Cem Köksal

batmura demiş ki:
RTN, sitesinde bütün gruplara tek tek teşekkür ederken, Cem Köksal'ı unutmuş. Bunu kınıyorum. Manowar Manowar diye diye kendi gruplarımıza sırtımızı çevirerek nereye varabiliriz?

böyle bir şey gerçekten olduysa kesin bilerek olmuştur ve çok büyük saygısızlık olmuştur.
 
bir grup yabancı diye cok iyi olmak zorunda degil. tabiki manowar la,metallica yla cem koksal kıyaslanmaz en azından yaptıkları isler acısından... ama cem koksal da hic hafife alınmayacak bir gitarist ve kendisi gibi yetenekli elemanlarla calısıyor.. rtn ye cem koksal gelmeseydi sadece manowar izlemek icin gitmezdim... zaten crossfire,cem koksal ve manowar seyrettim sadece... organizatorler yerli gruplara bu sekilde davranıp sonrada niye turkiyeden dunyaca unlu grup cıkmıyor diye orda burda konusuyorlar ama cevabı aslında kendileri herkesten daha iyi biliyor.. sen kendi ulkenin en basarılı gruplarından birini manowar a ezdirirsen tabiki kendi ulkenin grubu biryerlere gelemez.... rtn de olanları kınıyorum ve kesinlikle cem koksal ı destekliyorum...
 
chris_cornell demiş ki:
ama cem koksal da hic hafife alınmayacak bir gitarist ve kendisi gibi yetenekli elemanlarla calısıyor
bence cem köksal abartıldığı gibi bir gitarist değil virtüöz de değil ne katmış ki gitar çalma tekniği olarak başarısız bir malmsteen klonu ama çok iyi bir müzisyen ve çok iyi insanlarla çalışıyor

Cem Köksal virtüözse bir saat sonra izlediğimiz Karl Logan neydi?Türkiye'de Serdar Öztop fln dışında çok iyi gitarist çıkmadığı için bizden de bir virtüöz çıksın düşüncesi içindeyiz herkese virtüöz yakıştırması yapıyoruz.Cem Köksal melodi açısındandan çok yaratıcı ama teknik olarak zayıf kalıyor çoğu gitaristin yanında bence
 
bende zaten cem koksal a virtioz demedim ama iyi bir gitarist... burda gitarist kıyaslamasıda yapmak istemiyorum ama serdar oztop ta cok abartı bir gitarist degil... demir demirkan diyebilirdin ama ;)
 
chris_cornell demiş ki:
bende zaten cem koksal a virtioz demedim ama iyi bir gitarist... burda gitarist kıyaslamasıda yapmak istemiyorum ama serdar oztop ta cok abartı bir gitarist degil... demir demirkan diyebilirdin ama ;)
(sözüm sana değil chris_cornel ben genel olarak tartışmak istedim) demir demirkan da iyidir :D cem köksaldan kat kat iyi bence ama kimse ona virtüöz demiyor niye bu cem köksal hayranlığı onu anlamıyorum ben sadece Türkiye'de çok hayvani gitaristler var(Arif Deniz Toker,Murat Baştepe...) ve çoğu Cem Köksal'dan iyi ama hiçbirine virtüöz denmiyor.
 
evet o konuda sana katılıyorum... ama bir murat bastepe veya arif deniz toker cem koksal kadar goz onunde olan gitaristler degil belkide bircok kisi tarafından tanınmıyorlar..o yuzden cem koksal ı gorenlerde turkiye standartlarına gore cok iyi buluyorlar... ama bencede cem koksal cok ustun bir yetenek degil o konuda sana katılıyorum...
 
anti-social demiş ki:
bence cem köksal abartıldığı gibi bir gitarist değil

Kimse "Cem Köksal gitarda devrim yapmış bir gitaristtir. Benzersizdir.Yeryüzünde dengi yoktur.Olee" gibi bir tutum içinde olmadığı için yazdığına katılmıyorum. Buradaki bir çok insanın belirttiği sadece iyi bir gitarist olduğu o kadar ;)

Ayrıca yukarıda saydığınız isimlerin haricinde adı sanı duyulmamış, adlarına yavur illerinde "yatak odası gitaristi" denen, çok kabiliyetli ve oldukça da yaratıcı bir çok gitarist de mevcut ki umarım bu gibi müzisyenlerin daha fazlası iyi kayıtlar yapıp, kendilerini belirginleştirebilme imkanı bulabilirler...
 
