Evdeyken Hadi Gitar Çalayım Dediğinizde Yaptıklarınız.

Hadi bugün de gitar çalayım bari dediğimde kalkıp gitarımın yanına gidiyorum ve kutusundan çıkarıyorum. Kalktığım yere geri dönüp oturduktan sonra favori parçalarım olan ve kolaylık olsun diye hep masaüstünde tuttuğum hotel california ve stairway to heaven backingtracklerini sırasıyla açıp sololarını atıyorum. 2 parça da bittikten sonra oyş bugün de çok yorulmuşum yeter bu kadar diyip gitarımı yerine koyorum. Sonrası da malumunuz alım satım forumları.. Bugün de yeni bi şey yapamadık iyi mi.
 
Gitarda ne amaçla neler yapılması gerektiğini bilmek insana "doğru " şeyleri yaptırıyor. Kendi doğrusu ve eğirisi ile bu iş. Geçmişten gelen birikimi sürekli tekrarlarla taze tutmak, yeni şeyleri bu döngüye ufak lokmalarla eklemek, eklenmiş herşeyi yine tekrar ederek mükemmelleştirmek, kulakla ayırt etmeyi daha da geliştirmek, gitarın her pozisyonuna teknik, müzikal ve ton/ses rengi/artikulasyonca hakim olabilmek, teknoloji sayesinde sürekli temiz kayıt almaya çalışmak, hergün doğaçlama cümle çalışmak, yeni armoniler, yeni ritmler, kısa besteler, yeni araştırmalara girmek...Güzel bir macera.
 
Son düzenleme:
Şimdi backing track olayında sıkıntı şurda. Spontane olarak çalıyorsan zaten çalabildiği elin alıştığı şeyleri çalıyorsun doğaçlama yaparken. Ama yeni öğrendiğin bir lick var onu adapte etmek istiyorsan daha faydalı olur. Parça çalışarak başkalarının sololarına ritmlerine çalışmak zayıf olduğun yerleri görmende fayda sağlıyor o yüzden spontane doğaçlamadan bence daha faydalı . Ama bu sefer orada da şu var daldan dala atlarsan kendi stilin bulman zor olur. Bu yüzden rol modeli seçmek lazım. Herşeyi yapmak şart değil. Sweep Picking mesela senin yapmak istediğin türde yeri yoksa zaman ayırmanın gereğil yok. Sınırlarını koymak da önemli bir yerde. Tabi bu ne kadar zamanın olduğuna da bağlı.

Malmsteen Blackmore'dan yola çıkmıştır, Marty Friedman Uli Jon Roth'dan, Petrucci Morse'dan hep bir odak noktaları var bunun üzerlerine ekleyerek bir tarz oluşturmuşlar.
 
Son düzenleme:
Önce ellerimi ve gitarımı güzelce temizliyorum :D Parmak egzersizi gibi şeyler yapmıyorum. Çok sevdiğim ve çalmaktan da keyif aldığım birkaç parça var. Bunlardan bir veya ikisini çalarak "ısınıyorum". Sonrasında biraz emprovize devam edip tablarını kaydediyorum. İçime sinerse kayıt yapıyorum. Bazen de "Bugün ne giysem" gibi, "Bugün hangi şarkıyı çalışsam" diyip listeden birini seçiyorum. Zamanım varsa kulaktan çıkarıyorum, zamanım yoksa tablarını bulup çalışıyorum. Haftaiçi en az 2 saat, haftasonu da en az 4 saatimi bu şekilde değerlendiriyorum.
 
Şimdi backing track olayında sıkıntı şurda. Spontane olarak çalıyorsan zaten çalabildiği elin alıştığı şeyleri çalıyorsun doğaçlama yaparken. Ama yeni öğrendiğin bir lick var onu adapte etmek istiyorsan daha faydalı olur. Parça çalışarak başkalarının sololarına ritmlerine çalışmak zayıf olduğun yerleri görmende fayda sağlıyor o yüzden spontane doğaçlamadan bence daha faydalı . Ama bu sefer orada da şu var daldan dala atlarsan kendi stilin bulman zor olur. Bu yüzden rol modeli seçmek lazım. Herşeyi yapmak şart değil. Sweep Picking mesela senin yapmak istediğin türde yeri yoksa zaman ayırmanın gereğil yok. Sınırlarını koymak da önemli bir yerde. Tabi bu ne kadar zamanın olduğuna da bağlı.

