Sesler ve renkler arası ilişki ve müzik kulağının gelişimi

Konservatuar gerekli degil. Muzik tarihi en ufak bir egitim almadan kendini yetistiren dehalarla dolu. Ama hepsinin ortak noktasi kendilerini bu ise vermeleri ve deli gibi calismalari.

Hedefin kulagini gelistirmekse "kulak egitimi" denen olayla ise baslayabilirsin. Bunun icin gitar, piyano, herneyse bir enstrumana ihtiyacin olacak. Su egzersizleri dene:

1) Butun modlari teker teker once calip, sonra soyleyerek zaman icinde ezberle. Mod derken Bati muziginde temel kabul edilen Major gaminin turevlerini kastediyorum. Kolaylik olsun diye do major gamini esas alirsak:

Ionian: do-re-mi-fa-sol-la-si-do
Dorian: re-mi-fa-sol-la-si-do-re
Phrygian: mi-fa-sol-la...mi
Lydian: fa-sol-la-si...fa
Mixolydian: sol-la-si-do...sol
Aeolian: la-si-do...la
Locrian: si-do-re-mi...si

(bu modlarin isimlerini ezberlemeye falan gerek yok, bilgi olsun diye yazdim)

Kulagin alistiktan sonra bu modlari istedigin her notadan baslayarak soyleyebilirsin. Her birinin farkli bir rengi vardir, buyuk ihtimalle cogunu grubunla yaptigin muziklerde hicbir zaman kullanmayacaksin, ama nasil bir gitarist degisik gamlari calmayi ogreniyorsa vokalistin de sesine hakim olmayi ogrenmek icin bunlari soylemeyi ogrenmesinde fayda var.

2) Ses araliklarini ogren. Ornegin do notasini calip soyledikten sonra o hala kulagindayken sol'u calmadan soylemeye calis (ilk baslarda biraz kopya cekebilirsin). Araliklari kulaginla tanimayi ogrendikce entonasyonunun da ilerledigini goreceksin.

3) Akorlari tanimayi ogren. Ornegin bir akor duydugun zaman minor mu, major mu, icinde yedili var mi tahmin etmeye calis. Bu da armoni kulagini gelistirir ve entonasyona yardimci olur.

Basarilar...
 
ben perfect pitch olayı hakkında birkaç şey yazmak istiyorum.. eksigim olursa tamamlayın veya uyarın lütfen..

perfect pitch olayı, seslerin tonlarını anlayabilmek için herhangi bir referans sese ihtiyaç duyulmaması olayıdır.. egitilmemiş ve nota bilgisi olmayan kişilerde de bulunabilen, doguştan gelebilecegi gibi sonradan da kazanilabilen yada geliştirilebilen, ama asla tam anlamiyla kusursuz sonuc veremeyecek olan duyum ve ses algilama, karsilastirma yetenegine denir.. (yada denmez ben öyle biliyorum.!!)

seslerin beyinle algilanmasi ile kulakla algılama yetenegine sahip insanların arasındaki farkin buradan kaynaklandigi noktasına gelinebilir...

bilimsel olarak bir nota darbesi tabiata salindiginda beyne 440 hertz ve daha yuksek frekanstaki armoniklerden ibaret bir titreşim paketi ulaşiyor ve salyangozdaki ayirici kesim titreşimi bileşenlerine ayirarak işitme sistemine havale ediyor...

bu işletim sistemini derinlemesine araştıran bilimadamları, beyinde bir frekans haritasinin bulundugu sonucuna varmişlar.. aslında tüm komşu hücreler ardişik frekanslara duyarli..

mozart, chirs barnes, aydın esen, vs... olayı beyinde bitiyor..
şöyle ki;
adamlarin beyni incelendiginde, her müzisyenin gelişen "corpus callosum" bölümü yanında sol temporal lobdaki "planum temporal" şeklinde çagrılan bölümün daha da geniş oldugu görülmüş. hadise, analitik ve sözel bölgeye baglı gözüküyor. yani dili algilama yetenegi ile notayı algilama yetenegi arasinda bir büyük bir benzerlik, yakınlık ortaya cikiyor.

sonucta bunlar %100 dogru veya tam bir ifade degil, tanida hata olabiliyor ve perfect pitch "perfect" anlami titriyor... ama ortada bir yetenek pekala var ki o da mutlak kulak yetenigidir...
 
Ilginc... belki hepimizin beyninde bunun icin gerekli altyapi var da kullanilmiyor. Ya da nasil kimileri belli renkleri ayirt edemiyorsa perfect pitch'e sahip olmayanlar da frekanslari birbirinden ayirt edemiyorlar.

