Bu uçta yaşama meselesi bir mit aslında... Malmsteen bir hayli istisna bu anlamda. Holdsworth basbayağı aile babası filan mazbut bir adamdı bildiğim kadarıyla; en büyük tutkularından biri bira yapımıydı galiba🙂 Röportajlarından birini okumuştum, konserden sonra bir hayranı gelip buna "sen dünyanın en iyisisin" diyor, Holdsworth dayanamayıp uzaklaşıyor filan, çünkü o gün konserde çok kötü çaldığını düşünüyor🙂Kendisini elbette gecebilecek cok iyi gitaristler var. Ama bundan 100 sene sonra kac tanesi hatirlanacak? Ama Malmsteen, Satriani, Vai gibi adamlar hala hatirlaniyor olacak. Bu adamlar gitar muziginin , Mozart'i, Bach'i. Tabi diger isimleride unutmayalim. Bir Allen Holdsworth ,bir Shawn Lane ,bir Jason Becker ve daha niceleri. Bugun bu isimleri harcayabilecek isimler bile, bu adamlarin eserlerine , tekniklerine calismis vaziyetteler. Ne yazik ki bu tip adamlarda , ya ciddi fiziksel hastaliklar yada ciddi psikolojik sorunlar oluyor. Muhtemelen o kadar yogun dusunmek, uretme donemindeki sancili surec, bunyelere ciddi zarar veriyor. Jason Becker genc yasta als hastasi oldu misal. Cok uzucu ve aci. Bu tip uretken adamlar hep uclarda yasiyorlar. Ortasi ne yok ne yazik ki. Keske olsada hala duzgun islerini dinleyebilsek. Ama normal bir insan evladi olsalar suan adlarini aniyor ,taniyor olurmuyduk oda mechul..
Hocam Holdsworth'un en kotu caldigi ,calacagi konser ,biz fanilerin en iyi halinden, bir 1000 kat daha iyidir herhalde🤣 Aslinda cokta sansliyiz. Oyle yada boyle bir cogunu canli canli dinleme ve ayni zaman diliminde yasama sansi bulduk.Bu uçta yaşama meselesi bir mit aslında... Malmsteen bir hayli istisna bu anlamda. Holdsworth basbayağı aile babası filan mazbut bir adamdı bildiğim kadarıyla; en büyük tutkularından biri bira yapımıydı galiba🙂 Röportajlarından birini okumuştum, konserden sonra bir hayranı gelip buna "sen dünyanın en iyisisin" diyor, Holdsworth dayanamayıp uzaklaşıyor filan, çünkü o gün konserde çok kötü çaldığını düşünüyor🙂
Shawn Lane çocukluğundan beri "nerd" bir adam, hem gitar hem klavye virtüözü, deli gibi enstrüman çalışıyor... biraz harika çocuk tabii, ama ağır sedef hastası, eklem tutulumu var ve ilaç olarak kullandığı steroidlerin bağışıklığı baskılaması nedeniyle akciğer enfeksiyonundan öldü diye hatırlıyorum. Yine aile babasıydı o da ve inanılmaz mütevazi bir adam videolarında. Gitar tanrısı statüsünde olup da mazbut hayatları ve karakterleri olan isimler hiç de az değil yani. Guthrie Govan da keza, son derece mütevazi bir kişilik.
Abi naapmışsın sen ya. Sakın bir daha deneme lütfen. Bu nasıl blues yahu.
Parabellum albümü pek çok açıdan "ibretlik" gibi duruyor. Bir kaç şarkı dinlemeye çalıştım; tahammül edemedim ne yazık ki. Bugün artık amatör demolarda daha iyi davul soundları var. Kötü bir şaka gibi. Ama ciddi ciddi "albüm" diye çıkarılmış işte.Parabellum albümünü dün dinledim. Adam her şeyi ben yapayım derken masteringe kadar her şeyi batırmış. Kollektif Rock müzik ruhundan iyice uzaklaşmış. Bu müzik tüm enstrümanların katkıları ve işinin ehli ses mühendisleri ile var olan bir müzik.
Diğer enstrümanların önemi ve rolü azaltılmış. Ritim tutan bir şey var ama bu gitar mı, bass mı, klavye mi belli değil. Davullar ruhsuz bir şekilde programlanmış, 32lik bass kickleri yazmış aralara trampeti yerleştirmiş bırakmış. Biz bunu picking çalışırken veya riff yazarken arkada dekor metronom olsun diye yapardık.
2 tane malum yapmasa ölecek signature lickerini her şarkıda duyuyoruz. 1 tanesi oynak neo klasik olan ör; 13-17-16-17-12-17, diğeri trilojideki açılış licki.
Yazılacak çok şey var ama Rising Force'dan Fire & Ice'a kadar hatmetmiş biri olarak yine hayal kırıklığı yaşıyorum.
Bunun o meşhur kaza ile ilgili olduğunu düşünen epey bir insan var sanırım.rahmetlinin eskiden mühteşem tuşesi vardı. gain main yok bam bam bam. şimdi gödoğlanı oldu.
biraz da "ben oldum" diye işi sallamakla alakalı. avatar'da gördüm üstteki bir kulanıcının aklıma geldi onu örnek vereyim, yermek için değil. dave murray. 40 yıldır aynı. bir iddiası olmadığı için hoş karşılıyoruz da, şimdi bir glen tipton, kk downing örnekleri var adamlar 90lara taşıdılar soundu çiçek çocukluktan. azıcık bir dinleyiciye saygısı olması lazım insanın. "djent" yapsın demiyorum da azıcık bir gelişmek lazım.Bunun o meşhur kaza ile ilgili olduğunu düşünen epey bir insan var sanırım.