3. Rock The Nations Festivali sonrası Dream TV’de yayınlanan röportajı hakkında Cem Köksal’ın açıklaması

Sevgili müzikseverler,

3. Rock The Nations Festivali’ndeki konserimin hemen sonrası vermiş olduğum röportaj üzerine yapılan tartışmalar sebebiyle, verdiğim beyanatın sebeplerini ve anlatmak istediklerimin ayrıntılı içeriğini yayınlamak gereği hissettim. Ekibim ve ben çeşitli sebepler yüzünden oldukça zor ve sıkıntılı bir konser günü geçirdik. Olanları özetlersem;
Sahneye çıkışımızın 20 dk. kadar öncesinde organizasyon, Manowar grubunun davulla ilgili bir aksamının eksik olduğunu ve bu parçanın sadece bizde bulunduğunu belirterek, Manowar’ın sahne amirinin konserde kullanmak üzere bu parçayı rica ettiğini iletti. Ben ve müzisyen arkadaşım Alpay Şalt bu teklife olumlu cevap vermek için Manowar’ın sahne amirinin yanına gittiğimiz sırada bu kişinin organizasyon ile şu şekilde konuştuğuna tanık olduk. “Manowar sahneye istediği zaman çıkar, 5 dakika bile gecikemez (-Not: Program bütün festival boyu 30 dakika kadar sarkmış durumdaydı-) ve biz Gorefest’in kısa çalmasını da istemiyoruz. Bu yüzden ya sound-checkleri kısaltın veya iptal edin ya da bir önceki sizin grup (bu ben ve ekibim oluyor) kısa çalsın ama biz istediğimiz saatte çıkarız. Yoksa siz bilirsiniz..” şeklinde bir konuşma yapılıyordu. Beni tanımadığı için de rahat bir şekilde söylediklerini dinledim. Biz onlara yardım amacıyla yanlarına giderken onlar bizim sound-check süremizden ve programımızdan feragat etmemizi istiyordu. Ben hemen kendimi tanıtarak böyle bir şeyin mümkün olmadığını ve burada bu festivalin ne zorluklar altında yapıldığını anlatıp onların da organizasyona mümkün olan anlayışı göstermeleri gerektiği görüşümü bildirdim ve organizasyona destek çıktım. Bir önceki konser sona erdiği için sahne arkasına doğru yöneldim. Bu sırada görevlilerden birinin bana doğru “Konser sonrası buradan geçmek yasak çünkü Manowar grubu yemek yiyecek” demesi konser öncesi biraz daha gerilmeme yol açtı. Sahnemiz kurulurken ve ben daha gitarımı yeni elime almışken organizasyon yetkilileri “Hadi çıkın artık süremiz az” gibi söylemlerle ekipteki herkesin elinin ayağının dolaşmasına sebebiyet verdi. Bizim sıramız gelen kadar her grup 35-40 dakikalık sound-check’ini yapmışken biz daha enstrümanlarımıza dokunamadan sahneye çıkmıştık bile. Ve korktuğumuz başımıza geldi. Tahminen elektrik tesisatındaki bir topraklama sorunu yüzünden gitarın ses düğmesini açmamla sahneyi bir dip gürültüsü ve feedback kapladı. Konsere giriş yapmış olduğumdan amfileri biraz kısıp devam etmeye çalıştım. Fakat o sırada fark ettim ki monitörlerden hiçbir şey duymuyorum. Ekibime baktığımda hepsinin yüzünde aynı çaresizliği gördüm. Ezbere tabir edilen bir şekilde elimizden gelen en iyisini yapmaya çalıştık. Konserin ortalarından sonra sahnenin yanlarından “Bir şarkı atın, süre yetmeyecek” gibi sesler gelmeye başladı. Yine gerginlik yaratmamak için Ruthless isimli parçamı çalmadım. Tam son şarkıya geçerken “Bunu da çalmayın, süre bitti” demeleri bardağı taşıran son damla oldu ve denilenlere rağmen son parçayı da çaldıktan sonra sahneyi terk ettik. İlk defa bir konser sonrası ekibimle seyirciyi selamlayamadan sahneden ayrıldım. Kulise geldiğimizde herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. Benim ve ekibim için en önemli olan sahneye çıktığımız andır. Ne albüm satışı, ne de başka bir şey bunun yanında hiç değer taşımaz. Çünkü bütün çaba hep müzikseverlerle paylaştığımız o 1-1,5 saat içindir. O sırada Dream TV Yüxexes programı yapımcısı Öykü röportaj için kulise geldi. Ben de ilgili röportajı verdim. Bu röportajı da çok kısa bir süre içinde web siteme koyduracağım. Çünkü dediğim hiçbir cümlenin yanlış olduğunu düşünmüyorum ve her zaman her söylediğimin arkasındayım. Tavrım sinirli olabilir ama bunu da sizlerin anlayışına bırakıyorum. Bu röportaj da bahsetmek istediklerim kısaca şöyle özetlenebilir:

- Ben ve ekibim veya Türkiye’de sevdikleri müziği üretmeye çalışan diğer gruplar hiçbir şekilde bu muameleyi hak etmiyor. Gelen isim ne kadar büyük olursa olsun bizim kendi organizasyonlarımızın Türk müzisyenlere sahip çıkmaları gerekmektedir.
- (Not: Ben müziğe, siyasetin, ideolojinin, milliyetçiliğin karışmasından ve bu tip kavramların stratejik tanıtım yolları olmasından hep rahatsız olan bir kişiyimdir. Burada savunduğum gözü kapalı bir milliyetçi yaklaşım değildir.
- Biz orada Manowar’a istekleri sonucu yardım etmeye çalışırken ve organizasyona bir anlamda destek olurken arkamızdan yapılan organizasyon destekli Manowar-Gorefest ittifakını kabul etmiyorum.
- Ben ve ekibim gerek enstrüman hakimiyeti gerek sahne duruşu gerek yarattığımız ürünler anlamında diğer yabancı gruplardan hiç de aşağı değiliz ve bunu sonuna dek inanarak savunuyoruz.
- Biz 80’li yılların Amerikası’nda değil 2005 yılında Türkiye’de bu müziği bir yere getirmek için maddi manevi her şeyimizi veriyoruz. “Just Set Me Free!!” albümüm de Hammer Müzik tarafından dünyanın bir çok ülkesine gönderiliyor. En azından bu sebeplerden dolayı biraz saygıyı hak ediyoruz.
- Prensip olarak bundan sonra hangi grup gelirse gelsin tarafımdan belirtilen şartlar sağlanmadığı takdirde (sound-check ve sahne süreleri, kulis düzeni, afiş tasarımı vb.) hiçbir organizasyonda alt grup olarak çıkmayacağım. Bu bir prensip kararıdır. Sonuçta iyi performans yapamadığımız bir konser ne beni ve ekibimi ne de oraya kadar gelen müzik seyircisini mutlu etmeyecektir. Seyirciye ve kendimize olan saygım nedeniyle kimse beni aldığım bu kararla ilgili yargılayamaz.

Şimdi gelelim organizasyonu düzenleyen Rock The Nations oluşumuna. Esasında bu açıklamayı hiç yapmayıp olaylar yavaş bir şekilde unutulsun istiyordum ve verdiğim kararlar doğrultusunda davranmak niyetindeydim. Fakat bir arkadaşımın Ekşi Sözlük sitesinden bana yolladığı ve Rock The Nations ortaklarından Erdem Çapar’ın “Ron Jeremy” nickiyle yazdığı yazıyı okuyunca fikrimi değiştirdim. Bu metni altta aynen yazıyorum. Hiçbir şeyden gocunmam veya korkum olmadığı için son derece haksız ve terbiye sınırlarını aşan bu yazıyı kendi web siteme koyduruyorum. Yorumlarımı da daha altta bulabilirsiniz.

