Müzisyen Bulmaktaki Zorluk

Ankara bitik. Mekan var çalan da var ama genç yok gibi. Olanlar da işi gücü olan, oradan gelecek parayı umursamayan kişiler ve epey yaşı yüksek. Bunu hala arayan ama bulamayanlar için yazıyorum.
 
Sanırım bundan çok çekmiş biri olarak bir iki şey karalamak istiyorum.

Yaklaşık 12-13 yaşından beri elektro gitar çalıyorum. Yine 14 yaşından beri adam akıllı çalacak grup aramaya başladım. Şimdi 25 yaşındayım. Yani yaklaşık 10 yıldan fazladır adam arıyorum. Akormerkezinin ilanlar kısmından tutun türkrocktan, garaj orgdan , facebook gruplarından, arkadaşın arkadaşı durumundan çok fazla kişiyle tanıştım.

Ve arkadaşlar maalesef belki 8-9 yıl önce yine hedefi olan kişilerle falan karşılaşsamda, bu süreçte karşılaştığım tanıdığım çoğu kişi ya 1-2 yıldır gitarı var evde ara sıra çalıyor, ya elinde müzik aleti var ama profesyonelleşmeye yönelik bir çalışması yok yani yıllardır yıldızların altında takılıyor, ya çoğu liseli ve 2 haftalık stüdyoyla download festivalinde headline olmayı planlıyor, ya ucube tipler dövme piercing yaptırmayı metal müzik sanıyor elinde bira şişesiyle rockstar olduğunu sanıyor, ya adamla iletişime geçemiyorsun bir iki mesaj sonrası adam geri dönmüyor, ya parçalara çalışmadan geliyor, ya hallederiz tabi ayakları yapıyor 2 hafta sonra gruptan ayrılıyor vb. uzatıp gidebilirim bu listeyi. Yani müzik yapmak bir süreç çoğu kişi 2-3 stüdyo sonrası rockstar olmayı bekliyor veya çok hayalprest, evinde yatak otasındaki perdelere gitar çalıyor grupla daha çalmadan albüm çıkarma peşinde falan. Genelde insanlar sadece öylesine laf olsun veya bir hevesle giriyorlar bu işe.

Yani aslında sorun gerçekten müzik yapmak isteyen bunu hayatının temeline koyan insan yok türkiyede, bar bulamamak ekonomi falan hikayeden öte. Adam bir anlığına hevesleniyor dünyadan ve müzikten haberi yok, çabasıda yok, egosundan da bir ilerleme kaydedemiyor böylece daha grup kurulamıyor veya kurulduktan 2 stüdyo sonra dağılıyor. oysa bunun bir süreç olduğunu en ünlü grupların bile ünlü olmadan önce yıllarca birlikte çaldıklarından bir haber.
Hoş çalan grupların çoğununda bir vizyonu yok, eskiden iyi kötü metallica, megadeth falan çalardı insanlar şimdi 3. yeni gruplarıyla dolu ne varoş bar bile. Duman olmasa müzik cover sektörü çökecekmiş meğer.

Sonuç olarak öyle bir aşamaya geldim ki bu süreç boyunca, bence adam bulmak hala sorun değil ama uzun süreli sağlam çalacak grup arkadaşı bulmak hayatının aşkını bulmak gibi zor. Yani maalesef elinin çarptığı adamlar ya bilgisiz ve egoist ya da kolpa çıkıyor. Zor...
 
Sanırım bundan çok çekmiş biri olarak bir iki şey karalamak istiyorum.

Yaklaşık 12-13 yaşından beri elektro gitar çalıyorum. Yine 14 yaşından beri adam akıllı çalacak grup aramaya başladım. Şimdi 25 yaşındayım. Yani yaklaşık 10 yıldan fazladır adam arıyorum. Akormerkezinin ilanlar kısmından tutun türkrocktan, garaj orgdan , facebook gruplarından, arkadaşın arkadaşı durumundan çok fazla kişiyle tanıştım.

