Yayınladığımız şarkıların tüm çabalara rağmen dinlenmemesi problemi.

Dinlediğim kadarıyla fark yaratan, heyecanlandıran bir şey hissedemedim.İnsanlar boktan da olsa farklı şeyleri seviyorlar ya da dinliyorlar.

Bunun dışında 13 senedir müzik yapmak ile beste yapmak farklı şeyler, size göre başarının ne olduğunu bilmiyorum ama olması gerektiği zamanda olacaktır.Üretmeye devam etmeli ve beğenilme kaygısı unutulmalı bence.Kendi sevdiğiniz müziği üretebiliyorsanız gerisi önemli değil.Benim gibi, üretken olup da hiç kayıt almayan birisi olmamanız da benim için başarı mesela.Yani bir şeyler kayıt ediyorsunuz en azından.

İnsanlar artık duygulu, müzikal olarak girift şeyleri sevmiyor pek, hemen dinleyip eğlenip aç bitir tarzı, daha çok eğlendiren şovları beğeniyorlar. Zaten en iyisi bi hafta, sonra unutuluyor. O eski uzun sololar duygusal riffler vs çok geride kaldı. Sosyal mecralardaki bu işle uğraşan adamlar da bu trende adapte olmuş zaten, müzikle çok işi yok, şova yönelikler. Gitar da zaten artık popüler bi enstrüman değil eskisi gibi. Gerçi popüler bi enstrüman da yok bence. Beğeni isteyen beste gam solo melodi vs kafa yormayı bırakmalı, bi şekilde dikkat çekecek şovmenlik yapmalı. Müzik artık amaç değil araç oldu. 3 dakika binbir türlü gamla teknikle shred yapacağına, elinde gitar ters takla at bak nasıl patlar beğeniler, viral olur gidersin kardeşim.
Gerçi marifet iltifata tabi, o da ayrı mevzu.

Popüler olmakla dinlenebilir olmak farklı şeyler.
Maalesef günümüzde.once popüler olmak sonra dinlenebilir olmak önemli.
Bir muzik sever olarak, dun aksam yazdıklarınızı okuyunca çok tarzım olmasa da Spotify da sizi takibe aldım. Bunun üzerine instagram sayfanıza da baktim.
Isimiz gereği Turkiyedeki gitar da uzmanlaşmış grup ve solo müzisyenler hem musterimiz hem arkadaşımız oldugu için instagramda birbirimizi takip ediyoruz.
Bir cok müzisyen hergun instagramda surekli bir şeyler yayınlıyorlar,
Bir kere hepsinin you tube kanalı var.
Ders veriyorlar
İlgi alanları neyse hergun paylaşım yapıyorlar kendilerini guncel tutuyorlar.
Sizin instagram sayfaniz onlara göre oldukça boş
Soluk renk, özensiz çekimler mevcut
En son paylasiminiz ig TV de yan çekilmiş.
Once siz yaptığınız işe özen göstereceksiniz ve samimi olacaksınız
Samimiyet mutlaka karşınızdaki insana geçiyor.
Benim icin sadece dinlenebilir olmak önemli diyorsanız Spotify da ki 1000 kisi iyi
Ama popüler olmak istiyorsanız yapacağınız cok sey var.
Kusura bakmayın sert bir yazı olmuş olabilir,
Sürç-i lisan ettiysem affola

senablackrock demiş ki:

Popüler olmakla dinlenebilir olmak farklı şeyler.
Maalesef günümüzde.once popüler olmak sonra dinlenebilir olmak önemli.
Bir muzik sever olarak, dun aksam yazdıklarınızı okuyunca çok tarzım olmasa da Spotify da sizi takibe aldım. Bunun üzerine instagram sayfanıza da baktim.
Isimiz gereği Turkiyedeki gitar da uzmanlaşmış grup ve solo müzisyenler hem musterimiz hem arkadaşımız oldugu için instagramda birbirimizi takip ediyoruz.
Bir cok müzisyen hergun instagramda surekli bir şeyler yayınlıyorlar,
Bir kere hepsinin you tube kanalı var.
Ders veriyorlar
İlgi alanları neyse hergun paylaşım yapıyorlar kendilerini guncel tutuyorlar.
Sizin instagram sayfaniz onlara göre oldukça boş
Soluk renk, özensiz çekimler mevcut
En son paylasiminiz ig TV de yan çekilmiş.
Once siz yaptığınız işe özen göstereceksiniz ve samimi olacaksınız
Samimiyet mutlaka karşınızdaki insana geçiyor.
Benim icin sadece dinlenebilir olmak önemli diyorsanız Spotify da ki 1000 kisi iyi
Ama popüler olmak istiyorsanız yapacağınız cok sey var.
Kusura bakmayın sert bir yazı olmuş olabilir,
Sürç-i lisan ettiysem affola