Ben bir sure once bu konuda yapilan bir arastirma okumustum. Perfect pitch'e sahip olanlarin cok dusuk frekansli sesleri duyabildiklerinden bahsediyordu (20 Hz'in alti). Belki bizim duyamadigimiz cok temel (fundamental) bir sesi duyuyorlar ve duyduklari diger sesleri buna oranlayarak yerini buluyorlar.

Bence onemli olan tek sey, muzik yapmak icin perfect pitch'in gerekli olmadigi...
 
domokun demiş ki:
Ben bir sure once bu konuda yapilan bir arastirma okumustum. Perfect pitch'e sahip olanlarin cok dusuk frekansli sesleri duyabildiklerinden bahsediyordu (20 Hz'in alti). Belki bizim duyamadigimiz cok temel (fundamental) bir sesi duyuyorlar ve duyduklari diger sesleri buna oranlayarak yerini buluyorlar.
..

Bilimsel yaklaşımlar bazen fazla absürd oluyor diye düşünüyorum.
Bir araştırmada yedi erkek ve yedi kadın ineklerle ilgili bir araştırmada iyi ve kötü rollerini oynamışlar: İneklere iyi davrananlar güleryüzlü maskeler takarken hoyrat davrananlar asık yüzlü maskeler takmışlar. Bir süre sonra maskeleri değiştirmişler, iyi davrananlar asık yüzlü maskeler, kötü davrananlar güleryüzlü maskeler takmışlar. Araştırmanın sonucu şu: İnekler yine de kendilerine iyi davrananlara gitmişler. Ne dersiniz şimdi: Anlayış fukarası olanlar inekler mi yoksa insanlar mı?
Bilgi en değerli şey ve yaşasın bilim falan ama, yine bilimsel verilere göre bakıldığında Domokun'un bahsettiği araştırma da biraz absürd geliyor kulağa: İnsan kulağı 20 Hz ila 20 kHz arasındaki bir bölgeyi ses titreşimleri olarak algılayabiliyor diyoruz; ama tabii bu yuvarlak bir rakam. Çocuklar gerçekten de 20 kHz'e kadar duyabiliyorlar; ancak yaş ilerledikçe bu bölge giderek daralıyor. 35 yaşındaki bir kadın diyelim ki 18 kHz'e kadar duyabilirken aynı yaşta bir erkek 16 kHz'e kadar duyabiliyor falan. Tabii tavan alçalırken taban da yükseliyor. (Amanın!) Yani bu 'duyma' olayındaki netlik durumunun 20 Hz'ün altındaki sesleri duyabilme becerisine bağlı olduğu savı biraz mantıkdışı gibi görünüyor.
Her şeyi maddesel sebeplere bağlamaya alıştık. (Adrenalin salgılanımı dolayısıyla mı heyecanlanıyoruz yoksa heyecanımız dolayısıyla mı adrenalin salgılanıyor?)
'Duyma' becerisi zihinsel bir beceri diye düşünüyor ve Domokun'un son cümlesini destekliyorum. 'Duymak' bilimsel terminolojiyle tanımlanabilecek bir şey değil.
 
ya aslında gitarla bassla bayağı kastırıyoruz işte onlar benim sesime göre şarkıyı o notadan çalıyorlar ama ben doğru notada çalıp söylemek istiyorum.bazen çalışıyoruz işte doğru notada çalıyorlar bende o notaya göre sesimi ayarlamaya çalışıyorum ama genelde olmuyor.gerçi 1-2 kere başarmıştım :) bide brutal de scream de çok fark ettiğini söledi bikaç kişi bana notaların clean den çok mu gerek yani buna pek aklım almadı bunu yani ikisindede aynı derecede lazım olmalı gibi geliyor bana.
 
TasıyıcıCats, eğer ses aralığına uygun olmayan bir registerden söylemeye kalkarsan ya pes ya da tiz de kalır ve gırtlağını zorlarsın. Olmaz tabi. Ayrıca brutal ve clean söylemek çok farklı tekniklerdir. Hangi tekniğe ihtiyacın olduğunu düşünüyorsan ona konsantre ol ama brutal vokalileride gırltak kanserine yolaçabilir. Sağlık açısından pek marifetli bir durum değil ama ben dinlemeyi severim. Söylemeyi size bırakıyorum :)
 
zorluklarını biliyorum aslında brutal in ama galiba güzel yapıyorum bu işi.bende söylemeyi çok seviyorum umarım be söylerim sen dinlersin bi gün ama daha çok çalışmam lazım
 
atalay:aslnda söylemek istediğini bugün sanırım daha iyi anladım.şuan için tek sorunum scream de clean e geçişlerde oluyor.2 vokaliz aslında ama bazen böyle denk geliyor.bunun için ne yapacağım ben şimdi.şan dersi alacağım yani bu mudur? :)
 
Ehehheh :LOL:

Şan dersi aldığım operacı kadın demişti ki: "Şarkı söylerken gırtlağında hırıldanma zorlanma hissettiğin anda söylemeyi bırak, mutlaka birşeyleri yanlış yapıyorsundur, devam etmeye değmez".

