Hasan Cihat Örter

Durum
Yanıtlara kapalı.
Ayrıca bir insana hakarete dönüşmediği ve kırıcı olmadığı sürece onu istediğimiz kadar eleştirebiliriz diye düşünüyorum.
Benim söylemeye çalıştığım da o.. Adamın çaldıklarını dinlemek yerine kişiliği yüzünden ezmeye yemin etmiş troller var açıkçası. Bir tanesi 20 senelik klasik gitarcı olduğunu bile söyledi, utanma arlanma yok, üstelik terbiyesiz. Adamı gömdüler resmen, ellerindeki argümanlar da boş, gıcık olmuşlar bok atıyorlar. Fena yani.
 
Başlık "Hasan Cihat Örter" olarak açılmış. Burada ister kişiliği ve karakteri tartışılır, ister çalışmaları hakkında yorum yapılır. İnsanlar şahsın rahatsızlık duydukları yönlerinden ötürü icraatlarına da önyargılı yaklaşabilir yada aynı sebeple ağzıyla kuş tutsa yine de çalışmalarına gıcık kaptıklarını ifade edebilirler. Doğru yada yanlış demiyorum, bunun bir hürriyet olduğunu söylüyorum. Bu durumu "siz kimsiniz ki" tavrıyla yargılamaya çalışmanın, konuya benzeri negatif duygularla yaklaşan/yazan insanları doğrudan "troll" olarak nitelemenin de çok sağlıklı bir davranış olduğunu düşünmüyorum.

Neyse.

Geçtiğimiz haftalarda eski bir arkadaşım malum zat'ın "Ankara'nın Bağları cazz uyarlama" gibi bir çalışmasını bana gönderip ne düşündüğümü sormuş. Şahsı müziğin çok dışında başka başka abukluklarından tanıdığım için başta tiksinerek açtım videoyu. Sonra aştım bu hissi. Orijinal değilse de güzel fikir olduğunu düşünerek dinledim fakat geçişlerdeki nota kayıpları, olmaması gereken hatalı bir takım kirli sesler epey battı. Arkadaşıma da aynen bunları söyledim bitti gitti.

Devamında yanda çıkan birkaç videosunu daha açtım, benzer hatalar ve hakimiyet zaafları yine vardı. Aynı anda farklı enstrümanlar üzerinde farklı seviyelerde hakimiyete sahip bir zat olduğunu biliyorum fakat gitar üzerinde özellikle emprovize yapmaya başladığında en basit majör/minör geçişlerini bile batıracak kadar kaybediyor kendini. Yamulttuğu flamenko vuruşlarını, kendince uyarlamalar türemeye debelenirken mundar ettiği gamları duyunca "başkası adına üzülmek" ekolüne uygun bir şekilde kapattım sayfayı.

Müzikle uğraşıp uğraşmamayı ve denklik (?) algısını geçtim, bir dinleyici olarak yorum yapıyorum. Eserlerini külliyatıyla devirmedim fakat hakkında belli bir fikre sahip olmama yetecek kadar da çalışmasını dinledim. Farklı enstrümanlara kafası bir derece basıyor diye ortada bayrak astırıp heykeli dikilecek bir organizma olduğunu düşünmüyorum. Müziği kime hitap eder yada etmez beni ilgilendirmez. Fakat Kompozisyon da dahil olmak üzere sıkıntılı olduğu birçok yönü var. Bunu söylemek için de birinden izin almam yada yeterlilik tescilletmem gerekmiyor.

İyi akşamlar.
 
Son düzenleme:
Başlık "Hasan Cihat Örter" olarak açılmış. Burada ister kişiliği ve karakteri tartışılır, ister çalışmaları hakkında yorum yapılır. İnsanlar şahsın rahatsızlık duydukları yönlerinden ötürü icraatlarına da önyargılı yaklaşabilir yada aynı sebeple ağzıyla kuş tutsa yine de çalışmalarına gıcık kaptıklarını ifade edebilirler. Doğru yada yanlış demiyorum, bunun bir hürriyet olduğunu söylüyorum. Bu durumu "siz kimsiniz ki" tavrıyla yargılamaya çalışmanın, konuya benzeri negatif duygularla yaklaşan/yazan insanları doğrudan "troll" olarak nitelemenin de çok sağlıklı bir davranış olduğunu düşünmüyorum.

Neyse.

Geçtiğimiz haftalarda eski bir arkadaşım malum zat'ın "Ankara'nın Bağları cazz uyarlama" gibi bir çalışmasını bana gönderip ne düşündüğümü sormuş. Şahsı müziğin çok dışında başka başka abukluklarından tanıdığım için başta tiksinerek açtım videoyu. Sonra aştım bu hissi. Orijinal değilse de güzel fikir olduğunu düşünerek dinledim fakat geçişlerdeki nota kayıpları, olmaması gereken hatalı bir takım kirli sesler epey battı. Arkadaşıma da aynen bunları söyledim bitti gitti.

Devamında yanda çıkan birkaç videosunu daha açtım, benzer hatalar ve hakimiyet zaafları yine vardı. Aynı anda farklı enstrümanlar üzerinde farklı seviyelerde hakimiyete sahip bir zat olduğunu biliyorum fakat gitar üzerinde özellikle emprovize yapmaya başladığında en basit majör/minör geçişlerini bile batıracak kadar kaybediyor kendini. Yamulttuğu flamenko vuruşlarını, kendince uyarlamalar türemeye debelenirken mundar ettiği gamları duyunca "başkası adına üzülmek" ekolüne uygun bir şekilde kapattım sayfayı.