Hepsini görmek için tıklayın...

katılıyorum arkanda seni tanıyan ufak bi kitlen olması yeter en kötü tiktokçu olursun ordan yürümek çok daha kolay fakat kişiden kişiye göre değişir

son bir senedir canımız sıkıldı, tamamen sıkıntıdan youtube'a cover yüklüyoruz. yaptığımız şeyi düşünürsek hedef kitle de belli ulaşacağı maksimum sayı da belli. çok umrumuzda da değil açıkçası işimizde gücümüzdeyiz, maddi beklentimiz de, müzisyen olarak kendimizi kanıtlama çabamız da yok. kendi şarkılarımızı da yaptık çaldık on onbeş sene önce ki o zamanlar da durum benzerdi şimdi daha kötü. metal, rock türevleri bitti.

mesela dr. skull'ın youtube ve instagram takipçi sayıları 3000 civarında. oradan herkes kendini tatmin edecek takipçi/dinlenme sayısını hesaplayabilir. dr skull'dan bahsediyorum tekrar hatırlatayım.

hedefiniz kitlenizde kim varsa onlar sevsin, dinlerken yüzleri gülsün, bir şey hissetsinler, mutlu olsunlar; veya siz yaptığınız şeyden hoşnut kalın yeter çok bir şey beklememek lazım gitar müziğinden. maksat vakit geçsin. birey olarak kendinizi gerçekleştirin.

meshuggah gibi ne bileyim yeni bebelerden polyphia vs gibi catchy bir şeyler yapıp çığır açmayacaksanız zaten kimse dinlemeyecek. kim yeni metallica şarkılarını dinliyor mesela. hiç kimse.

ek yapayım: ben müzikle değil şebeklikle bir şey yapacağım derseniz sosyal medyada çok örneği var. onu da yapacağınızı sanmıyorum. dediğim gibi eskiden de aynıydı. tek istediğiniz dinlenme sayısı, bilinirlik ise olay ne kadar poz keseceğinize, soytarılık yapacağınıza, maymun olacağınıza bakıyor.

Biraz geç olmuş olacak hortlatmış gibi olacağım fakat söylemek istediğim birkaç şey var. Öncelikle bu eski kafa soundları ve uzun soloları uzun introları unutmamız gerekiyor maalesef eğer bu işten gelir elde etmek istiyorsanız gitara artık ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Öncelikle ne istediğine karar vermen gerekiyor ben müzikten para mı kazanacağım? Yoksa ben getirisi az dahi olsa sevdiğim tarzda müzik yapıp az öz bi kitleye mi hitap edeceğim ? Ben inatla ikinci seçeneği seçiyorum fakat birinci seçenek kesinlikle daha mantlıklı, aklı olan ilkini seçer zaten. Herneyse kararımızı verdiysek elimizdeki gitarı ampliyi satıyoruz ve bir adet ses kartı mikrofon ve midi klavye alıyoruz ve youtube, spotify, apple müzik top listlerde ne var iyice bakıp dinliyoruz biliyorum çok sinirbozucu müzikler var rock listesinde pop müzikler var ama üzülerek söylüyorum para kazanmaksa amaç bunu yapmak zorundadır sıradan bir müziksiyen 🙂 Zaten paranız varsa beş para etmez müzikleri reklamlada duyurabiliyorsunuz çok can sıkıcı bir dönemdeyiz. Sokak müziği yaptığımız dönemlerde farkettim ki attığın sololar falan önemi kalmamış 4 tane akor basmayı bil daha fazla kazanıyorsun 🙁(

TelecasterimVar demiş ki:

Biraz geç olmuş olacak hortlatmış gibi olacağım fakat söylemek istediğim birkaç şey var. Öncelikle bu eski kafa soundları ve uzun soloları uzun introları unutmamız gerekiyor maalesef

Hepsini görmek için tıklayın...