Gerçekten de daha çok bilekten vuruyordu sanki ve akustikte de di Meola vari (ki zaten hayranı...) çaldığı şeyler vardı. Hele Alcatrazz dönemi filan offf.... Ama sanki nota tercihleri de daha bir "inspired" idi o zamanlar.
98 konserinde boş tellerin nasıl öttüğünü ve temiz çalmayı filan da iyice salladığını görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Akustikte "Mediterranean Sundance" denedi sonlara doğru, o da olmadı tabii (ki, Açıkhava sahnesinin o parçayı doğrudan Al di Meola'ın kendisinden ve çatır çatır çalınan haliyle bilmem kaç kez duymuşluğu vardır...).
"...and so passes Denethor, son of Ecthelion..."
Evet, Tipton ve KK gerçekten o konuda hep ileri gitmiş adamlardır.biraz da "ben oldum" diye işi sallamakla alakalı. avatar'da gördüm üstteki bir kulanıcının aklıma geldi onu örnek vereyim, yermek için değil. dave murray. 40 yıldır aynı. bir iddiası olmadığı için hoş karşılıyoruz da, şimdi bir glen tipton, kk downing örnekleri var adamlar 90lara taşıdılar soundu çiçek çocukluktan. azıcık bir dinleyiciye saygısı olması lazım insanın. "djent" yapsın demiyorum da azıcık bir gelişmek lazım.
forumda olay dönür (edit: dönür ne ya döner) dolaşır mutlaka malmsteen'e hammett'a girer; ama azıcık bir saygı lazım dinleyiciye, herkes gitar çalıyor geliştiriyor kendini sonuçta. reyisin kendine de saygısı yok. ben malmsteen'den etkilenmedim diyen yalan söyler yoksa, ya da kirk hammet sololarını ezbere mırıldanmıyorum falan... karakter meselesi biraz. downingle tipton orada duruyor.
iyi ki var diyip toparlayayım. olmasaydı kimse olmazdı.
çok katılıyorum. ritchie blackmore'dan bahsedip, uli jon'dan bahsetmez.. Al Di Meola dinleyicisi olmadığım için bir şey demeyeceğim. yine de 70den 80e taşıdı zamanında. blackmore'dan bulaşmış olabilir ruh hastalığı.Evet, Tipton ve KK gerçekten o konuda hep ileri gitmiş adamlardır.
Yalnız, Malmsteen'i kendi kulvarında değerlendirmek lazım. Jazz rock/fusion kulvarlarında çok daha önce ve çok daha ileri gitmiş adamlar var. Holdsworth öldü (Malmsteen de hayranıdır...), ama McLaughlin halen orada valla...
Ben Malmsteen'İn yaptığı işin bir tür "Blackmore artı di Meola" olduğunu fark ettikten sonra di Meola fanı olmuştum.
Çok daha sonra Uli Jon Roth dinledim. Eh yani... Malmsteen hep taklit edilmekten şikayet etti, sızlandı... Şimdi bu adamlar Malmsteen'e ne kadar kızsa az, açık söyleyeyim.
Malsmteen bu işi çok doğru bir kafayla 80ler hard rock soundunun içine taşıdı. Ama o devirde bir sürü virtüöz vardı, Malmsteen akıllı bir şekilde vokalli müzik yapmaya karar verdi. Ama bence şarkı yazma konusunda vokallerden büyük yardım aldı. Odyssey albümüne Turner'ın gelmesi, Polydor nedeniyle olmuş. Turner'a alenen diyorlar ki "Bu arkadaş yazamıyor... Bir el at..."
Pek çoğumuz bu adamı dinledik ve ilham aldık evet. Ama bu arkadaş da kime ne borçlu olduğu konusunda samimi değil, kusura bakmasın. Bir "Spotlight Kid" dinleyin, sonra da "Jet to Jet" dinleyin. "Yok artık" dedirtiyor...
O da dönüyormuş yakında ki, o da en son bir diğer Malmsteen vokali Mats Leven ile iş yapmıştı. Bence hiç olmasa çok daha iyi idi, ama burası garip bir yer işte...çok katılıyorum. ritchie blackmore'dan bahsedip, uli jon'dan bahsetmez.. Al Di Meola dinleyicisi olmadığım için bir şey demeyeceğim. yine de 70den 80e taşıdı zamanında. blackmore'dan bulaşmış olabilir ruh hastalığı.
turner yokken, soto varken de iyiydi hakkını yemeyeyim. turner her grubu üste taşır, soto vardı tamam da, kendi de iyi müzisyen safe zone'da. adam bir şekilde nasıl olduysa alcatrazz (bonnet, boals falan) blackmore'la paralel gitti. bizde de vardı bir parayla rockstarlık satın almaya çalışan bir arkadaş o da ilk iş turner'ı getirmişti. neyse allah razı olsun ondan da.
dönsün dönsün. şu an hele kaliteyi arttırır.O da dönüyormuş yakında ki, o da en son bir diğer Malmsteen vokali Mats Leven ile iş yapmıştı. Bence hiç olmasa çok daha iyi idi, ama burası garip bir yer işte...
o şey değil miydi ya, mustaine'İn eski grubu vardı.ilk 4 albumu dinlemeye deger sonrasi faso fiso.....
Tebrik ederim. Bu, gerçekten de Malmsteen başlığına yazılmış en önemli yorum.Malmsteen değil de Syu (Galneryus) baya iyi