Amfi Mikrofonlama, Kabin Ve Kafa Amfi Nedir?

Gitar işinde yeni sayılırım. Amfi hakkında merak ettiğim bazı şeyler var.

Amfi mikrofonlama araştırdığıma göre tonu daha iyi verip dip gürültüsünü azaltıyormuş-kesiyormuş. Bu mudur olayı?
Ve çok merak ettiğim bir konu Kabin ve Kafa amfi olayı nedir? Mesela 100W kafa amfi ile 100W normal bir amfi arasındaki fark nedir.
 
Merhaba. Sorduğun soruların bir kısmı ileri düzey diyebileceğimiz, ama bir kısmı da çok temel şeyler. Sıraya neyi koymalı onu dahi belirlemek biraz zor :) Bir de yazmakla ne kadar açıklanabilir, o da meçhul.

"Normal amfi" ile sanırım hoparlörlü kombo amfileri kasdediyorsun. Kombolar, hem şasi (elektronik kısmı diyeyim) hem de hoparlörü bir kasanın içinde bulundurup, adı üstünde kombo çekmiş amfiler.

Kafa ve kabin ise kombonun parçalanmış halidir. İkisi bir arada olmadan çalışmazlar. Fark nerede dersen, kombo amfide hoparlör ne ise kısmetin odur. Değiştireyim dersen masraf ister.

Kafa amfiyi ise, istediğin başka bir kabin ile eşleştirirsin. Bu kabinlerde değişik marka hoparlörlerin yanında bir, iki veya dört hoparlör bulunur. Direnç meselesi falan da var ona girmeyelim, kısa romana döner başlık.

Watt olayı ise iki tarz amfide de bir. İkisi de 100 watt ses verir. Fark, alacağın kabindeki hoparlör sayısında ve kabinin arkasının açık veya kapalı olup olmamasındadır. Genelde hacimli bir ton için iki veya dört hoparlörlü kabinler tercih edilir. Kapalı kabinde basslar daha sıkı gelir genelde. Açık veya kapalı kabin bir tercih meselesi. Komboların genelde arkası açık olur, veya tam kapalı olmaz. Bu da amfinin fazla ısınmasını önlemek için gerekli bir tedbirdir.

Kayıt, kayıt sırasında mikrofonlama işine falan aşina değilim maalesef. Sanırım olay gürültüden çok, doğru mikrofon konumlandırması ile tonu doğru şekilde kaydetmekle alakalı.
 
Son düzenleme:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Merhaba. Sorduğun soruların bir kısmı ileri düzey diyebileceğimiz, ama bir kısmı da çok temel şeyler. Sıraya neyi koymalı onu dahi belirlemek biraz zor :) Bir de yazmakla ne kadar açıklanabilir, o da meçhul.

"Normal amfi" ile sanırım hoparlörlü kombo amfileri kasdediyorsun. Kombolar, hem şasi (elektronik kısmı diyeyim) hem de hoparlörü bir kasanın içinde bulundurup, adı üstünde kombo çekmiş amfiler.

Kafa ve kabin ise kombonun parçalanmış halidir. İkisi bir arada olmadan çalışmazlar. Fark nerede dersen, kombo amfide hoparlör ne ise kısmetin odur. Değiştireyim dersen masraf ister.

Kafa amfiyi ise, istediğin başka bir kabin ile eşleştirirsin. Bu kabinlerde değişik marka hoparlörlerin yanında bir, iki veya dört hoparlör bulunur. Direnç meselesi falan da var ona girmeyelim, kısa romana döner başlık.

Watt olayı ise iki tarz amfide de bir. İkisi de 100 watt ses verir. Fark, alacağın kabindeki hoparlör sayısında ve kabinin arkasının açık veya kapalı olup olmamasındadır. Genelde hacimli bir ton için iki veya dört hoparlörlü kabinler tercih edilir. Kapalı kabinde basslar daha sıkı gelir genelde. Açık veya kapalı kabin bir tercih meselesi. Komboların genelde arkası açık olur, veya tam kapalı olmaz. Bu da amfinin fazla ısınmasını önlemek için gerekli bir tedbirdir.

Kayıt, kayıt sırasında mikrofonlama işine falan aşine değilim maalesef. Sanırım olay gürültüden çok, doğru mikrofon konumlandırması ile tonu doğru şekilde kaydetmekle alakalı.

Aynen combo amfi demek istemiştim. Hocam çok güzel açıklamışsın gerçekten, o kadar forumda okudum şu kabin olayını ama en net sen yazdın. Çok teşekkür ettim :)
 
Amfi mikrofonlama kısmına gelince de;

Elektro gitarın "Hah bu elektro gitar" dediğimiz sesi amfiden çıkar. :) Vokalistin ağzını neden mikrofonluyorsak, amfiyi de o yüzden mikrofonlarız. :D Yani gürültü, tonun iyi aktarımı ile ilgisi yok konunun, amfiden çıkan sesi başka bir yere (ses kartı, mixer gibi) aktarmak için mikrofonlanır. Diğer farklı çıkışlardan direk ses kartına girilerek yapılabilecek kayıtlar aslında mikrofonlamaya alternatiftir, tam tersi değil.