Ve arkadaşlar maalesef belki 8-9 yıl önce yine hedefi olan kişilerle falan karşılaşsamda, bu süreçte karşılaştığım tanıdığım çoğu kişi ya 1-2 yıldır gitarı var evde ara sıra çalıyor, ya elinde müzik aleti var ama profesyonelleşmeye yönelik bir çalışması yok yani yıllardır yıldızların altında takılıyor, ya çoğu liseli ve 2 haftalık stüdyoyla download festivalinde headline olmayı planlıyor, ya ucube tipler dövme piercing yaptırmayı metal müzik sanıyor elinde bira şişesiyle rockstar olduğunu sanıyor, ya adamla iletişime geçemiyorsun bir iki mesaj sonrası adam geri dönmüyor, ya parçalara çalışmadan geliyor, ya hallederiz tabi ayakları yapıyor 2 hafta sonra gruptan ayrılıyor vb. uzatıp gidebilirim bu listeyi. Yani müzik yapmak bir süreç çoğu kişi 2-3 stüdyo sonrası rockstar olmayı bekliyor veya çok hayalprest, evinde yatak otasındaki perdelere gitar çalıyor grupla daha çalmadan albüm çıkarma peşinde falan. Genelde insanlar sadece öylesine laf olsun veya bir hevesle giriyorlar bu işe.

Yani aslında sorun gerçekten müzik yapmak isteyen bunu hayatının temeline koyan insan yok türkiyede, bar bulamamak ekonomi falan hikayeden öte. Adam bir anlığına hevesleniyor dünyadan ve müzikten haberi yok, çabasıda yok, egosundan da bir ilerleme kaydedemiyor böylece daha grup kurulamıyor veya kurulduktan 2 stüdyo sonra dağılıyor. oysa bunun bir süreç olduğunu en ünlü grupların bile ünlü olmadan önce yıllarca birlikte çaldıklarından bir haber.
Hoş çalan grupların çoğununda bir vizyonu yok, eskiden iyi kötü metallica, megadeth falan çalardı insanlar şimdi 3. yeni gruplarıyla dolu ne varoş bar bile. Duman olmasa müzik cover sektörü çökecekmiş meğer.

Sonuç olarak öyle bir aşamaya geldim ki bu süreç boyunca, bence adam bulmak hala sorun değil ama uzun süreli sağlam çalacak grup arkadaşı bulmak hayatının aşkını bulmak gibi zor. Yani maalesef elinin çarptığı adamlar ya bilgisiz ve egoist ya da kolpa çıkıyor. Zor...
Çok güzel tespitler. Hepsine katılıyorum, çünkü ben de aşağı yukarı aynı şeyleri sizin yaşlarınızda iken deneyimledim ve benzer sıkıntılar yaşadım. Ben de sizinle benzer yaşta gitara başladım.
Bir kaç şey eklemek isterim, belki size faydası dokunur. Çünkü şu anda yaşım sizinkinin iki katına yakın. Doğal olarak bu süreçte ürettiğim bazı çözümler ve öğrendiğim bazı şeyler oldu.
Türkiye'nin genel amatör ve rock müzik kitlesi konusunda haklısınız. Ancak siz de bu kitlenin bir parçası olduğunuz sürece işiniz zor. Ayrışmak istiyorsanız, bu kitle ile ortak olan unsurlarınızı sorgulamak zorundasınız. Buna rock müzik çalmak da dahil🙂 Daha yetkin icracılık gerektiren başka türlere yönelmeyi ve bu doğrultuda kendinizi enstrümanınızda gelişmeye zorlamayı düşünmelisiniz. Örnek: 26 yaşında iken tekniğime bir hayli güvenirdim. Shred kökenliyim, genellikle gruplarımda teknik hakimiyeti en yüksek olan ve en iyi teori bilen kişi de bendim. Ama sonra bir gün caza heves ettim, bir baktım ki majör diziyi her tondan çalabilecek bir sistematiğim bile yok. Klavyeyi sandığımın yarısı kadar tanımıyorum. Altyapı başka tona geçince apışıp kalıyorum. Buna rağmen de etrafımdaki insanlardan ilerideyim. Öyleyse etrafımdaki bu insanların bana verebileceği bir şey yok ve benim başka sulara açılmam lazım.
Gayet mantıklı bir sonuç, ama tabii kabul etmesi zor. Fakat bu hiç bir şeyi de değiştirmiyor. Siz şimdi dürüst olun ve kendinizi bu anlamda değrlendirin. Yazdığınız şeylerin neredeyse tamamı toplumsal-ekonomik sorunlar, yetersiz çok sesli müzik kültürü ve başkalarınn sorunlu kişilikleri ile ilgili. Hepsi doğru, ama eksik. Çünkü bunları tek engel olarak görürseniz, kendiniz ilerletmek için de gerekçe bulamazsınız. Yani bunlar doğru da olsa, bunları bahane etmek de bir o kadar kolay. Ama kendinize baktığınız zaman sizin ilerletmeniz gerekenler neler?
Ben ne mi yaptım? Son 20 sene içerisinde gitarda caz öğrendim, çaldım. Vokal dersi aldım ve bu bana başka kapılar açtı. Hard rock ve shred kökenli olduğum için önceden horgördüğüm blues-rock/funk gibi etkilenimlere, son 15 senedir çok başka gözle bakmaya başladım. Metal veya rock grubu aramaktan vazgeçtim. Bu da tercihlerimin sayısını arttırdı ilginç bir şekilde. Bunlar toplumsal düzlemdeki hiç bir sorunu çözmedi, ama müzikle daha fazla ve daha tutkulu bir şekilde ilgilenmemi sağladı. Sürünün parçası olan insanlara kafayı takmaktan vazgeçtim, kendime odaklandım. Size de tavsiyem budur.
Üçüncü yeni soytarıları 90'ların uzantısıdır. (70'ler ve 80'lerin rock -metal müzisyenleri kalburüstü müzisyenlerdir, "iyi çalmak" her zaman için temel bir kaygı olmuştur. 90'lar da ise öne çıkan şey, büyük kitleleri hedefleyen bir popülizmdir, kabiliyet değil). 90'lar sonrası rock zaten kabiliyetsiz insanların da rock çalmasını sağlayan alt türler ve gruplarla dolu. Bu kafadaki insanlarla probleminiz varsa, sorun bu türlerden uzaklaşmak. Çünkü insanları değiştiremezsiniz.
Özetle söylersem: Eğer müziği seviyor ve uğraşmaya devam etmek istiyorsanız, bir noktada rock-metal gibi türler değil, müzik ve enstrüman üzerinden daha genel düşünmeye başlamak zorundasınız.
Benim bulduğum çözüm bu.
 
