senden de razı olsun canım benim ... ayrıca burda ne yazık ki ben değil sen çıktın karşıma , yani burayı da batıracan gibi görünüyor ... ayrıca cenabet halde Besmeleyi ağzına alma günahtır ... 
ne batırcam senin forumunu eleştircek iki cümlem vardı yazdım merak etme durmam buralarda ne yazayım senin teomanına ...siyah_aydinlik demiş ki:senden de razı olsun canım benim ... ayrıca burda ne yazık ki ben değil sen çıktın karşıma , yani burayı da batıracan gibi görünüyor ... ayrıca cenabet halde Besmeleyi ağzına alma günahtır ...
(bu arad iyice cıvıttık girdiğimiz her başlığı dolduruyoz senle monolog olarak...)
sevindim bu kararına , bir de monologluğunu farkettiğine ... canım benim ... zaten hep eleştiriyon ya , neyse o kısım beni aşar senin egonla alakalı , karışamam ... güle güle ... canım benim ...
zebrail_a demiş ki:
insan bir konu hakkında fikir beyan ederken oturur araştırır,analiz eder senteze ulaşır..öyle her önüne konulan şeye 'işte 'diye atılmaz...eğer dediğiniz çıkarmanın doğruluğuna inanıyorsanız (esinlemenin,etkilenmenin ya da tesadüflerin)yukarıdaki tüm sanatçılar ufak bir sokratik yöntemle arokçı sayılır...
tam üstünde , kaldır başını da bir bak
emin oldun mu şimdi dostum ( eengin )
bu arada şahsım adına rica ederim zebrail_a kardeşim bizimkisi devede pire , aslan payı senin ...
bu arada şahsım adına rica ederim zebrail_a kardeşim
bizimkisi devede pire , aslan payı senin ...Valla Teoman bu konuda temiz bile kalıyor çıkarımı yapabiliriz..Baksanıza Teoman düşmanı- ya da biz hoş gönülle onlara orjinal müzik sevdalısı diyelim - teomanla ilgili 5 şarkı-onlar için ispat -çıkarmışlar.Ama gelin görün ki bu şarkılardan ikisinin müziği zaten Teomana ait diil ki.
(Pardon bu Türkçe -diil- ki)Papatya ve Yağmur un müziği kime aitti sahi!Abi artık uğraşmasınlar diye gerizekalı taklidi mi yapsak.
Nasıl bir zevktir?Aha bunu teoman yapmamış lem,baksana benziyo,aynı aynı.Hemen yazayım ben bunu ekşisözlüke,tüm forumlara.Oh be keyiflendim şimdi.
Orgazm olabildik mi bari?
-çıkarmışlar.Ama gelin görün ki bu şarkılardan ikisinin müziği zaten Teomana ait diil ki.(Pardon bu Türkçe -diil- ki)Papatya ve Yağmur un müziği kime aitti sahi!Abi artık uğraşmasınlar diye gerizekalı taklidi mi yapsak.
Nasıl bir zevktir?Aha bunu teoman yapmamış lem,baksana benziyo,aynı aynı.Hemen yazayım ben bunu ekşisözlüke,tüm forumlara.Oh be keyiflendim şimdi.
Orgazm olabildik mi bari?
Hayır yazmamak da elde değil ki.İnsanlarız sonuçta.Birileri sadece şarkı söylemek ve dinleyenlerini sevdiklerini defalarca belirten,düşünce yoksunu (düşünce derken savaş kötü bişey gibi değil,bireysel farklılıklar yaratan düşünceler) ya da düşüncelerini belirtmekte çekinen güzel sesli,yorumlu insanları dinlesinler,sevsinler..Ya da birileri doğuştan yetenekli olup,gitarla parçalayıpta ne yazık ki,bunun üzerine hiç bir şey katamamış insanları ilah yerine koyup,sevsinler.Bütün bunlar sizin olsun,öyle de zaten.Tüm bu forumlarda öyle olmuyo mu zaten.