Malmsteen Blackmore'dan yola çıkmıştır, Marty Friedman Uli Jon Roth'dan, Petrucci Morse'dan hep bir odak noktaları var bunun üzerlerine ekleyerek bir tarz oluşturmuşlar.
Bu sıkıntı büyük ölçüde rock kafasındaki backing tracklere has. Çünkü armonik anlamda zorlayıcı değil içerikleri. Her ne kadar gelişmek için bu bence şart değilse de, ton değiştiren, ton dışından farklı akorların kullanıldığı altyapılara çalmak bu anlamda çok daha geliştirici olabiliyor. Tek tonda çalmanın getirdiği tembellikten çıkmanın bir yolu bu.
En az 2 yol daha var önerebileceğim:
1)Tek bir akor tipi üzerinde çalmak. Mesela sadece G7 üzerine çalın. (Ama üzerine sadece G minör pentatonik çalmayın, kolaya kaçmak yok...)
Bu yaklaşım yaratıcı olmak için kendinizi çok daha zorlamanızı gerektiriyor. Üstelik, akor seslerini vurgulamak zorunda kalıyorsunuz. Zamanla bunlara kromatik sesleri eklemek de mümkün.
2)Tek tondaki yapılara "outside" çalmak: Bu derin bir konu, ama bir ucundan başlamak lazım. Kısa süreliğine başka bir tona geçip, tekrar orjinal tona geri dönmek, inanılmaz keyifli ve geliştirici olabiliyor. Bunu yapmanın çok farklı yolları var, ama kişinin deneyerek keşfetmesi bence çok daha iyi oluyor. Başlangıçta zorluyor, çünkü kulağınızın güvenli alanından çıkmanız gerekiyor. Ama zamanla inanılmaz kapılar açıyor kişiye.
 
Okuldan gelince 1-2 saat egzersiz yapıyorum.Ondan sonra özel çalışmalarım vs derken akşam oluyor.Bir şarap alıp film izliyorum.Film bitince saat gece 1-2 oluyor.ondan sonra gerek filmin etkisiyle/gerek alkol etkisiyle bir şeyler yazıyorum.sabah uyandığımda da tekrardan çalıp bana göre kusurlu gelen yerleri düzeltiyorum.böyle bir sistemim var..
 
Sabah kalkar kalkmaz kahve sigara müzik eşliğinde uykum açılana kadar balkonda takılıyorum.. müzikten gaza gelip gitar 1-2 saat yada daha fazla çalışıyorum.. dışarıda işlerim varsa onları halledip tekrar evin kapısından girer girmez müzik dinlemeye başlıyorum ve yine aynı şekilde gaza gelip gitarla çalışmaya başlıyorum..bu döngü yaklaşik 1 senedir böyle...

bu aralar genelde slash live sololarını dinleyip dinleyip daha sonra yavaslatıp licklerini çıkartıyorum...Farklı backing tracklerde onları düzene oturmaya çalışıyorum..

Ve tabi sadece slash degil... Haftada en az 2 günümüde Dan mumm un mozart kollesiyonuna çalışmakla geçiriyorum..Klasik müziğide çok seviyorum.
 
parmaklarımı açacak legatolar, bileğimi ısındıracak riffler uydurur, karnım acıkana kadar takılırım (genelde 1 saate karnımı acıktırıyor çalmak :) ).. şarkı çalmak çekici gelmiyor, tab okumak ta üşendiriyor.. kayıt kuyut efekt mefekt programlarından da hiç anlamam.. 1 gitar 1 ampli yanında demli çay kaloriferler de yanıyorsa sıkıntı yok :)
 
Amfiyi açıyorum gitarı elime alıyorum akor kontrolü sonra ts ile başlıyorum 2-3 dk çaldıktan sonra dur şu pedalı şöyle ayarlıyım bu pedal böyle ayarlıyım onu boostlayım şunu başa koyayım derken yarım saat geçiyor , sonrasında telleri biraz indirsem mi manyetikleri kaldırsam mı derken tornavida ortaya çıkıyor bi 10-15 dk da öyle kurcalıyorum baktım 1 saat olmuş sonrası telefonda bir turkrocka bakıyım diyorum bir elde gitar diğerinde telefon hop 15-20 dk da öyle geçmiş ...sonuç 2 saat gitarın başında 15-20 dk verimli çalmışım .. :)
 
