Luthiere Gitar Yaptırmak

Bu yaklaşıma kesinlikle katılmıyorum kendi adıma. O zaman gitar üzerinde hiç inovasyon yapılmasın, hepimiz 70 sene önceki tasarımları kullanalım, headless gitarlar, fanned fretler, reverse headstockları falan göz ardı edelim? Riskli midir? Risklidir belki, ama risk alınmalı ki gelişme sağlansın.
Mevzu bahis truss rod uygulamasından haberim yok idi, dolayısıyla o konuda bir fikir belirtemem, ama bu kadar bariz bir hatayı, luthier ünvanını almış ve bu işi meslek olarak yapan birinin yapacağını hiç sanmıyorum, aynı şekilde prototip denemelerini yapmadan satışını yapacağını da öyle.


@ElektroBoogie'nin mesajına istinaden ise şunu söylüyorum, kendisi hiç Ken Lawrence explorer görmemiş galiba ki, luthier'lerin seri üretim gitarların kalitesine erişemeyeceğini düşünüyor. 🙂


Anlattığımı anlamamışsınız.

Öncelikle özel yapım gitar deneme tahtası olmamalı demek istedim. Siz ister misiniz luthierler sizin yaptırdığınız gitarların üzerinde kanıtlanmamış 'yenilik'ler denesinler? Ben istemezdim.

İkincisi: Özel yapım gitar da olsa yıllardır kullanılan tip ağaçları, yıllardır kullanılan ölçülerde kullanıyorsanız burada milyonlarca kez denenmiş ve kanıtlanmış yolu izlemek müşterinin ileride kötü sürprizlerle karşılaşmaması için önemlidir. Tabi yaptığınız gitarın ar-ge için değil, satmak üzere yapılması başka bir etik meseledir. Kendine yaptığın gitarı istediğin malzemeyle yaparsın. Ar-ge başka, pazara üretilen ürün başkadır.

Anlamanız gereken şudur: her yenilik inovasyon değildir. İnovasyon: pazarlanabilir yeniliktir. Yani bir 'yenilik' deneme yanılmadan öteye gidebiliyorsa, satılabilir hale gelebiliyorsa, ekonomikse inovasyondur.

Riskli midir? Evet çok risklidir. Adınızı batırabilirsiniz. Bu riski almadan önce markanızı korumak için ar-ge yaparsınız.

Söz konusu kimseyi tanımıyorum. Şu lafları ona söylemiyorum. Tamamen sizin mantığınıza karşılık söylüyorum: Luthier ünvanı almak zor değil ben de yarın bir dükkan açar kendime luthier derim. Bunlar kıymeti kendinden menkul ünvanlardır. Gibson ya da Fender gibi büyük markaların fabrikalarında gitarı bizzat yapan adamların hepsi de bu anlamda luthier olabilirdi ama gitar yapmak için luthier olmaya da gerek yoktur. Bunun başka bir kanıtı da herhalde çin gitarlardır. Ben sizin gibi kolay kolay güvenmem, 'nasılsa denemiştir' de diyemem. Malzeme fiyatlarından bu kadar yakınılan bir ortamda kaç 'luthier' kendine kaç tane yamuk truss rod'lu gitar yapıp bunu kaç yıl boyu deneyebilecek? Bunu mantığınız alıyor mu? Jackson yaptı diye herkes bu işin bir anda ustası kesilemez. İşin inceliğini kavramak başkadır. Sanki bu işi Jackson'a öğreten kişilerden mi bahsediyoruz?

Bana kalırsa iyi niyeti ve hayalciliği biraz bırakıp ekonomik ve rasyonel düşünmek lazım.
 
Konu biraz daha uzarsa evrim teorisi hakkında biyologlara ahkam kesem Ebubekir Sofuoğlu'na dönecek.
Uzamamasi icin bir sebep goremiyorum, gayet teknik konular konusuluyor. 300tl butcem var hangi gitari almaliyim, marshall mg nasildir basliginda bile daha fazla entry olabiliyor. Bu, ordaki icerigin kalitesiz oldugu gercegini degistirmez.
 