Ama Teoman bizim kalsın,desin ki kız arkadaşlarım bana savaşlardan daha çok sıkıntı yüklüyo.Halbuki sizler,her Afrikadaki bi iç savaşta 3,5 kilo veren rockerlar değil misiniz.Balans ve Manevra tüm zamanların en kötü filmi olsun.Varoluş problemli Kamyoncu Ali sinema tarihinin en boktan karakteri olsun.Kült varsaydığınız her hangi bir yönetmenin kendisinin bile imgelemediği bi karakteri alın,deha ürünü yapın..Tüm bu yalanlar sizin olsun.Teoman 17 yaş ve altının dinlediği birisi olsun.Hepimiz nüfus müdürlüğüne gidip yaşımızı küçülttürelim.(Sahiden Teomanı aşağılamak için 17 yaş ve altını aşağılamak aslında bir hata aslında..Gerçekten müzikten keyif alınan ve ruhuna hitap eden şeylerin dinlenildiği dönem sanırım 12-19 yaş arası..)Neyse...
Bu arada Melis Danişmend in Rolling Stone'da Teoman konulu röportaj yazısı ve de Teoman ın Kaçak Yayın dergisinde,hayata yön veren,kimi ünlü insanların düşsel ve fiziksel uyumları ile ilgili Casting başlıklı köşe yazısı oldukça güzel.
Ama Teoman bizim kalsın,desin ki kız arkadaşlarım bana savaşlardan daha çok sıkıntı yüklüyo.Halbuki sizler,her Afrikadaki bi iç savaşta 3,5 kilo veren rockerlar değil misiniz.Balans ve Manevra tüm zamanların en kötü filmi olsun.Varoluş problemli Kamyoncu Ali sinema tarihinin en boktan karakteri olsun.Kült varsaydığınız her hangi bir yönetmenin kendisinin bile imgelemediği bi karakteri alın,deha ürünü yapın..Tüm bu yalanlar sizin olsun.Teoman 17 yaş ve altının dinlediği birisi olsun.Hepimiz nüfus müdürlüğüne gidip yaşımızı küçülttürelim.(Sahiden Teomanı aşağılamak için 17 yaş ve altını aşağılamak aslında bir hata aslında..Gerçekten müzikten keyif alınan ve ruhuna hitap eden şeylerin dinlenildiği dönem sanırım 12-19 yaş arası..)Neyse...
Bu arada Melis Danişmend in Rolling Stone'da Teoman konulu röportaj yazısı ve de Teoman ın Kaçak Yayın dergisinde,hayata yön veren,kimi ünlü insanların düşsel ve fiziksel uyumları ile ilgili Casting başlıklı köşe yazısı oldukça güzel.
Teoman -kaçak yayın,ekim 2006
Kasting 2
Demiştik ki; kendine benzemek , hayatın , doğanın veya tanrının doğru yaptığı kastingdir ve içeriğini bildiğimiz her portre bize kasting konusunda yazma olanağı verir. Ve insanı da bir ortaçağ algısına inandırır; iyiliğin , kötülüğün suratlarda yansımasına…
Bu seferki başlangıç kaynağımızdaki (Resimlerde Nazi tarihi ; Gestapo) isimler çok yakın olmadıklarımız ama Gestapo ,Nazi gibi üst başlıklar ve isimlerin önündeki titreler herkes için çok anlamlı zaten. Görmenize veya daha önce gördüyseniz hatırlamaya çalışmanıza gerek yok , milli eğitim ve propagandadan sorumlu devlet bakanı Dr. Joseph Goebbles , Herman Göring, Reich güvenlik merkezi başkanı Reinhard Heydrich tam tahmin ettiğiniz gibiler ve inanılmaz derecede kendilerine benziyorlar.
Haydi Nazi Almanyasını bir kenara bırakıp Türkiye’ye gelelim ve tanıdık isimlere geçelim. Mesela faşist dünyada bir kasting harikası olan Haluk Kırcı’nın enternasyonel perspektifle iki açıdan mükemmel uyumu ve uyumsuzluğu var.
