkü esas amaç olarak kullanım kolaylığını tamamen sunuyorlar size. eve getirdiğinizde 30 dknızı harcayıp sınırsız tona ulaşabilirsiniz. ikinci elde kolay satılıyor. gt8 gibi her yerde farklı ton verme olayı yok. mikserde bile oldukça başarılı ki line 6 firmasının iddialı olduğu konuda bu zaten. kayır stüdyolarının çoğunda pod xt proyu rack olarak kullanıyorlar. ben wahlarını sevmediğim için yanında wah ile birlikte uzun süre kullandım. daha uzun süre gt8 kullandım ama pod ile daha fazla gitar çaldığımı söyleyebilirim. gt8ile uğraşmaktan gitar çalmaya vakit kalmıyor.
bunların dıışında çok daha kaliteli prosesörler var fakat türkiyede en kolay bulunabilecek ve alınabilecek prossesörler bunlar sanırım. grup arkadaşımda rocktron prophesy vardı ve mükemmel bir alet olduğunu söyleyebilirim fakat bulması pek kolay değil.
bence prosesör her müzisyenin elinde bulunması gerekir. ev ortamında çoğu setuptan daha kullanışlı ve yaratıcılığı arttırıyor. bu yüzden köşede devamlı bulundurum. gece gece amfiyle pedalla uğraşmaktansa tak kulaklığı cayır cayır çal beste yap 😀 analog bir sevdadır herzaman el amfiye pedala gider ama şehir içinde kullanmak için pratik bir arabada lazım her zaman 🙂
bu kadar aleti niye kullandın diye sorarsanız çoğu takasla geçti elime sadece gt8 i ilk çıktığında merak ettik 1 milyar para bayıldık , toplandık başına gökten düşen taşın etrafında toplananlar gibi "vay vay gavur yapıyor hesabı 🙂 aldık boyumuzun ölçüsünü o ayrı ..