İnceleme Boss Katana 50 MK2 ilk bakış

img_gallery_50_01.jpg

Merhaba arkadaşlar, Boss Katana 50 MK2 hakkındaki yorumlarımı aşağıda bulabilirsiniz. Ürün hakkında zibilyon tane video çekildiği için ben başka bir yerde bulamayacağınız kendi sübjektif görüşlerimi yazacağım. Dolayısıyla farklı görüşler ortaya çıkabilir bu normaldir. Amacım size fikir vermek ve görüşlerimi paylaşmak. Benden daha deneyimli arkadaşlar eminim daha detaylı incelemeler yazacaktır.
Ürün hakkında bilgi için: BOSS - KATANA-50 MkII | Guitar Amplifier

Ampliden beklentilerimi şekillendiren noktalar olduğu için öncelikle ton konusundaki beklentim ve müzik zevkim konusunda biraz bilgi vereyim. Rock, hard rock, metal severim. Jason Becker, Malmsteen, Macalpine, Satriani, Vai, Symphony X ve 80’leri (yaş 49) severim. Boston ve Kansas gibi istisnai gruplar olsa da 60-70’ler’i genelde sevmem. Ton konusunda Mesa’dan ziyade Soldano ve Marshall tarzı tüplü amp severim ama duruma göre Amerikan yapımı amplilerin tonları da hoşuma gidebiliyor. Bu noktadaki kriterlerim şunlar: Fuzz sesinden nefret ederim. Afedersiniz osuruk gibi geliyor bana fuzz tınısı. Aslında bunu şaka olarak söylemiyorum. Fuzz pedallarına elektronik olarak baktığınızda genelde aşırı sürülen bir iki diyot ve PNP-NPN transistörler görürsünüz. Bunun sonucu kırpılan sinyalin kenarlarının aşırı keskin olmasıdır. Böylece ortaya kare dalgaya benzer bir görünüm çıkar. Oysa kulağa hoş gelen kırpılma sinyali için yumuşak bir kırpılma gerekir. FET transistörlü distortion pedalları ise sinyali yumuşakça kırpan tüp yapısını çok iyi taklit ettiği için son dönemde FET içeren bir sürü preamp emülasyonu yapan pedala rastlıyoruz ve bunların tınıları gerçekten de hoş. Ola Englung’un Youtube kanalında bunlara bolca rastlayabilirsiniz.
Soldano amp ve kabinden gelen iyi ayarlanmış bir distorted sesi duyduğunuzda söyleyecek fazla bir şey bulamazsınız. Çok tiz- çok pes, şurası şöyle burası böyle demek gereksizdir. O tonun ne kadar organik ve gerçek olduğunu hissedersiniz. Kulağınıza gelen ton hem çok açık ve parlak hem de palm muting yaptığınızda duyduğunuz peslerle adeta gümbür gümbürdür. Diğer yandan bu harika dengeyi dijital aletlerle yakalamak istediğiniz genelde karşınıza tiz bir ses çıkar. Tizleri kısıp peslere yüklendiğinizdeyse sesin önüne bir perde çekilir hatta ses boğulur. Özellikle Blackstar kullanmış biri olarak distorted seslerdeki tizliğin beynimi adeta oyduğunu söyleyebilirim. Bu aletlerde akor bastığınızda sesler birbirine karışıp tek bir ses gibi duyulduğu için serbest armonikleri duyamazsınız. Kulağınıza sıkıştırılmış fakir bir ses gelir.

Boss Katana MK2’de USB bağlantısı var ve önemli Boss pedalları bu sayede yazılım üzerinden kullanılabiliyor fakat ben yazılım işinden bahsetmek yerine pandemi yüzünden kapandığımız evde bu ampliyle basitçe takılmak nasıl bir şey onu anlatmak istiyorum. Öncelikle şunu belirteyim kontroller çok mantıklı ve kolay. Az çabayla zengin bir aralığı kontrol ediyorsunuz. Marshall Code 25 ile Katana arasında kalmıştım ve ikisini karşılaştıran videoları izlediğimde Katana’nın önde olduğunu gördüm. Fakat ikisini bizzat denemediğim için sadece videolara göre karar vermedim çünkü bu videolar bazen çok taraflı olabiliyor. Google’da yaptığım araştırmalarda bu iki alet arasında Code’u beğenen tek bir kişiye rastlamayınca Katana’da karar kıldım.
img_gallery_50_04.jpg