bir örnek daha vermek istiyorum.Türkiye'de custom elektro gitar yapımı denildiğinde akla gelen en ünlü isim erdem koca'dır. hem okan bayülgen'e çıktığından dolayı hem de youtube videoları ve güzel görünümlü gitarlarından dolayı akla ilk gelen isimdir. ekte resmini göreceğiniz gitar multiscale 7 telli bir custom gitar. Eminim sahibi sağlam bir fiyat ödemiştir. Gitarın fotoğrafında nut'ın hizasına dikkat ederseniz standart scale gitarlarda olduğu gibi düz olduğunu görürsünüz. Şimdi biz bu gitarı standart akortlarsak boş tellere vurunca doğru sesler çıkacak ama perdeye geçince yanlış ses verecek. Bu gitardan asla hiçbir perdede doğru ses alınamaz, tamamen matematiksel hata içeren defolu bir ürün. Bildiğin hatalı üretim ve custom mertebesini bırakın enstrüman mertebesini dahi kesinlikle haketmiyor. İşi bilen adam o gitara para vermez, veremez çünkü asla doğru ses alamayacak. Doğru hizalanmış multiscale nut fotolarını da aşağıya ekliyorum.

Buna ne diyorsunuz?

erdem koca yanlış nut.webp doğru nut.webp 2012-07-19_06-19-03_610.webp Septor_8MS_Head1.webp erdem koca yanlış nut 2.webp
 
Son düzenleme:
Böyle demişsiniz de resimdeki "custom" gitarın gövdesi ESP Horizon III, kafası ESP Forest..
Sesli güldüm 🙂

Müşteri her zaman haklı mıdır?

Screen Shot 2017-02-25 at 9.10.03 AM.webp

Açıkçası Onur'un bana attığı örnekler arasında Horizon III yoktu. Dönüp karşılaştırma ihtiyacı da hissetmemiştim. Güzel oldu böyle.
Konuyla ilgili bu forumda zamanında bir gönderim olacaktı, bulayım hemen.

Matt Guitars

Matt Guitars

Headstock konusunda ise, Jackson'ın 3+3 headstock larına daha çok benziyor bence. Yine arada ufak farklar var, fakat 3+3 headstock tasarımında tellerin eşik sonrası paralelliğini koruyan bir tasarım el ayak bağlıyor.

Aradaki farkı iyi algılamak lazım, ”replika” kategorisine girecek kadar ”kopya” yapmakla, yorumlamak arasında fark var. En basitinden bahsi geçen Horizon'ın ”replika”ları aliexpress de falan bolca vardır, gayet uygun fiyatlara, logosuna kadar replika hatta. Ne dersiniz? Etik değil değil mi?

Bence de...

Bana gelip Les Paul istiyorum derseniz, size alternatiflerimi sunarım. Les Paul'a benzeyen ”single cut” bir gitar tasarımı sunarım, beğenirseniz yaparız, beğenmezseniz yapmayız. Bu kadar. Bunun da müşteri haklılığıyla pek bağlantısı yok.

Neyse, sizi bilmem ama ben verdiğiniz örnekteki gitarla benim paylaştığım gitar arasında bahsettiğiniz kadar ”aynılık” göremiyorum.

Ama yine de sizi biraz olsun güldürebildiysem ne mutlu bana. 🙂

Müşterinin haklılığı konusunda ise, konumuz ile bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum sorunun, fakat evet, müşteri her zaman haklıdır.
Fakat şunu da göz ardı etmemek gerekir; marketten süt almıyorsunuz.

3-6 aylık bir süreç boyunca yapımcının karşısında ”müşteri” olarak hissediyorsanız kendinizi, orada bir sıkıntı vardır.

Müşteri demişken, şöyle de bir gerçek var, biraz uzun bir sunum fakat oldukça keyifli.



İşin aslı bizde de böyle aslında. Lütfen, özellikle @mapofheart arkadaşım, 18 dakikanızı ayırıp videoyu izleyiniz. Altyazısı bile var. Sırf gitar muhabbetleri değil, hayatın tamamında geçerli olan bir gerçek bu. Günün birinde lazım olur, favorilerde kalsın bu sunum. 🙂
 
