Steve Vai'den tokat gibi itiraf: "3 saplı, kalp şekilli gitarla numara yapıyordum"


Yıllar sonra itiraf gelmiş Steve Efendiden...
"Michael Angelo Batio nasıl yapıyordu bilmiyorum, ben "mış gibi" yapıyordum."
Kalp şeklindeki 3 saplı gitarla aslında müzikal anlamda bir halt yapamadığını, soytardığını açıkça itirat etmiş.
Etmiş etmesine de, biraz ayıp da etmiş. Ayıp etmiş, çünkü onun soytarılık yaptığını o itiraf etmeden önce de biliyorduk zaten. Biraz saygı duy gitar dinleyicisine be adam...

Aşağıdaki başlıkta iki yorum yazmışım:

"Şeker pempesi renkte kalp şekilli üç saplı bir şeyi de vardı vaktiyle, topu topu bir veya iki parça da çaldığını görünce kafayı duvarlara vurmuştum. Dedim ya, parasıyla değil mi..."

İkinci yorum (kolunu döndürerek yaptığı soytarılıkla ilgili...):
"Aslında adam 3 sap ile de harikalar yaratıyor.
En altta linkini verdiğim videoyu tekrar izleyip adamın o üç sapı da ne kadar efektif kullandığına bir kez daha şahit oldum ve kendimden utandım aslında. Özellikle sağ kolun hareket aralığı (range of motion) olağanüstü. Saygı duymamak elde değil. (Not: Dalga geçiyorum. Yorumun altına da soytarılık yaptığı videonun linkini vermişim, silinmiş...)

Nasıl olsa devrin geçti, zamanın doldu. İtiraf edersin tabii....
 
Tam şu anda çalışırken bir yandan da John Abercrombie'nin Timeless albümünü dinliyordum ve aklımdan "yıllar yıllar önce keşke tanısaymışım Abercrombie'yi" diye hayıflanıyordum. Albümde çalışına bakınca, adam 1974 senesinde bu süslü gitaristlerden çok önce yiyip bitirmiş gitarı diyorum kendi kendime. Ama tabi bu abinin ne müziği ne de görünüşü süslü değildi.

Geçenlerde de başka bir süslüler grubu Mötley Crüe'un konserde playback yaptığını okudum, Mick Mars ile grubun arası bozulunca Mars açmış ağzını yummuş gözünü. Hatta bir iki kanıt videosu da vardı. Zaman geçtikçe eskilerin yavaş yavaş dökülmesi ne acı (lafın gelişi acı diyorum, aslında çok iyi oldu bence). :)
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Tam şu anda çalışırken bir yandan da John Abercrombie'nin Timeless albümünü dinliyordum ve aklımdan "yıllar yıllar önce keşke tanısaymışım Abercrombie'yi" diye hayıflanıyordum. Albümde çalışına bakınca, adam 1974 senesinde bu süslü gitaristlerden çok önce yiyip bitirmiş gitarı diyorum kendi kendime. Ama tabi bu abinin ne müziği ne de görünüşü süslü değildi.

Geçenlerde de başka bir süslüler grubu Mötley Crüe'un konserde playback yaptığını okudum, Mick Mars ile grubun arası bozulunca Mars açmış ağzını yummuş gözünü. Hatta bir iki kanıt videosu da vardı. Zaman geçtikçe eskilerin yavaş yavaş dökülmesi ne acı (lafın gelişi acı diyorum, aslında çok iyi oldu bence). :)
Steve Vai hem müthiş gitarist, hem de müthiş müzisyendir. Önce o anlamda hakkını teslim etmem gerekir kendi hesabıma.
Ama şov ile soytarılık arasındaki çizgiyi hep bulanıklaştırdı geçmişte. Bunu şimdi itiraf etmesi de samimiyetsiz geldi bana.
Fakat daha da önemli sorun, hem soytarılık yapıp hem de entellektüel geçinmesi oldu ki, buna dair fikirlerimi zaten daha önce yazmıştım. Pembe renkli taytlarla sağa sola zıplayan adamlardınız neticede, ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun.
Belli ki artık adamın yaş kemale ermiş ve bu durum vicdanını rahatsız etmiş. Göründüğü gibi olmayan şeyleri açıklığa kavuşturma ihtiyacı hissetmiş yani. Ne diyelim, geç olsun da güç olmasın.
Not: Abercrombie çok başka boyuttan, bambaşka bir adamdı rahmetli. Keşke öyle daha fazla gitarist olsa, ama işte onun kadar cesur ve samimi olmak herkesin harcı değil.
 