Code kadar olmasa da Katana’nın ortalama tonu bir miktar tizimsi. Fakat ton kontrolüyle tizi azaltıp pesi artırınca dolgun ve organik bir tını elde edebiliyorsunuz. Gitardaki ton kontrolü de nihai sonucu epey etkiliyor (ki bu iyi bir şey). Bununla ilgili bir video görmedim ama eğer gitarla katana arasına bir ekolayzır pedalı bağlarsanız, ince ayar yaparak daha da analog bir ton elde edebilirsiniz gibime geliyor. Amplinin çıkış katını yarım Watt, 25 W ve 50 W olarak seçebiliyorsunuz. Bu sırada tınıda bir değişiklik olmuyor. Bu çıkış güçleri logaritmik olduğu için doğrudan fikir vermeyebilir. Yani 25 W yaptığınızda 0.5 W’ın 50 katı bir ses almıyorsunuz. Fakat şöyle söyleyeyim; minimum Amplifier volümü ile 0,5 W ayarında, Master volümü sona kadar açtığınızda komşuları rahatsız etme sınırına ulaşıyorsunuz. Genel olarak Amplifier kısmındaki volümü minimum açmanız ve toplam volümü master kısmından ayarlamanız gerektiğini tahmin edersiniz. Böylece dip sesi minimumda tutmuş oluyorsunuz. Dolayısıyla kompakt boyutları ve hafifliği sizi aldatmasın, 50 W ayarında, yanınızda bir davulcuyla çok rahat çalabilirsiniz diye tahmin ediyorum. Bu çıkış gücünü değiştiren düğmenin, -mekanik açıdan- alette en az hoşuma giden şey olduğunu belirteyim. Böyle bir düğmenin biraz daha sert olmasını ve çevirdiğinizde tık-tık diye ses gelmesini beklersiniz. Aşırı yumuşak bir komütatör koymuşlar. Biraz daha yumuşak olsa potans gibi dönecek. Aslına bakarsanız, çalışmaya ara verdiğinizde ampliyi kapamak için açma-kapama düğmesi yerine güç çıkışını ayarlama düğmesindeki bekleme konumunu kullanmanız daha pratik bir seçenek ve bu yüzden düğmeyi yumuşak yapmış olabilirler. Ama yine de hangi konumda olduğunu biraz daha hissedebilmek iyi olurdu. Bunun dışındaki tüm düğmeler ve potanslar çok başarılı ve etkili. Minik düğmelerin aynı zamanda LED olması ve 3 farklı renkte yanarak mevcut seçeneği göstermesi çok pratik.
img_gallery_50_03.jpg

Katana serisindeki sevdiğim özelliklerden biri de hoparlör çapının neredeyse hepsinde aynı olması (12”). Yani 50 W’lık model de 150 W’lık model de aynı ya da benzer yapıyı kullanıyor. Bu elbette serideki düşük modelin lehine bir durum. Fakat kullanılan hoparlör kalitesi üst modellerde farklılık gösterebiliyor. Örneğin Artist modelindeki hoparlör Wazacraft. Bu da bildiğiniz gibi Boss ürünlerindeki en yüksek kaliteyi temsil ediyor. Bunun dışında 50 MK2'deki hoparlörün mıknatısının 100 MK2'dekinden küçük olduğunu da vurgulamak gerek.

Bu arada biraz alakasız bir şey ama yine de yazayım. MK2 için hazırlanan Bass presetlerini görünce merak edip alete bas gitar bağladım. Açıkçası keyif veren bir bass tınısı çıkmadı (ki bu çok normal). Belki overdrive’lı bass çalanların hoşuna gidebilir ama ben akustik bass sevdiğim için, o sub frekanslar -doğal olarak- çıkmıyor. Yani 10-15 W olsun ama Bass amplisi olsun daha iyi bence.