bir örnek daha vermek istiyorum.Türkiye'de custom elektro gitar yapımı denildiğinde akla gelen en ünlü isim erdem koca'dır. hem okan bayülgen'e çıktığından dolayı hem de youtube videoları ve güzel görünümlü gitarlarından dolayı akla ilk gelen isimdir. ekte resmini göreceğiniz gitar multiscale 7 telli bir custom gitar. Eminim sahibi sağlam bir fiyat ödemiştir. Gitarın fotoğrafında nut'ın hizasına dikkat ederseniz standart scale gitarlarda olduğu gibi düz olduğunu görürsünüz. Şimdi biz bu gitarı standart akortlarsak boş tellere vurunca doğru sesler çıkacak ama perdeye geçince yanlış ses verecek. Bu gitardan asla hiçbir perdede doğru ses alınamaz, tamamen matematiksel hata içeren defolu bir ürün. Bildiğin hatalı üretim ve custom mertebesini bırakın enstrüman mertebesini dahi kesinlikle haketmiyor. İşi bilen adam o gitara para vermez, veremez çünkü asla doğru ses alamayacak. Doğru hizalanmış multiscale nut fotolarını da aşağıya ekliyorum.

Buna ne diyorsunuz?
Edit: "Bilgin yok fikrin var" olarak düzenliyorum. Yönetici beyefendiler konuyu atışmaya çevirme niyetim yok, komple kilitlemeyin.
 
Son düzenleme:
Daha zero fretten dahi haberi olmayan cahil bir trollsün diyorum. Senin derdin üzüm yemek değil bağcı dövmek.

Cahil ve troll olan sensin, zero sıfır demek yani nut'a bitişik fret'i anlatıyor, fotolardaki fret ve nut arasındaki açıklığı görmüyor musun? dediğin gibi o ilk frete telleri dayasa bile gitar alt tellere uygulanan bend'lerde saçmalayacak. Bu bariz bir hatalı üretim.
 
.....
Buna belki resimlere bakarak karar vermek sağlıklı değildir ona da katılabilirim. Yalnız düz mantık diyor ki 'bir şey bozuk değilse tamir etme'. Sıradan 6 telli bir gitar sapı yapıyorsan çalışan bir sistemi mükemmel uygulamak yerine yenisini denemek hele de özel yapım gitar için gereksiz bir risk değil mi? Sapın böyle bir düzeneğe ihtiyacı olduğuna karar vermek için bence önce '8 tel' ya da 'çok ince sap' gibi ekstrem bir problemle karşı karşıya olmak gerekiyor. Yoksa 60 kilometre maksimum hızı olan arabaya spoiler(arabalarda rüzgardan faydalanarak sürtünmeyi artıran bir aerodinamik parça) takmak gibi bir durum. Belki daha da kötü çünkü bu gösteriş için değil işlevi için kullanılan bir parça ve sapın dönmesine sebep olabilecek dengesiz bir gerginlik de yaratabilir. Söz konusu gitarı yapan luthier'in bunu (sizin önerdiğiniz gibi) sapı x-ray'den geçirerek tasarladığını zannetmiyorum. Yine de böyle bir durum varsa belirtin biz de bilelim.
......

Gitarlara düz mantıkla ”bozuk değilse tamir etme” yaklaşımında bakılmasına karşıyım. Aynı fikirde olduğum bir çok yapımcı var ki, ortaya güzel farklı gitarlar çıkmış bunca zaman içinde.

En basiti, ElektroBoogie'nin paylaştığı gibi multiscale gitarlar, bir başkası da true temperament fret sistemi. Diğer bir başkası Vigier'in 90/10 oranlı karbon fiber destekli sapları. Bir diğeri .strandberg'in ergonomik, kafasız gitar tasarımları... Daha bir çok örnek sayabilirim. Mete şahsen tanıyor sanırım, Teuffel örneğin...

TeuffelGuitars-BirdfishNickel1-1024x625.webp

Bunlar da gitar arkadaşlar.


Bunların hepsi yaklaşımlar işte, açık fikirli olmak lazım. Bunu başaramadığımız için zaten şu an bulunduğumuz konumdayız.


