Alayli Vs Mektepli (anlasilmamis: Bu Isin Teorisini Bilmiyorum.)

Günümüz dünyasında çok gereksiz bir serzeniş olmuş. Dünya üzerindeki tüm bilgiler parmaklarımızın ucunda. Power cord akorlardan sonra, basit üçlü majör ve minör akorları öğrenin, daha sonra maj7 m7 dominant7 falan devam edin ihtiyacınız olan tüm bilgiler internette mevcut.
 
Selamlar, aslında mektepli ve alaylıyı yanlış analiz etmişsiniz. Ben tamamen kişisel görüşlerimi yazacağım bilir kişi değilim. Konu müzik ve sanat olunca bilir kişi olur mu onu da uzun uzun tartışalabiliriz.

Mektepliden kasıt Konservatuar, sahne sanatları yada eğitim fakültesi müzik bölümü okuyan/bitirmiş kişileri kast ediyorsunuz doğru değil mi? Fakat alaylı dediğimiz bir ustanın yanında yada piyasada aktif olarak müzisyenlik icra edenlerin yanında bulunma, pişme durumu diyebiliriz. Yani eğer kendi kendine çalışmalarını sürdürüyorsan aslında alaylı da olmuyorsun. Fakat bu kötü birşey değil.

Ben kendi hatalarımdan yola çıkarak ve haddim olmayarak nacizane; kendine içten güvenmeni, bu düşündüğün şeylerin altında kesinlikle ama kesinlikle ezilmemeni öneririm. Kendini müzisyen gibi hissedip müzisyen gibi yaşarsan gerçekten enstrüman çalmanın sorumluluğunu hissedip sebat edersen ve önündeki seneleri planlayıp ilerlersen, öğrenmen gereken konu başlıklarını dünya dili İngilizce olarak analiz edip o şekilde geliştirmeye çalışırsan son olarak da geliştikçe mütevaziliğinden ödün vermezsen yaptığın müzik ve kişiliğin ile kazanan sen olursun. Müzik, yazılan kompozisyonlar, eserler sonuç itibari ile dinleyicinin ruhuna ve gönlüne hitap edecek. Kimsenin dinlediği güzel bir melodide, eserde sanmıyorum ki acaba bunu yazan alaylı mı mektepli mi gibi sorular sorup üstüne düşünsün.

Yanlış anlaşılmamak ve neden böyle hararetli, uzun yazdığımı anlatabilmek için kendimden bahsedeyim. Liseden önce mesleğim kesinlikle müzik diyerek güzel sanatlar müzik bölümünü kazandım ve malesef orada okudum. Daha önce alaylı tabir edebileceğimiz bir hoca ile çalışıyordum. Müziğin ne olduğunu, gitarda yapmak istediklerimi ve yeteneklerimi fark ettikten sonra 100 tane mektepli bir araya gelse bana veremeyeceği şeyleri alaylı tabir ettiğimiz liseden önceki hocamın verdiğini gördüm. Yani değerini çok geç olmadan anladım. Maddi manevi kişisel sorunlarım, müziğe olan bakış açım, orada okuyan topluluğun profili ile kendi kişiliğimin alakasız olması vs. vs. sebepler ile üniversitede müzik okumama kararı aldım ve öyle de yaptım. Hiçbir pişmanlığım yok.

Bu kadar yazdım birde özet geçeyim. Yaşın 24 ne yaşadın da ne tavsiyesi ne aklı veriyorsun diyebilirsin. Benim için fazladan bir yıl, bir ay bile tecrübedir. Senin için de umarım öyledir. Bu tecrübe denen şeyi keşke para ile satın alabilsek. Giden zaman geriye gelmiyor malesef o yüzden bu kadar yazdım. Ben şu söyleyeceğim şeyi çok geç anladım o yüzden sana da yazmak istiyorum lütfen bunlar ile kafa yoracağın zamanı şartlar ne olursa olsun enstrumanına harca. Giden zaman geriye gelmiyor. Şartlar imkanlar değişiyor. Geçen zamana yandığın kadar hiçbirşeye yanmıyorsun. Gerçekten, içten bir amacı, hedefi olanlar beni anlayacaklardır.

Alaylı müzisyenlere örnek vermeden de gitmeyeyim. Efren Lopez Sanz: Adam bırak müzik eğitimi almayı ilkokul terk. Türkiye'de her sene tonlarca insan trtye girip bir dünya maaş alıyor. 500 tane trt sanatçısını toplasan Efren Lopez tarafından yazılan bir Kurtoğlu Zeybeği etmez yapılan iş çıkan ürün bakımından. Türkiye'de müzik bölümlerinde öğrenci yetiştirecek öğretmenleri denetleyebilecek bir mekanizma yok malesef. Bu yazılım mühendisliği bölümünde hiç büyük bir projede çalışmamış birinin nesne tabanlı programlama anlatması gibi yada benim elektrik elektronik mühendisliği okuyup evlere kaç v elektrik geldiğinden haberi olmayan son sınıf arkadaşım gibi gibi. Uzar gider.

