Zamanı olmayan gencin gitar akrobasisinde rehber ihtiyacı

Müzik, insanoğlunun en büyük icatlarından biri olsa gerek. Toplumun, insanın her yerine işlemiş ve dolup taşmakta olan bu konuyla alakalı asırlarca tartışılacak konu varken, bugün bir genç olarak nasıl sorunlarla başa çıkmam gerektiğini ve neden çıkamadığımı seçtim.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na hazırlandığım bir dönemimdeyim. Doğduğum andan başlayan müzik serüvenim, son 2 yıldır elektro gitar üzerinden gidiyor. Müziği algılayış olarak kendimi yetersiz değil yalnızca eksik görüyorum (yoksa gelişmeye devinemezdim). Geçtiğim yoğun dönem, gitar üzerinde bu anlayışımı ifade edebilmeye başladığım dönemle örtüştüğünden bir zorluk çekiyorum. Kafamda oluşan bi' solo fikrini uygulamakta zorluk çekiyorum, yerine daha basit ama yine de etkileyici şeyler çalmaya çalışıyorum. Kimi zaman tuşemdeki kusurları fark etsem de üzerine yoğunlaşacak zamanım yok. Zamanım sınırlı olmasa, bütün bu sorunları bir odaya kapanıp çözene kadar çıkmamak yoluyla haylisiyle çözebilirdim ve bundan gücenmezdim. Bunu yapma imkanımın olmaması üzücü bir durum.

Forum abilerim ve ablalarım, bu konuyla alakalı önerileriniz çok makbul geçer. Böylelikle belki de bu başlık benzer sorunları yaşayan insanlara yardım eder. Açıklamalarım kıt olduysa affınıza sığınıyorum, herhangi bir kısmını soranlar için açabilirim.

~Akif.
 
Bence müziğe yaklaşımın ne olduğu önemli bir noktada. Profesyonel amaçlar (gerçi bu konu da çok tartışmaya açık ama direkt müzikten geçim sağlamak olarak kullanıyorum.) yoksa eğer tuşedeki sıkıntılar, hızlanma meselesi, gam hafızası meselesi vs. gibi konular doğru zamanda üzerine yoğunlaşınca düzeltilebilecek, kazanılabilecek şeyler. Moral bozmak yerine bu eksikleri öteleyerek iyi olduğunuz şeyleri yapmanız, çok keyif aldığınız şeyleri yapmanız size motivasyon sağlayacaktır. Çünkü sınav sürecinde olduğunuzu söylemişsiniz. Ancak şunu da söyleyeyim ki hayat daha birçok şey getiriyor. Bir odaya girmek, çıkmamak düzeltinceye kadar falan güzel çözüm. 🙂 Ama hayatta bu çok ultra bir fırsat artık diye düşünüyorum. O yüzden müziğin ciddi bir rahatlama kanalı olduğunu unutmamak lazım. Bol dinlemek lazım. Çünkü bu iş derya deniz. Asla sonu yok. Çalmanın, çalışmanın, pratiğin asla sonu yok. Eğer ben bunu ertelemek istemem derseniz de az ama her gün temalı sistemi uygularsınız. Bir saat de olsun çalışırsınız ama her gün çalışırsınız l.
 
Müzik, insanoğlunun en büyük icatlarından biri olsa gerek. Toplumun, insanın her yerine işlemiş ve dolup taşmakta olan bu konuyla alakalı asırlarca tartışılacak konu varken, bugün bir genç olarak nasıl sorunlarla başa çıkmam gerektiğini ve neden çıkamadığımı seçtim.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na hazırlandığım bir dönemimdeyim. Doğduğum andan başlayan müzik serüvenim, son 2 yıldır elektro gitar üzerinden gidiyor. Müziği algılayış olarak kendimi yetersiz değil yalnızca eksik görüyorum (yoksa gelişmeye devinemezdim). Geçtiğim yoğun dönem, gitar üzerinde bu anlayışımı ifade edebilmeye başladığım dönemle örtüştüğünden bir zorluk çekiyorum. Kafamda oluşan bi' solo fikrini uygulamakta zorluk çekiyorum, yerine daha basit ama yine de etkileyici şeyler çalmaya çalışıyorum. Kimi zaman tuşemdeki kusurları fark etsem de üzerine yoğunlaşacak zamanım yok. Zamanım sınırlı olmasa, bütün bu sorunları bir odaya kapanıp çözene kadar çıkmamak yoluyla haylisiyle çözebilirdim ve bundan gücenmezdim. Bunu yapma imkanımın olmaması üzücü bir durum.

Forum abilerim ve ablalarım, bu konuyla alakalı önerileriniz çok makbul geçer. Böylelikle belki de bu başlık benzer sorunları yaşayan insanlara yardım eder. Açıklamalarım kıt olduysa affınıza sığınıyorum, herhangi bir kısmını soranlar için açabilirim.