“pamela, kargo ve özlem tekin'in alt grubu olmaya ses etmeyip manowar ve gorefest'in altında (bu arada festivalde alt grup diye bir şey de yoktur) çalmayı kendine yediremeyen gitarist. demek ki ulaşmaya çalıştığı kitle metal - rock kitlesi değil, pop kitlesiymiş.

neymiş efendim, süresini kısaltması istenmiş. alt tarafı bir şarkı kısaltması istenmiş. o zaman sen de kendi şarkını çal. ozzy osbourne veya iron maiden çalma. bu kadar da tutarsızlık olmaz ki. süresi kısaltılmasaydı malmsteen mi çalacaktı acaba?

rock the nations 2005'te manowar'dan sonra en kalabalık teknik ekibe sahip olmasına rağmen, teknik ekibi olmayan crossfire, false in truth ve catafalque kadar iyi bir sounda da sahip olamamıştır kendisi. 4 roadie, 1 gitar teknisyeni, 1 bas teknisyeni ve 1 tonmaister böyle bir sound çıkarırken, sadece 1 gitar teknisyeni 1 de tonmaistere sahip gorefest, öküz gibi bir soundla çalmıştır. cem beydeki ekip gorefest'te olsaydı neler çıkardı acaba.

ayrıca, manowar, iron maiden, metallica gibi gruplar için "biz onlardan daha iyiyiz" diyerek hem bu gruplara hem de bu grupların fanlarına büyük terbiyesizlik etmiştir. o yüzden, metallica gelip inönü stadını dolduruyor, iron maiden iki gece üst üste cemil topuzlu'yu dolduruyor, o yüzden manowar 6.000'e yakın bir seyirciye çalıyor di mi? halbuki, cem köksal ve demir demirkan beraber yeni melek'te 200 kişiye çalmıştı. demek manowar'ı, metallica'yı, iron maiden'ı izleyenlerde bir sorun var. ben bunu çıkarıyorum burdan.

şimdi bu "biz onlardan daha iyiyiz" cümlesini pentagram söylemiş olsa, oturur düşünürüz. doğru diyor olabilirler deriz. "bu kadar albüm yaptınız, bu kadar konser verdiniz. bu işi bu ülkede inatla devam ettiren bir siz varsınız, haklı olduğunuz noktalar var" deriz de, daha bir albüm çıkarmış, 2004 yılına kadar kim olduğunu bilmediğimiz, adını bile duymadığımız biri derse bunu, üzerine oturduğumuz organımızla* güleriz.

rock müzik başkaldırıdır ama başkaldıranlara da saygıyı öğretir. manowar'ı, maiden'i, metallica'yı sevmeyebilirsin ama saygı göstermek zorundasın.