HAYIIIRRRRRR

hemen gidip bütün davul kanallarına müezzin reverbü atacam, bir dakika solo yazacam.

şaka bir yana olayın soundla alakası yok, bir türe hakimseniz zaten yaklaşırsınız hedef kitlenizin genel zevkine. bir çalışmayı yayınlamaktan utanmıyorsanız, mutlaka sound olarak aşağı yukarı iyidir türün kendi içinde. olay kitleye ulaşmak, ulaşsanız bile ulaştığınız kitlenin daralmış olması ve kitlenin, genel olarak hepimizin, tahammül ve dikkat sınırımızın çok düşük olması. bence. para değil zaten mevzu.

müziği insanlara ulaştırmanın en güzel ve organik yolu sahne idi. ancak yeni nesilin o taraklarda bezi yok, dinleyici de dahil, üstüne pandemi koşulları da eklenince saçma bir ortam oluyor rah metıl açısından.

misal evde oturduğum yerden thrash yapacam hemen 10000 kişi dinlesin diye bir beklenti çok iyimser. özellikle şu dönemde. kitle dar, yer dar. teknik imkanlar daha fazla ama durum bu.

Size katılıyorum demek istediğim şeyi tam olarak anlatamadım belki ama az çok anlatabilmişim yinede sahne şansımız ne yazıkki yok. Özetlemek gerekirse sorun Türk halkının müziğe bakış açısı bana kalırsa şuan piyasada dolanan çoğu parçada müziğin yitrdiği değerden bahsediyordum. Sorulduğunda kulağıma güzel geleni dinlerim ben derler. Şiir dinletisiyle aynı etkiyi yaratıyor sanki.

TelecasterimVar demiş ki:

Size katılıyorum demek istediğim şeyi tam olarak anlatamadım belki ama az çok anlatabilmişim yinede sahne şansımız ne yazıkki yok. Özetlemek gerekirse sorun Türk halkının müziğe bakış açısı bana kalırsa şuan piyasada dolanan çoğu parçada müziğin yitrdiği değerden bahsediyordum. Sorulduğunda kulağıma güzel geleni dinlerim ben derler. Şiir dinletisiyle aynı etkiyi yaratıyor sanki.

Hepsini görmek için tıklayın...

Aslında bu kalite konusu çok eskiden beri var. Televole falan vardı 90 larda, şimdi survivor vs var. Popçular o zamanda vardı, yine var. Rock azaldı epey, çoktandır popüler değil bana kalırsa. O yüzden sosyal medyada da pek alıcısı yok. Gitar da eskisi kadar popüler değil tabiki, ama sosyal ortamda gideri var halen. İnsanın kendisine katabileceği güzel bir artı.

Çok göreceli müzikte kalite. Bence pop müzikte oldukça kaliteli artık, her ne kadar ilgi alanıma girmese de.

Onlar müziksiyen değil müziksi*en

Emrahd demiş ki:

Aslında bu kalite konusu çok eskiden beri var. Televole falan vardı 90 larda, şimdi survivor vs var. Popçular o zamanda vardı, yine var. Rock azaldı epey, çoktandır popüler değil bana kalırsa. O yüzden sosyal medyada da pek alıcısı yok. Gitar da eskisi kadar popüler değil tabiki, ama sosyal ortamda gideri var halen. İnsanın kendisine katabileceği güzel bir artı.

Çok göreceli müzikte kalite. Bence pop müzikte oldukça kaliteli artık, her ne kadar ilgi alanıma girmese de.

Hepsini görmek için tıklayın...

pop benim ilgi alanıma baya giriyor. çok severim it metalciliğin yanında. popüler müzik şu an çok yerlerde kalite olarak. karşılaştıramam 90ların düzenlemeleriyle... 90larda bildiğin deli kafası varmış. deneysel. şimdi herkes endüstriye uymaya çalıştığı için deneysel bir şey yok.

ahmet'in ah canım albümünü baştan sona dinlerseniz anlarsınız. ahmet bizim arkadaşlara ayıp etti ama yine de reklamı olsun. insani anlamda sildim ahmeti asdasdsa.

