Zaman Var Mıdır, Yok Mudur?

"'' ZAMAN GEÇMİYOR '' , objeler uzay denilen statik alanın içinde geçerek hareket ediyor. '' zaman '' dediğiniz şey, sizin hareketleri sayma yolunuz! Bilim insanları bu bağlantıyı anladıkları için Uzay-Zaman sürekliliği terimleriyle konuşuyor."

arkadaşın dediği çok doğru, bizim somutlandırmaya çalıştığımız zaman sadece saat üzerindeki rakamlardır, sayma yoludur, zaman, otoyol gibi üstünde hareket edebileceğimiz bir şey değildir, biraz diayelektiklik okuduktan sonra "zaman" die aslında neyin olduğunu anlayabiliriz, yine başka yazdığım, arkadaşın ssözüyle aynı alakalıdır..
 
bu sadece teori,arkadaşta bu teori hakkında bilgi vermiş.benim hoşuma gitti bu bilgi.neden bu kadar tepki gösterildiğini anlayamadım.
 
sonuçta zaman ve goruntu aynı kavramalr şoyleki cisimlerin goruntusu zamanı oluşturuyor mesela ben burdan guneşin 8 dakika onceki halini gorebiliyorum ya da herhangi bi gezegenin bi sure onceki halini gorebiliyorum şimdi şole bir mantık kurdum imkansız gibi gorunuyo ama bundan 20 sene once interneti de kim tahmin edebilirdi ki?
neyse diyelim ben marsın bundan 1 dakika onceki goruntusunu goruyoeum baktıgımda şimdi marsa bir uzay aracı yolladım ve ordan surekli video sinyalleri alıyorum ve bu sinyaller ışıktan daha hızlı(biliyorum radyo dalgaları için imkansız ama bu bir hipotez sadece) o zaman ben dunyadaki monitorumden marsın şu andaki gorunutsunu yani dunyaya gore 1 dakika sonraki goruntusunu gorebilirim
 
zaman vardır ve yönü entropinin arttığı yön olarak seçilir. etropi, düzensizliğin bir ölçüsüdür. entropinin maksimum olduğu yerde, enerji minimumdur ve sistem karalı hale geçmiştir denir. mesela 2 fotoğraf düşünün. birinde masanın üzerinde bir vazo duruyor. 2.sinde ise vazo yere düşüp kırılmış. yani potansiyel enerjisi sıfırlanırken, düzensizliği maksimuma çıkmış. buradan 2. resmin 1. resimden sonra çekildiği anlaşılır. aksi durum söz konusu değildir.
 
zaman çok büyük bir enerjinin göstergesidir bu enerji sonsuz olmadığına göre bitecek zaman da sonu olan bir kavram olacaktır... zaman enerjinin var olma şeklidir
 
Yönetici Uyarısı: Mesaj içeriği anlaşılmayı güçleştirecek ölçüde yazım ve anlatım hatalarına sahip olduğundan yönetim tarafından silinmiştir. Kasıtlı olarak Türkçe'yi yanlış kullanmaya devam etmeniz durumunda siteden atılacaksınız. Lütfen Forum Kurallarını okuyunuz.
 
turkegilmez demiş ki:
Arkadaşlar bence ışık hızına hiç bir zaman ulaşamayacağız... İnsanların ışık hızına ulaşmaları demek bir lambayı açıp kapamak demek,nasıl ki bir lambayı hızlıca açıp kapadığımızda görünüp kayboluyorsa ışınlanmaya çalışan nesnede atomoğlu atomlarına ayrılacaktır🙂

Şu geldi aklıma,insanın normalde beyninin %3 yada en fazla %5 inin kullanabildiği söyleniyor(Ki kanıtlanmıştır bu.) %100 ünü kullanabildiğinde ise ışınlanabileceği söyleniyor.Mümkün müdür acaba %100 ünü kullanması? :roll:
Şuan için hayır ama ilerisini (çokçok ilerisini) kestiremiyorum. 😀
 
2 cevabi var bizim icin kavram olarak var ama aslinda bi zaman adinda bizim anladigimiz anlamda bir gerceklik yok (bana gore)... gecmis hakkinda planlar yapamadigimiz icin ve algilarimiz dahilinde yaslanip oldugumuz icin kendimizi uzmek icin, uzerinde dusunup, planlar yapip biraz daha vakit kaybetmek icin boyle bisey icat etmisiz...ama zaman ismini verdigimiz sey bi duzlem uzerindeki maddesel donusumden baska bisi degil..her maddesel degisimin suresini digeriyle kiyaslayip zihnimizde bi sure cizelgesi hazirliyoruz ve ona gore yasiyoruz..
uzerinde cok dusunulmus teoriler ortaya atilmis olsa dahi zamanin bizim zannettigimiz gibi duz yolda giden bisey olmadigini sonsuz boyutlu bir duzlemde surekli yayildigini dusunuyorum... bizim herzaman gecmisi olmayan zaman anlayisimizin disinda bi gerceklik oldugu icin bu kavrama bizim zaman kavramimizin isminin verilmesini yanlis buluyorum..
umarim anlamissinizdir..
 