bu kadar.”
-

Bahsedilen Coca-Cola Soundwave Festivali’nde beraber yolculuk yaptığım Pamela, Kargo Grubu ve Özlem Tekin ile son derece başarılı konserler verdik (Hepsine çok teşekkürler!!). Coca-Cola firması bu organizasyon öncesi yaptığı toplantıda grupların sıralama konusunda kendi aralarında karar verebileceğini söyledi. Ben de kalabalığın en dinamik olduğu ilk sırayı seçtim. Bundaki bir diğer sebep öteki müzisyen arkadaşlarımın hepsinin benden müzik piyasasında daha eski olmasıydı. Ayrıca tahmin ettiğim gibi ilk konserler de hep çok dinamik geçti. Her türlü afiş ve baskılı malzemede tüm isimler ve fotoğraflar eşit büyüklükte idi. Organizasyon hiçbir zaman grup ayrımı yapmadı (Sağol Boogy Tour!!). Herkese aynı oteller ayarlandı, aynı harcırah verildi, aynı sahne süresi ve sound-check zamanı ayrıldı, aynı kulisler kullanıldı. Program dakik gitti. Ses düzeni mükemmeldi. (Sağol CSG!!). Muhteşem bir organizasyondu. Rockçı-popçu gibi “popülist” bir söylem yoktu ama festivalin adı “Soundwave Rock Festivali” idi. Toplamda 150.000 kişiye çaldık.
- Organizatörün ;……festivalde alt grup diye bir şey yoktur….ifadesine karşılık bkz.: Rock the Nations festival afiş ve billboardları…
- Hiçbir zaman Manowar veya Gorefest’in altında çalmayı kendime yediremedim demedim. Böyle düşünsem bu organizasyona neden katılayım? Sadece yapılan muameleye karşılık bizim de onlar kadar saygıyı hak ettiğimizi söyledim.
- Sürenin kısalması, sahne programının bozulmasının, müzisyenler üzerine yapabileceği etkinin bu “organizatör” arkadaşıma hiçbir şey ifade etmemesi beni pek de şaşırtmadı. Benim playlist’ime karışamayacağını ise hiç özümseyememiş. Buradan bu organizasyonu yönetenlerin düşüncesinin ne kadar amatör olduğunu (-Ne olucak şarkı atsın, sound-check yapmasın.. şeklinde) apaçık görebiliyoruz. Ben müzikal yaşantımda bu amatör davranışlardan her zaman kaçtım ve bu tip düşüncelerin yanında olmamaya çalıştım. Ülkemizde müzik sektörünün niye bu kadar gerilerde kaldığını dünya müzik piyasasına hala niye bir tane bile yıldız çıkartamadığımızı daha iyi anlıyorum.
- Konserden bir gün önce, Erdem Bey’in ortaklarından Emre Alkoç ile yaptığım telefon görüşmesinde bana son derece şaşırtıcı bir şekilde neden 4 roadie ile geldiğimi sordu (Ücretleri tarafımdan ödendiği halde. İleride bu konudan da bahsedeceğim). Buna izin veremeyeceğini söyledi. Ben ekipmanımızın çokluğu ve ağırlığı sebebiyle, ayrıca araların kısa olmasından da dolayı kalabalık ekiple işi daha sağlıklı çözebileceğimizi savundum. Bana “Gorefest bile..”, “Manowar bile..” şeklinde açıklamalar yaptı. Hatta “Zaten Türk grupları roadie bile getirmezler orada çalışan ekip nasıl olsa var.” dedi. Ben bunların hiçbirinin beni ilgilendirmediğini, benim sahne düzenimin ancak böyle sağlıklı olduğunu söyledim. Hatta organizasyona kalsa gitar teknisyenine ne gerek vardı.. Profesyonel bir biçimde çözmeye çalıştığım sistemimi uygulayamıyordum. Sadece 2 roadie ile çalıştık. Sonuç yukarıda anlatıldığı gibi.. Diğer gruplar ekibimden daha iyi sound çıkartmış. Doğrudur. En kısa sound-check süresi bana ve ekibime kaldı. Bizden sonra sahne alan Gorefest 45dk.dan fazla sound-check yaptı.