Son düzenleme:
Sonuç olarak öyle bir aşamaya geldim ki bu süreç boyunca, bence adam bulmak hala sorun değil ama uzun süreli sağlam çalacak grup arkadaşı bulmak hayatının aşkını bulmak gibi zor. Yani maalesef elinin çarptığı adamlar ya bilgisiz ve egoist ya da kolpa çıkıyor. Zor...

Bu zaten böyle bir şey. İyi bir grup elemanı bulmak hayatının aşkını bulmaktan daha da zor. Çünkü çıkar ilişkisi daha da ince bir bağda.
 
Merhabalar herkese, Ankara'da yaşayan ve kendi çapında müzik çalmaya çalışan bir amatörüm. Bir grupta çalmayı istiyorum fakat müzisyen bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum. Burada ilan açtım, Garaj'da ilan açtım fakat geri dönüş çok az oluyor. Bunun sebebi özellikle Türkçe alternatif rocktan kaçınmaya çalışmam olabilir mi bilmiyorum. Neyse, konuyu çok da saptırmadan şunu sormak istiyorum sizlere: Acaba sizin de müzisyen/grup bulmak için kullandığınız ve önerebileceğiniz yöntemler/uygulamalar/siteler var mı? Yardımcı olan herkese şimdiden teşekkürler.

İlanınızı görebilir miyiz / paylaşır mısınız?
Hiç küçümsenemez; sadece Garaj yoluyla bu zamana kadar belki en az 100 kişi ile proje yaptım. Aynı platfomda geçenlerde bir vokalist ve basscı ilanı açtım ve 30+ kişi kadar geri dönüş yapıldı. Hedefim; orta seviye üstü beklentilere sahip, bulması daha güç müzisyeler.... Amatörler için açılacak bir ilan daha fazla karşılık bulurdu.
Muhtemelen siz kendinizi iyi ifade edememiş olabilirsiniz. Verdiğiniz ilan detay ya da beklentilerinizi yansıtmıyor, ilan verdiğiniz kitle sizi anlamıyor olabilir...

Misal; panomdaki bir ilan. Bu arkadaşın müzisyen bulamıyor olmasına şaşırmalı mıyız?