-------

X-ray konusunda, şunu demeye çalışmıştım. Fotoğrafı paylaşılan sap üzerinden şu saatten sonra yorum yapmak için x-ray'e sokup truss rod'un uzanımını incelemek gerekir. Sapı yapmadan önce x-ray'e sokmak gibi bir durum yok. Olsa olsa, içinde çivi, ya da savaştan kalma bir kurşun falan isabet etmişse, testere bıçağını bozmasın diye x-ray'e sokulur. Başka da bir sebep gelmedi aklıma şimdilik. 🙂
 
Konuyu ilk gördüğümde çok heyecanlandım, 'gitar yaptırmak' [bu söz öbeğini de hiç sevmiyorum, 'özel yapım bir gitar kullanmak' desek daha doğru niteler diye düşünüyorum] diye bahsedilen hadiseyi şu an naklen yaşadığımdan mütevellit, belki öğreneceğim veya paylaşımda bulunabileceğim bir şeyler görürüm inancı ile başlığa girdim. Ancak görünen o ki bir şekilde yine büyük millet meclisine dönmeyi başarmışız.

Üzülerek belirtmek isterim ki: Bazı dostlarımız konuyu gerçekten çok yanlış anlamış. Olayın gitarla; onu alıp satmak, ‘zaten üretilen’ bir modele daha uygun şartlarda ulaşmak vs gibi argümanlarla inanın hiç ama hiç alakası yok. Özel yapım bir gitarı güzel ve tercih edilir yapan faktörler var. Malesef bunun bu denli görülemiyor ve bilakis farkedilemiyor olması içler acısı… 1.5 yıldır Hakan ile bir tek gitar için neredeyse her gün iletişim kuruyoruz. Kendisi de buralarda olduğundan demiyorum; -ki bahsedeceğim şeyler artısıyla eksisiyle gitar yapmayı başaran her insan için geçerlidir eminim- harcadığı emek, yaptığı fedakarlık, zeka seviyesi, bendeniz gibi hatırı sayılır kıvamda OKB sahibi olan birine karşı göstermiş olduğu anlayış; yıllardır böyle bir gitarın hayali ile yanıp tutuşmam, ortaya çıkan gitarın her detayını elimle koymuş gibi biliyor olmam -"ne istediğimi tam anlamı ile biliyor olmam" bu gitarı "özel" yapıyor. Aslına bakarsanız, bu nesne üzerinden geçen mental enerji bile tek başına yeterli özel olması için. Eşsiz olması, prototip olması mesele bile değil.... Felsefik anlamda benim için bir samuray kılıcından farksız.

Kusuruma bakmayın ve küstahlığımı bağışlayın ancak çarpıcı bir gerçekten bahsetmek isterim: Gitar çalan 10 insandan 8' inin gerçekten gitardan ne istediğinden haberi dahi yok. Doğal olarak bir yerden sonra kaba tabir ile 'kendime özel bir şeyler yaptırayım da şöyle...hmmm" a geliyor olay. ***'Ekipman Goygoyu Mastürbasyonu'na dönüşüyor. [***EGM(!): "Hiçbir şey yapacağım yok, yeterince de araştırmadım zaten gelip çat diye gece gündüz demeden sana sormak varken. Sadece konuşup azıcık tatmin olmak istiyor, doğruluğu gerçek kaynaklara dayanmayan ama karizmatik hissetmek adına sağa sola saçtığım üç cümlede tutarsızlığı kanıtlanan; kendimle sürekli olarak çeliştiğim bilgilerimle “boş olmadığım” imajını veriyorum. Ve sen de ortalama altında bir iq ya sahip olduğun için bunu zaten farketmiyorsun(?) o yüzden birazcık ödül merkezimi birlikte uyaralım mı?" ]. Tecrübe ile sabit olan bir husus var ki: İnsanlar onlara kibar davranıldığında bunu zayıflık olarak algılayıp pek çok şeyin farkedilmediğini düşünerekten hareket edebiliyor. Bu gerçeği hepimiz bilsek de dile getirmiyoruz, dile getireni de anında taşıyoruz ki gündemimizde hiç kalamasın.

Arkadaşlar, sözüm ona bu insanlar, keresteyi bir şekilde işleyip 'gitar üretebiliyor', iyisiyle kötüsüyle ortaya altı boş birkaç cümleden ziyade ortaya ‘bir şeyler’ koyuyor. Bence bu bile tek başına ciddi derecede saygı duyulması gereken bir konudur. Boru değil, gerçekten değil. Gitar!

