"nooluyo yahu?"derken...
"Geçen cuma son anda taksiyi evin yolundan döndürüp If'e geldiğimde Murat Köselioğlu, Ahmet Tekneci ve Eralp Güven'in orada olması, bir an için içimde az sonra Alp Dündar'ın kolunun altında dosyasıyla, ardından da Artun Ertürk'ün elinde gitarı, sırtında çantasıyla geleceği gibi bir his yarattı. Gerçekten de Wattz Up ya da yeni adıyla (Vat)Zap dinlemeye geldiğimi unuttum ne yalan söyleyeyim. Yusuf Akbuga ve Gürbüz Barlas geldiğinde ayıldım diyebilirim.
Normalde bu tip programları en önden dinlemeyi sevdiğimi bilen bilir. Fakat ne yazık ki önden dinlemek bir noktadan sonra çok rahatsız edici oldu. If'in yüksek sahnesine zaten alışamamıştım ama başka sebeplerim de vardı. Mesela Gürbüz abinin arka tarafta Eralp'in yanında oturarak programın büyük bir bölümünü orada geçirmiş olması. Benim bildiğim Gürbüz Barlas hepimizden gençtir, atlar, zıplar, seni sahneden gösterir, selam verir, öpücük atar...ama hayır. Bu geceki Gürbüz Barlas başka bir adamdı. Sanki konsantre olamıyor gibiydi. Ya da içi başka bir yerdeydi...
Murat'la bu vaziyeti biraz konuşma fırsatı buldum. Ne düşündüğünü merak ediyordum çünkü bu gruba gelmeden önce konuştuğumuzda yeni bir şeyler yapacaklarını söylüyordu. Ama ne gördük? Bir cuma gecesi daha If'teydi ve yine Diplomatic Immunity'nin repertuarından anca 3-4 parça farklı bir repertuarı çalıyordu."
...diye bir şey yazmaya başlamıştım ki işimin başına dönmem gerekti ve dün yarım bir şekilde bu yazıyı kaydedip kalktım bilgisayarın başından. Gece, birkaç arkadaş bir araya geldik ve bilumum kurtları dökmek üzere Zap dinlemeye gittik tabii ki.
Efendim geçen haftakinden çok daha iyi bir performans izlediğimi söylemek isterim. Hatta öyle ki bir ara kendimi sahnede buldum
🙂 (Enjoy The Silence nasıl oldu arkadaşlar, iyi mi?
😀 ) Gürbüz abicim kendine gelmişti. Belli ki sorunlar çözülmüş, her şey (her neyse o şeyler) geride kalmıştı. Birlikte sahneye çıkıyor olmak yetmez, grubun birbiriyle iyi anlaşması, en azından -bu işin adı istediğiniz kadar "amatör grup" olsun- profesyonellik adına, performans anında öyle görünmesi şart malumunuz. Geçen hafta bundan eser yoktu gibi sanki. Özellikle canım kardeşim Koray Işıldak sahneye çıkıp da Ahmet ve Murat inince pek hoş bir görüntü oluşmadı gibi geldi bana. Sonunda sahnedekiler eğlenmezse, onları seyredenler hiç eğlenmez, değil mi? Naçizane görüşüm elbet.
Ahmet Tekneci'nin bir ara Aqualung'a girer gibi yapması benim içimdeki canavarı uyandırdı ama tabii bu da Diplomatic'i andıran bir giriş oldu benim için orası ayrı. Bilmem aynı şeyi hatırlayan oldu mu...Ben pek çok ayrıntıyı hatırlıyorum gerçi o günlerden ama, aah ah...
🙂
Gecenin -en azından beni- rahatsız eden bölümü Gece'nin solistinin sahneye çıkıp bu grubun artık adları gibi bildiği iki parçayı rezil etmesi oldu. Tamam, komikti belki, belki sadece eğleniyorlardı ama bence bir solistin (kendi grubu ne kadar hareketli, eğlenceli, hiperaktif vs olursa olsun) kendi sahnesine çıkışını bir kenara koyuyorum ama başkasının sahnesine çıkarken onların şovuna biraz saygılı olması gerekir diye düşünüyorum. En azından sözlerinden emin olduğu parçalar için çıkabilirdi. (Sanırım bunları Gece'nin sayfasına yazmalıydım ama...neyse) Artun Ertürk olay yerinde (cinayet mahallinde mi deseydim?) olsaydı ne düşünürdü acaba? Artık kendimi de az çok bu işin içinde sayarak söyleyebilirim ki ben kendimi böyle rezil etmek istemezdim.
Repertuar konusunda hala aynı fikirdeyim malesef. Biliyorum iyi seçilmiş parçalar, millet çok seviyor vs ama biraz değişiklik olmalı artık. Yeni parçalar olmalı. Mekanın yeni ortaklarından Fahir Öğünç beyefendiye danışın mesela, kendisi müzik zevki gayet iyi bir radyocu biliyorsunuz(biliyor musunuz?
😀 ). Yani demem o ki; Diplomatic Immunity'den uzaklaşmaya çalışın biraz, zaten herkes onlara benzemeye çalışıyor bu piyasada isim yapmaya çalışırken, sizinse zaten bir isminiz var artık(her ne kadar değiştirmeye çalışıyorsanız da), yeni şeyler denemekten kaçınmayın, korkmayın. İsmi değiştirmişken parçaları da değiştirin bari yani
🙂. "Wattz Immunity" gibi bir şey dinliyoruz sanki. Kolaya kaçmak olmuyor mu bu biraz? Ya da bir arkadaşımın tabiriyle "miras yemek" olmuyor mu? Hem de Cuma gecesi If'te!
Geçen hafta bende tam olarak "içler acısı" diye tanımlanabilecek bir his bırakmıştı Zap ama dün en azından performansın eski canlılığında ve interaktifliğinde olması şapşahaneydi. Bunun dışında aklıma gelen olursa elbet yazarım, zaten yeterince uzattım.
Saygılar
http://launch.groups.yahoo.com/group/artun_erturk
http://launch.groups.yahoo.com/group/pamelaspence/
Bu arada ilgilenen herkesi Ankara'nın yeni bir grubunun ilk sahne performansına bekleriz efendim. SALI gecesi REPLİK ROCK BAR civarında olanlar, NIGHT CIRCUS'ı dinleyerek eğlenmeyi tercih edebilirler bir değişiklik yapıp. Hoşgeldik
😀