Müzikle uğraşıp uğraşmamayı ve denklik (?) algısını geçtim, bir dinleyici olarak yorum yapıyorum. Eserlerini külliyatıyla devirmedim fakat hakkında belli bir fikre sahip olmama yetecek kadar da çalışmasını dinledim. Farklı enstrümanlara kafası bir derece basıyor diye ortada bayrak astırıp heykeli dikilecek bir organizma olduğunu düşünmüyorum. Müziği kime hitap eder yada etmez beni ilgilendirmez. Fakat Kompozisyon da dahil olmak üzere sıkıntılı olduğu birçok yönü var. Bunu söylemek için de birinden izin almam yada yeterlilik tescilletmem gerekmiyor.

İyi akşamlar.

Siz de söylemişsiniz ki ne güzel herkesin tabi ki yorum yapma hürriyeti var, zaten forumların amacı bu. Ama iş artık "nefret söylemi"ne vardığında tıpkı karşı taraf gibi diğerlerinin de buna karşı durma hakkı olacaktır; buna "sen kimsin" de dâhil, "trollsün" de dâhil. Siz merak etmeyin bence, forum sahipsiz değil, gayet sağlıklı olduğunu tahmin ettigim kişiler eğer iş abartılıyorsa müdahale ediyor zaten.

Bence tek yapmanız gereken yazılan mesajları adam gibi, doğru okuyup objektif bir değerlendirme yapabilmeniz. Burada esas troll atıfı yapılan kişinin mesajları zaten silindi ayrıca. Muhabbete geç girdiğiniz ve/veya önceki mesajları okumadığınız için bu konuda yazdıklarınız biraz balon olmuş, kusura bakmayın.

Stil olarak hoşunuza gitmemesi bence doğaldır, olabilir, keşke herkes sizin gibi ayrıntılı dile getirse. Daha önce barrios 'un dediği gibi adamın fingerstyle tarzı var, akustik olarak hoş gelen nüanslar genel kompozisyonda etkisini yitirebiliyor; özellikle alışık olmayan kulaklara parçaların tabir-i caiz ise yırtık dondan çıkarmış gibi gelmesi gayet doğal (veya Kenan Doğulu'nun deyimiyle "piyasa gitmesi"). Ama tamamen kişisel konuşuyorum, benim hoşuma gidiyor mesela, zira ben genel anlam/trafik kadar tekil seslere de önem veriyorum. Bana sorarsanız klasik/akustik/elektrik gitardaki hatalar, slide sesleri, feedback, hatta anlık kayıtlardaki istenmeyen nefes sesleri bile hoştur, bence değerlidirler. Bu bakış açısıdır, zevktir, bu sebeplerden dolayı eleştirenler zaten eleştirmeli, buna kimin itirazı olur? Ancak "bundan bi bok olmaz, lavuk adam" gibi konuşan ve müzisyen olduğunu söyleyen arkadaşlar da argümanını ortaya koymalı, yoksa adama sorarlar sen ne yaptın, "denk misin?" diye.. Bunun için de zaten kimse kimseden izin istemek zorunda falan değil..
 
Mesajlar arasında `sanatçının topluma örnek olması gerektiği` yazıldığını gördüm. Bence gerekmez, herkes istediği gibi sanat yapabilir istediği gibi davranabilir de. Takdir edip etmemek sanatının ulaştığı insana kalır. Sanat sanat için mi toplum için mi tartışmasına dönmüş
 
insan psikolojisi yıllar içinde oldukça değişkenlik gösteriyor. Dün normal gördüğünüz hareketlerinize bugün baktığınızda anormal olduklarını fark edebiliyorsunuz. herkesin ruhsal hastalık emareleri gösterdiği ve sınıra yaklaştığı zamanlar olmuştur. Müzik tarihinde de sevgilisini öldüreninden, ömrünün 40 yılını tek başına geçiren şizofreninden tutun da uzun süre depresyon tedavisi ya da uyuşturucu tedavisi görenine, av tüfeğiyle ya da köprüden atlayarak intihar edenine, gitarı bırakıp suudi arabistan'da kabile hayatı yaşayanına kadar pek çok tipte müzisyen var.

Sanırım herkesin takıldığı tek bir nokta var, bu adam bu kadar naif müzik yapıp nasıl bu kadar galiz küfredebiliyor. bir metalci aynısını yapsa ( metalciler dünyanın en iyi insanlarıdır) belki şaşırmayacağız ama klasik gitarda narin narin döktüren bu adam yapınca afallıyoruz. fakat hcö'nün saldırganlığı da aslında içinde bir tür kırılganlık taşıyor. Çok küçük gördüğümüz şeylere alınabiliyor, sinirlenebiliyor. o yüzden ben icrasında gördüğümüz naif ruhun saldırganlığında da olduğunu düşünüyorum.