Berbat bir gitar yapmak için bile çok ciddi gözlem yeteneği, işçilik ve sabır gerekirken memlekette mükemmel gitarlar yapan insanlar var ve bence bu önemli bir şans. Kişilik, iş etiği, üslup, tarz sonraki konular... İşçiliğini, iletişimini beğenirsen yaptırırsın, beğenmezsen yaptırmazsın, dünyanın en basit karar algoritmasıdır, bu kadar zorlanılması üzücü. Bu insanların hayatı zaten gitar üretmeye, tasarlamaya, onarmaya odaklı. Cahilce harala gürele taşlanması hiç hoş değil... Yani anlayacağınız sadelikte bahsetmek gerekirse: Yaptırırsan da sana, yaptırmazsan da sana 🙂 Denemek mi gerekiyor? Hangi şehirde ise bu gitarı yapan kişi binilip gidilebileceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. 'Özel yapım gitar' fikri ile zaten iç içe geçmiş bir bünyeye gidilen yol da yol parası da koymayacaktır. Bilakis, mental anlamda iyi bile gelecektir. Hem bu tarz yaklaşımlar yapmıyor hem de klavye başından yardırılıyorsa, can sıkmaktan öteye gitmeyen durumların vuku bulması da kaçınılmaz oluyor.

Sözde ortak noktası sanat olan insanlarız. Bazı cümlelere denk gelince yüzümde umutsuz, minik bir tebessüm oluşmuyor değil. Bazen seviye insanı konuyla alakalı olmasa bile utandırabiliyor.

Özel yapım gitar kullanıcısı olmak isteyenler varsa eğer, naçizane tavsiyem 'gitarın kendisi' hakkında bilgi edinilmesidir. Düdüğe koyup üfleyeceksiniz belki de bu cümle yüzünden ama tamamen arkasındayım ve hakikaten öyle. Cahilce, 2 3 ağaç türü ve manyetik markası öğrenerek gitar yaptırılmaz. Gerçek, altı dolu, sağlam kaynaklara ve TECRÜBELERE dayanan bir bilgiden bahsediyorum. Eline alınca bir gitardan ne istediğini olabildiğince fazla bilmekten bahsediyorum. Kendinize dair bilginizden bahsediyorum.

*Binaenaleyh, lütfen ama lütfen 'iletişim etiği' öğreniniz. Türkiye' de liseyi bitirmiş bir insan evladı yüzlerce saat Türk Dili ve Kullanımı ile ilgili derse girip çıkmış olmaktadır. Bunca saatlik Türkçe dersi ve Türkçe’ nin konuşulduğu bir ülkede ortalama 20 yıllık bir yaşam, serebral korteksinizin yüzey alanı üzerinde işe yaramıyorsa, yüzlerce saat gitar çalmamız da aynı oranda zaman kaybına sebep olabilir. Bir soru nasıl sorulur? Metin nasıl yazılır? Nelerden oluşmalıdır biliyor olmalıyız bence....

Son olarak: Bir gitarı elinize alınca mutluysanız ne gitarın özelliklerinin, ne modelinin, ne de özel yapım olmasının hiçbir önemi yok. Edindiğiniz gitarın üzerinizde yarattığı etki tamamen sizinle ve tatmin olmanızla alakalı. Sizi daha iyi bir gitarist yapmak ya da *soundunuzu hayallerinizdeki hale getirmek gitarın tek başına başarabileceği değil. Tuşe falan? Feeling falan? Dokunuş falan? Çalışmak falan?............. Yüzlerce sayfa yazabilirim gerçekten ancak olayı anlayanlar ile anlamayanlar arasındaki dağılım grafiğinde pek oynama olacağını düşünmemekteyim, bu yüzden söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Saygılar, sevgiler...
 
Cahil ve troll olan sensin, zero sıfır demek yani nut'a bitişik fret'i anlatıyor, fotolardaki fret ve nut arasındaki açıklığı görmüyor musun? dediğin gibi o ilk frete telleri dayasa bile gitar alt tellere uygulanan bend'lerde saçmalayacak. Bu bariz bir hatalı üretim.


Arkadaşım kusura bakmazsan, muhabbet farklı noktalara uzamadan, gitar yapımı ile ilgili, gitar anatomisi, gitar fiziği ile ilgili sahip olduğun bu bilgileri edindiğin yeri ya da yerleri tekrardan gözden geçirmen konusunda tavsiyede bulunacağım.