"- DAVUL
Uzun ara verdim iyi değilim"


Davulcu ihtiyacı olsa bile yukardaki ilanı ben neden arayayım? Tarz yok, yaş, yok, deneyim yok, beklenti yok, çalışmalar için zaman aralığı yok. Ayrıca kendisi ile ilgili bir de ön yargı oluşturmuş... Dahası; bu kadar özensiz ilan veren biri ne kadar profesyonel düşünebilir / işi önemseyebilir? Gruba ne katabilir ki? Diye de düşünüyorsun.
 
Son düzenleme:
Başlık aşureye dönmüş, ama sıkıntılar ortada. Kimse kimseden haberdar değil, empati falan yok. Bundan sonra kaliteli ve dünya standartı işler beklemek hayal perestlik, evde duvara çalar iyi müzisyenler.
 
Bu başlık beni hep karamsarlığa sürüklüyor. Olayın temeli insanların motive olduğu şeylerin de aynı müzik gibi bir ortak noktaya gelebilmesi, bu stüdyo çalışmaları yaparken de böyleydi. Artık sadece online takılıyorum derken de yine böyle. Herkesin beklentisi farklı olunca kolektif ilerleyecek bir iş asla ilerlemiyor.

Mesela twitch'de müzik yayını yapanları listeleyip bakıyorum, genelde süper yetenekli davulcular dikkatimi çekiyor. Adamlar sadece twitch'de olabilecek "tanınırlık" ya da bağış vs için bunu yapabiliyor. Yani sıfırdan bunu yapabilmek bile kolay değil, kendi stüdyoları olmalı, akustik düzenlemeleri, mikrofonlamaları falan derken öyle gitarı aldım taktım çaldım gibi bir iş değil, teknik olarak daha zor ve artık her şey gibi aşırı pahalı bir yatırım.

Ama bunu yapacak kaynağı ve motivasyonları var. Peki bıraktığınız ilanın giriş cümlesine "Esas amacınız maddi ise bu ilan size göre değil." notunu eklersek ne olur? 😀

Artık kimse cevap bile vermez. Sanırım garaj'da artık web'de ilanlara gizli bir engelleme yapıyor, listelediğiniz zaman sadece ilk sayfa açılıyor, devamı gelmiyor. Belki nedenlerinden biri de bu ama demem o ki twitch'de goygoy yapıp cover yapacağız, bunun için küçük çaplı bir online grup kuracağız deseydim sonuç daha farklı olurdu. Artık herkes hobisi bile olsa bir geri dönüş bekliyor. Manevi değerlerimiz tükenmiş 😀 her şey para olmuş. Bunun sonuçlarının her alanda yaşandığını düşünüyorum. Belli seviyenin üstünde adamlar zaten bu tarz sitelerde (ilan siteleri) bile takılmıyor sanırım.

Konuyu takipten çıkarsam mı bilemedim, görünce yazmadan edemiyorum, yazdıkça da içim kararıyor.
 
Bu başlık beni hep karamsarlığa sürüklüyor. Olayın temeli insanların motive olduğu şeylerin de aynı müzik gibi bir ortak noktaya gelebilmesi, bu stüdyo çalışmaları yaparken de böyleydi. Artık sadece online takılıyorum derken de yine böyle. Herkesin beklentisi farklı olunca kolektif ilerleyecek bir iş asla ilerlemiyor.

Mesela twitch'de müzik yayını yapanları listeleyip bakıyorum, genelde süper yetenekli davulcular dikkatimi çekiyor. Adamlar sadece twitch'de olabilecek "tanınırlık" ya da bağış vs için bunu yapabiliyor. Yani sıfırdan bunu yapabilmek bile kolay değil, kendi stüdyoları olmalı, akustik düzenlemeleri, mikrofonlamaları falan derken öyle gitarı aldım taktım çaldım gibi bir iş değil, teknik olarak daha zor ve artık her şey gibi aşırı pahalı bir yatırım.