Preamp kısmına Effects bölümünden kolayca pedal ekleyebildiğiniz için özellikle sert tonlar seviyorsanız bir miktar gürültü ortaya çıkabiliyor. Neyse ki elimde Boss NS-2 var ve çok işe yaradı. Noise Suppressor, aletin kendi içinde de -muhtemelen- dijital olarak var ama henüz denemedim. Aynı sonucu verir mi bilemiyorum. Deneyip göreceğim.

img_gallery_50_04_panel.jpg


Alet az önce geldi. İlk görebildiğim önemli noktalar bunlar. Pandemi ve kapanma yüzünden teslimat işi zora girince sıfır almak durumunda kaldım. İkinci eldeki fiyatlar da çok cazip değildi açıkçası (bu da aslında iyi bir şey). Daha önce Behringer ve Blackstar kullanmış biri olarak ton kalitesi açısından Katana MK2’de beklentilerimin fazlasıyla karşılandığını söyleyebilirim. Daha iyisi olabilir mi? Evet tabii ki! Fakat diğer markalarda bu kadar uygun fiyata bu derece pratik ve kaliteli ton veren bir seçeneğe rastlamadım açıkçası.
MK2'nin kutusundan el kitabı dışında bir şey çıkmıyor. Diğer bir deyişle ampliyi PC'ye bağlamak isterseniz USB kablosunu siz bulacaksınız. Standart USB B uçlu bir kablo bu. Yani yazıcı ve tarayıcı gibi cihazlarda sıkça kullanılan tip. Ayrıca güç kablosunun çok uzun olduğunu da ekleyeyim: 2,5 metre.
Üründe gördüğüm çok önemli bir eksiklik ise Tuner'ı olmaması.

Not: Ürünün satıcısı ya da ithalatçısıyla herhangi bir bağlantım ya da tanışıklığım yoktur.
 
Son düzenleme:
Tekrar edit gerektirmeden kısmını anlamadım ama Daw'ın içine altyapıyı atarsın, ayrı kanala gitarın sesini girersin ve üstüne çalarsın. Video işi başka. Çalarken videoya çektin diyelim. Video ile daw'dan alacağın çıktıyı herhangi bir video edit programı ile birleştirebilirsin.
 
Tekrar edit gerektirmeden kısmını anlamadım ama Daw'ın içine altyapıyı atarsın, ayrı kanala gitarın sesini girersin ve üstüne çalarsın. Video işi başka. Çalarken videoya çektin diyelim. Video ile daw'dan alacağın çıktıyı herhangi bir video edit programı ile birleştirebilirsin.
Aslinda tam olarak soylemek istedigim su.

Ornek olarak; video olmadan audacity programina ayri kanala altyapiyi atip, başka kanala gitari kaydediyorum.
Pratik sekilde senkron kaymadan es zamanli olarak altyapi ustune calmis oluyorum.

Bunun es zamanli video ceken kismini soruyorum. Hem video cekecek, hem altta altyapiyi calacak.

Aslinda cok manasiz geliyor farkindayim. Altyapiyi herhangi bir programdan acip ustune video cekip, çalıp sonra video edit programiyla altyapi koyarken senkronu tutturmayi beceremiyorum.

Acemi oldugum icin dogru kelimeler ile anlatamiyorum.

İlgin icin cok tesekkur ederim.
 
Açıkçası her zamanki gibi 2. el baktığım için bulduğum ürünlerde kablosu yok dedi satıcılar.

Bulduğum ürün linkleri aşağıdaki gibi. Hepsiburada'ki ucuz olan iş görür mü onu bilemedim yoksa Trendyol'daki doğru kablo. yaklaşık 2,5 kat fiyat farkı var aralarında.

Doğru Kablo :

Alternatif Kablo :
 
Ucuz olanı alabilirsin. Sıkıntı çıkarmaz. Ama pedalın sıfırını alsan daha iyi değil mi? Kargo ücretsiz oluyor. Benim gördüklerimde sıfırı ile ikinci eli arasında çok az fark var. Sıfır al garantili al hem kablo masrafı da olmaz. Sen bilirsin tabii.
 
Ben de yaklaşık 1 aydır kullanıyorum 50 wattlık amfiyi. 2. elden aldım. Alışveriş sürecinden kullanımına kadar naçizane görüşlerim aşağıdaki gibidir.