Başka türlü alınabilecek preamp çıkışı veya direk gitardan alınan DI kayıt ile yapılabilecek şeyler, ya yine bir amfi mikrofonlanarak "re-amp" yapmak, yani kaydı yine bir amfiye sokarak mikrofonlamak, ya da prosesör veya muadili yazılımlar ile işlemektir. Prosesörlerde veya "Guitar Rig, AmpliTube" ve benzeri simulasyon programlarında görebileceğin "kabin simulasyonu" bir hoparlör kabininin mikrofonlamasının simulasyonudur aslında, çoğunun ayarında zaten "mikrofon uzaklığı, mikrofonun hoparlör konisi ile yaptığı açı" gibi seçenekler bulabilirsin.
 
Şunu da yeri gelmişken belirtelim ki; doğru bir mikrofonlamanın verdiği derli toplu sound'u, kabin simülatörleri ile alamazsınız. Ne yaparsanız yapın biraz çamurlaşıyor kayıtlarda drive'a girmiş gitarlar. Özellikle de ritm gitarları dinlerken hissediliyor. Ancak kabin simülasyonları da gece alınacak kayıtlarda, ya da çok hassas komşularınız varsa; hayat kurtarır :)

Henüz başlangıç - orta seviyede olup kayıt yapacak çoğu kimse bu farkı pek ayırt etmez ama ve kabin simülasyonları da mikrofonlamaya göre daha pratik olduğundan direk kolayı seçilebilir. Seçilmelidir de bence. Bu seviyelerde bence kişi en çok gitarına yönelmeli, ton işleriyle kafasını bozacağına :D (kendimden biliyorum)
 
Bu arada biraz daha derinleştirelim olayı.

Mesela 2X12 ya da 4X12 ya da 4X10 kabinin var. Ama kayıtta 2X12 kabin için 1 ya da 4X12 için en fazla 2 tanesini mikrofonlayacaksın. Hepsini ayrı ayrı denemen lazım. Aynı marka, aynı model ve yıl olsalar da her hopalörün kendine has bir karakteri var aslında. Bunu hepsinden ayrı ayrı kayıt alarak test edebilirsin. Ya da iki aynı mikrofonu iki aynı hoparlöre aynı pozisyonla yaklaştır (ama tamamen milimetrik olması lazım). 2 aynı ayarlı farklı kanala senkron kayıt yap, sonra ayrı ayrı dinle. Mikrofon pozisyonlandırma anlamında bu yöntemler zor.

Bu farkı gitar çalmadan da duyman mümkün. O da her hoparlörün yine kendine has tonundan kaynaklanan dip görültüsünü duyarak. O da şöyle oluyor. Ses kartına kulaklığını tak, amfiden gitarı çıkart (bu önemli yoksa kulankların zarar görür), sonra amfinin sesini sonuna kadar aç. Hoparlörlerden bir dip gürültü, his, hum duyacaksın. Şimdi mikrofon elinde tüm hoparlörleri dolaş. İşte o seslerin hepsinin he hoparlör için birbirinden farklı olacağını duyacaksın. Hatta hangi hoparlörün neresinde en rafine, en boğuk, en tiz seslerin geldiğini de kabaca anlarsın. İşte o seslere göre mikrofonlanacak hoparlörü ve nasıl pozisyonlayacaklarını seçerler genelde. Daha az dip gürültü, daha tiz, daha bas, mid daha loud vs gibi sebepler tercih sebebi olabilir mesela. Canlı performansta mesela o nedenle belirli amfi ya da kolonların belirli hoparlörlerini (sağ alt, sol alt vs) mikrofonlarlar sadece. Büyük ihtimalle o hoparlörler o kabinlerdeki en iyiler.

Bendeki 4X10 alnico hoparlörlü Fender amfide mesela en iyi sonucu tek bir (sağ alt) verir ki yukarıdaki testlerin hepsinden başarıyla geçti.

Umarım bir fikir verebilmişimdir.
 
Yok ya, gözünüz korkmasın. Evet her zaman daha iyisini bulabilirsiniz ama en basitinden bir center'ın biraz yanını mikrofonlasanız bile güzel sonuçlar elde edersiniz. Bir Prodipe alıp denersiniz ileride farkı görürsünüz :) Ses kartınız olsun önce.
 
Yok ya, gözünüz korkmasın. Evet her zaman daha iyisini bulabilirsiniz ama en basitinden bir center'ın biraz yanını mikrofonlasanız bile güzel sonuçlar elde edersiniz. Bir Prodipe alıp denersiniz ileride farkı görürsünüz :) Ses kartınız olsun önce.

Doğru söze denicek laf yok :) Aynen katılıyorum. Yoksa amfi, gitar, ambiance vs. sağlamdır, 1X12 hoparlör, biraz pozisyon ayarlaması falan..... vokal mikrofonu ile bile sağlam kayıt alırsın yeri gelir.

Ben göz korkutmak ya da ukalalık değil, boş vakit buldum kırk yılın başı, bir faydam olur diye paylaşım yapmak istedim.
 
Geri
Üst