Ama bunu yapacak kaynağı ve motivasyonları var. Peki bıraktığınız ilanın giriş cümlesine "Esas amacınız maddi ise bu ilan size göre değil." notunu eklersek ne olur? 😀

Artık kimse cevap bile vermez. Sanırım garaj'da artık web'de ilanlara gizli bir engelleme yapıyor, listelediğiniz zaman sadece ilk sayfa açılıyor, devamı gelmiyor. Belki nedenlerinden biri de bu ama demem o ki twitch'de goygoy yapıp cover yapacağız, bunun için küçük çaplı bir online grup kuracağız deseydim sonuç daha farklı olurdu. Artık herkes hobisi bile olsa bir geri dönüş bekliyor. Manevi değerlerimiz tükenmiş 😀 her şey para olmuş. Bunun sonuçlarının her alanda yaşandığını düşünüyorum. Belli seviyenin üstünde adamlar zaten bu tarz sitelerde (ilan siteleri) bile takılmıyor sanırım.

Konuyu takipten çıkarsam mı bilemedim, görünce yazmadan edemiyorum, yazdıkça da içim kararıyor.
Konuyu daha global ölçekte takip edince aslında karamsar olmak hiç de şaşırtıcı değil.
Müzik, popüler kültürdeki hobi-eğlencelerimiz arasında en ağır darbeyi alan ve belki ilk çöken şey oldu. Albüm ve konser konseptli üretim bitti, pandemi tabuta son çivileri çaktı. Bilgisayar destekli müzik soytarılığı işi tümden sanal ortama taşıdı. Bugün iyi müzisyenler gerçekten duvarlara çalıyor, çünkü müzik performansı artık internet siteleri ve YT üzerinden bu şekilde tüketiliyor.

Daha yakın zamanda ise popüler kültürün çok önemli iki ayağı sinema ve bilgisayar/video oyunlarına saldırı başladı. Star Wars, Dr Who, Star Trek gibi "nerd" kültürünün en çok sevdiği serilere ideolojik saldırı başladı ("woke" tarikatının hastalıklı ideolojisinden bahsediyorum). Eğer takip eden varsa Sweet Baby Inc. ve Black Girl Gamers soytarılıklarının nerelere kadar uzandığını bilir. En son Witcher serisi dizi üzerinden iğdiş edildi, şimdi son oyunun da tümüyle woke/intersectional feminism ve LGBTI gak guk alfabe çorbası saçmalıkları ile bitirileceği haberleri düştü. Bu işten anlayanlar bu saldırının ilk olarak çizgi roman üzerinden başladığını söylüyor; bizde sektör o denli büyük olmadığı için bilmiyoruz.

Bunlar alakasız gibi gelebilir. Değil. Dünyada rock-metal müziği dinleyicisi/tüketicisi konumundaki insanların önemli bir kısmı bu şeylerin de tüketicisi. Soracak olsak zaten eminim pek çoğumuz yukarıda bahsettiğim şeylerin de illa bir ucundan hayranıyızdır. İnsanlara bomb.k şeyleri dayata dayata pek çok şey mahvedildi. Çünkü düzgün üretim yapmak için düzgün şeyler dinleyip ilham alabilmek lazım... Bu ülkede rock-metal denince akla gelen ve en sevilen gruplardan biri Pentagram. Bu adamların yaptığı müzik beni pek ilgilendirmemiştir, ama Duman ve Mor ve Ötesi'nin saçmalıkları ile kıyaslandığında tabii ki çok daha ayrı bir yerdeler. 3. yeni soytarıları ise Dumanı filan mumla aratıyor... Melankoli, depresyon, drama, kurbanlaştırma, mağdur-mağrur narsistik atar kültürü... Bunların hepsi dünyayı da ele geçiren ideolojik saldırının da unsurları. Yukarıda başkalarının da tespit ettiği bize has sorunların üzerine bir de bu saçmalıklar ekleniyor...

Bunlardan bıkan insanlar tüm dünyada (ama özellikle Kuzey Amerika kıtasında) bağımsız YT kanalları üzerinden isyan bayrağını açtılar. Artık bağımsız çizgi roman yazarlığı yükselişe geçiyor, sırada dijital teknoloji ile birlikte gelişen fan fimleri-sinema var.
Müzisyen aramaktan bıkan-bulamayan insanların aynı şekilde isyan bayrağını çekip bugün artık bu mecradan yürümesi gerekiyor. Bunun konserin-albümün yerini almasını istemiyorum, ama gerçekten belli bir düzeyde çalan ve birikim sahibi insanlar arıyorsanız ve aynı zamanda amatörseniz, bu artık bugün pek anlamlı bir çaba değil. İyi bir grup kurup çalabilmek için çok şanslı olmanız gerekiyor. Kadıköy'de belki bu halen olabilir, ama İstanbul'un başka yerlerinde bile artık pek kolay olacağını sanmam. Bu durumda dünyaya açılmak için insanlar kendine güvenmek, kendi alternatfilerini üretmek ve interneti kullanmak zorundalar.
 