Daha önce Selim Işık'ın videolu derslerini iki tur bitirmiştim başlangıç olarak. O videoları yaladım yuttum diyebilirim. Şu an elimde Troy Stetina'nın Heavy Metal Lead Guitar ve Speed Mechanics metodları ayrıca Selim Işık'ın da elektro gitar metodu mevcut. İlk önce teorik bilgiler için 1 saat falan Selim Işık'ın metoduna çalışıyorum mutlaka. Daha sonra da yine 1 saat Troy Stetina'nın Lead Guitar metoduna çalışıyorum metronom eşliğinde. En son da yine 1 saat emprovize takılıyorum gitarda. Ama son 3-4 aydır vokale de merak saldığım için gitarı eşlik amaçlı çalıyorum bazen. Genel olarak her gün böyle ilerlemeye çalışıyorum. Ama tabiiki arada vaktimin kısıtlı olduğu günler oluyor. O günlerde de en azından 1 saat mutlaka emprovize çalarım gitarda.

Edit: Troy Stetina Heavy Metal Lead Guitar metodunu bitirince Speed Mechanics'e geçeceğim. Ama çok zor bir metod olduğunu söylüyorlar. Beni bayağı uğraştıracak gibi :D
Bir Edit Daha: Vokalimi geliştirmek amaçlı her türlü öneriye açığım. Gelecek sene üniversitede şan dersi almayı planlıyorum.
 
Bu aralar Richie Kotzen parçalarına sardım. Bilgisayadan garageband i açıyorum, ses kartına giriş yaptığım pedalları aktif ediyorum, guitar rig'den önceden kayıt etmiş olduğum tonu ayarlayıp youtube'dan richie kardeşimle duet yapıyorum. Fena gitarist değil iyi anlaşıyoruz.
 
Youtube u açıp kim neler yapmış diye bakıyorum, hoşuma giden lick olursa tab aramadan (zaten bulunmuyor) yavaşlatarak çalmaya çalışıyorum. Şu ara tom quayle'a kafayı fena taktım, legatolarını çözemedim henüz.
2.26 daki gibi
 
Öncelikle ;
1) Parmak ısındırma egzersizleri
2) Metronom ve Gitar metodları felan
3) Çalabildiğim şarkıları tekrar ediyorum
4) Aklımda şarkı varsa onu çıkartmaya çalışıyorum.
Not: Bazen bunları yapamıyorum gitarı amfiye taktığım gibi annem içeri girip kafam çatlıyo diyip ve çaldırmıyo kulaklıklada çalmakta hoşuma gitmiyo bende soğuyup bırakıyorum :D
 
Daha önce Selim Işık'ın videolu derslerini iki tur bitirmiştim başlangıç olarak. O videoları yaladım yuttum diyebilirim. Şu an elimde Troy Stetina'nın Heavy Metal Lead Guitar ve Speed Mechanics metodları ayrıca Selim Işık'ın da elektro gitar metodu mevcut. İlk önce teorik bilgiler için 1 saat falan Selim Işık'ın metoduna çalışıyorum mutlaka. Daha sonra da yine 1 saat Troy Stetina'nın Lead Guitar metoduna çalışıyorum metronom eşliğinde. En son da yine 1 saat emprovize takılıyorum gitarda. Ama son 3-4 aydır vokale de merak saldığım için gitarı eşlik amaçlı çalıyorum bazen. Genel olarak her gün böyle ilerlemeye çalışıyorum. Ama tabiiki arada vaktimin kısıtlı olduğu günler oluyor. O günlerde de en azından 1 saat mutlaka emprovize çalarım gitarda.

Edit: Troy Stetina Heavy Metal Lead Guitar metodunu bitirince Speed Mechanics'e geçeceğim. Ama çok zor bir metod olduğunu söylüyorlar. Beni bayağı uğraştıracak gibi :D
Bir Edit Daha: Vokalimi geliştirmek amaçlı her türlü öneriye açığım. Gelecek sene üniversitede şan dersi almayı planlıyorum.
Hocam bendede bora ulusoyun var solo motodları onu bitirip metot 2 yle selim ışıkınkinii alacam belki metot 2yi almam troy stetina solo gitarda hız tekniklerini alırım bide bu metot kitaplarını bulabileceğim bir site varmı yardımcı olurmusunuz?
 
Geri
Üst