Zira;

Birinci olarak, Jackson'un asimetrik kafa tasarımı ile trussrod'un offsetli yerleştirilmesi arasında bir bağ yok. Firmanın konu ile ilgili açıklaması da bu yönde zaten.

İkinci olarak, 8 telli ya da 6 telli farketmez, dediğim gibi bu bir yaklaşımdır, bunu bir enstrümana uygulamak kişinin tercihidir.
(Aynı tasarım Chris Broderick Signature'da da var, 6 telli ve 3+3 headstock'a sahip o gitar)

Üçüncü olarak, son mesajından sonra kusura bakma ama gerçekten trollediğini düşünüyorum. Erdem Koca orada çok güzel bir noktaya değinmiş, zero fret'i çakmış, başına da kilitli eşiği koymuş. Dikkat ettin mi bilmiyorum fakat o gitarda Kahler Tremolo var. Akord kararlılığı için böyle bir girişimde bulunmak son derece ve son derece mantıklı olmuş, ellerine sağlık @erkozero, gitar da on numara duruyor.

Aslında güzel noktaya değinmişsin, her gitarda o detayı bulamazsın, bu tarz butik gitarlarda senin gibi dikkatli insanların gözüne çarpan güzel ince bir detay o. Sadece yorumlama şekli farklı 🙂

Bir önceki sayfadaki mesajımdan alıntılıyorum;

” ... Sonra televizyondaki futbol yorumcularından farkımız kalmıyor.”


Oturup şurada muhabbet döndürüp eğleneceksek, bilgi paylaşacaksak bunu bir sürü şekilde yapabiliriz. Eğer Mevzu birilerine saldırmaksa, sonu bu tarz forum ortamlarında genelde kilitlenen konulara gidiyor. Bu kadar arkadaşın yazdığı mesajlara yazık etmemek adına, belirli bir seviyeyi koruyalım derim.
 
Oturup şurada muhabbet döndürüp eğleneceksek, bilgi paylaşacaksak bunu bir sürü şekilde yapabiliriz. Eğer Mevzu birilerine saldırmaksa, sonu bu tarz forum ortamlarında genelde kilitlenen konulara gidiyor. Bu kadar arkadaşın yazdığı mesajlara yazık etmemek adına, belirli bir seviyeyi koruyalım derim
Haklısın, konunun kilitlenmesine doğru evrilebileceği benim de sonradan aklıma geldi. Sizin mesajlara da yazık olmaması adına benimkini düzenleyip yumuşatıyorum.
 
bir örnek daha vermek istiyorum.Türkiye'de custom elektro gitar yapımı denildiğinde akla gelen en ünlü isim erdem koca'dır. hem okan bayülgen'e çıktığından dolayı hem de youtube videoları ve güzel görünümlü gitarlarından dolayı akla ilk gelen isimdir. ekte resmini göreceğiniz gitar multiscale 7 telli bir custom gitar. Eminim sahibi sağlam bir fiyat ödemiştir. Gitarın fotoğrafında nut'ın hizasına dikkat ederseniz standart scale gitarlarda olduğu gibi düz olduğunu görürsünüz. Şimdi biz bu gitarı standart akortlarsak boş tellere vurunca doğru sesler çıkacak ama perdeye geçince yanlış ses verecek. Bu gitardan asla hiçbir perdede doğru ses alınamaz, tamamen matematiksel hata içeren defolu bir ürün. Bildiğin hatalı üretim ve custom mertebesini bırakın enstrüman mertebesini dahi kesinlikle haketmiyor. İşi bilen adam o gitara para vermez, veremez çünkü asla doğru ses alamayacak. Doğru hizalanmış multiscale nut fotolarını da aşağıya ekliyorum.

Buna ne diyorsunuz?

"Zero Fret" olayından haberiniz vardır umarım. Düzgün ses vermemeyi bırakın o kadar düzgün ses veriyor ki çalarken kendimizden geçiyoruz 😉 Gitar çok yakın arkadaşıma, hatta grup arkadaşıma yapıldı oradan biliyorum.
Geçen bana benim Koca gitarımın fiyatını ve speclerini sormuştunuz, derdiniz ne bilmiyorum ama amacınız gerçekten bağcı dövmek sanırım.
 