Eğer açımız katillik ,özellikle de seri katillik ise de ,o dünyanın her yerinde çevrilen ve çevrilecek filmlerin hepsinde rolü alır. Göründüğü sahnede ilk andan itibaren seyirciyi nefret ettirebilecek ,korkutacak o doğadan gelen mükemmel tipiyle bir over - cast (böyle bir kavram varsa) yaratabilir ve aşırıya giderek film inandırıcılığını yitirebilir. Çünkü kırcı , yaşayan bir karikatür olarak , ‘gerçekten de gerçek’ bir katil portresi.
Enternasyonel anlamda baktığımız zamanda ise , biraz önce bahsettiğimiz Nazi kitabına uymadığını görürüz kırcı’nın . Göring , Goebbles, ve diğerlerinin o incitilmiş ,iğrenç,zarif vahşeti Haluk Kırcı’ da yok. Onun tipi bizim kültürümüze özgü kalın vahşete örnek;adam boğarken Wagner dinlemeyen…
Faşist dünyanın Türkiye ayağına devam edeceksek , doğanın kastinginin en büyük başarısızlıklarından birinin karşımıza çıktığını görürüz; Abdullah Çatlı. Melek yüzlü biri olduğundan hepimiz onunla ilgili bildiğimiz her şeyin yalan olmasını dileriz içimizden ve kalbimiz onu haluk kırcı ile aynı kampa koymaya el vermez. Yaptıklarını bilmemize rağmen , ondaki bu pozitif kasting hatası ,nefretimizin yönünü kırcı’ ya çevirerek ( ve de kendimizi kandırarak tabi ki) derecesini azaltır.
Nedeni , uzun yıllar çatlı’ nın avukatlığını yapmış bir kişinin bir zamanlar aktüel dergisine söylediklerinde daha açık ; çatlı’ yı gördüğünüzde bir piyanist zannedersiniz.
Yukarıda bahsettiğimiz ortaçağ inanışını baz alışımızla biz de politik biyolojiyi baz alan Nazizimle suç ortaklığı mı yapmaya başlıyoruz yoksa?
Politik biyoloji , politik soyaçekime inandığı için doğal olarak ırkçı bir sözde -bilim ve bir ırkın olumsuz yönlerini ortaya çıkarıp onu suçlamaya yarıyor. Bizimki ise ırkla ilgili olmadığından (bireysel) ve deneklerimiz de katiller olduğundan belki içimiz rahatlayabilir .
Ve bütün çıkarımlarımızı yanıltan ve ‘kendine benzeme –benzememe ‘ meselesi söz konusu olduğunda suçlumuz da hazırdır . doğanın kastingi; bizi aldatan o’dur.
Kasting 2
Demiştik ki; kendine benzemek , hayatın , doğanın veya tanrının doğru yaptığı kastingdir ve içeriğini bildiğimiz her portre bize kasting konusunda yazma olanağı verir. Ve insanı da bir ortaçağ algısına inandırır; iyiliğin , kötülüğün suratlarda yansımasına…
Bu seferki başlangıç kaynağımızdaki (Resimlerde Nazi tarihi ; Gestapo) isimler çok yakın olmadıklarımız ama Gestapo ,Nazi gibi üst başlıklar ve isimlerin önündeki titreler herkes için çok anlamlı zaten. Görmenize veya daha önce gördüyseniz hatırlamaya çalışmanıza gerek yok , milli eğitim ve propagandadan sorumlu devlet bakanı Dr. Joseph Goebbles , Herman Göring, Reich güvenlik merkezi başkanı Reinhard Heydrich tam tahmin ettiğiniz gibiler ve inanılmaz derecede kendilerine benziyorlar.
Haydi Nazi Almanyasını bir kenara bırakıp Türkiye’ye gelelim ve tanıdık isimlere geçelim. Mesela faşist dünyada bir kasting harikası olan Haluk Kırcı’nın enternasyonel perspektifle iki açıdan mükemmel uyumu ve uyumsuzluğu var.