Eğitimli şarkıcılar gırtlaktan söylerken dahi aslında gırtlaktan söylemezler ;)

Çok ince bir çizgi var orada.

Domokun baba, seninle konuşmamız sona ererken hat geri gelmeye başladı, şimdi ful online oldum burada yine, şansa bak, şans getirirsin adama :D
 
şan dersi almıyorum o zaman :) nasıl yani mahcem abi bende hırıldanma falan olmuyorda bazen sesim kısılıyor günüm günümü tutmuyor bazen 4-5 saat söyleyebilirim yani en azından 3 saat i çok rahat söylüyorum bazense 2 saati çıkartamadığım oluyor.niye yani kola falan içmiyorum söyleyeceğimiz günler hatta bir önceki günler atkı takıyorum başka ne olabilir ki bozukmuyum ben bumu yani allah allah :)
 
Hehhee...

O hırıltı dediğim nokta sen şarkı söylemeye başladığın ânın 5. saniyesi olsa gerek :)

Sen öyle söylemeye devam et, 18 yaşına gelmeden ses tellerini eline alırsın, brutal neymiş görürsün...

Hiç vakit kaybetmeden o tarz şarkı söylemeyi kes ve ilk fırsatta Ankara Devlet Operasından iyi bir şan hocası bul, sana şarkı söylerken vücudunun neresinde ne oluyor iyice bir anlatsın, o zaman öyle söylemekle kendine ne kadar eziyet ettiğinin farkına varırsın.

Sana buradan yazıyla anlatmam mümkün değil...
 
Tasiyi Cats. Sarki soylemeden once vokallerini isit. Cok sicak, cok soguk ve ozellikle kolalardan uzak dur. Sesinin ilerlemesi zamanla olacak sabiriszlik edip, kalici bir zarar verme. Axl Rose filan tarzi soyleme, yuksek seslersen soyleyen baska rockcularda var ve dogru soylerler Steve Perry gibi. Bir yerde spor gibi seside zamanla gelistiriyorsun. Ses araliginin yanisira nefes kontrolu ve diksiyon uzerinede calismalisin. Mikrofon teknikleri de cabasi. Internette vokal egzerizleri ile ilgili siteler var audio orneklerde vermisler, google'da ararsan karsina cikarlar. Basarilar, once de belirttigim gibi bu ise sabirla yaklas.
 
20 yaşındayım :) aslında sadece brutal yapmıyorum scream ve brutal diyelim yani ne bileyim söylediğimiz en sert şeyler slipknot ve soulfly şimdilik korn falan o kadar brutal gerektirmiyor aslında ama bazen lazım.ses tellerime bakmam gerektiğinin farkındayım aslında söylediklerini dikkate alacağım playmaker çok sağol.mahcem abi brutal söylemek çok hoşuma gidiyor scream de güzel ama sanırım en iyi brutal i beceriyorum clean i hiç beceremediğimi söylüyorlar bana.ne yapacağım ben ya sinir oldum bak şimdi
 
Burak'ın söylediği gibi internetten ya da video/DVD'lerden de bilgi almak mümkün ama yine de bana göre Ses eğitimini birebir işi bilen birisinden almak gibisi yok. Bu işi bilenler de Operacılar, teslim etmek lâzım emaneti orada.

Cats, merak etme operacıdan şan dersi aldın diye müzik zevkin değişmez, operacı klâsikçi olmazsın :)

Olaya şöyle bak: Şarkıcılığın en üst seviyede yapıldığı, en bilimsel olarak, sırf tekniğe dayalı olarak yapıldığı sanat dalı ne? diye bir soru sor kendine, cevabı şu olacaktır: Batı formlarında Opera ve Türk formlarında da Türk Sanat Müziği. İki kere iki dört. Bence sesini en güzel nasıl kullanırsın öğrenmek istiyorsan hiç vakit kaybetme, bir Operacıdan özel ders al, ilk birkaç dersten sonra dahi kendi sesin hakkındaki düşüncelerin tamamen değişecek, gözünün önündeki perde açılacak, o imkânsızlar bir anda mümkün olacak, hem de çok daha rahat bir şekilde.