- Yeni Melek konserinde 400 kişi vardı. 4 kişi de olabilirdi. Bu albümümün çıkmasından 1 ay sonra verdiğim bir konserdi ve daha adımı kimse duymamışken, duyan herkes oradaydı. Peki ya 2.Rock The Nations Festivali neden bangır bangır ilan ettiği ve 30’un üzerinde yerli ve yabancı grup çıkardığı, 3 gün süren 2004 senesindeki festivale zar zor 2000 kişi getirip büyük zarar etti. Kaba bir ortalamayla grup başına 70 kişi pek de iç açıcı bir tablo değildir herhalde. Ve bu sadece bir örnek..
- “Daha iyiyiz..” söylemini yukarıda çeşitli kereler açıkladığımı zannediyorum.
- Erdem Bey’in gülüş şeklini yorumlarınıza bırakıyorum.
- Manowar, Metallica ve özellikle de Iron Maiden’ın müziklerini çok severim. Onları dinleyenleri de her konserimde kaliteli müzik dinledikleri için kutlarım.
- Rock müzik adına söylemde bulunmadan önce, “Rock The Nations” oluşumu bana festival öncesi yaptığı “2. Rock The Nations faciasından sonra bir daha rock grubu getirmemeye yemin etmiştik. Manowar olunca iş değişti.” açıklamasını bir de müzikseverlere anlatırsa çok memnun olacağım.
- Erdem Bey saygının ne olduğunu insanlara öğretmeden yazdığı yazının üslubunu bir gözden geçirir umarım.
Konser öncesi daha fazla bilet satmak uğruna beni ve ekibimi yere göğe sığdıramayan oluşum ne oldu da beni 200 kişilere çalan adı sanı duyulmamış bir müzisyen konumuna getirdi. Bunu sizin yorumlarınıza bırakırken, Erdem Bey’in kendi söylemlerine dayanarak, o konsere gelenlere yalan üzerine kurulu bir reklam yaptıkları ortaya çıkmıyor mu?
Bunların dışında son olarak söylemek istediğim de organizasyonla olan anlaşma biçimimizdir. Sayın Emre Alkoç bu festivalde sahne almamı istediğinde Manowar’ın yüksek maliyeti sebebiyle bana ve ekibime bir ücret ödeyemeyeceğini söylemişti. Taahhütleri ise ulaşım, ekipman nakliyesi, yemek gibi masrafların taraflarından karşılanacağı idi. Ben o gün orada gerçekten müziğimi anlayan, duyduğundan zevk alan heavy-metal kitlesi ile karşılacağımı tahmin ettiğim için, ne olursa olsun bu organizasyon da yer almak istedim ve bu şartları kabul ettim. Biz bir grup adı altında olmadığımızdan ve Cem Köksal ismi ile sahne aldığımızdan kendim bir ücret almasam da veya organizasyon zarar etse de müzisyenlerime, roadilerime, teknisyenlerime ücretlerini veririm. Sağolsunlar bu organizasyonda arkadaşlarım benden bunu talep etmediler. Fakat yaptığım müzisyen ulaşımı, nakliye gibi masraflar tahmin edilebileceği gibi tarafımdan ödendi. Hatta ben ve ekibim bu fedakarlıkları yaparken konser öncesi müzisyen başına 2 şer adet davetiye fazla istediğimizde bu 10 davetiyenin ücreti talep edildi. Bunlar çok ufak detaylar gibi görünse de açıklamamın başından beri anlatmaya çalıştığım yaklaşım biçimlerini,konser öncesi ve sonrası stresimizi anlatmaya yardımcı olacaktır.
Ben ve ekibim yaptığımız işi hep profesyonelce uyguluyoruz. Organizasyonlarda aksaklıklar olabilir bunu en ufak şekilde bile dile getirmeyiz. Ama saygısızlığa ve haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz yerde cevabını vermekten kaçınmayız. Bu şekilde olmaya da devam edeceğiz. “Rock The Nations” a ileriki organizasyonlarında başarılar diliyorum. Umarım açıklayıcı olabilmişimdir. Olayların bu noktaya varmasını istemezdim ama Erdem Bey’in yazmış olduğu yazı günlerdir orada durunca, olayların iç yüzünü herkesin bilmesinin gerektiğine karar verdim. İleride yapılması muhtemel açıklamalara cevap vermeyeceğimi şimdiden bildiririm.