Benimle aynı liseden çıkıp Amerika'da burslar kazanmış, inanılmaz insanlarla konser vermiş arkadaşlarım da var, (küçümsediğim için yazmıyorum) türkü barda murat boz çalan arkadaşım da. Önemli olan sen kimsin? Hangisisin? Mektebi sırf sana vereceği ünvan için, prestij için istiyorsan güzel müzik üretip, harika nüyanslar ve sana özgün bir tuşe ile icra edemedikten sonra Prof. Dr. olsan ne olur?
 
Merhabalar, gectigimiz 5 yildir elektro caliyorum ve belirli bir seviyeye geldim, cok iyi degilim ama cok kotu de oldugum soylenemez. Ancak kanayan bir yaram var, o da hic ders almamis olmak, kendi stilimi yavas yavas deneye yanila ogrendim. Tam bir alayliyim diyebiliriz. Nota bilgim cok kisitli, composing olarak da cok sikinti yasiyorum powerchord disindaki akorlarda. Ders alicak butcem ne yazikki yok. Napiyim da bu isin mekteplisi oluyim.

edit: alayli mektepli kavrami osmanlidan kalan bir terim. Mektepli isin puf noktalarini olmasi gerektigi gibi kitaplardan veya ilgii egitim kurumlarindan ogrenen alayli ise bir ustanin yaninda ufaktan beri calisarak ogrenen modunda bir benzetme. Ayni zamanda osmanlida askerlerden egitimliye mektepli, egitimsize mektepsiz denir. Ben de yazdigim gibi bir egitim almadim, egitim alacak butcem de yok, ancak kendim evde cabalayip ogrenmek istiyorum ozellike muzik teorisini.
Merhaba Biozalp Bey,
Öncelikle güzel bir konuya değinmişsiniz ve güzel bir başlık açmışsınız, ilk paragrafınızın son soru cümlesine kadar da meramınızı iyi anlatmışsınız. Bu açılardan sizi tebrik ederim ve teşekkür ederim.
Forumdaki herkesin affına sığınarak, benim bu "başlık"ta takıldığım iki nokta var: yanlış biliyorsam, düzeltiniz (kırıcı olmadan lütfen).
1- Forumdaki bazı genç arkadaşlar (16-22 yaş arası, ki hepsini çok severim) neden "genele açık" olan başlıklarda "chat" dili kullanıyor ? Bu beni rahatsız etmiyor ama okuduğum basit bir yazıyı anlamaya çalışınca da haliyle yoruluyorum ve konu dışına çıkıyorum. "Napiyim da bu isin mekteplisi oluyim" gibi. "nasıl yaparım, ederim" , " olayım" , "olurum" varken, neden bu tarz kullanılıyor, bu bir moda mı acaba? Tamamen cahilliğimden soruyorum kusuruma bakmayın ve lütfen kişisel almayın. Ek olarak: Yeni başlık açılması güzel birşey ama bu konuda 10'larcası varsa, lütfen "ara" diyelim ve bulamazsak açalım.
2- Forumdaki bazı olgun arkadaşlar ( ki hepsini çok severim ), forumdaki genç ve bu tarz konuşan arkadaşlara karşı neden bu kadar tepkililer ? Bir kişi yanlış yapmış olabilir, olgunluk gösterip, kibarca da uyaramaz mıyız? (kişisel çatışmalar varsa arka planda bilemem, genel konuşuyorum). Ek olarak: yeni başlıklar açılması, konuların tekrar etmesi rahatsız edici olabilir ama kötü birşey de olmasa gerek. Zaten forum durma noktasında, yeni başlık az görüyorum genelde.
Sonuç olarak, özetle; kimseyi düzeltmeye çalışmıyorum haddime de değil, ama elimizden geldiğince bu ortamı huzurlu ve zevkli bir bilgi yuvasına dönüştürmek, genci olgunu hepimizin elinde diye umut ediyorum. Türk rock, metal camiasının bireyleri olarak zaten yeterince yalnız ve ayrıca az sayıdayız, en azından buralarda birbirimize sahip çıkalım, birbirimizi sevip , destek olalım.
Herkese sabrı ve okuduğu için teşekkür ederim.
 
Selamlar, aslında mektepli ve alaylıyı yanlış analiz etmişsiniz. Ben tamamen kişisel görüşlerimi yazacağım bilir kişi değilim. Konu müzik ve sanat olunca bilir kişi olur mu onu da uzun uzun tartışalabiliriz.

Mektepliden kasıt Konservatuar, sahne sanatları yada eğitim fakültesi müzik bölümü okuyan/bitirmiş kişileri kast ediyorsunuz doğru değil mi? Fakat alaylı dediğimiz bir ustanın yanında yada piyasada aktif olarak müzisyenlik icra edenlerin yanında bulunma, pişme durumu diyebiliriz. Yani eğer kendi kendine çalışmalarını sürdürüyorsan aslında alaylı da olmuyorsun. Fakat bu kötü birşey değil.