Ama şarkıcılık enstruman çalmaya benzemez, ne kadar tecrübeli olursan ol, şarkı söylemeye başlamadan önce her defasında en az 15 dakika ses ısıtma ve açma etüdler, yanısıra resmen beden eğitimi dersindeki ısınma hareketlerinin aynısını uygulayarak bütün vücudunu açman gerekir, bütün kaslarını gevşetmen, rahatlaman gerekir.

Bana şan dersi veren İtalyan asıllı operacı kadının şu sözü hiç aklımdan çıkmaz: "Şarkı sadece ses telleri ile söylenmez, bütün vücut ile söylenir. Şarkı söylerken bütün vücut, saçların ucundan ayak parmaklarının ucuna kadar bütün vücut titreşir. Aslında gırtlak insanın çıkarabileceği sesi daha küçük bir aralığa sınırlar. Oysa doğru hazırlanmış bir vücut fiziksel sınırlar içerisinde her sesi çıkarabilir. O yüzden şarkı söylerken tam ısınma, hazırlık ve konsantrasyon gerekir, dolayısı ile vücudu zorlayacak hiçbir harekete girilmemelidir. Herşeyin bir usulü vardır, o usule göre performans yapılır."

Fazla söze gerek yok, eğer tecrübeme birazcık güvenin varsa git üç ders al, bu söylediklerimi çok daha iyi anlayacaksın ve emin ol, değecek.

Sevgiler.
 
ben nereye başvurabilirim türkiyede bildiğin biyer var mı ama bana gidince seaaa yok öyle rock falan derlerse şevkim kırılır valla.bide şu şarkı söylemeden önce neler yapılabilir biraz söylesen olur mu acaba yani ders almak ha deyince olmaz gibi en olmadı para durumu koyar ama kesin gideceğim kesin yani ben çok ciddiye alıyorum bu işi en zından diğer grup arkadaşlarım o kadar çok çalışıyorlar ki bu iş için bende kendimi onlara yetiştirmek istiyorum.onlarla birşeyler yapmak istiyorum.önce kendim için yapacağım belki ama yinede onlara olan saygımda beni çok fazla itekliyor açıkcası
 
valla aslında bende biraz bilgi istesem fena olmaz bu konuda aynı grupta clean vokal yapıyorum kulağımda fena değil sesleri rahatça ayırıp tonunu fln (düşük,yüksek) rahatlıkla anlıyorum ama iş ciddiye binince bu övünmelrin bi anlamı kalmıyo tabii
 
1) Standart beden eğitimi egzersizleriyle vücudunu ısıt, kaslarını gevşet.

2) Göbeğini sal, poponu içeri çek, ayak parmaklarını aç, vücudunun üst kısmı bacaklarının vücuduna arkada birleştiği noktaya otursun.

3) Omuzlarını geri çek ama yukarı doğru çekme, aşağı doğal pozisyonunda otursun, ama kambur da durma.

5) Başın dik duracak, ancak çenen içeri dönük olacak. Genelde şarkı söylemesini bilmeyenler yüksek perdeye çıkabilmek için çenelerini ileri itip gırtlaklarını uzatmaya çalışırlar, ki bu çok yanlıştır. Yüksek sese çıkarken tam aksine çeneyi içeri doğru çekmek ve sesi diyafram-ense-alın ekseninden dik çıkarmak gerekir, oysa çeneni ileri itersen ses gırtlaktan kırılarak çıkar, bu da ses tellerine zarar verir. Ayrıca vücudun ve ses tellerin tam ısınmadan tiz söylemeye çalışma.

6) Başını boynunun etrafında yavaşça dairesel olarak hareket ettirerek boyun kaslarını gevşet, burnundan derin nefes al, ağzından bırak, sonra ağzını açabildiğin kadar aç, bir atın geviş getirmesi gibi dişlerini çıkart kapat, dilini dışarı sarkıt çek. Yüzünü buruştur düzelt. Bunu birkaç dakika yap.

7) Ağzını kapat, "hmmmm" yap ve uzatabildiğin kadar uzat. Bu hımlamayı yaparken burnun ile iki gözünün arasında kalan sinüs boşluğunun titreşmesini hisset. Amaç o nazal boşluğu titreştirmek. Zorlama olmasın, kafanın doğal olarak titreştiğini hisset.