Cahil ve troll olan sensin, zero sıfır demek yani nut'a bitişik fret'i anlatıyor, fotolardaki fret ve nut arasındaki açıklığı görmüyor musun? dediğin gibi o ilk frete telleri dayasa bile gitar alt tellere uygulanan bend'lerde saçmalayacak. Bu bariz bir hatalı üretim.
Sevgili elektro boogie
Ben Erdem Koca. Bu forumda senin gibi bilgi sahibi olmadan çamur atmayı seven birçok insan oldu. Konuşmaya başlamadan önce ismini kim olduğunu bizimle paylaşır mısın?
 
Gibsondan ayrilip Heritage`i yapip Gary Moore'a satabileceksem, Fenderden ayrilip Suhr yapip Guthrie'ye caldirabileceksem neden kopya gitar yapmayayim? Bence bu markalar asillarindan daha sanatsal ve iyi. Bilmiyorum. Yani lüthiyerlik adi altinda neler gordü bu gözler ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Simdilik uzak duruyorum sahsen, ileride duruma göre belki...
 
97942 eklentisini görüntüle

Neyse, sizi bilmem ama ben verdiğiniz örnekteki gitarla benim paylaştığım gitar arasında bahsettiğiniz kadar ”aynılık” göremiyorum.

Ama yine de sizi biraz olsun güldürebildiysem ne mutlu bana. 🙂

3-6 aylık bir süreç boyunca yapımcının karşısında ”müşteri” olarak hissediyorsanız kendinizi, orada bir sıkıntı vardır.

Müşteri demişken, şöyle de bir gerçek var, biraz uzun bir sunum fakat oldukça keyifli.



İşin aslı bizde de böyle aslında. Lütfen, özellikle @mapofheart arkadaşım, 18 dakikanızı ayırıp videoyu izleyiniz. Altyazısı bile var. Sırf gitar muhabbetleri değil, hayatın tamamında geçerli olan bir gerçek bu. Günün birinde lazım olur, favorilerde kalsın bu sunum. 🙂

Lafım yanlış anlaşılmasın, kimseyi kötüden yermek gibi bir amacım yok, sadece üretim bandından çıkan gitarlardan yapmayayım dedikten hemen sonra örnek verdiğiniz ve sizin imalatınız olan gitar beni güldürdü.. Ben tasarımcı vs falan değilim ama headstock neredeyse birebir ESP Forest. Gövdenin farkı ise (arkadaki ferrule mesafesinin gövde altına olan farkını saymazsak) carved top olmaması yoksa öndeki forearm ve arkadaki tummy kontüre dek birebir Horizon III gövdesi.. 🙂

Bahsettiğiniz "esinlenmek" mantığını ben hiç anlayamamışımdır; tıpkı bir müzisyenin veya grubun diğer müzisyenden veya gruptan "esinlendim" demesi gibi birşey, ortada orjinallik yok yani. Mesela St.Vincent modeli gibi orjinal gitar isteyen de yok sanırım, herkes herşeyin kopyasını istiyor. Bu benim için de geçerli, kendi custom LP modelimde bile mustache headstock yaptırdım.

Luthier arkadaşlar darılmasın ama müzisyenler eninde sonunda birer müşteridir. Bu böyle... Sonuçta kendi zevkin için yapmıyorsun bu işi, müşteri sana kafasındaki specler ile geliyor. Ha ortaya çıkan şey seni de mutlu ediyorsa ne ala..

Ayrıca öneri için teşekkürler, ancak TED Talks'a girersek bu işin sonu bitmez, bu linklere genç arkadaşlar baksın.
 
Sevgili elektro boogie
Ben Erdem Koca. Bu forumda senin gibi bilgi sahibi olmadan çamur atmayı seven birçok insan oldu. Konuşmaya başlamadan önce ismini kim olduğunu bizimle paylaşır mısın?

Merhaba ben Barış, ankaralıyım amatör gitaristim. buyrun alalım cevabı.