Selam herkese, foruma ilk defa sans eseri ugradım konuyu hortlatmak istemezdim ama cok yazmak geldi icimden. Abi kabul etmesi zor olsa da bu isler artık boyle yuruyor. Ben lisede rock muzige basladım grubumla. Tabi o zamanlar rock dinleniyor baya, en kötü herkes Duman falan dinliyor yani. Okul festivalleri, yarısmalar vs liseyi gecirdik, güzel de yıllardı tabi. Sonra rap falan patladı bende rock müzikten baska türleri dinlemeye basladım daha elektronik yada chill tarzlara yoneldim. Bu sırada tabi sahneden tut kendi bestelerimi kayıt edip paylasmaya kadar birsürü is yaptım. Ama su bi gercek ki insanlar sizin yaptıgınız müzikle cidden ilgilenmiyor. Dinleyen de arkadasınız oldugu icin vs dinliyor cidden sevdigi icin degil. Bu insanların sucu da degil cünkü artık hızlı tüketim olan bir cagda yasıyoruz insanların 5 dk lık gitar solosuna tahamulu yok. Hatta iddiasına varım suan sallıyorum Red Hot C. peppers spotifyda yeni müziklerini paylasan bi grup olsaydı ciddiye alan olmazdı max 1000 falan dinlenirdi. O gözümüzde efsanelesen gruplar bile su zaman cıksa dinlenmeyecekti. Lafı fazla uzatmadan sadede geleyim, artık rockstarların devri bitti. Üzücü de olsa bununla yasamaya alısmak lazım, müzigi hayatınızın merkezine koyup fazla bisey beklerseniz mutsuz olursunuz. Keyif alıyorsan çalmaktan devam et aga, ha yok ben karsılıgını görmeden yapmak istemiyorum diyosan da baska seylere yönel. Hayatta zaman gecirecek baska seyler de var. Herkesin gönlüne göre olsun insallah. Canınızı sıkmayın 🙂

grungie demiş ki:

Herkese merhaba. 13 senedir müzik yapan ve son 3 senedir de kendi bestelerini yayınlayan biri olarak artık malesef hevesim tükenme seviyesine geldi. Sebebi ise başlıkta bahsettiğim gibi müziğimin dinlenmemesi problemi. Yaptığım bestelerin herkes tarafından dinlenmesi gereken başyapıtlar olduğu gibi bir iddiam yok tabii ki fakat çevreme ve müzik endüstrisine baktığımda çok kalitesiz işlerin bile dinlendiğini ama kendi müziğimi kimsenin dinlemediğini görmek beni depresyona girecek seviyeye getirdi. Örneğin kendi bestelerini yayınlamaya daha yeni başlamış ve bazen çok daha amatör kayıtlar alan tanıdıklarımın yayınladığı şarkılar bile spotify'da bir ay içinde binlerce kişi tarafından dinleniyor ama benim, çoğunu üzerinde uzun süreler düşünerek ve uğraşarak yaptığım bestelerimin spotify dinlenme sayıları 1000 bile değil. Bu tanıdıklarıma ne yaptıklarını sorduğumda müziklerini tanıtmak için hiçbir şey yapmadıklarını söylüyorlar. Problemin ne olduğunu ve çözümünü çok merak ediyorum. Instagram'a reklam verdim, online rock müzik haber sayfalarına müziğimi gönderdim, facebok sayfalarında paylaştım ama hiçbiri fayda etmedi. Tek isteğim az kişiden oluşsa da belli bir kitleye hitap edebiliyor olmak ama ortada kitle falan yok. En büyük hayali müzik konusunda bir yerlere gelebilmek olan biri olarak bunun için uğraşacak hevesim tükenmiş durumda, artık elime gitar alma sıklığım bile azaldı sırf bu yüzden. Önerileriniz benim için çok önemli, sizce ne yapmalıyım?
Yaptığım müziği merak eden olursa diye aşağıya link bırakıyorum;

Hepsini görmek için tıklayın...

