Sanki artık sadece elimizdekileri geliştireceğiz gibi. Ne bileyim tekerleğin icadından beri çok şey icat ettik, keşfettik. Tekerlekle araba yaptık peki ya arabayla ne yapılır? Uçan araba.. Adamın biri ahşapın üstüne 6 tel, içine manyetik sarım ekledi. Başka biri tellere vura vura banyoda tappingi keşfetti. Yaratıcılığını gösterdi. Daha nice nice şeyler yaptı. Peki bize ne kaldı? Tükettik mi herşeyi? Artık herşey teori mi? Notaların makine gibi aktığı, klavyeyi p*ç eden, duygusuz "Modern gruplar"ın bu kadar popüler olmasının sebebi bu mu? "Farklı şeyler", farklı şeyler derken bunu mu kastettik?. Kalsın. David Gilmour'un tek nota bastığı bir albümü dinlemeyi yeğlerim. Tabi bu o kadar popüler olmaz..
Bu mesele hep yanlış anlaşılıyor.
Bir alanda gerçekten çığır açmış insanlar, geleneğin içinden gelir. Yepyeni bir şey yapmaya soyunmazlar, geleneği kendileri gibi yorumlarlar. Ama zamanla o geleneği aşıp kendilerini bulurlar.
"Modern grupların" çoğunun soytarı olma sebebi, modern bir şey yapacağız diye debelenmeleri ve geleneği hor görmeleridir. Buna debelenmekten, kendilerini keşfedemiyorlar. Bu durumda da tekniğe yaslanıyorlar. Ruhsuz gelmeleri normal, çünkü kendilerinden bir şey katmıyorlar müziğe. Mühendislik yapmaya çalışıyorlar.
David Gilmour, Jeff Beck, Mark Knopfler bir "damar"dır (hepsi de İngiliz bu arada...). Ama çok da yanlış anlaşılmış bir damardır, çünkü bu adamlar gibi çalmaya özenen zibilyon tane insan var. Anlamadıkları şey şu: Gilmour gibi çalmanın tek yolu, kendin gibi çalmaktır. Çünkü Gilmour böyle çalan bir adam. Abartısız, özentisiz, basit düşünen ve basit düşündüğü için de müzikte "kendine" bolca yer kalan bir adam. Basit düşündüğü için müziğin içini teknik ve teoriyle doldurmuyor. Ve altyapısı-arka planı da blues aslında. Hani o pek çok kişinin burun kıvırdığı blues... Ama eğer Gilmour klasik bir blues grubunda çalsaydı belki de bugün adını bile duymamış olurduk. Gilmour, çok başka kafada müzik yapan bir grupta blues zihniyetiyle çalabildiği için çığır açmıştır bence. Pink Floyd hayranlarına sormak lazım. Kaçı klasik blues gitaristlerini dinler veya sever? İşte atlanan şey bu. Geleneği öğrenip, onu başka bir yerde kullanmak... Hendrix blues gitaristi idi, aynı şeyi bambaşka bir sound ile yaptı, adına "rock" dedik. Geleneği başka bir noktaya taşıdı ve çığır açtı.
Özetle, geleneğe sahip çıkmak (yepyeni bir şey uydurmaya çalışmaktan ziyade) bu işin anahtarıdır, ama aslında çok az sayıda insan bunu aşabilir. Pek çoğumuz o geleneğin içinde kalırız. Elimizden geldiği kadar kendimizi ifade ederiz, yapabileceğimiz en fazla budur.
Son olarak, müzikteki belli bir damarın size hitap etmesi veya mevcut işlerin size hitap etmemesi de, müzikten ziyade sizinle ilgili bir şey. Onu da söylemek lazım.