Bunun haricinde egoları da yüksek bir müzisyendir kendisi ve yine bu durum kırılgan ruhuyla tezat oluşturmaz. Kişi ne kadar kırılgansa egosu da bir o kadar sert olmak zorunda. Ben toplamda kendisini tutarlı fakat kontrolsüz buluyorum. Pek çok insan belki bu yazımı okuyan siz bile bana küfür ediyorsunuz fakat bir yerde kontrollü bir şekilde duruyorsunuz, o ise durmuyor :) Bence al di meola ya da tommy emmanuel de youtube'da videolarının altındaki yorumları görünce küfrediyordur, fakat oraya yazmayacak kadar kontrollü ve mutlular, bence tek fark bu.
 
Mesajlar arasında `sanatçının topluma örnek olması gerektiği` yazıldığını gördüm. Bence gerekmez, herkes istediği gibi sanat yapabilir istediği gibi davranabilir de. Takdir edip etmemek sanatının ulaştığı insana kalır. Sanat sanat için mi toplum için mi tartışmasına dönmüş
Şu anda durum sanatı kendisi için yapan kişi değil toplum tarafından beğenilme kaygısı olan birini konuşuyoruz, kaldı ki kişi kendisini virtüöz ilan ederken başkalarına gömmekten çekinmiyor. Evde flüt çalıyorum diye bunu sanat olarak sayamayız. Olay da orada zaten, kendisi en iyisi, telefonla yayına bağlanan öğretim üyesini azarlıyor, azerbaycanın ünlü halk müzisyeninin çaldığı kısmı katlediyor. Eleştiriye gelemiyor, küfrü basıyor. Bana topluma ayna tutuyor gibi geldi, siyasetçileri biraz incelerseniz çok büyük benzerlik var arasında.
Ayna tutmak zorunda değil, sanat sanat içindir ona da peki, hcö ile bu sanat sanat içindir tanımı uymuyor. Yukarıda açıklanmış teknik olarak eksiklikleri.
 
insan psikolojisi yıllar içinde oldukça değişkenlik gösteriyor. Dün normal gördüğünüz hareketlerinize bugün baktığınızda anormal olduklarını fark edebiliyorsunuz. herkesin ruhsal hastalık emareleri gösterdiği ve sınıra yaklaştığı zamanlar olmuştur. Müzik tarihinde de sevgilisini öldüreninden, ömrünün 40 yılını tek başına geçiren şizofreninden tutun da uzun süre depresyon tedavisi ya da uyuşturucu tedavisi görenine, av tüfeğiyle ya da köprüden atlayarak intihar edenine, gitarı bırakıp suudi arabistan'da kabile hayatı yaşayanına kadar pek çok tipte müzisyen var.

Sanırım herkesin takıldığı tek bir nokta var, bu adam bu kadar naif müzik yapıp nasıl bu kadar galiz küfredebiliyor. bir metalci aynısını yapsa ( metalciler dünyanın en iyi insanlarıdır) belki şaşırmayacağız ama klasik gitarda narin narin döktüren bu adam yapınca afallıyoruz. fakat hcö'nün saldırganlığı da aslında içinde bir tür kırılganlık taşıyor. Çok küçük gördüğümüz şeylere alınabiliyor, sinirlenebiliyor. o yüzden ben icrasında gördüğümüz naif ruhun saldırganlığında da olduğunu düşünüyorum.

Bunun haricinde egoları da yüksek bir müzisyendir kendisi ve yine bu durum kırılgan ruhuyla tezat oluşturmaz. Kişi ne kadar kırılgansa egosu da bir o kadar sert olmak zorunda. Ben toplamda kendisini tutarlı fakat kontrolsüz buluyorum. Pek çok insan belki bu yazımı okuyan siz bile bana küfür ediyorsunuz fakat bir yerde kontrollü bir şekilde duruyorsunuz, o ise durmuyor :) Bence al di meola ya da tommy emmanuel de youtube'da videolarının altındaki yorumları görünce küfrediyordur, fakat oraya yazmayacak kadar kontrollü ve mutlular, bence tek fark bu.
Metalci veya klasik müzikle uğraşan biri, fark etmez. Eğer biri size hocam demiyor diye video paylaşım sitesinde o adama ana avrat küfür edebiliyorsanız sanatçıyı bırakın insan bile değilsiniz. Kırılgan olan ruhu değil bence.
 
Şu anda durum sanatı kendisi için yapan kişi değil toplum tarafından beğenilme kaygısı olan birini konuşuyoruz, kaldı ki kişi kendisini virtüöz ilan ederken başkalarına gömmekten çekinmiyor. Evde flüt çalıyorum diye bunu sanat olarak sayamayız. Olay da orada zaten, kendisi en iyisi, telefonla yayına bağlanan öğretim üyesini azarlıyor, azerbaycanın ünlü halk müzisyeninin çaldığı kısmı katlediyor. Eleştiriye gelemiyor, küfrü basıyor. Bana topluma ayna tutuyor gibi geldi, siyasetçileri biraz incelerseniz çok büyük benzerlik var arasında.
Ayna tutmak zorunda değil, sanat sanat içindir ona da peki, hcö ile bu sanat sanat içindir tanımı uymuyor. Yukarıda açıklanmış teknik olarak eksiklikler

Hasan Cihat Örterin videolarını izlediğimde çok gıcık oldum saçma sapan işler yapmış evet ama neyi tartışıyoruz ki? hani burda yazılanlar olmasa adını bile duymadan ölücektim belkide. Ayrıca toplum tarafından beğenilme kaygısı olan biri veya evde flüt çalan diride olabilir ki değil kendi tv programı varmış.Zamanında çalışmaları ötürü bir şansı olmuş fakat çok kötü değerlendirmiş biri o kadar.
 