Son düzenleme:
Sanırım bundan çok çekmiş biri olarak bir iki şey karalamak istiyorum.

Yaklaşık 12-13 yaşından beri elektro gitar çalıyorum. Yine 14 yaşından beri adam akıllı çalacak grup aramaya başladım. Şimdi 25 yaşındayım. Yani yaklaşık 10 yıldan fazladır adam arıyorum. Akormerkezinin ilanlar kısmından tutun türkrocktan, garaj orgdan , facebook gruplarından, arkadaşın arkadaşı durumundan çok fazla kişiyle tanıştım.

Ve arkadaşlar maalesef belki 8-9 yıl önce yine hedefi olan kişilerle falan karşılaşsamda, bu süreçte karşılaştığım tanıdığım çoğu kişi ya 1-2 yıldır gitarı var evde ara sıra çalıyor, ya elinde müzik aleti var ama profesyonelleşmeye yönelik bir çalışması yok yani yıllardır yıldızların altında takılıyor, ya çoğu liseli ve 2 haftalık stüdyoyla download festivalinde headline olmayı planlıyor, ya ucube tipler dövme piercing yaptırmayı metal müzik sanıyor elinde bira şişesiyle rockstar olduğunu sanıyor, ya adamla iletişime geçemiyorsun bir iki mesaj sonrası adam geri dönmüyor, ya parçalara çalışmadan geliyor, ya hallederiz tabi ayakları yapıyor 2 hafta sonra gruptan ayrılıyor vb. uzatıp gidebilirim bu listeyi. Yani müzik yapmak bir süreç çoğu kişi 2-3 stüdyo sonrası rockstar olmayı bekliyor veya çok hayalprest, evinde yatak otasındaki perdelere gitar çalıyor grupla daha çalmadan albüm çıkarma peşinde falan. Genelde insanlar sadece öylesine laf olsun veya bir hevesle giriyorlar bu işe.

Yani aslında sorun gerçekten müzik yapmak isteyen bunu hayatının temeline koyan insan yok türkiyede, bar bulamamak ekonomi falan hikayeden öte. Adam bir anlığına hevesleniyor dünyadan ve müzikten haberi yok, çabasıda yok, egosundan da bir ilerleme kaydedemiyor böylece daha grup kurulamıyor veya kurulduktan 2 stüdyo sonra dağılıyor. oysa bunun bir süreç olduğunu en ünlü grupların bile ünlü olmadan önce yıllarca birlikte çaldıklarından bir haber.
Hoş çalan grupların çoğununda bir vizyonu yok, eskiden iyi kötü metallica, megadeth falan çalardı insanlar şimdi 3. yeni gruplarıyla dolu ne varoş bar bile. Duman olmasa müzik cover sektörü çökecekmiş meğer.

Sonuç olarak öyle bir aşamaya geldim ki bu süreç boyunca, bence adam bulmak hala sorun değil ama uzun süreli sağlam çalacak grup arkadaşı bulmak hayatının aşkını bulmak gibi zor. Yani maalesef elinin çarptığı adamlar ya bilgisiz ve egoist ya da kolpa çıkıyor. Zor...

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla bazı hususları kaçırıyorsunuz. Müzik yapma niyetinde olan her kişinin yeteneği, çalışma azmi, kapasitesi, kulağı vs. farklıdır.Herkes kendini rockstar zannedebilir, hayal kurmakta özgürdür, müzikal seviyesinin muakemesini doğru değerlendiremeyebilir. Bu kişiler ucube değildir sadece amatör/hobi düzeyinde müzikle ilgili kişilerdir. Bu kişileri seçmezsiniz, takılmazsınız olur biter. Kendi seviyenizde insanları aramaya devam edersiniz. Davulcudan tutun fayans ustasına kadar her kişinin becerisi farklı. Bazıları hemen anlaşılıyor bazıları daha geç.
 
Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla bazı hususları kaçırıyorsunuz. Müzik yapma niyetinde olan her kişinin yeteneği, çalışma azmi, kapasitesi, kulağı vs. farklıdır.Herkes kendini rockstar zannedebilir, hayal kurmakta özgürdür, müzikal seviyesinin muakemesini doğru değerlendiremeyebilir. Bu kişiler ucube değildir sadece amatör/hobi düzeyinde müzikle ilgili kişilerdir. Bu kişileri seçmezsiniz, takılmazsınız olur biter. Kendi seviyenizde insanları aramaya devam edersiniz. Davulcudan tutun fayans ustasına kadar her kişinin becerisi farklı. Bazıları hemen anlaşılıyor bazıları daha geç.
Maalesef aşure derken bunu kastetmiştim ben de...bu forumda her şey benim istediğim gibi olacak, en iyi bu vb zihinler var her zaman olan işler...bu kafalarla işte anca duvara çalarlar.
 
İlanlar ayrı bir olay, kimin ne olduğunu bilmeden ciddi yatırım, emek harcama kafası ilginç. Öncelikle iyi iletişim, doğru kimya müzik için zorunludur. Bunu da denemeden ancak eş dost referansı ile belki sağlayabilirsiniz. Genç ve tecrübesiz arkadaşlar biraz da bu kişisel gelişime odaklansın. Her şey papağan gibi şarkı öğrenmekle olmaz.
 
Bir çok değişken var match etmesi gereken.

Müzik zevki, beklenti, kabiliyet zaten belli bir seviyede tutacak.

Bundan sonra önemli olanlar :

- En önemlisi ajanda tutabilen insan ve bu ajandaya uyabilen insan. Bu zaten millet olarak en zayıf yönlerimizden biri.
- Kişilik bu olayları ve durumları tölere edebilmek kabiliyetinden karşılıklı saygı olmalı. Mali yeterlilik ve bu konudaki hassasiyet de bunun parçası zaten. Mesela eksiğini direkt söyleyince bunu pozitif geri bildirime dönüştürebilmesi.

Daha az önemli olanlar

- Yaşlar birbirine yakın olup olmaması çok önemli değil. Ben yarı yaşımdaki insanlarla çaldım ve bu gençlere gerçekten tavırlarından ve olgunluklarından dolayı saygı duydum. Uyum olduktan sonra yaşın önemi az. Yani işi gücü olan orta yaş ve üstü adamlar eğer genç biriysen çalışılabilinir daha az arıza çıkarırlar.
- Kabiliyet . Önemli ama eli ayağı tutan akıllı adamın görevini yapabildiği kadar yapması kişiliği tutarsız , akıl hastası ve plansız programsız ama yetenekli adamdan daha iyidir.
- Arkadaş olması. Belki yaratıcı olayda daha önemlidir ama grupta şarkıları zaten genelde bir yada iki kişinin oluşturması daha sonra olursa fikir alması daha iyi olduğundan öyle herkesin yakın arkadaş olmasına filan gerek yok hatta daha kötü bile olabilir.
 
İlanınızı görebilir miyiz / paylaşır mısınız?

Ben ilanı vereli bir hayli oldu aslında. Benim yaşadığım en büyük problem sevdiğim türleri çalan insanları bulamamak oldu. Bulduklarım da her ne kadar ciddi görünse de grubu çok savsaklıyorlardı. Israrla Türkçe Rock çalmak istemediğimi ilana yazmama rağmen hala soranlar oluyordu. Bu gibi sorunlar sebebiyle ilan vermeyi bıraktım. Artık sadece arkadaş çevremden yüzyüze görüşebileceğim ve samimiyetle birbirimizi eleştirebileceğimiz gruplar kuruyorum.
 
Müzisyenlik başka, çalgıcılık başka, sanatçılık bambaşka şeyler işin doğrusu. Onun bunun şarkılarını papağan gibi çalıp övünme işleri mastürbasyonu ile karıştırmamak lazım 🙂
 
Müzisyenlik başka, çalgıcılık başka, sanatçılık bambaşka şeyler işin doğrusu. Onun bunun şarkılarını papağan gibi çalıp övünme işleri mastürbasyonu ile karıştırmamak lazım 🙂

Aşağılanacak bir şey değil o mevzu. Mesela Fazıl SAY, sanatçı, müzisyen falan değil o zaman. Sürekli başkalarının şarkılarını çalıyor.
 
Son düzenleme:

Geri
Üst