Selamlar. Yaşınız kaçtır bilemiyorum. Ben 43 yaşındayım. Dünyanın ve Türkiye'nin farklı politik ve sosyal evrelerine şahitlik ederek benzer bir tecrübeleri yaşamış biri olarak ben de izninizle bir şeyler söylemek isterim.
Öncelikle Şu an Müziğinizi dinleyerek yazıyorum, İlk 3 şarkıya istinaden, dinlediğiniz tarzı iyi özümseyerek eserlerinizi iyi bir ingilizce ile sunmuşsunuz. Türkiye'de yaşıyorsanız beklentilerinizi bu topraklardan öteye taşımanız gerektiğini düşünüyorum. Şu an sosyal ve ekonomik statü farketmeksizin gençler Türkçe Rap isimli bana göre ''garip'' bir müzik tarzına yönelmiş. ''Bu hayatın heycanı meycanı yok'' diyerek, sözlerinizi anlamak, eşlik etmek istemeyeceklerdir. Bu konu irdelenebilir, farklı görüşler çıkabilir.
Ortada çok alternatif ve ulaşım kolaylığı olduğu için İnsanlar artık sadece ''tüketiyor ve geçiyor'' özümsemiyor, Bu konuda müzisyenlerin de boşvermişliğini veya ortaya koyacak farklı bir şeyinin olmadığını veya kalmadığını söyleyebilirim.
Eskişehir'de otururken çocukluk yıllarımızda biriktirdiğimiz para ile 15-20 dakika yürüyüp Esnaf sarayındaki kasetçilerden kaset çektirirdik veya satın alırdık, İstanbula taşındıktan sonra da otobüse, dolmuşa atlayıp dünyanın yolunu giderek Akmar pasajına ulaşırdık, kasetleri/cdleri alırdık. Cd kapağından Fotokopi parça sözlerini okur, dosyalarda biriktirirdik. sözleri hatmederdik. hatta yetmeyip, Sanatçılar hangi enstrümanları kullanmış, kimlere teşekkür etmiş okurduk. Şimdi hem müziğe hem bu bilgilere ulaşmak, klavye hızınız kadar oldu.

ikinci konu - Şarkının üretimi. Türkiye'de Anfinin- kayıt masasının iletişimini ve render sonucunu bilen, Rock Müziği soundunu üretecek adam sıkıntısı var. Bir çok müzisyen kendi imkanları ile yapmaya çalışıyor. Ama ne olursa olsun o bildiğimiz fanı olduğumuz gruplar gibi tınlamıyor, Mesela Asphyxation parçanızdaki gitar solosunun benim bilindik yabancı gruplardan kulağımın alışkın olduğu sound derinliğinde, olmaması gibi. Buna karşın Meadowlark'ın solosunun derinliği çok daha güzel. Led Zeppelin esintileri kulaktan kaçmış değil 🙂 Parçanın geneli de '' yabancı'' tınlıyor. Ben beğendim.

Plak şirketleri, çoktandır sadece reklam ve dağıtım işini yapıyor. Bunun dışında albüm kaydı işine pek karışmıyor. O yüzden Müzisyen her yönüyle ''tamamlanmış'' bir yapıtla ortaya çıkmalı.

Dinleyicinin dikkatini çekmek. Bu nasıl olacak ? Melankolik parçaların dışında adrenalini yükseltecek parçalar üzerine yoğunlaşılabilir. Tabi bu Müzisyenin duygu durumu ile bağlantılı bir şey.
4. parçayı üzülerek söylüyorum tam dinleyemedim. Vokal tarzı ve stil kulağıma hitap etmiyor. Bu tarzın öncüsü olan Türk gruplarını da dinlemiyorum.