Hasan Cihat Örterin videolarını izlediğimde çok gıcık oldum saçma sapan işler yapmış evet ama neyi tartışıyoruz ki? hani burda yazılanlar olmasa adını bile duymadan ölücektim belkide. Ayrıca toplum tarafından beğenilme kaygısı olan biri veya evde flüt çalan diride olabilir ki değil kendi tv programı varmış.Zamanında çalışmaları ötürü bir şansı olmuş fakat çok kötü değerlendirmiş biri o kadar.
 
Metalci veya klasik müzikle uğraşan biri, fark etmez. Eğer biri size hocam demiyor diye video paylaşım sitesinde o adama ana avrat küfür edebiliyorsanız sanatçıyı bırakın insan bile değilsiniz. Kırılgan olan ruhu değil bence.

"size hocam demiyor diye ana avrat küfür ediyor" kısmına takıldım. Ben hcö'nün kimseye hocam demedi diye küfrettiğini sanmıyorum. Kendi youtube'unda pek çok videosu var ve o videolarda iletişim kurduğu insanlara "bana hocam diyeceksiniz lan" diye küfür etmiyor. Yorumlarda birisi "merhaba nasılsınız" diyor da hcö "bana hocam diyeceksin lan senin ben..." diye gidiyorsa sıkıntı, bunu akıl mantıkla açıklayamayız. Fakat birisi "sen ne biçim müzisyensin" benzeri tahrik içeren bir şeyler yazıyor ve adam da "hocam diyeceksin lan ben senin..." diye gidiyorsa buna hak vermem, kınarım fakat yine de olayı mantık çerçevesi içinde açıklayabilirim. Adam küfürlü bir şekilde sen bana laf edecek adam mısın demek istemiş olabilir. Eğer adam hassassa ve birileri onu tahrik ediyorsa bence tepki vermesi normal. Bana göre tepki vermemeli ama insan psikolojisi bana göre işlemiyor. bazı adamın da omzuna elini atınca sinirleri geriliyor, tersleyebiliyor.

çok hoşgörülü olduğuna inanan varsa deneyelim, burada bile birkaç satır eleştiriden sonra küfür etmeye başlamayacak insan olduğunu düşünmüyorum. isteyen bir arkadaşından rica etsin, karşılıklı oturun ve arkadaşınız sizin başarısız olduğunuzu, işe yaramadığınızı, tam bir felaket olduğunuzu, ailenizin yüz karası olduğunuzu, çok kötü bir müzisyen olduğunuzu, cahil olduğunuzu, aklınızın kıt olduğunu vb şeyleri iki dakika boyunca yüzünüze söylesin. Kaçınız buna sakin kalarak dayanabilir görelim :)

neyse adam sonuçta youtube kanalında tüm video altı yorumları kapatmış, belli ki artık bu tür şeyler yaşamak istemiyor. Belli ki bu durumdan o da sıkılmış. Bu arada adamı savunmaya değil anlamaya çalışıyorum.
 
Son düzenleme:
Siz de söylemişsiniz ki ne güzel herkesin tabi ki yorum yapma hürriyeti var, zaten forumların amacı bu. Ama iş artık "nefret söylemi"ne vardığında tıpkı karşı taraf gibi diğerlerinin de buna karşı durma hakkı olacaktır; buna "sen kimsin" de dâhil, "trollsün" de dâhil. Siz merak etmeyin bence, forum sahipsiz değil, gayet sağlıklı olduğunu tahmin ettigim kişiler eğer iş abartılıyorsa müdahale ediyor zaten.

Bence tek yapmanız gereken yazılan mesajları adam gibi, doğru okuyup objektif bir değerlendirme yapabilmeniz. Burada esas troll atıfı yapılan kişinin mesajları zaten silindi ayrıca. Muhabbete geç girdiğiniz ve/veya önceki mesajları okumadığınız için bu konuda yazdıklarınız biraz balon olmuş, kusura bakmayın.

Stil olarak hoşunuza gitmemesi bence doğaldır, olabilir, keşke herkes sizin gibi ayrıntılı dile getirse. Daha önce barrios 'un dediği gibi adamın fingerstyle tarzı var, akustik olarak hoş gelen nüanslar genel kompozisyonda etkisini yitirebiliyor; özellikle alışık olmayan kulaklara parçaların tabir-i caiz ise yırtık dondan çıkarmış gibi gelmesi gayet doğal (veya Kenan Doğulu'nun deyimiyle "piyasa gitmesi"). Ama tamamen kişisel konuşuyorum, benim hoşuma gidiyor mesela, zira ben genel anlam/trafik kadar tekil seslere de önem veriyorum. Bana sorarsanız klasik/akustik/elektrik gitardaki hatalar, slide sesleri, feedback, hatta anlık kayıtlardaki istenmeyen nefes sesleri bile hoştur, bence değerlidirler. Bu bakış açısıdır, zevktir, bu sebeplerden dolayı eleştirenler zaten eleştirmeli, buna kimin itirazı olur? Ancak "bundan bi bok olmaz, lavuk adam" gibi konuşan ve müzisyen olduğunu söyleyen arkadaşlar da argümanını ortaya koymalı, yoksa adama sorarlar sen ne yaptın, "denk misin?" diye.. Bunun için de zaten kimse kimseden izin istemek zorunda falan değil..

ilk başlıkta da benzer içerikte tartışmalar yıllarca döndü, orada da yazdım/yazdık. Bu başlık açıldı, yine radara aldık, çünkü zevkli oluyor. Kısaca dönen diyaloğun farkındayım ve takibindeyim. "Adam gibi oku", "troll", "sen kimsin" gibi ibareler belli dozda tahrik içerir ve beraberinde küfür, tehdit, mesajla saldırı gibi durumlara sebep olması olağandır. Silinen mesajları da gördüm. Fakat işin o boyuta ulaşması sadece karşı tarafa ait bir olay mı diye de düşünmekte fayda olabilir.