turkegilmez demiş ki:
Arkadaşlar bence ışık hızına hiç bir zaman ulaşamayacağız... İnsanların ışık hızına ulaşmaları demek bir lambayı açıp kapamak demek,nasıl ki bir lambayı hızlıca açıp kapadığımızda görünüp kayboluyorsa ışınlanmaya çalışan nesnede atomoğlu atomlarına ayrılacaktır🙂
ışık hızına ulaşamayacak olmamız ışık hızına ulaşmayan maddeler olmadığı anlamına gelmez, evrende bu hızla dolaşıp duran binlerce madde var ve ne yazık ki fizik sadece beni seni onu değil evrende madde bazında varolan herşeyi kapsıyor. ışık hızına ulaşmak hayal değil aslında sadece bir arabayla ulaşmaya çalışırsanız hayale dönüşüyor, moleküler yapıyı hızlandırıp insanın tüm moleküllerini ışık hızında titreştirmek günümüzde mümkün olabilir fakat sonucu meçhul.
zaman yoktu, zamanı ölçen aletlerin veya yöntemlerin keşfiyle varoldu. zaman görecedir ve hep öyle olacaktır. birde paralel evrenler muhabbeti varki o apayrı bir muamma.
uzun lafın kısası sizin bildiğiniz anlamda zaman vardır ve ölçülebilir bir değerdir. olmadığı tezi şurdan ortaya çıkıyor belli matematiksel işlemlerde anlamsız eşitlikler doğurabiliyor veya bazı fizik teorilerine göre içinde bulunduğumuz geçmiş->şimdiki zaman(ki varolan gerçek zaman budur)>gelecek döngüsü evrenin bazı noktalarında ve bazı hızlarda aynı şekilde işlemiyor bu nedenle zaman fiziksel büyüklük veya 4. boyut kavramının içinde satatikliğini kaybedip yok olabilme ihtimalini düşündürüyor.
uzun lafın en kısası; zaman yoktur saat vardır.(nokta) 🙂
 
_axlewurm_ demiş ki:
Şu geldi aklıma,insanın normalde beyninin %3 yada en fazla %5 inin kullanabildiği söyleniyor(Ki kanıtlanmıştır bu.) %100 ünü kullanabildiğinde ise ışınlanabileceği söyleniyor.Mümkün müdür acaba %100 ünü kullanması? :roll:
Şuan için hayır ama ilerisini (çokçok ilerisini) kestiremiyorum. 😀
bu geyiğin %10 versiyonuda vardı. tam olarak doğru değildir bu insan beyninin %100'ünü kullanır aslında, bir kısmı nefes alıp verme, kalp atışı vs gibi farkında olmadan yaptığımız şeyleri kontrol eder, bir kısmı görme, düşünme, konuşma vb. kısımlar arasındaki iletişimi sağlar.
bu %5 lafı(ki doğrusu budur) şuradan geliyor, insan beyninin tamamını kullanır ama aynı anda kullanmaz o an yaptığımız faaliyet için gereken %5ini kullanır.
yine kısacası insan beyninin %100'ünü kullansa iletişim devrimi yapabilecek televizyonu icat edip sonra onda medya maymunlarını göstererek eğlenebilirdi veya atom bombasını bulup kendi ırkını ve diğer tüm canlıları yok edebilirdi vs...
 
Sanother demiş ki:
_axlewurm_ demiş ki:
Şu geldi aklıma,insanın normalde beyninin %3 yada en fazla %5 inin kullanabildiği söyleniyor(Ki kanıtlanmıştır bu.) %100 ünü kullanabildiğinde ise ışınlanabileceği söyleniyor.Mümkün müdür acaba %100 ünü kullanması? :roll:
Şuan için hayır ama ilerisini (çokçok ilerisini) kestiremiyorum. 😀
bu geyiğin %10 versiyonuda vardı. tam olarak doğru değildir bu insan beyninin %100'ünü kullanır aslında, bir kısmı nefes alıp verme, kalp atışı vs gibi farkında olmadan yaptığımız şeyleri kontrol eder, bir kısmı görme, düşünme, konuşma vb. kısımlar arasındaki iletişimi sağlar.
bu %5 lafı(ki doğrusu budur) şuradan geliyor, insan beyninin tamamını kullanır ama aynı anda kullanmaz o an yaptığımız faaliyet için gereken %5ini kullanır.
yine kısacası insan beyninin %100'ünü kullansa iletişim devrimi yapabilecek televizyonu icat edip sonra onda medya maymunlarını göstererek eğlenebilirdi veya atom bombasını bulup kendi ırkını ve diğer tüm canlıları yok edebilirdi vs...

Amanın kullanmasın zaten %100 nü , kıyamet denen şey o zaman olur sanırım
 
Bunlar kelime oyunlari...
"Zaman yoktur, değişim vardır, değişim yoktur, şu vardır" demek anlamsız. Bir olgudan söz ediliyor burda. Hepimizin aynı şeyi anladığı bir olgu. Hepimiz neyi kastettiğimizi biliyoruz. Adına "zaman" deme de "x" de, başka birşey de.
Demek isterim ki; degisim veya zaman dedigimiz sey, enerjinin bir yerden baska bir yere akmasi sonucu (canli veya cansiz) meydana gelir. Degisimden söz etmek için maddeden, maddeden söz etmek için mekandan söz etmek gerekir. Sadece madde-mekan-enerji üçlüsünden birinin eksik olduğu durumlarda "zaman"ın varlığından söz edemeyiz. Böylesi bir durum (eksiklik) henüz ispat edilememiştir, dolayısıyla "zaman" diye bir olgu vardır.
 

Geri
Üst