Türkiyeden dünyaya açılmak veya keşfedilmek için ciddi bir yetenek ve diğer işlerden yapılan farklı bir takım özellikler, yapımlar gerekiyor.
2 Örnek vermek istiyorum. İsimleri tanıyor musunuz bilemiyorum. Tanımıyor iseniz kısa bir youtube araştırması yapabilirsiniz.
1-Cenk Eroğlu
2-Eren Başbuğ

İşlerimden dolayı ve sizi de sıkmamak adına şimdilik bu kadar yazabiliyorum. Sohbet şeklinde tekrar konuşabiliriz. Selamlar

@diamante yukarıda demek istediğimi çok daha anlaşılır bir biçimde ifade etmişsiniz bunun için teşekkür ederim ben bile aklımdakini nasıl anlatacağımı çözemediğimden yukarıda saçmaladım biraz. Blues tamamen bitti neredeyse. Az ve öz kitlesi var tabi. Ama çağa ayak uydurup popüler müzikle uğraş diyor bir yanım.

Mesela bu nedir ya? gerçek anlamda hiç bir müzikal kalitesi var mı bunun? Müzik gerçekten aç bitir salam olmuş, tüketim çılgınlığı bu piyasaya da vurmuş olacak herhalde. Neyse ben gidip metal müzik ile yıkanacağım bu lanet bedenimden anca böyle çıkar. Bu arada sayın @grungie abi daha önceden your burning bed'i dinlemiştim gerçekten çok iyiydi artık en sıkı takipçilerindenim.

Evet yakında bu tarz içerikler üretmeyi planlıyorum. Tamam müziğimizi yapalım ama parada kazanalım bir yandan bu tarz parçaların çokta vakit alacağını sanmıyorum. Açıkçası bunlara müzik dersem müziğe hakaret olurmuş gibime geliyor. Linç edecek arkadaşlar edebilir ama gerçekten aşırı basit geliyor.

Genel sıkıntı bence şu, çok farklı tarzları dinlemek çok müzik dinlemek gerek müzik yapmadan önce. Gitar öğrenmek akor basmak değil hani bir sürü usta gitaristin licklerini çalarak zamanla yorumlayıp birleştirerek kendi müzik dilini oluşturuyorsun. Müzik bestelemek de şöyle birşey, yaptığın bestelerin ilk başta yüzde 99'unu çöpe atman gerekiyor, zamanla seneler sonra yüzde 25'e belki ulaşabilirsin. Bir sürü ünlü müzisyenin hiç yayınlanmamış parçaları özellikle öldükleri zaman iyi para ettiği için yayınlanıyor. Ne kadar eseri yayınlamayıp kenara koydukları çok açık. Zamanla seneler sonra kendi tarzın oluşuyor, 3 sene yeterli değil ama pes etmek için sebep yok. Bence bestelerin şu an fena değil ama iyi de diyemem, ama benim dediğimin önemi yok, kendine inan güven ve pes etme. Kendin bestelerine hayran kalıyorsan o aşamada yakınmayıp sadece içindeki ateşi södürmek için devam edeceğine de eminim. Üreten çabalayan pes etmeyen insana saygı duyarım başarının tek yolu bu. Yaptığın işi çok sev ve kimseyi dinleme denemeye keşfetmeye iyileştirmeye devam et. İnsanlar farkı geç de olsa görecekler, denemeye üretmeye paylaşmaya devam et. Özgün ol kendin ol kimsenin başarısını kopyalamaya çalışma kimsenin eleştirisini de dinleme eğer sen beğeniyorsan motivasyon için yeterli, aksini yaparsan sana faydadan çok zararı dokunur. Seni sevdiğin şeylerle kıyaslasınlar sevmediğin şeylerle değil, eleştiri aldığında önce buna bak. Neyi ne kadar sevdiğini de ancak sen bilirsin, bu yüzden eleştirilere pek değer vermene gerek yok. Ne kadar çok farklı şey paylaşırsan o kadar farklı insana ulaşabilirsin. Tek tarzda takılıp kalma, zenginleştir. Nacizane önerilerim bunlar. Youtube'da indie musicians promotion konularını aratırsan eminim çok daha değerli öneriler karşına çıkacaktır

Bir de her gün spotify gibi yerlere ortalama 60bin üzeri parça yükleniyor çoğu dinlenmiyor. Sana özel bir durum yok. Ama yine de çok iyi ve orjinal olduğun zaman farkı yaratacağına eminim

Eski bir başlık, takipten de çıkartmışım (neden çıkardım hatırlamıyorum) aslında ama yine de yazmak istedim, kimseyle tartışma niyeti ile yazmıyorum. Bu konuya sadece amatör olarak kafayı takan biriyim, başlıkta da daha önce bahsettiğim şekilde amatör çerçevede bir deneme yaptım. Site kapanacağı için artık rahat da konuşabilirim 🙂 Zaten kendi kendini imha etmişti. O yüzden kapanıp kapanmaması çok da mühim değil.