Konuyu yanlış yorumladığımı, anlamadığımı, yazdıklarımın havada kaldığını düşünebilir, söyleyebilirsiniz. Bunlar bir tartışmanın içinde meydana gelebilecek normal durumlardır. Ben de yadırgamam sorun etmem. Fakat ısrarla gelen her karşıt fikir ve yoruma aynı şekilde yaklaşma çabanız ortamı geriyor olabilir mi diye düşünmenizde de fayda var.

Çalım üslubundaki yalınlık başka şey, bir eseri kayıt altına alırken, meydana gelen yukarıda da bahsettiğim/bahsettiğiniz çeşitli seslerin olduğu gibi bırakılıp "bu benim virtüözitem, yersen" denmesi çok başka bir şey. Canlı performansındaki vasatlığı karıştırmıyorum bile. Sadece nev-i şahsına münhasır bir zat değil burada konuşulan kişi, enstrümanistlik, yorumculuk ve daha birçok konudaki eksiklerine sıkıntılarına rağmen çıkıp kendi kendini ilah ilan eden, kabul görmediğindeyse fıttıran bir garip meczup bu abimiz. Bu sebeple savunurken keskinleşmeniz yararınıza olmuyor.

Burada değerlendirmelerin objektifliğini ölçmek için nasıl bir yöntem/yordam uyguladığınızı bilemem. Paylaşırsanız belki hepimiz yeni bir element'e kavuşuruz. Malum ben epeydir buralardayım. Birçok gelgit, değişim ve buhran dönemi gördüm ama şu objektiflik durumuna henüz tam bir çözüm gelmedi. Forumun gidişatı hakkında da tek bir kaygım tasam yok. Her konuya yazan, sürekli forum tarayan biri de değilim. Hatta burada olmamın sebebi 12 yılda hiç değişmedi. Ürettiğim müziği olası yerli dinleyiciyle paylaşmanın haricinde bir amaç yok. Aklınızda soru işareti kalmasın.
 
ilk başlıkta da benzer içerikte tartışmalar yıllarca döndü, orada da yazdım/yazdık. Bu başlık açıldı, yine radara aldık, çünkü zevkli oluyor. Kısaca dönen diyaloğun farkındayım ve takibindeyim. "Adam gibi oku", "troll", "sen kimsin" gibi ibareler belli dozda tahrik içerir ve beraberinde küfür, tehdit, mesajla saldırı gibi durumlara sebep olması olağandır. Silinen mesajları da gördüm. Fakat işin o boyuta ulaşması sadece karşı tarafa ait bir olay mı diye de düşünmekte fayda olabilir.

Konuyu yanlış yorumladığımı, anlamadığımı, yazdıklarımın havada kaldığını düşünebilir, söyleyebilirsiniz. Bunlar bir tartışmanın içinde meydana gelebilecek normal durumlardır. Ben de yadırgamam sorun etmem. Fakat ısrarla gelen her karşıt fikir ve yoruma aynı şekilde yaklaşma çabanız ortamı geriyor olabilir mi diye düşünmenizde de fayda var.

Çalım üslubundaki yalınlık başka şey, bir eseri kayıt altına alırken, meydana gelen yukarıda da bahsettiğim/bahsettiğiniz çeşitli seslerin olduğu gibi bırakılıp "bu benim virtüözitem, yersen" denmesi çok başka bir şey. Canlı performansındaki vasatlığı karıştırmıyorum bile. Sadece nev-i şahsına münhasır bir zat değil burada konuşulan kişi, enstrümanistlik, yorumculuk ve daha birçok konudaki eksiklerine sıkıntılarına rağmen çıkıp kendi kendini ilah ilan eden, kabul görmediğindeyse fıttıran bir garip meczup bu abimiz. Bu sebeple savunurken keskinleşmeniz yararınıza olmuyor.

Burada değerlendirmelerin objektifliğini ölçmek için nasıl bir yöntem/yordam uyguladığınızı bilemem. Paylaşırsanız belki hepimiz yeni bir element'e kavuşuruz. Malum ben epeydir buralardayım. Birçok gelgit, değişim ve buhran dönemi gördüm ama şu objektiflik durumuna henüz tam bir çözüm gelmedi. Forumun gidişatı hakkında da tek bir kaygım tasam yok. Her konuya yazan, sürekli forum tarayan biri de değilim. Hatta burada olmamın sebebi 12 yılda hiç değişmedi. Ürettiğim müziği olası yerli dinleyiciyle paylaşmanın haricinde bir amaç yok. Aklınızda soru işareti kalmasın.

