Simsiyah - Tolga Güven (Türkçe sözlü hard rock beste)

Birlikte yapacak kimse bulamadığım için tek başıma yürütmek durumunda kaldığım Türkçe sözlü hard rock projemin ilk parçası.
İkinci parçası gelir mi, ne zaman gelir, bilinmez:)
Temel etkilenimlerim 80'ler olduğu için, bu parça da yine oralara göndermeler içeriyor.
Solo çıkışındaki tapping kısmı, Akira Takasaki'nin (Loudness) Soldier of Fortune şarkısının girişinde yaptığı olağanüstü tapping kısmına bir gönderme.
Şarkının introsu ve nakaratındaki akor dizisini yıllar önce yazmıştım. 80'lerin çok ünlü bir rock şarkısında ve yine çok ünlü bir pop şarkısında da geçtiğini fark etmiştim sonra...
Gitarlar, vokaller, söz, müzik ve aranje bana ait.
Kayıt-miks vs de bana ait elbette ama, işte onlar da giderek daha iyi oluyor diye ümit ediyorum:)
Not: Soundcloud arayüzü, parçaların ilk saniyesini bazen biraz yutarak çalıyor. Aynı sayfada önce başka parçayı başlatıp, ardından dinlemek istediğiniz parça için ok tuşuna bastığınızda bu sorun olmuyor.
Not-2 :Gelen geribildirimler üzerine başka bir versiyonu yükledim. Vokallerin ve basın duyumu açısından daha iyi olduğunu düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Abi bence gayet güzel eline sağlık. Bana da biraz Dream theater havasında geldi şarkınız :) Benim dinlerken hissettiğim tek eksik distortion ritim gitar sesinizi birazcık baskılamış gibi geldi bana. Yani genel olarak fazla baskın bir distortion ritim gitar var şarkınızda. Tabi bu benim fikrim belki de öyle değildir bana öyle geliyordur. Ben keyifle dinledim elinize sağlık 😊
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Abi bence gayet güzel eline sağlık. Bana da biraz Dream theater havasında geldi şarkınız :) Benim dinlerken hissettiğim tek eksik distortion ritim gitar sesinizi birazcık baskılamış gibi geldi bana. Yani genel olarak fazla baskın bir distortion ritim gitar var şarkınızda. Tabi bu benim fikrim belki de öyle değildir bana öyle geliyordur. Ben keyifle dinledim elinize sağlık 😊
Teşekkür ederim.
Bu denge işleri nerede dinlediğinize bağlı olarak çok değişebiliyor. Benim monitörlerde vokal yeterince önde.

Daha önce yaptığım coverlar için de DT veya Pentagram benzetmeleri yapan olmuştu. Her iki gruba da pek bayılmam, yıılardır da dinlemedim.
Bu durumun sebebi, Türkiye'de insanların bu tarz soundlara ilişkin deneyimlerinin sınırlı olması. Bu tip soundlara maruz kalınan en ünlü grupları biliyor insanlar, o yüzden ilk akıllarına gelen o oluyor. En son dinlediğim DT albümü Six Degrees.... (Onu da çok az dinledim...) En son dinlediğin Pentagram albümü Anatolia (ve hiç sevmedim). Ben bu şarkıyı yazarken kullandığım etkilenimlerin neredeyse tümünü aslında bu grupları dinlemeden önce, Deep Purple, Rainbow, Malmsteen, Dokken, Loudness... gibi gruplardan zaten almıştım. 80'ler pop müziği de yine bana ilham vermiştir.
Şu anda benim bu tarzdan dinlediğim grupları saysam, muhtemelen pek çoğunu duymamışsınızdır, çünkü bu topraklarda temeli zayıf bu müziğin. DT'ye benzetmenizin sebebi, onların da Deep Purple ve Rainbow etkilenimleri olmasıdır, öyle söyleyeyim. Siz bu grupların etkilenimlerine önce oradan maruz kaldıysanız, kulağınıza önce DT gelir:)
 