Yurtdışında okuduğu için amiyi yanında götüremeyen bir arkadaştan aldım. Farklı şehirde yaşadığı için elden alma imkanım olmadı. Burada kargoda zarar görme ihtimaline karşı kutusunun olup olmadığını sormuştum, köpükleri bile duruyordu 😊 Kargolamada olası hasarı bertaraf etmek için babası tüm boşluklara 1 yıllık çöp poşeti ihtiyacımı karşılayacak kadar poşet basmıştı 😃 Çalışırlığın kontrolünü ise WhatsApp'tan yapıp sonrasında pazarlıkta da kargoyu karşı taraf üstlenecek şekilde el sıkıştık ve ödemeyi yaptıktan sonra amfi kargolandı ve 2 gün içinde elime ulaştı. Kargo PTT ile ocak ayı başında yaklaşık olarak 120 TL kadar tuttu. Yeni yılda bu rakamlar ne olur tam bilemem ama.

Aslında bir ara Yamaha THR'ye niyetlendim dolar uçtu sonra Blackstar TVP alacaktım ama yaşadığım şehirdeki arkadaş 1 ay boyunca yanıt vermeyip ben BOSS için satıcıya ödeme yaptıktan sonra iletişime geçince o da nasip olmadı. Yaklaşık olarak 280 dolar civarı bir rakama denk geldi. Son 4-5 aydaki amfi ve ekipman satışlarımda elde ettiğim karla yakşalık olarak 125 dolar civarı bir rakama net olarak mal olduğunu söyleyebilirim.

Amfiye gelirsek; eski amfim olan Line Spider IV 30 Watt'a göre tonları biraz daha İngilizvari hissettirdi ilk 1-2 gün. Bu amfinin yapısından mı yoksa hoparlör farklılığından mı bilemedim(iPhone'dan Android'e ilk geçtiğimdeki gibi olmuştum 😄). Artık kulağım sesine alıştı ve istediğim tonları efektlerle de besleyerek alabiliyorum. Geçmişte kullandığım Line 6 ve Roland Cube 15X'e oranla daha doğal sesler verdiği aşikar.

Tonlarına gelirsek;

Akustik : Komşularla bir ev ortamında akustik gitarımı bağlayarak kullanma fırsatım oldu yaklaşık 30 dk kadar. 35 metrekarelik salonda 0,5 watt'la hem volumu hem master saat 13 yönünde yeterli bir performans sundu. Özellikle küçük cafe-bar tarzı yerlerde performans gösteren sanatçılar için 50 wattın yeterli olacağı düşüncesindeyim. Yetmezse arkadaki rec out ile bir kabine bağlayıp yine ilerlenebilir. Elektro gitarla da bu tonda hoş sesler alınabiliyor.

Clean : Eğer 0,5 watt ile çalacaksanız sesin sizi tatmin etmeyeceğini düşünüyorum. Biraz daha etine dolgun bir clean sesi almak isterseniz sesinizi ayarlayıp en az 25 wattla çalmanızı tavsiye ederim. O zaman daha kaliteli ve güzel bir clean tonu alıyorsunuz.

Crunch : Evde kendi çapında bugüne değin klasik ve akustik gitarla kendi bestelerini yapmış birisi olarak elektro ile kendi sound arayışımı nihailendiren ve amfide en sık kullandığım kanalın crunch olduğunu ifade edebilirim. Elbette çeşitli boostlarla ve efektlerle çok hoş tınılar yakalayabilirsiniz.

Lead ve Brown Kanalları : Boost olmadan tam olarak metal hissi vermeyen metal kanalları olduğunu dile getirebilirim. Bana amfiyle ilgili ilk İngiliz izlenimi verdiren kanallar bunlardı. Özellikle Marshall'dan geçiş yapacakların kulaklarında bendeki gibi geçiş sorunu yaşamayacaklarını düşünüyorum. Ancak Metallica falan çalınmaz mı elbette daha fazlasını bile çalabilirsin. Dediğim gibi tonun bende oluşturduğu hissiyat bu. Line 6 Spider IV'teki metal kanalı bununla kapışabilir.

