Çok yaşasın o arkadaş. Ben o maceraların devamını okumamışım, az önce baktım. Gece gece sesli güldüm.
Donlastiği imiş ismi. Anlaşılan lastik pek sağlam değilmiş, ama çok sağlam kopmuş (ne dedim ben?!)
İnanılacak hikaye değil, ama bu yine de çok eğlenceli olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Senaryo yazmış basbayağı.
Bir daha analım hadiseyi kendisinin emeğine hürmeten (!):
Özet: Belli bir renkteki gitar modelini almayı kafaya takan eleman, nihayet gitarı bulduğuna inanarak teee ABD-Colorado'ya gider. Sonra bir bakar ki gitar aradığı renkte değil. Olaylar gelişir...
Tam olarak da şöyle gelişir (güya...):
"Anasını sktiklerim polis çağırdı. şikayetçi oldular. göçmen bürosuna götürüldük 1 hafta burada tutulduk duruşma bilmem ne derken ilk uçakla bizi sınır dışı ettiler. piç herifler bir de aktarmalı göndediler helak olduk a.q.
Karım evi terk etti. cimere yazdım dış işleri bakanlığına yazdım bu amerikanın a.q. diye. her yere yazıyorum başıma gelenleri. gördüğüm her amerikalının a.q. bundan sonra.
Ama alacam o gitarı. alacam. "
Yerli dizilerden çok daha eğlenceli. Adam harcanıyor.