Yani öyle birşey yazmışsınız ki troll'e troll deme, küfür edenlere bakma sen, vs gibi. Böyle birşey yok, bu sebeple ortamın gerilmesi de gayet normal. Sıralamayı yanlış yapıyorsunuz, kronolojik bakarsanız göreceksiniz.

Herkes her zaman eleştiriye açık olmalı, kaldı ki "yapıcı eleştiri" gibi safsatalara hiç girmeyeceğim zira özellikle bu sanatçılara yapılan en büyük kötülüklerden biridir bence, sanatçıyı kendi dünyasına hapseder. Eleştiri acımasız olacak ve özellikle ortaya dökülenin kötü taraflarını bastıra bastıra öne çıkaracak ki işe yarasın. Burada yazılanların sadece çok ufak bir kısmı "eleştiri", diğerleri "aşağılama, küçük düşürme çabası".. Üstelik çoğunun altı boş. Sert tepki de bunlardan sonra tabi ki gelecektir, bunları yazanlar ne bekliyor ki? Sonuçta buradaki eleştiri kalitesinin rezilliğini ısrarla görmeme isteğinizi, ilk paragrafta yazdıklarınızla veya daha da ötesi zaten sanatçıyı kendinizce meczup olarak tanımlayarak belirtmişsiniz. Bence yazık ediyorsunuz ama söyleyecek, yazacak fazla birşey yok, saygı duyarım.. En azından bunu yaparken diğer bazı troller gibi belden aşağı vurmamışsınız.

Bilmiyorum kafamdakileri anlatabildim mi ancak benim savunduğum özetle bu yaklaşımdır, sanatçının kendisi değil; fanboyluk yapmanın kimseye faydası da yok, hiçbir zaman da olamadım zaten (belki biraz Petrucci..). Benim rahatsızlık duyduğum şey aslında sizin de yaklaşımınız, yapılan kabuller, önyargılı insanlar, özel hayatın ana konunun önüne geçmesi. Özellikle daha açık beyinli ve geniş açılı olmasını beklediğim müzisyen arkadaşlarda bu keskin yaklaşımı (sevenler - sevmeyenler gruplaştırmasını) gördüğüm zaman daha da üzücü oluyor, bazı densizlikler de ortamı geriyor. Yani bu aslında Hasan Cihat Örter ile alakalı bir durum da değil, bizlerde görülen genel bir durum.
 
Yani öyle birşey yazmışsınız ki troll'e troll deme, küfür edenlere bakma sen, vs gibi. Böyle birşey yok, bu sebeple ortamın gerilmesi de gayet normal. Sıralamayı yanlış yapıyorsunuz, kronolojik bakarsanız göreceksiniz.

Herkes her zaman eleştiriye açık olmalı, kaldı ki "yapıcı eleştiri" gibi safsatalara hiç girmeyeceğim zira özellikle bu sanatçılara yapılan en büyük kötülüklerden biridir bence, sanatçıyı kendi dünyasına hapseder. Eleştiri acımasız olacak ve özellikle ortaya dökülenin kötü taraflarını bastıra bastıra öne çıkaracak ki işe yarasın. Burada yazılanların sadece çok ufak bir kısmı "eleştiri", diğerleri "aşağılama, küçük düşürme çabası".. Üstelik çoğunun altı boş. Sert tepki de bunlardan sonra tabi ki gelecektir, bunları yazanlar ne bekliyor ki? Sonuçta buradaki eleştiri kalitesinin rezilliğini ısrarla görmeme isteğinizi, ilk paragrafta yazdıklarınızla veya daha da ötesi zaten sanatçıyı kendinizce meczup olarak tanımlayarak belirtmişsiniz. Bence yazık ediyorsunuz ama söyleyecek, yazacak fazla birşey yok, saygı duyarım.. En azından bunu yaparken diğer bazı troller gibi belden aşağı vurmamışsınız.

Bilmiyorum kafamdakileri anlatabildim mi ancak benim savunduğum özetle bu yaklaşımdır, sanatçının kendisi değil; fanboyluk yapmanın kimseye faydası da yok, hiçbir zaman da olamadım zaten (belki biraz Petrucci..). Benim rahatsızlık duyduğum şey aslında sizin de yaklaşımınız, yapılan kabuller, önyargılı insanlar, özel hayatın ana konunun önüne geçmesi. Özellikle daha açık beyinli ve geniş açılı olmasını beklediğim müzisyen arkadaşlarda bu keskin yaklaşımı (sevenler - sevmeyenler gruplaştırmasını) gördüğüm zaman daha da üzücü oluyor, bazı densizlikler de ortamı geriyor. Yani bu aslında Hasan Cihat Örter ile alakalı bir durum da değil, bizlerde görülen genel bir durum.

Yanlış ifade etmiş olmayayım; asla küfür, hakaret ve benzeri davranışlara karşı toleranslı olmak zorunda değilsiniz. Demek istediğim haklı olduğunuz bir şeyi savunurken öfkelendiğinizde normalde kullanmayacağınız bir üsluba geçip karşı tarafa malzeme vermenize gerek olmadığıydı. Tartışma başladığında biraz böyle bir durum meydana gelmiş gibi görünüyor halen. Spesifik olarak tek ve belli bir kişiyle yaşadığınız atışmayı diyorum. Özetle; iyi niyetli bir öneriydi benimki. Yoksa ne sizi ne de başkasını yargılamak bana düşmez.

