Çaldığınız grupların/sanatçıların parçalarındaki sololar hakkında ufak bir soru

Sevdiğiniz bir parçayı çalarken özelikle solo kısımlarını orijinal mı tutmaya özen gösteriyorsunuz, yoksa bir yerden sonra doğaçlamaya mı başlıyorsunuz? Garip bir soru gibi gelebilir ama artık bir parçanın solosunu note by note çalmaya çalışmak zaman kaybı gibi gelmeye başladı. Üzerinde ben neler yapabilirim diye düşünmek daha doğru geliyor son zamanlarda. Bu soruyu özellikle sahne alan hocalarıma da sormak isterim. Çünkü dinleyici sonuçta bildiği o soloyu duymak ister.
 
Sevdiğiniz bir parçayı çalarken özelikle solo kısımlarını orijinal mı tutmaya özen gösteriyorsunuz, yoksa bir yerden sonra doğaçlamaya mı başlıyorsunuz? Garip bir soru gibi gelebilir ama artık bir parçanın solosunu note by note çalmaya çalışmak zaman kaybı gibi gelmeye başladı. Üzerinde ben neler yapabilirim diye düşünmek daha doğru geliyor son zamanlarda. Bu soruyu özellikle sahne alan hocalarıma da sormak isterim. Çünkü dinleyici sonuçta bildiği o soloyu duymak ister.
Bu sorunun yanıtı çalınan tarza, mekana ve grubun tavrına göre değişir.
Blues ve caz tabanlı müziklerde sololar emprovize çalınır. Ama rock tabanlı müziklerde işler değişir. Özellikle cover gruplarında buna uygun çalmak gerekir.
Ama grup eğer şarkıya kendi damgasını vurmak istiyorsa farklı davranabilir.
Şarkıların ne kadar bilindiği ve insanların bunu ne kadar umursadığı da önemli. Still got the blues veya Enter Sandman çalacak grubun doğaçlama şansı çok olmaz.
Ayrıca, virtüöziteye dayalı gruplarda da doğaçlama çalma şansı pek olmaz. Under a glass moon solosuna doğaçlama "takılamazsınız", kafanıza yumurta yersiniz:)
Bunlardan bağımsız olarak da şunu söylemek gerekiyor: Eğer siz kendiniz gelişmek istiyorsanız ve bir şeyler ezberlemek sizi sınırlıyorsa, belki de başka sulara açılmanın vakti gelmiştir. Ben yıllar önce bu kararı verdim ve yıllardır emprovize çalabileceğim projelerde yer alıyorum. Ama emprovize demek de hayat boyu çalışılacak bir şey demek, bunu da unutmamak lazım.
Örnek: Tek bir tondan gitarda "yardıran" pek çok arkadaş, aşağıdaki gibi 4-5 farklı akor üzerine çalmaya kalktığında ne yazık ki apışıp kalacaktır. Emprovizeye doğru yelken açılacaksa hedefleri de ciddi koymak lazım ki insan kendini kandıramasın, doğaçlama becerisini shred ve teknik ile tek tonda gezinmekten ibaret de zannetmesin.
 
Son düzenleme:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Bunlardan bağımsız olarak da şunu söylemek gerekiyor: Eğer siz kendiniz gelişmek istiyorsanız ve bir şeyler ezberlemek sizi sınırlıyorsa, belki de başka sulara açılmanın vakti gelmiştir. Ben yıllar önce bu kararı verdim ve yıllardır emprovize çalabileceğim projelerde yer alıyorum. Ama emprovize demek de hayat boyu çalışılacak bir şey demek, bunu da unutmamak lazım.
Tam olarak bu aslında hocam. Ezberin sınırlaması. Evet emprovizenin sonu asla yok. Ve iyi ki de yok. İşi zevkli yapan da bu sonsuzluk sanırım.
 
Tam olarak bu aslında hocam. Ezberin sınırlaması. Evet emprovizenin sonu asla yok. Ve iyi ki de yok. İşi zevkli yapan da bu sonsuzluk sanırım.
Bu durumda farklı bir zihniyete yönelmenin zamanı gelmiş demektir.
Ben şöyle bir hata yaptım vaktiyle (ve pek çok arkadaş da bu hatayı yapıyor): Akorların üzerine çalınacak dizileri/modları ezberleyip onlarla yine shred kafasında müzik yapmaya çalışmak... gibi. JTC gibi siteler de bugün bu kafayı dayatıyor. Bunu yapınca da yağmurdan kaçarken doluya tutuluyor insan, bir başka ezberler ve sınırlar yığını geliyor.
Bunun yerine 7li akorların seslerini klavyeye yaymayı (arpejleri) ve eksiksiz bir şekilde majör diziyi öğrenin. Zamanla diminished 7'li ve augmented triadları öğrenin.
Bu malzeme ile daha tadında ve melodik fikirler çalmak için yola çıkın.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Örnek: Tek bir tondan gitarda "yardıran" pek çok arkadaş, aşağıdaki gibi 4-5 farklı akor üzerine çalmaya kalktığında ne yazık ki apışıp kalacaktır. Emprovizeye doğru yelken açılacaksa hedefleri de ciddi koymak lazım ki insan kendini kandıramasın, doğaçlama becerisini shred ve teknik ile tek tonda gezinmekten ibaret de zannetmesin.
3 yıl öncesine kadar ben de tek bir tonda yardırmaya çalışan kategorisindeydim. Ancak her akorda doğru sesleri vurgulama becerisini edinmeye başladıkça, hele bir de ritmin önünde arkasında çalma işinin üzerine gidince (bundan siz de birçok yerde bahsetmiştiniz.) asıl doğaçlamaya girmiş oldum. Daha da çok yolum var.
 
Geri
Üst