8 ) Yine hımlama ile 1-3-5-8-5-3-1 nota çıkış-inişi Bunu yaparken yanında sana piyano ile ses verecek birisi olsun. Dikkat et, hımlama zorlanmaya başladığı anda daha yukarı çıkmayı bırak, zorlama. Bu zamanla gelişecektir. (Benim zorlanmadan söyleyebildiğim en yüksek nota yıllaca F# idi, daha yukarısında tabir caizse kıçım yırtılırdı, şan dersi aldıktan sonra ses aralığım çok genişledi, şu an hiç çekinmeden A'dan şarkıya girebiliyorum, C'ya kadar da çıkabiliyorum, ancak sesimi ısıtmadan şarkı söylemeyi ve onun bunun partisinde konserde şurada burada pubda kafayı çekip gürültünün arasında başkalarının şarkılarını aynı perdeden söylemeye çalışmayı bıraktım, zira o gibi dikkatsiz denemeler insanın sesine çok zarar veriyor. Hobi ile işi birbirine karıştırmamak lazım, elektrikçiler her misafirliğe gittikleri ortamda prizleri kontrol etmiyor, muslukçular da her bara gece kulübüne eğlenmeye gittiklerinde lavabo musluk tamir etmiyor, niye şarkıcı her davet edildiği ya da vakit geçirmek için gittiği yerde şarkı söylemek durumunda olsun ki? Değil mi? ;) )

9) Yukarıdaki 1-3-5-8-5-3-1 egzersizini şu hecelerle tekrarla:

Pa, Ta, Sa, Da, Ca, Ba, Va, La, Ra
Pe, Te, Se, De, Ce, Be, Ve, Le, Re
Pi....
Po...
Pu...
Pı....
Pü...

Arada tekrar hımlama ile nazal boşluğunu titretmeye devam et, bu titreşimi baş ve işaret parmakların ile burnunun tepesini hafifçe tuttuğunda hissetmen lazım. Dikkat et, boynun gerilmeyecek, çenen hep geride duracak.

10) Bir şarap şişesi tıpası al, mantar tıpalardan, ya da plastik, farketmez, ağzının kenarına koy, dişlerinle yandan hafifçe ısır ve o halde yukarıdaki Pa, Pa, Pa, Ta, Ta, Ta seslerini notlaarla çıkarmaya çalış. (Tıpa yoksa aynı şeyi ağzına boydan boya bir tükenmez kalem koyarak da yapabilirsin).

11) Sesinin yüksek perdelere çıkmasını istiyorsan önce basa doğru inmeyi öğrenmelisin. Sesi aşağı indirmek daha zordur ama hiç olmazsa ses tellerine zarar vermez, oysa tize çıkayım derken ses tellerine zarar verebilirsin.

12) Basa ineceğim derken asla böğürme. Unutma, gırtlak zorlanmayacak. Gırtlakta bir zorlama hissettiğin anda söylemeyi bırakacaksın.

13) Ses karnından çıkacak, diyaframdan gelecek. Göbeğini dışarı sal, en başta belirttiğim duruşu al, ağzını açıp "Ha!" diye bir haykırış patlat. Ses gırtlağından gelmemeli, diyaframından gelmeli. Diyafram kullanmasını sana buradan yazıyla izah edemem, o yüzden söylüyorum, paraya da malolsa git işi bilen eğitimli ve eğitebilme yeteneğine sahip birisinden ders al, çok farkeder.

Bunları dene bakalım. Öyle ilk denemede bariz bir fark, ilerleme bekleme sakın. İlerlemeyi farketmek bazan birkaç ayı alabilir, sabırlı olman ve bu egzersizleri ihmal etmemen lazım. Benim tavsiyem bunları günde en az bir defa 15 dakika süreyle metodik olarak yapman. Fazla abartma, ama ihmal de etme. Günde onbeş defa yapmak kendini durup dururken zorlamaktan başka bir işe yaramaz (eğer belli bir seviyeye ulaşmadıysan tabii).

Kilit kural: Zorlandığın yerde bırak, eğer zorlanıyorsan yanlış birşey yapıyorsun demektir. Vücudunu sınırınin ötesine zorlama. Sınırı zorlayarak öteleyemezsin, oysa sınıra yaklaşırsan sınır kendisini doğal olarak öteleyecektir, böylelikle sana gidecek biraz daha yer açacaktır. Oysa sınırı kırıp geçmeye çalışırsan kendine zarar verirsin, tam tedavisi geri dönüşü de çoğunlukla olmaz.

Vücudunu koru. Brutal söylemek sağlığından daha önemli değil.
 
Geri
Üst