Eleştiri kalitesinin seviyesi biraz daha göreceli bir konu. Karşımızda sadece enstrüman üzerinde önceden belirttiğim konularda sıkıntıları olup da kendini mevcut haline göre daha ılımlı üsluplarla yine "duayen" olarak kabul ettirmek isteyen bir insan evladı olsa belki bu kadar acımasız ithamlar ve eleştiriler almazdı. İnanıyorum ki ağırlıklı olarak burada kendini hangi konularda geliştirmesi gerektiğinin ötesinde daha fazla üzerine gidilmezdi, belki yine keskin eleştiriler alırdı ama bu denli hakarete maruz kalmazdı. Fakat zat-ı muhterem rahat durmadı/durmuyor bu konuda. Bir daha söylüyorum; ben müziği ve enstrümanistliği haricinde diğer olumsuz yönlerini katmıyorum işin içine.

Berbat, son derece beceriksiz bir enstrümanist mi? Hayır, belli derecede hakimiyet ve bilgi sahibi olduğu birçok farklı teknik ve üslup var. Halk müziği üzerine kayda değer bir birikimi olduğu ortada. Makam bilgisi seviyesini kestiremem ama belli ki var. Fakat ötesinde ne gitar, ne de çaldığı başka hiçbir enstrüman üzerinde "virtüöz" olarak nitelendirilebilecek bir tarafı yok. Bu sebeple saldırganlaşıp sağa sola atladığında, olmayacak insanlar hakkında olmayacak yorumlar yaptığında, kendi kendini yüceltmek adına önemli isimleri ve eserleri aşağıladığında böyle tepki alıyor.

Neşet Ertaş'ın, Yavuz Çetin'in, Aşık Veysel'in, Fazıl Say'ın, Mısırlı Ahmet'in, Erkan Oğur'un, Fikret Kızılok ve daha nicelerinin çıktığı topraklarda kapsamlı müzikal yetkinlik tasası en büyük saplantısı haline gelmiş böylesine egoist bir kişinin başka başka sapkınlıkları mevcut hal ve tavırlarıyla birleşince gözünün yaşına bakılmadan ağzına kürekle vurulmasına neden fazla şaşırmadığımı, sizin de bunu biraz da bu açıdan görmeyi denemenizin insanların buradaki tutumlarıyla başa çıkmanızda daha yararlı olabileceğini anlatmak istedim. Yoksa savunmanıza, "bakın adamın şu ve şu yönleri de kıymetli aslında" demek istemenize asla karşı değilim.

Fikirlerimiz nihayetinde farklı olsa da aslında birbirimizi kavradığımızı düşünyorum.

İyi günler.
 
Son düzenleme:
"size hocam demiyor diye ana avrat küfür ediyor" kısmına takıldım. Ben hcö'nün kimseye hocam demedi diye küfrettiğini sanmıyorum. Kendi youtube'unda pek çok videosu var ve o videolarda iletişim kurduğu insanlara "bana hocam diyeceksiniz lan" diye küfür etmiyor. Yorumlarda birisi "merhaba nasılsınız" diyor da hcö "bana hocam diyeceksin lan senin ben..." diye gidiyorsa sıkıntı, bunu akıl mantıkla açıklayamayız. Fakat birisi "sen ne biçim müzisyensin" benzeri tahrik içeren bir şeyler yazıyor ve adam da "hocam diyeceksin lan ben senin..." diye gidiyorsa buna hak vermem, kınarım fakat yine de olayı mantık çerçevesi içinde açıklayabilirim. Adam küfürlü bir şekilde sen bana laf edecek adam mısın demek istemiş olabilir. Eğer adam hassassa ve birileri onu tahrik ediyorsa bence tepki vermesi normal. Bana göre tepki vermemeli ama insan psikolojisi bana göre işlemiyor. bazı adamın da omzuna elini atınca sinirleri geriliyor, tersleyebiliyor.

çok hoşgörülü olduğuna inanan varsa deneyelim, burada bile birkaç satır eleştiriden sonra küfür etmeye başlamayacak insan olduğunu düşünmüyorum. isteyen bir arkadaşından rica etsin, karşılıklı oturun ve arkadaşınız sizin başarısız olduğunuzu, işe yaramadığınızı, tam bir felaket olduğunuzu, ailenizin yüz karası olduğunuzu, çok kötü bir müzisyen olduğunuzu, cahil olduğunuzu, aklınızın kıt olduğunu vb şeyleri iki dakika boyunca yüzünüze söylesin. Kaçınız buna sakin kalarak dayanabilir görelim :)

neyse adam sonuçta youtube kanalında tüm video altı yorumları kapatmış, belli ki artık bu tür şeyler yaşamak istemiyor. Belli ki bu durumdan o da sıkılmış. Bu arada adamı savunmaya değil anlamaya çalışıyorum.
Hocam buyurun youtube yorumlarına bakın. Hepsi açık açık ortada. En ufak eleştiriye bile en ağır küfürleri ediyor ki hocam demediği için bile sövdüğü kısımlar var. Hcö videoları yapan kanalın yorumlarından bahsediyorum.

Edit : Ettiği onlarca küfür arasında bulamazsınız diye yazıyorum, arkadaşın biri neden kendisine adam denmesine kızdığını, hocamda direttiğini anlamadığını dile getirdi. Bizim saygıdeğer sanatçımız hemen duruma el koydu, en ufak bir açıklama olmadan küfürlerini edip gitti.
 