Gelelim Efekt Paneline ve Tone Central'e;

Ekteki ilk resim amfide default olarak gelen efektlerdir. Boost, Modulation, FX, Delay ve Reverb şeklinde 5 farklı efekt seçeneğini aynı anda kullanabilme olanağını birden vermesi oldukça iyi. Spider IV'te bu en fazla 3'tü(ki bir çok amfide bile en fazla 2'dir). Bu anlamda oldukça zengin bir efekt repertuarını panelinde sunuyor.

Tone Central'e bağlanabilmek için kablo gerekiyor. USB 2.0 printer kablosu diye geçer, ekteki 2. resim bu kabloya aittir, amfi ile gelmez, ayrı alınması gerekiyor. Benim aldığım ürün linktekidir.


Dün akşam ilk defa arkadaştan ödünç aldığım PC ile 2 saat kadar gerek son güncellemesini yapıp Tone Central'de takılma fırsatım oldu(en kısa zamanda kişisel bir PC farz olmuştur 😄). Tone Central konusu oldukça derin. Tarzın neyse onu yansıtabilme ve bunu geliştirebilme imkanı sunuyor. Default gelen tonlardan çok daha fazlası, herkesin kendi tarzı ile örtüşecek seçenekler var. 2 saatlik bir deneyime sığanları kısaca aktarmam gerekirse örneğin Boost efekti altında kendi tarzına uygun envayi çeşit metal, blues, ditortion overdrive pedallarını düzenleyip amfine kalıcı olarak ekleyebiliyorsun. Diğer efektlerde de aynı mantık var. Beğendiğin efekti düzenle ve amfine ekle. Örneğin modülasyon ve Fx alanında akustik gitar simülasyonları dahi bulunuyor. Dilerseniz kütüphaneden hazır sesleri amfiye ekleyip kanalına atayabiliyorsun yada kanalların için belirlediğin efekt zincirini düzenleyebiliyorsun vb. Anlat anlat bitmez. En az 1 hafta eve kapanıp çözmen lazım. Hele ki müzisyensen... (Youtube'da bununla ilginen gırla insan var, vidolarını seyretmenizi öneririm).

Alternatif kullanım alanları : Amfiyi evde projeksyonumun AUX çıkışına bağlayıp perdeden film,maç vb şeyler seyrederken dahi kullandım, özellikle maçlarda tam kahve havası oluyor salonda arkadaşlarla seyrederken 😁

Gelelim bana göre eksilerine,

Boost açınca(Boost 1-100 arasında 1 bile olsa) çok fazla cızırdama gelen pedallar var. Ya ben bulamadım ya da amfide noise gate özelliği yok. Noise gate yoksa kötü. Varsa biri beni yönledirirse mutlu olurum.

Panel butonu(kanal butonlarının hemen sağındaki) bana gereksiz geldi. Şayet 4 kanal arasında geçiş butonu olarak tasarlandıysa ve ilk resimde eklediğim Bank A - Bank B'deki efektlere geçiş için kullanılıyorsa, efekt panelindeki kırmızı,yeşil ve turuncu seçeneklerine örneğin mavi, beyaz ve sarı ışıkları da ekleyip her efekt butonunda direk olarak 3 değilde 6 adet tercihi kaydedebilirlerdi efekt olarak. Tone ayarları alanına da 4 tane kanalı buton olarak ekleyebilirlerdi.

Bu maddeye olmalıydı demeyelim de olsa güzel olurdu diyelim. Marshall Code ya da Positive Grid'teki gibi mobil uygulama olsa çok daha kullanışlı olurdu.

Sonuç olarak bütçeniz yetiyorsa 2. elde denk gelirse almanızı tavsiye ederim. Tek cümle ile Katana'yı tanımlamak gerekirse kişiselleştirilmiş ton modellemesi(lamba yada amfi modellemesi değil, ton modellemesi) imkanı tanıyan bir amfi olduğunu söyleyebilirim.
 

Dosyalar

  • boss.JPG
    boss.JPG
    94.5 KB · Gösterim: 221
  • Printer.JPG
    Printer.JPG
    31.6 KB · Gösterim: 215
Son düzenleme:
Geri
Üst