Abi merhabalar. Senin dünyada kaldığın sürenin henüz yarısı kadar kaldım. Herhalde yeni nesil sayılırım. Yeni grup ve müzisyenleri ben de dinleyemiyorum. En fazla maruz kalıyorumdur sadece.
Pyschodelic, prog, jazz fusion dinlerim.
‘Alan Parsons’ (yer aldığı herhangi bir şarkının hoşunuza gideceğine eminim) yanlış hatırlamıyorsam Pink Floyd The Dark Side of the Moon yapımcısıydı. İşleri de bu albüm tadındadır o yüzden severim.
‘Asia Band’ (progcu eleman amcaların kurduğu ingiliz rock grubudur) elemanlar progcu olmasına karşın müziği bana progdan ziyade Journey grubu tadındadır. Hatta sonradan bir dönem bu grupta 3 kişi çıkıp daha prog işler yapar.
‘GPS’ Asiadan çıkan 3 elemanın kurduğu gruptur. Zaten 1 albümü var ama dolu doludur. Albümde boş yok. Bir dönem Asia grubunda olan Guthrie Govan da vardır grupta.
‘U.K.’ prog müziği daha 1970lerdeyken Dream Theaterla kapışabilecek düzeyde yapan çılgın ingilizlerin oluşturduğu gruptur.
Bir daha tekrar etmek istiyorum. Daha 70lerde, Dream Theaterla kapışabilecek düzeyde müzik yapan çılgın ingilizlerin oluşturduğu gruptur. Grup zaten yarı yarıya King Crimson ve Yesten oluşur
.
Daha sonra birçok değişim de geçirirler. Gelen gideni çok olur gruba. Davulda Bill Bruford varken zamanla Terry bozzio(livelarını izlemek büyük zevk), Marco Minneman da çalmıştır. Tabi kafa kırdırtan asıl eleman Allan Holdsworth adlı uzaylı ingiliz amcadır. Kendi müzik türünü yaratmıştır bence bu uzaylı amca.
Bu kadar prog rock herhalde yeterli olur bir süre için. Zaten progu kulak uzun sürede sindiriyor. Yeterli enzimlere sahip değil
Yaşınıza ufak bir gönderme de olsun diye
‘Level42’ öneriyorum. Funk jazz elementleriyle müthiş eğlenceli şarkıları vardır. Bass vokal abimiz çok güzel bass tokatlar. Bassçılar tanımalıdır kesinlikle. Guaranteed albümünü şiddetle tavsiye ederim. Bikaç şarkısında Allan Holdsworth da çaldı. Bunlardan biri Seven Years şarkısıdır. Favorimdir. Tavsiye ederimdir.
Benden bu kadar bugünlük teşekkürler
…