Eğer açımız katillik ,özellikle de seri katillik ise de ,o dünyanın her yerinde çevrilen ve çevrilecek filmlerin hepsinde rolü alır. Göründüğü sahnede ilk andan itibaren seyirciyi nefret ettirebilecek ,korkutacak o doğadan gelen mükemmel tipiyle bir over - cast (böyle bir kavram varsa) yaratabilir ve aşırıya giderek film inandırıcılığını yitirebilir. Çünkü kırcı , yaşayan bir karikatür olarak , ‘gerçekten de gerçek’ bir katil portresi.
Enternasyonel anlamda baktığımız zamanda ise , biraz önce bahsettiğimiz Nazi kitabına uymadığını görürüz kırcı’nın . Göring , Goebbles, ve diğerlerinin o incitilmiş ,iğrenç,zarif vahşeti Haluk Kırcı’ da yok. Onun tipi bizim kültürümüze özgü kalın vahşete örnek;adam boğarken Wagner dinlemeyen…
Faşist dünyanın Türkiye ayağına devam edeceksek , doğanın kastinginin en büyük başarısızlıklarından birinin karşımıza çıktığını görürüz; Abdullah Çatlı. Melek yüzlü biri olduğundan hepimiz onunla ilgili bildiğimiz her şeyin yalan olmasını dileriz içimizden ve kalbimiz onu haluk kırcı ile aynı kampa koymaya el vermez. Yaptıklarını bilmemize rağmen , ondaki bu pozitif kasting hatası ,nefretimizin yönünü kırcı’ ya çevirerek ( ve de kendimizi kandırarak tabi ki) derecesini azaltır.
Nedeni , uzun yıllar çatlı’ nın avukatlığını yapmış bir kişinin bir zamanlar aktüel dergisine söylediklerinde daha açık ; çatlı’ yı gördüğünüzde bir piyanist zannedersiniz.
Yukarıda bahsettiğimiz ortaçağ inanışını baz alışımızla biz de politik biyolojiyi baz alan Nazizimle suç ortaklığı mı yapmaya başlıyoruz yoksa?
Politik biyoloji , politik soyaçekime inandığı için doğal olarak ırkçı bir sözde -bilim ve bir ırkın olumsuz yönlerini ortaya çıkarıp onu suçlamaya yarıyor. Bizimki ise ırkla ilgili olmadığından (bireysel) ve deneklerimiz de katiller olduğundan belki içimiz rahatlayabilir .
Ve bütün çıkarımlarımızı yanıltan ve ‘kendine benzeme –benzememe ‘ meselesi söz konusu olduğunda suçlumuz da hazırdır . doğanın kastingi; bizi aldatan o’dur.
metinde bahsedildiği gibi çatlı örenekleri yaşamda sıkça rasladığımız örnekler ...
şu kadar zamandır sürekli peşinde koşturan " boş beyinlere onlara paralel boş meze avcıları " ( magazin alemi ) son damlayı da damlattıkları için kadehe ki artık bu kelimeleri bu şekil dizdirtmiştir teoman'a ... ayrıca her zaman gördüğümüz ( ister - istemez ) hep birileriyle barlardan çıkan tr'nin geçici ünlülerinin o gece o bayanlarla veya bayanların baylarla sex yapacaklarını bilmiyor muyuz ? (!) ... hatta bu haberler mastrübasyon eylemlerimize malzeme bile olabiliyor kimi zaman bilinçaltında ister istemez ... bunlar neden dile getirilince bu kadar kışkırtıcı oluyor ? ve ayrıca cesaret ve açıklığından en doğrusu sadece "kendini yansıttı(!)ğından " dolayı tebrik etmek lazım ...
ayrıca bir önceki arakçı teoman tartışmasında da zebrail arkadaşımızın bir önceki yazısında iletmiş olduğu "kasting 2" yazısında görüyoruz ki tabir-i caizsse bir Haluk Kırcı örneğidir Teoman ... ki Abdullah Çatlı örneklerinin bir liste halinde bir önceki sayfada yine zebrail_a nickli arkadaşımız tarafından listelenmesi bu tartışmaya da bir son vermiştir her ne kadar kabullenmek istemeyen Abdullah Çatlı'lar yerine yine Haluk Kırcı rolündeki Teoman'a çamur atmaya devam edenler olsa da ... ki onların da bu ara gıkı çıkmıyor görüldüğü üzere ...