~Akif.
35 yıldır gitar çalıyorum, hayatımda gitar çalmaya en uzun ara verdiğim dönem üniversite sınavına hazırlık (6 ay kadar sanırım). Acemilik sonrasında askerlik yaptığım yere bile gitar götürüp ellerimi formda tutmaya çalışmıştım, o denli gitar çalmayı seven birisiyim.
Zaman olmadan bu iş olmaz. En iyi ihtimalle tek bir konsepte odaklanıp her gün 10 dk bunu çalışabilirsiniz.
Ama bence bu yıl gitarı unutun. Sonrasında bol bol vaktiniz olacak. Ama bu yıl kafanız başka yerde olmasın.
 
Kung fu ve taocu seks kasetinin yanına gitar çalma, gam bilgisi vs.. kasetlerini de ekleterek sorunu çözebilirsin:)

Şaka bir yana bu işin kısayol bir çözümü maalesef yok. Odaklanma ve bunun sağlayacağı düzenli çalışma haricinde yapabileceğin başka bir şey yok. Bu da haliyle zamana karşılık geliyor.

Yukarıda bahsedildiği gibi sonu da yok. Enstrüman işi yeri geldiğinde kafa rahatlatma, yeri geldiğinde de kafa kırma haline dönüşebiliyor. O yüzden kendine çok dert etmeden bazı şeyleri zamana bırakmak en doğrusu olur.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Bence müziğe yaklaşımın ne olduğu önemli bir noktada. Profesyonel amaçlar (gerçi bu konu da çok tartışmaya açık ama direkt müzikten geçim sağlamak olarak kullanıyorum.) yoksa ...
Hocam mevzu biraz karışık fakat şöyle izah edeyim: Beynim müzik ile çalışıyor. Bütün gün müzik dinlediğim günler oluyor. Her gün farklı janrları keşfetmeye çalışıp bunlardaki sanatçıları inceliyorum. Kulağımı farklı armonik yapılara aşina etmeğe çalışıyorum. En sevdiğim türden şarkılar nicelden (mardinli malmştin şıred) çok nitel özelliklerle (favori şarkım Genesis - Firth of Fifth) öne çıkıyor. Herhangi bir vakitte hayattan sıkıldığımda YouTube'u açıp Rick Beato'nun sanatçılarla röportajlarını seyrediyorum. Neyi, neyin iyi yaptığını inceliyorum (bugün oturup Korn'un ne tür disonanslar kullandığını çözmeye çalıştım). Beynim müzik açısından asla durmuyor.
...rahatlama kanalı olduğunu unutmamak lazım. Bol dinlemek lazım. Çünkü bu iş derya deniz...
Beni her an Classic Rock'tan Gypsy Jazz'a, Funk Fusion'dan Prog Metal'e, Pop'tan Nu-Metal'e kulak verirken bulabilirsiniz. Yine de çok teşekkürler.
35 yıldır gitar çalıyorum, hayatımda gitar çalmaya en uzun ara verdiğim dönem üniversite sınavına hazırlık (6 ay kadar sanırım). Acemilik sonrasında askerlik yaptığım yere bile gitar götürüp ellerimi formda tutmaya çalışmıştım, o denli gitar çalmayı seven birisiyim.
Zaman olmadan bu iş olmaz. En iyi ihtimalle tek bir konsepte odaklanıp her gün 10 dk bunu çalışabilirsiniz.
Ama bence bu yıl gitarı unutun. Sonrasında bol bol vaktiniz olacak. Ama bu yıl kafanız başka yerde olmasın.
Yanıtınız için teşekkürler.
Kung fu ve taocu seks kasetinin yanına gitar çalma, gam bilgisi vs.. kasetlerini de ekleterek sorunu çözebilirsin:)

Şaka bir yana bu işin kısayol bir çözümü maalesef yok. Odaklanma ve bunun sağlayacağı düzenli çalışma haricinde yapabileceğin başka bir şey yok. Bu da haliyle zamana karşılık geliyor.

Yukarıda bahsedildiği gibi sonu da yok. Enstrüman işi yeri geldiğinde kafa rahatlatma, yeri geldiğinde de kafa kırma haline dönüşebiliyor. O yüzden kendine çok dert etmeden bazı şeyleri zamana bırakmak en doğrusu olur.
Hocam canına sağlık, neşe geldi yüzüme. Kısayol bir çözüm arayışında asla değilim, yalnızca kafamda bir dert gibiydi bu konu, aslında hala daha öyle. Yine de teşekkür ederim.

Sanırım esas gönderiye ek olarak belirtmem gereken şey Behzat Ç. ' den Akbabanın "...ben cinayet oldum tamam mı!.." sözündeki gibi kendimi müzik olmuş gibi hissetmem. Şu dünyada içtenlikle istediğim tek şey müzik ve müzik, hazırlandığım sınavdan alacağım sonucu hedeflemek sadece kendimi zorla ikna ettiğim bir şey.
 
