Babam,Annem ve Çocukluğum
"Babam ben 2,5 yaşındayken ölmüş,ben onu tanımadım,nasıl biri olduğunu da sadece bana anlatılanlardan biliyorum.Ama sonradan çok düşündüm onu,hatta kendimi çözümlemeye uğraştım ve dedim ki acaba ben babama kızıyor muyum öldüğü için...Kendine hiç dikkat etmemiş çünkü,beni çok seviyormuş,annemi çok seviyormuş ama sağlığına dikkat etmiyormuş içki içiyor,sigara içiyor,çok zayıf,yemek yemiyor,doktorların söylediği şeylere uymuyor,otuzüç yaşında da öldü işte."
"Çok tatlı kadındır annem.Bana öyle geliyor değil,gerçekten öyledir.Bir evimiz vardı,kira geliyordu oradan.Anneannem ve teyzem de vardı.Bir de para harcamayı seven bir kadın değildir annem.Hala otobüsle gitmek ister bir yerden bir yere.Ona para veriyorum mesela kendisi için bir şeyler yapsın diye,tutup o parayla benim adıma hesap açtırıyor.Görüşüyoruz ama o kadar sık değil,kızıyor bazen niye daha sık aramıyorsun diye,telefon açtığımda aksilik ediyor filan,ama ben onu yatıştırmayı,beş dakikada durumu düzeltmeyi beceriyorum.Çok çalışıyorum diye kızıyor,"buraya gel" diyor...Bazen ben gidiyorum bazende onu getiriyorum.Yetmiş iki yaşında ama çekime geldi,kurguya geldi.Bir keresinde "Oğlum çok güzel bir meşgale bulmuşsun kendine." dedi film için.
"Futbol oynayan,saatlerce bisikletle gezen,koşup zıplayan bir çocuk olmadım hiç.Otururdum öyle;kitap okurdum,olursa film seyrederdim.Bugün yaptıklarımı yapardım yani,değişen pek bir şey yok.Şimdi bir de geceleri dışarı çıkıyorum o kadar.Ortaokuldaki,lisedeki öğretmenlerimin çoğuna bayılıyordum,ama mantıklı bir çocuk olarak aramızdaki ilişkinin daha ileriye gidemeyeceğini de biliyordum."
Teomanın röportajlarından alıntılarla onun adına bir kompozisyon denemesine bulaşayım dedim
Umarım güzel olmuştur..