önümüzdeki zaman bize Abdullah Çatlı yanlılarının daha çok eylemlerini sürdüreceklerini gösterecektir forum sayfalarında ... ve Teoman sadece kendini yansıttığı sürece bu hep olacaktır ...
şu kadar zamandır sürekli peşinde koşturan " boş beyinlere onlara paralel boş meze avcıları " ( magazin alemi ) son damlayı da damlattıkları için kadehe ki artık bu kelimeleri bu şekil dizdirtmiştir teoman'a ... ayrıca her zaman gördüğümüz ( ister - istemez ) hep birileriyle barlardan çıkan tr'nin geçici ünlülerinin o gece o bayanlarla veya bayanların baylarla sex yapacaklarını bilmiyor muyuz ? (!) ... hatta bu haberler mastrübasyon eylemlerimize malzeme bile olabiliyor kimi zaman bilinçaltında ister istemez ... bunlar neden dile getirilince bu kadar kışkırtıcı oluyor ? ve ayrıca cesaret ve açıklığından en doğrusu sadece "kendini yansıttı(!)ğından " dolayı tebrik etmek lazım ...
ayrıca bir önceki arakçı teoman tartışmasında da zebrail arkadaşımızın bir önceki yazısında iletmiş olduğu "kasting 2" yazısında görüyoruz ki tabir-i caizsse bir Haluk Kırcı örneğidir Teoman ... ki Abdullah Çatlı örneklerinin bir liste halinde bir önceki sayfada yine zebrail_a nickli arkadaşımız tarafından listelenmesi bu tartışmaya da bir son vermiştir her ne kadar kabullenmek istemeyen Abdullah Çatlı'lar yerine yine Haluk Kırcı rolündeki Teoman'a çamur atmaya devam edenler olsa da ... ki onların da bu ara gıkı çıkmıyor görüldüğü üzere ...
önümüzdeki zaman bize Abdullah Çatlı yanlılarının daha çok eylemlerini sürdüreceklerini gösterecektir forum sayfalarında ... ve Teoman sadece kendini yansıttığı sürece bu hep olacaktır ...
senin yazın hakkında nasıl bir yorum yapmamı bekliyorsun ... polemiğe girme benimle lütfen , yorum yazılabilecek veya yazmaya değer birşeyler olduğunda yazarım ... yazın giç ise ben n'apim ...
ya hep eleştirdiğimiz magazinsel tavrı kendin sergiliyorsun eengin rumuzlu arkadaş, maksadın o kültürün ayakta tuttuğu sanatçılar gibi pası atıp ortalıktan yok olmak...insani tarafından bakarsan olayın bıktırıcı kerteye çıktığı ve bu lafların söylendiği açık ki vaktiyle başkasının yerinde olsaydım sizleri vururdum demişti ,yoksa senin bizim magazin basının insanı ne hallere soktuğundan bihaber olman imkansız...diğer bir yorumun ise beni gerçekten şaşırtmıştı...siyah aydınlık arkadaş sana teomana atfedilen iddialara karşı bir iki örnek verdiğinde ne cevap vermiştin eminim hatırlıyorsun 'bunları karıştırmayalım'.böyle mantıksız laflar senin imajına zarar veriyor açıkçası...teomanı ya da başka sanatçıları bir üst figür olarak algılayıp değerlendireceğimize birazcık da onları hayatın gerçeklerine hamurlayıp değerlendirirsek yorumlarımızın daha iyi olacağı kanısındayım.