Bu arada çamur attığımı kabul etmiyorum. Neyi neden düşündüğümü fotoğraflarla, örneklerle gayet net anlattığımı düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Konu nereden nereye gelmiş yahu, ilk bakışta "aa faydalı bilgiler olabilecek bir başlık" gibi görünse de, sonradan gereksiz ve yanlış cümleler barındıran bir konuya dönmüş. Başlık "konfüçyus" sözlerini anımsatıyor insana. Gereksiz tartışmalara gerek yok. Kendi istekleriniz doğrultusunda yaptırdığınız bir gitardan sonra, standart seri fabrikasyon üretimi gitarlar gerçekten güzel gelmiyor. Ben kendi isteklerimle yaptırmadığım, ancak başkası özel olarak yaptırdığı bir bas gitar kullanırken bile bunu diyebiliyorum. Bir de, el yapımı özel üretim gitar kullanmayan arkadaşlar, neden kullanmadıkları şey hakkında bu kadar "önyargıya" sahip merak ediyorum. Veya, özel yapım gitar kullanıp beğenmeyen varsa da, neden bir gitar yapımcısının yaptığı hatayı, diğer tüm gitar yapımcılarına mal ediyorsunuz. Bunları gerçekten merak ediyorum.

@erkozero @Novacorda Guitars @hknsckn ve daha bir sürü luthier, gerçekten çok başarılı işler yapıyor. Ama yerli üretim olunca destek yerine köstek olmayı seviyoruz. Bu işlerin yurtdışı muadillerini her zaman övmeyi severiz. Bu arada, zero fret olayını araştırmanız dileğiyle. Erdem bey, olması gerektiği gibi zero fret'i oraya çakmış, bir yorumda belirtildiği gibi "istenilen sesi alamama problemi" olmayacaktır. Google'da fanned fret olarak aratırsanız, gerek yurtdışında özel gitar üreticilerinin gerekse bir çok büyük firmanın ürettiği fanned fretli gitarlarda "düz headstock'a zero fret" olayı bulunabilir.
 
Yorumunuzu okuduktan sonra biraz düşündüm. Haklısınız, bu bir yaklaşımdır, fakat kendi adıma bildiğimiz normal saplı, normal 6 tel gitarlarda bu yaklaşıma gerek var mı bilemiyorum. Gönderdiğiniz örneklerdeki gitarların saplarının biri oldukça ince görünüyor diğeri ise 8 telli ekstrem bir gitar.

Buna belki resimlere bakarak karar vermek sağlıklı değildir ona da katılabilirim. Yalnız düz mantık diyor ki 'bir şey bozuk değilse tamir etme'. Sıradan 6 telli bir gitar sapı yapıyorsan çalışan bir sistemi mükemmel uygulamak yerine yenisini denemek hele de özel yapım gitar için gereksiz bir risk değil mi? Sapın böyle bir düzeneğe ihtiyacı olduğuna karar vermek için bence önce '8 tel' ya da 'çok ince sap' gibi ekstrem bir problemle karşı karşıya olmak gerekiyor. Yoksa 60 kilometre maksimum hızı olan arabaya spoiler(arabalarda rüzgardan faydalanarak sürtünmeyi artıran bir aerodinamik parça) takmak gibi bir durum. Belki daha da kötü çünkü bu gösteriş için değil işlevi için kullanılan bir parça ve sapın dönmesine sebep olabilecek dengesiz bir gerginlik de yaratabilir. Söz konusu gitarı yapan luthier'in bunu (sizin önerdiğiniz gibi) sapı x-ray'den geçirerek tasarladığını zannetmiyorum. Yine de böyle bir durum varsa belirtin biz de bilelim.

Ek: Ben şu anda gitarın ya yanlışlıkla böyle yapıldığını ya da eğer bu, gitarı yaptıran kişinin isteğiyse bilinçsizce bir seçimden dolayı öyle yapıldığını düşünüyorum.



Belirtmeden geçemiyorum: Şu yorum da tam 13 yaşında bir çocuğun yorumu olmuş. Ne gerek vardı? Varsa katkınız buyrun. Yoksa okuyun geçin. Mahalle kavgası mı izliyorsunuz?
Mahalle kavgaları turkrocktaki özellikle son döenmdeki tartışmaların yarısından daha medenidir. O yüzden benim gözümde pek farkı yok. Burada başlığın ilk yorumlarından itibaren hemen türk luthierleri yemeye kalktıkları için de ayrıca sinirim. Ben tepki vermeye kalmadan zaten luthier arkadaşlar gerekli tepki ve cevapları verdiler. Ben de memnuniyetimi belirttim. Tasvip etmezseniz, etmezsiniz. 🙂
 

Geri
Üst