Ben kendi hatalarımdan yola çıkarak ve haddim olmayarak nacizane; kendine içten güvenmeni, bu düşündüğün şeylerin altında kesinlikle ama kesinlikle ezilmemeni öneririm. Kendini müzisyen gibi hissedip müzisyen gibi yaşarsan gerçekten enstrüman çalmanın sorumluluğunu hissedip sebat edersen ve önündeki seneleri planlayıp ilerlersen, öğrenmen gereken konu başlıklarını dünya dili İngilizce olarak analiz edip o şekilde geliştirmeye çalışırsan son olarak da geliştikçe mütevaziliğinden ödün vermezsen yaptığın müzik ve kişiliğin ile kazanan sen olursun. Müzik, yazılan kompozisyonlar, eserler sonuç itibari ile dinleyicinin ruhuna ve gönlüne hitap edecek. Kimsenin dinlediği güzel bir melodide, eserde sanmıyorum ki acaba bunu yazan alaylı mı mektepli mi gibi sorular sorup üstüne düşünsün.

Yanlış anlaşılmamak ve neden böyle hararetli, uzun yazdığımı anlatabilmek için kendimden bahsedeyim. Liseden önce mesleğim kesinlikle müzik diyerek güzel sanatlar müzik bölümünü kazandım ve malesef orada okudum. Daha önce alaylı tabir edebileceğimiz bir hoca ile çalışıyordum. Müziğin ne olduğunu, gitarda yapmak istediklerimi ve yeteneklerimi fark ettikten sonra 100 tane mektepli bir araya gelse bana veremeyeceği şeyleri alaylı tabir ettiğimiz liseden önceki hocamın verdiğini gördüm. Yani değerini çok geç olmadan anladım. Maddi manevi kişisel sorunlarım, müziğe olan bakış açım, orada okuyan topluluğun profili ile kendi kişiliğimin alakasız olması vs. vs. sebepler ile üniversitede müzik okumama kararı aldım ve öyle de yaptım. Hiçbir pişmanlığım yok.

Bu kadar yazdım birde özet geçeyim. Yaşın 24 ne yaşadın da ne tavsiyesi ne aklı veriyorsun diyebilirsin. Benim için fazladan bir yıl, bir ay bile tecrübedir. Senin için de umarım öyledir. Bu tecrübe denen şeyi keşke para ile satın alabilsek. Giden zaman geriye gelmiyor malesef o yüzden bu kadar yazdım. Ben şu söyleyeceğim şeyi çok geç anladım o yüzden sana da yazmak istiyorum lütfen bunlar ile kafa yoracağın zamanı şartlar ne olursa olsun enstrumanına harca. Giden zaman geriye gelmiyor. Şartlar imkanlar değişiyor. Geçen zamana yandığın kadar hiçbirşeye yanmıyorsun. Gerçekten, içten bir amacı, hedefi olanlar beni anlayacaklardır.

Alaylı müzisyenlere örnek vermeden de gitmeyeyim. Efren Lopez Sanz: Adam bırak müzik eğitimi almayı ilkokul terk. Türkiye'de her sene tonlarca insan trtye girip bir dünya maaş alıyor. 500 tane trt sanatçısını toplasan Efren Lopez tarafından yazılan bir Kurtoğlu Zeybeği etmez yapılan iş çıkan ürün bakımından. Türkiye'de müzik bölümlerinde öğrenci yetiştirecek öğretmenleri denetleyebilecek bir mekanizma yok malesef. Bu yazılım mühendisliği bölümünde hiç büyük bir projede çalışmamış birinin nesne tabanlı programlama anlatması gibi yada benim elektrik elektronik mühendisliği okuyup evlere kaç v elektrik geldiğinden haberi olmayan son sınıf arkadaşım gibi gibi. Uzar gider.

Benimle aynı liseden çıkıp Amerika'da burslar kazanmış, inanılmaz insanlarla konser vermiş arkadaşlarım da var, (küçümsediğim için yazmıyorum) türkü barda murat boz çalan arkadaşım da. Önemli olan sen kimsin? Hangisisin? Mektebi sırf sana vereceği ünvan için, prestij için istiyorsan güzel müzik üretip, harika nüyanslar ve sana özgün bir tuşe ile icra edemedikten sonra Prof. Dr. olsan ne olur?
Merhaba ,
Harika bir yazı. Fav'a ekledim. Umarım her müzik sevdalısının kulağına küpe olur. Ben de dahil :)
 
Merhaba ,
Harika bir yazı. Fav'a ekledim. Umarım her müzik sevdalısının kulağına küpe olur. Ben de dahil :)
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Forumda paylaşım yaparken ses tonu, mimik kullanamamamız ve her okuyan ile birebir tanışıklığımızın olamayacağını düşünürsek gerçekten bu tarz yazılar yanlış anlaşılmalara farklı yerlere çekilmeye müsait oluyor. Konu sahibinin bahsi benim kanayan yaram olduğu için bu tarz riskleri de alarak içten, art niyet olmadan paylaştım. Yazımın yanlış anlaşılmadığına da çok sevindim.
 
Geri
Üst