Son düzenleme:
Ritm gitarlar kulaklıkla (Shure SRH1440) dinlerken bana da biraz önde gibi geldi vokallere kıyasla. Zaten gitarlar genel olarak biraz fazla sivri olabilir beni biraz yordu açıkçası dinlerken. Bir de hi-hat'ler bana sağdan sağdan bir şeyler fısıldamak istiyor sanırım, belki tıraşları gelmiştir. :D

Şarkının kendisine gelirsek bence şarkı gibi şarkı olmuş; ne çok uzun ne çok kısa. Vokal melodileri güzel. Bir tek solonun bazı kısımları ve solodan sonra giren geçiş kısmı biraz klişe denebilir.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #7
Hocam böyle iyi gitar çalıp vokal kabiliyetine sahip çok nadir insan vardır. Bunları Spotify'a yükleme zamanı gelmiş geçiyor. Eline, yüreğine ağzına sağlık 🤟
Çok teşekkür ederim Hakan hocam. Kendisi de şarkı yazıp çalıp-söyleyen birisinden gelince ayrıca anlamlı oluyor bu tip yorumlar.

Spotify işine bir el atacağım sanırım; ama benim açımdan sinir bozucu bir durum var. Bu tarz benim temelim olmakla birlikte, zaman içerisinde bunu icra edecek eleman bulamamak ve başka tarzlara da heves edip icra etmek, odağımı epey dağıttı. Bir yıl kadar önce bu projeye girişirken, eski beste grubumda vokal yapan arkadaş ile konuşup yeniden bir şeyler yapma kararı almıştık. Ama adamdan iş çıkmayınca ben kendim devam ettim, vokalleri ve şarkı yazımını da ben devraldım.

Geçtiğimiz yazı bu projenin gazıyla geçirdim ve başka kafalarda da çalmaya müsait bestelerimi alıp onları bu sound ile düzenleyerek 3-4 şarkı oluşturdum. Gelgelelim o gaz bitti (tek kişilik motivasyon bu kadar oluyor...), bu proje de öksüz kaldı. En son çaldığım ekip olan Momentum, blues-rock soundlarını kullanan ve bol emprovize de çalan bir jam band projesiydi. Pandemi onu bitirdi ne yazık ki. Bu proje ise bambaşka bir dünya.

Bu "iki dünya arasında kalma" hali, beni bir hayli yoruyor ve bir yerden sonra tüketiyor. (Hatta "İki Dünya Arasında" isminde henüz düzenleyip kaydetmediğim bir şarkı var...). Bu tarz kimi zaman shredvari sololar da istiyor, soundlar çok enerjik ve sert, ama benim hep bu kafada çalasım gelmiyor, çünkü herhangi bir potansiyeli yok bu işin. Ölü yatırım. Maddi anlamda kast etmiyorum, efor-zaman açısından ölü yatırım. Momentum gibi bir ekibin soundu ile en azından sahne alıyordum, bu da beni müzisyen olarak güvenli alanımın dışına çıkartıyordu. Yakın zamanda o projeyi yeniden diriltme isteği doğdu hatta. Türkçe sözlü hard rock ise, artık "yalan olmuş" bir hadise ne yazık ki. Çünkü Türkiye'de ne "metalcilere" hitap ediyor, ne de "rockçılara".

"Simsiyah"ın sözlerinde de bu daralma, boşluğa ve umutsuzluğa düşme hallerinin izleri var zaten. Ama ben bunu melankolik bir şekilde anlatmakla ilgilenmediğim için, tıpkı "Lazy" şarkısında inanılmaz bir enerji ile tembelliği anlatan Deep Purple gibi, ben de bangır bangır bir melankoli şarkısı yapmak istedim🤣

Forumdaki diğer Hakan (@woodsmoke ) uğrarsa da, A vokallerinin altındaki akor dizisinin hangi rock şarkısında geçtiğini şakkadanak tespit edeceğini düşünüyorum. Ama ben yazmayacağım, sürpriz olsun:)
 
Son düzenleme:
Çok teşekkür ederim Hakan hocam. Kendisi de şarkı yazıp çalıp-söyleyen birisinden gelince ayrıca anlamlı oluyor bu tip yorumlar.