Saygılarımla,

Cem Köksal

Kaynak: www.cemkoksal.com
 
Açık konuşacağım ben Cem'e yürekten katılıyor ve onu destekliyorum. Bu tarz olaylar daha önceleri de oluyordu, ne yazık ki bundan sonrada gerçekleşmeye devam edecek.
 
bnde kesinlikle cem köksalı destekliyorum dün yüxexesteydi fazla konuşamdı emre bey sayesinde ama web sitesindeki açıklama bnce son derece yeterli ve çok doğru bi açıklama rock the natıons da sözü edilen bu gruplar iyi olabilirler ama bu kendi ülkemizde kendi müzisyenimizi ezip geçmemizi sanki ilk defa konsere çıkan amatör muamelesi yapıp çok iyi bi performans sağlayabilecek yetenek ve imkan varken bu şekilde o insanları harcamamızı gerektirmez
 
Şöyle sormalıydın bunu.Cem Köksal'a yapılan haksızlık o gruplara yapıldımı?Eğer okusaydın Cem Köksal'ın açıklamasını ona soundcheck için gerekli zamanın verilmediğini.Şarkı çıkarmasının istendiğini.Konser sırasında bu son şakı dendiğini okusaydın neden onun eleştiri yaptığını anlardın.
 
Manowar'ın soundcheckinin uzaması üzerine kapılar geç açıldığı için bütün grupların soundcheck süreleri ve sahne süreleri kısaltıldı. Sitesinde açıkladığı gibi, diğer gruplar 45 dakika soundcheck falan yapmadı. Yanında 1 gitar teknsiyeni, 1 basgitar teknisyeni, 1 tonmeister ve 4 roadie getiren bir grup soundcheckini 10 dakikada yapmak zorunda. Bütün dünyada, festivallerde bu böyle işler. Crew denilen kişilerin görevi budur. Ama malesef Cem'in crew'i iyi çalışmadı. Bunun da suçu organizasyona atılamaz. Cem Köksal ve Manowar hariç bütün gruplara hizmet veren RTN için çalışan teknik ekip ise görevini başarıyla yerine getirdi. Crossfire, Catafalque, False In Truth, Balance Of Power ve Gorefest'teki sound bunun en büyük ispatı.


Cem Köksal'ın sahne süresinin kısaltılma nedenleri:

1. Çağatay'ın bir türlü tuvaletten dönmemesi. Mekanda bulunan binlerce kişi herşey hazır olmasına rağmen Çağatay'ı bekledi.

2. Intro CD'sinin bir türlü çalışmaması. O gün bütün CD'leri okuyan CD player, Cem Köksal intro CD'sini uzun süre okuyamadı.
_______________________________

3. sü gerçekleşen ROCK THE NATIONS bugüne dek toplam 44 grup sahneye çıkardı. Yerlisiyle yabancısıyla bir çok ünlü isim ROCK THE NATIONS sahnesinde çaldı. Ve 43 isim hiçbir sorun yok derken 1 kişi çıkıp sorun var diyorsa, bu onun kendi bileceği bir iştir.

Ha, bu arada 43 isim uluorta sorun var demiyor. Sorun yaşamış olan kişi ve gruplar ne tür sorunları olduğunu gelip adam gibi bize anlattılar, iletişim denilen muhteşem mekanizmayı çalıştırdılar. Sonra da ortada sorun falan kalmadı.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Biz yılan olabiliriz ama bahsi geçen kişinin tatlı dile sahip olmadığına da eminim. Hiç bir şekilde organizasyonla uyum içinde çalışmaya uğraşmadı. Ne desek, yok bu olmaz, yok bu böyle. Eğer bu kendisine ait bir konser olsa, isteklerinde yerden göğre kadar haklı. Ama bu MANOWAR ve GOREFEST headlinerliğinde bir festival.
 
Ron Jeremy arkadaşımız ekşi sözlükteki şahane uslübunu burada da devam ettirip, maskara olmaya çaba gösteriyor. O geri kalan 43 isimden bir de Pentagram' a soralım mı bakalım başka ne sorunlar varmış? RTN ekibi, konuştukça batıyorsunuz bence ama sizin bileceğiniz iş. Ben hakkınızdaki diğer 43 grubun bazılarından da harika (!) şeyler duydum da artık uzatmaya gerek yok. Çağatay'ı yakınen tanırım şimdi telefon açıp soruyorum izninizle neymiş şu tuvalet mevzu. Bahaneler süper olmaya başladı.
 
Geri
Üst