Yanlış ifade etmiş olmayayım; asla küfür, hakaret ve benzeri davranışlara karşı toleranslı olmak zorunda değilsiniz. Demek istediğim haklı olduğunuz bir şeyi savunurken öfkelendiğinizde normalde kullanmayacağınız bir üsluba geçip karşı tarafa malzeme vermenize gerek olmadığıydı. Tartışma başladığında biraz böyle bir durum meydana gelmiş gibi görünüyor halen. Spesifik olarak tek ve belli bir kişiyle yaşadığınız atışmayı diyorum. Özetle; iyi niyetli bir öneriydi benimki. Yoksa ne sizi ne de başkasını yargılamak bana düşmez.

Eleştiri kalitesinin seviyesi biraz daha göreceli bir konu. Karşımızda sadece enstrüman üzerinde önceden belirttiğim konularda sıkıntıları olup da kendini mevcut haline göre daha ılımlı üsluplarla yine "duayen" olarak kabul ettirmek isteyen bir insan evladı olsa belki bu kadar acımasız ithamlar ve eleştiriler almazdı. İnanıyorum ki ağırlıklı olarak burada kendini hangi konularda geliştirmesi gerektiğinin ötesinde daha fazla üzerine gidilmezdi, belki yine keskin eleştiriler alırdı ama bu denli hakarete maruz kalmazdı. Fakat zat-ı muhterem rahat durmadı/durmuyor bu konuda. Bir daha söylüyorum; ben müziği ve enstrümanistliği haricinde diğer olumsuz yönlerini katmıyorum işin içine.

Berbat, son derece beceriksiz bir enstrümanist mi? Hayır, belli derecede hakimiyet ve bilgi sahibi olduğu birçok farklı teknik ve üslup var. Halk müziği üzerine kayda değer bir birikimi olduğu ortada. Makam bilgisi seviyesini kestiremem ama belli ki var. Fakat ötesinde ne gitar, ne de çaldığı başka hiçbir enstrüman üzerinde "virtüöz" olarak nitelendirilebilecek bir tarafı yok. Bu sebeple saldırganlaşıp sağa sola atladığında, olmayacak insanlar hakkında olmayacak yorumlar yaptığında, kendi kendini yüceltmek adına önemli isimleri ve eserleri aşağıladığında böyle tepki alıyor.

Neşet Ertaş'ın, Yavuz Çetin'in, Aşık Veysel'in, Fazıl Say'ın, Mısırlı Ahmet'in, Erkan Oğur'un, Fikret Kızılok ve daha nicelerinin çıktığı topraklarda kapsamlı müzikal yetkinlik tasası en büyük saplantısı haline gelmiş böylesine egoist bir kişinin başka başka sapkınlıkları mevcut hal ve tavırlarıyla birleşince gözünün yaşına bakılmadan ağzına kürekle vurulmasına neden fazla şaşırmadığımı, sizin de bunu biraz da bu açıdan görmeyi denemenizin insanların buradaki tutumlarıyla başa çıkmanızda daha yararlı olabileceğini anlatmak istedim. Yoksa savunmanıza, "bakın adamın şu ve şu yönleri de kıymetli aslında" demek istemenize asla karşı değilim.

Fikirlerimiz nihayetinde farklı olsa da aslında birbirimizi kavradığımızı düşünyorum.

İyi günler.
Yazdıklarınız için teşekkür ederim. Hasan Cihat Örter ve özellikle besteciliği ile virtüözlüğü konusunda ne kadar ayrı olsak da objektiflik kavramında kesinlikle paralel düşünüyoruz.

Dediğim gibi, bence herkes eleştirilir, herkesle ve herşeyle dalga geçilir, ti'ye alınır, bundan daha doğalı da yok. Siz de zaten yazmışsınız başlık belli, burada illaki müziğinden, sanatçılığından konuşulacak değil, kendisi hakkında ne varsa gerek ciddi gerek esprili dile getirilecek. Ama sakızlı tabirlerle adamın sanatını aşağılayıp da küçük düşürmeye, itibarsızlaştırmaya çalışmak bence direkt art niyet belirtisi ve de çok gereksiz; bunlar ancak kendini bilmez kişiler tarafından yapılabilecek çirkin şeyler. Zaten şimdiye dek yazılanlardan anladığım kadarıyla sosyal mecralarda kendi kendisine bayağı bir zarar vermiş, çok fazla sayıda şetm edeni olmuş, şimdi burada bunu aynı dille, aynı tarzda devam ettirmenin ne âlemi var, ben bunu da çözemiyorum

Uyarınız için de ayrıca teşekkür ederim, insanın bazen gayr-ı kasti kenarları belirginleşebiliyor, karşıdaki densiz de olsa daha sakin olmak ve amaçtan sapmamak lazım..
 
Madem sadece sanatını göz önüne alacaksınız sadece bu video yeter size. Buckethead yanında halt etmiş

1:03-1:06 arası ablanın yüz ifadesi feci harbiden .. Sesli güldüm :LOL:

Ancak sanatı ile ilgili diğer paylaşımlar da var youtube sitesinde, bunlara da göz atıyorsunuzdur umarım, birkaç sayfa önceki Kürdili Hicazkâr yorumuna da bakın görmediyseniz.
 
Durum
Yanıtlara kapalı.
Geri
Üst