Spotify işine bir el atacağım sanırım; ama benim açımdan sinir bozucu bir durum var. Bu tarz benim temelim olmakla birlikte, zaman içerisinde bunu icra edecek eleman bulamamak ve başka tarzlara da heves edip icra etmek, odağımı epey dağıttı. Bir yıl kadar önce bu projeye girişirken, eski beste grubumda vokal yapan arkadaş ile konuşup yeniden bir şeyler yapma kararı almıştık. Ama adamdan iş çıkmayınca ben kendim devam ettim, vokalleri ve şarkı yazımını da ben devraldım.

Geçtiğimiz yazı bu projenin gazıyla geçirdim ve başka kafalarda da çalmaya müsait bestelerimi alıp onları bu sound ile düzenleyerek 3-4 şarkı oluşturdum. Gelgelelim o gaz bitti (tek kişilik motivasyon bu kadar oluyor...), bu proje de öksüz kaldı. En son çaldığım ekip olan Momentum, blues-rock soundlarını kullanan ve bol emprovize de çalan bir jam band projesiydi. Pandemi onu bitiridi ne yazık ki. Bu proje ise bambaşka bir dünya.

Bu "iki dünya arasında kalma" hali, beni bir hayli yoruyor ve bir yerden sonra tüketiyor. (Hatta "İki Dünya Arasında" isminde henüz düzenleyip kaydetmediğim bir şarkı var...). Bu tarz kimi zaman shredvari sololar da istiyor, soundlar çok enerjik ve sert, ama benim hep bu kafada çalasım gelmiyor, çünkü herhangi bir potansiyeli yok bu işin. Ölü yatırım. Maddi anlamda kast etmiyorum, efor-zaman açısından ölü yatırım. Momentum gibi bir ekibin soundu ile en azından sahne alıyordum, bu da beni müzisyen olarak güvenli alanımın dışına çıkartıyordu. Yakın zamanda o projeyi yeniden diriltme isteği doğdu hatta. Türkçe sözlü hard rock ise, artık "yalan olmuş" bir hadise ne yazık ki. Çünkü Türkiye'de ne "metalcilere" hitap ediyor, ne de "rockçılara".

"Simsiyah"ın sözlerinde de bu daralma, boşluğa ve umutsuzluğa düşme hallerinin izleri var zaten. Ama ben bunu melankolik bir şekilde anlatmakla ilgilenmediğim için, tıpkı "Lazy" şarkısında inanılmaz bir enerji ile tembelliği anlatan Deep Purple gibi, ben de bangır bangır bir melankoli şarkısı yapmak istedim🤣

Forumdaki diğer Hakan (@woodsmoke ) uğrarsa da, A vokallerinin altındaki akor dizisinin hangi rock şarkısında geçtiğini şakkadanak tespit edeceğini düşünüyorum. Ama ben yazmayacağım, sürpriz olsun:)
Hocam ruhunu şarkıdaki gibi simsiyah tutma. Daha önce son dönemlerde çıkan yeni rock grubu topiğinde yazmıştım Türkiye'de tek tarz rock diye. Rock-metal içindeki sınıflar doğru dallandırılmadığı için böyle bu durum. Adam global çapta Metallica dinliyor Türkiye'de Duman 🤣 Bu durum bir yanda avantaj, zira bu çatıda sen de bu ülkede "rock" kategorisi içindesin sonuçta. O nedenle vazgeçme.

Yıllar önce kurumsal kariyer namına şehir şehir gezmekten müzikten uzak kalmıştım. Vaktinde müziğe yeterli zamanı ayırsaydım kendi adıma iyi şeyler ben de yapabilirdim. Şimdi 3 çocuk varken kendi adıma bariyerim çok. En fazla önüme telefonu kamera diye koyup 1-2 amatör kayıt atıyorum sadece kanalıma, o da vakit buldukça. Çekim amatör - kayıt tırt - alt yapı yok vs. Ancak yazdıklarım bir yerde durdun diye şimdilik, belki 60 yaşımda emekli olup boş vaktim çok olunca daha profesyonelleşebilirim 🤣 Demem o ki senin bu kadar karamsar olacak durumda olmaman gerektiğini düşünüyorum. Yürü Tolga Hoca, yola çıkmazsan yol bitmez 🤟
 