Myspace dönemleri her şey daha güzeldi. Belki nostaljik değeri var, belki içerik daha azdı ve insanlar aratıp bulup dinleyebiliyordu. Şimdi işin içine tıklanma derdiyle birlikte "para"yı sokunca spotify gibi bir şey oldu. Şu kadar içerik yükleniyor çoğu dinlenmiyor deniyor, yani bir taraftan elbette doğrudur ama diğer taraftan sorun içeriğin çokluğu değil bu içeriği yöneten bir mekanizmanın olmasıdır. Herkes viral olma derdinde, müziğin içeriği gibi bir şey yok.

Yani yıllar sonra bu dönemden geriye pek fazla bir şey kalacağını düşünmüyorum. Zaten en başta kimse yaptığı işe inanmıyor, ruhunu vermiyor, her şey istatistik olmuş, takipçi sayıları ile ölçülüyor, kimse kimseyi dinlemiyor, dinliyormuş gibi yapıyor. En basit içerikler milyonlarca kişi tarafından güya dinlenebiliyor, sırf popüler şarkılardan bahsetmiyorum, yani takip etmediğimden şudur da diyemem ama rakamları görüyoruz, bunların hepsini son dönem gelişmeler meydana getirdi daha önce böyle bir şey yoktu.

Esas söylemek istediğim bunun derdine düşerek gerçekten zamanı ayırıp arkada fon olarak dinlemeyip bir şeylerin paylaşılacağı bir mecra olur mu diyerek bir site açmıştım. Özenle arkadaşlara da ulaştım, dikkatli dinleyince kıyıda köşede kalmış, harika işler yapan insanlar olduğunu da gördüm ama hepsi aynı virüsü almış gibi ortak noktaya geldiler, yığın yoksa işe yaramaz diye düşündüler, yani tek tek sormadım ama adamın elinin altında çok daha kalabalık sosyal medya olunca gerisini umursamıyor. Tamam, hepsine tamam olmasın demiyorum ama o kaydırdığımız içeriklerin içinden bir gün anlamlı bir şey çıkacağını sanmıyorum.

Ben tüm bu ızdırabın en azından bu konudan yakınan arkadaşların bir fark yaratıp esas olayın ne olduğuna kanaat getirip müziğe öyle yaklaştıklarında düzelebileceğine inanıyorum. Yoksa herkes alıştığı şekilde davranmaya devam eder ve aynı tas aynı hamam gider.

Gerçekten dinleyen insanların doğaçlama müzik içinde hala var olduğunu söyleyebilirim, o yüzden ben kendimi tamamen oraya verdim. Zaten dinlemeden yapılamayacak bir iş olduğu için şimdilik korunaklı bir alan diyebilirim. Üstelik işin içine spotify tıklaması, şudur budur para muhabbeti de henüz girmedi, maddi konular yine elbette oluyor ama şimdilik "yozlaştığını" söyleyemem, belki de benim avuntum bu yönde ondan da emin değilim, bunu zaman gösterecek.

Site denemesi olayının başında da bu foruma (başka bir başlığa) yazmıştım, şimdi son kısmını bu başlığa yazmış oldum diyelim, konuyla birebir bağlantılı olduğu için buraya yazmak istedim, tekrar edeyim, kimseyle tartışayım diye yazmıyorum. Eğer başıma bir hal gelmezse ve yıllar sonra hala buralar olursa zaten zamana bırakınca sonucu hep birlikte göreceğiz, tartışmaya bile gerek yok yani. Siz sadece aklınıza yatmayan şeylere teslim olmayın, zamanla hepsi bir yere varacaktır.

Yıllar yıllar evvel Sprite'in bir reklamı vardı. Zamanında anlayamadık, anlasaydik Tim Henson gibi turerdik.

"Susuzluk hiçbir şeydir, imaj her şey..."