Hocam mevzu biraz karışık fakat şöyle izah edeyim: Beynim müzik ile çalışıyor. Bütün gün müzik dinlediğim günler oluyor. Her gün farklı janrları keşfetmeye çalışıp bunlardaki sanatçıları inceliyorum. Kulağımı farklı armonik yapılara aşina etmeğe çalışıyorum. En sevdiğim türden şarkılar nicelden (mardinli malmştin şıred) çok nitel özelliklerle (favori şarkım Genesis - Firth of Fifth) öne çıkıyor. Herhangi bir vakitte hayattan sıkıldığımda YouTube'u açıp Rick Beato'nun sanatçılarla röportajlarını seyrediyorum. Neyi, neyin iyi yaptığını inceliyorum (bugün oturup Korn'un ne tür disonanslar kullandığını çözmeye çalıştım). Beynim müzik açısından asla durmuyor.

Beni her an Classic Rock'tan Gypsy Jazz'a, Funk Fusion'dan Prog Metal'e, Pop'tan Nu-Metal'e kulak verirken bulabilirsiniz. Yine de çok teşekkürler.

Yanıtınız için teşekkürler.

Hocam canına sağlık, neşe geldi yüzüme. Kısayol bir çözüm arayışında asla değilim, yalnızca kafamda bir dert gibiydi bu konu, aslında hala daha öyle. Yine de teşekkür ederim.

Sanırım esas gönderiye ek olarak belirtmem gereken şey Behzat Ç. ' den Akbabanın "...ben cinayet oldum tamam mı!.." sözündeki gibi kendimi müzik olmuş gibi hissetmem. Şu dünyada içtenlikle istediğim tek şey müzik ve müzik, hazırlandığım sınavdan alacağım sonucu hedeflemek sadece kendimi zorla ikna ettiğim bir şey.
Hedeflediğiniz sonuç ne peki sormamda bir sakınca yoksa?
 
Bilkent Üniversitesi'nin Mimarlık bölümüne girmek istiyorum, ayrıntılarla beraber hesaplayınca Türkiye sıralamasında ilk 10.000'e girmem gerek.
Bazen daha güzel şeyler olsun diye güzel şeylerden feragat etmek gerekir. Müzik diye kalbinizin atması çok güzel. Tartışmaya açık bir konu bile değil. Ancak hedefiniz yüksek. Bahsettiğiniz eksikleri ya da gelisme çabasını biraz ertelemeniz gerek bu durumda. Kısa bir süre bunu erteleyip sonra son nefese kadar durmazsınız. Dediğim gibi sonu olan bir konu değil bu müzik gitar enstrüman mevzusu. Umarım başarırsınız.
 
35 yıldır gitar çalıyorum, hayatımda gitar çalmaya en uzun ara verdiğim dönem üniversite sınavına hazırlık (6 ay kadar sanırım). Acemilik sonrasında askerlik yaptığım yere bile gitar götürüp ellerimi formda tutmaya çalışmıştım, o denli gitar çalmayı seven birisiyim.
Zaman olmadan bu iş olmaz. En iyi ihtimalle tek bir konsepte odaklanıp her gün 10 dk bunu çalışabilirsiniz.
Ama bence bu yıl gitarı unutun. Sonrasında bol bol vaktiniz olacak. Ama bu yıl kafanız başka yerde olmasın.
Burada size katılmadigimi belirterek sizin örneğinize neredeyse zıt olan tecrübemi de belirtmek isterim.

Yaklasik 20 yıldır gitar çalıyorum ve üniversite bittikten sonra aylarca yeri gelip yıllarca elime gitar almadigim oldu ve halen oluyor. Ama bu hic problem degil benim için çünkü müzik (en azindan dinleyerek) sürekli hayatimda. Yeri geliyor 2 ayda bir defa elime gitar aliyorum, yeri geliyor duvarda duran gitar sanat eseri gibi izleyerek mutlu oluyorum ya da yeni aldığım ekipmanı 1 ay sonra teslim alacak olmanin verdiği mutlulukla uyuyorum.

Sonuç olarak müzikten para kazanmiyorum, dinledigimi/sevdiğim seyi çalabiliyorum, kendimi kimseye ispatlama çabam da olmadığı için çalma rutinim tamamen bana bağlı.

@keoves Akif, özetle anlatmaya çalıştığım mutlu oldugun sürece hayatinin en az zaman ayırdığın anda dahi müzik veya gitara zaman ayirabiliyorsan ne mutlu sana. Bazen kafandaki riffi çalıp, gitarı köşeye bırakmak bile yoğun/yorgun bir günü atlatmanin en güzel çözümü olabiliyor.
 
Geri
Üst