Ben valla bir tek Dr. Stein'ı duydum arada kısa bölümlerde. Bu şarkının solosu çok güzel yazılmış bence. 80'lerden alıp Neoclassical döneme götürmesi filan zaten çok iyi olmuş. Ben olsam introda nakarattaki klavyeleri solo olarak kullanır daha gösterişli bir giriş yapardım. Yalnız eskiden Amiga Commodore zamanlarında çeşitli demo gruplarının müzikleri olurdu Skid Row en meşhuru Fairlight filan da vardı öyle bir beynimize kazınmış ki bir duyarlılık var zaten algısal olarak hemen gidiyoruz bir eskilere benzer fikirler duyduğumuzda. Birde ben Verse arkasında bir synth ensemle aradım. Birde abi outro da modülasyon yapsaydın ya aramadım değil.
 
Ben valla bir tek Dr. Stein'ı duydum arada kısa bölümlerde. Bu şarkının solosu çok güzel yazılmış bence. 80'lerden alıp Neoclassical döneme götürmesi filan zaten çok iyi olmuş. Ben olsam introda nakarattaki klavyeleri solo olarak kullanır daha gösterişli bir giriş yapardım. Yalnız eskiden Amiga Commodore zamanlarında çeşitli demo gruplarının müzikleri olurdu Skid Row en meşhuru Fairlight filan da vardı öyle bir beynimize kazınmış ki bir duyarlılık var zaten algısal olarak hemen gidiyoruz bir eskilere benzer fikirler duyduğumuzda. Birde ben Verse arkasında bir synth ensemle aradım. Birde abi outro da modülasyon yapsaydın ya aramadım değil.
Outro istiyordu modülasyon evet de, çok klasik olacaktı filan baktım... Kalsın dedim.
Commodore 64 müzikleri benim de en büyük ilham kaynaklarımın arasında.
Bu arada, senin kulağına gelmediyse, muhtemelen kimse kolay kolay duymaz onu; söyleyeyim bari:)
Yıllar önce bu akor dizisini ilk yazdığımda vokalist arkadaş "Keep me Hangin On"un akor dizisi demişti (Kim Wilde versiyonu, ama akorlar iki kat kalıyor onda...)
Bu haliyle ise A altında Marillion-Kayleigh'de var; çok tipik bir doğal minör-Aeolian:) Ama tempo yüksek olduğu için hissetirmiyor sanırım. Tabii vurguları da farklı.
 
Başarılı olmuş. Elinize sağlık.
Bence intro riff'ini bir synthesizera çaldırmakta enterasan olabilir. Snare de daha uzun kuyruklu bir snare olabilir. Reverb ve bit crusher ile süslenebilir.
Nakarattaki synth pad daha spesifik daha derin bir ses olabilir. Gitar tonu biraz daha steve stevens kafasında olabilir.
Ben nedense şarkınızdan Billy Idol Rebel Yell hissiyatı aldım. Synthler ve efeklerle biraz ona benzetilse şarkı farklı bir moda geçecek gibi geldi bana.
İstiyorsanız bana ham kayıtları atın. Biraz uğraşayım.
 
Zaman ayırıp dinleyen ve yorum yapan herkese çok teşekkür ediyorum. Gelen yorumlardan, kafamdaki işlerin insanları yakalayabileceğini hissediyorum. Ancak bu heavy sound ile hem ben çok barışık olamıyorum çoğu zaman, hem de bu şekilde projenin kapsamı çok daralıyor.
Bu nedenle şarkılarımı farklı bir sound ile düzenlemeye karar verdim. Rock tavrından ödün vermeyeceğim, ancak kendime sound olarak "Avrupa metali" tadında şeyleri baz almaktan vazgeçtim. Yeni bir kafayla (düşük orta gainli bol kırçıllı Strat, daha cümle odaklı sololar, daha vintage bas ve davul vs...) düzenleme yapmayı planlıyorum.
Bu nedenle de linki kaldırıyorum.
 
Geri
Üst