Steve Vai hem müthiş gitarist, hem de müthiş müzisyendir. Önce o anlamda hakkını teslim etmem gerekir kendi hesabıma.
Ama şov ile soytarılık arasındaki çizgiyi hep bulanıklaştırdı geçmişte. Bunu şimdi itiraf etmesi de samimiyetsiz geldi bana.
Fakat daha da önemli sorun, hem soytarılık yapıp hem de entellektüel geçinmesi oldu ki, buna dair fikirlerimi zaten daha önce yazmıştım. Pembe renkli taytlarla sağa sola zıplayan adamlardınız neticede, ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun.
Belli ki artık adamın yaş kemale ermiş ve bu durum vicdanını rahatsız etmiş. Göründüğü gibi olmayan şeyleri açıklığa kavuşturma ihtiyacı hissetmiş yani. Ne diyelim, geç olsun da güç olmasın.
Not: Abercrombie çok başka boyuttan, bambaşka bir adamdı rahmetli. Keşke öyle daha fazla gitarist olsa, ama işte onun kadar cesur ve samimi olmak herkesin harcı değil.
Bence de gerçekten çok iyi müzisyen, armoni bilgisine hayran olmamla birlikte hep o alışık olduğumuz steril, Lydian Vai sound'u kulağımı yoruyor ama bir süre sonra. Slow şarkılarını özellikle seviyorum, sakin ve huzurlu bir yapısı oluyor.

Öte yandan bu adamın hep yapmacık olduğunu düşünmüşümdür. Yani müzik, armoni vs. hakkında fikirlerini paylaşırken sanki eski Mısır'da Hermetizm dersi verir gibi metafizik kuramlarla müziğe yaklaşması bana hiç inandırıcı gelmiyor. Oturup çalışın demektense her büyük müzisyende bir metafizik gizem, bir sır, evrenle veya bilmem kim ile gizli yapılmış bir anlaşma varmış gibi bir takım mistik hareketler, açıklamalar, ruhtan gelen melodiler (müzik dünyasının en abartılmış balonu)...

Kulağıma daha zengin gelen Satriani hep bu adamın gerisinde kalmıştır. Satriani mahallenin harika cici çocuğu iken bu adam; gitar tanrısı, karizmatik, çılgın vs. şeklinde pazarlanan ve öyle olan biriydi. Hatta bir dönem eskiden müthiş egolu biri olduğunu kendi itiraf etmişti (pandemi döneminde stüdyosunda çektiği videolardan birinde).

İnternet sayesinde günümüzde herşeye kolayca ulaşılıyor ve hatta eskiden herkese nasip olmayan imkanlar neticesinde (kendini tanıtma, kendi yapıtlarını tek tıklamayla binlerce insanın gözleri önüne serebilme vs.) sıradan insanlar büyükler liginde oynayabiliyorlar. Yani bu eski süslü idoller artık yalnız değiller ve yeni gelen rakipler sıradan olmanın gücünden yararlanıyorlar. "Bizden birinin" bu büyükler liginde oynaması hadisesi, bu eskilerin artık daha bizden biri gibi davranmalarına neden oluyor bence. Yenilerin eskiler kadar kült eserler ortaya koyabildiği pek göremiyorum ancak bu durum eskilerin her daim baş tacı olacağı anlamına gelmiyor maalesef.

Ayrıca bir zamanlar sadece magazin ve TV'lerde karşılaşılan ünlülerin ve idollerin internet sayesinde daha yakından tanınması, ün ve idollüklerinin "normalleşmesine" yol açıyor. Bu büyük idoller eskisi gibi artık ulaşılmaz veya gizemli değiller, birileri bir yerde bu kişilere mutlaka dokunuyor. Bu nedenle bazı şeyleri itiraf etmeleri gerekiğini hissediyor gibiler.

Dediğinizde çok haklısınız, yaşın kemale ermesi ve artık "ermiş adam" moduna girme çok yaygın. Bazı insanlarda bunun nedeninin, eskiden yapabildikleri şeyleri artık yapamadıkları için savunma mekanizması olarak bu erme, sakinlik ve itiraf erdemlerini kalkan olarak kullanmaları olduğunu düşünüyorum. Yani, 80'ler ve 90'lar tarihin sayfalarına gömüldü, bu kişilerin artık gitar müziğindeki liderlikleri eskisi kadar baskın değil. Sıradan insanlar sıradan sosyal medya hesaplarında, bu eski milyon dolarlık yatırımlara kıyasla basit ve etki alanı oldukça yüksek iletişim imkanı ve yeteneklere sahipler.

Buna benzer bir itirafı Malmsteen yapsa internet yerinden oynardı sanırım. Vai olunca o kadar olur artık galiba. :)
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Bence de gerçekten çok iyi müzisyen, armoni bilgisine hayran olmamla birlikte hep o alışık olduğumuz steril, Lydian Vai sound'u kulağımı yoruyor ama bir süre sonra. Slow şarkılarını özellikle seviyorum, sakin ve huzurlu bir yapısı oluyor.

Öte yandan bu adamın hep yapmacık olduğunu düşünmüşümdür. Yani müzik, armoni vs. hakkında fikirlerini paylaşırken sanki eski Mısır'da Hermetizm dersi verir gibi metafizik kuramlarla müziğe yaklaşması bana hiç inandırıcı gelmiyor. Oturup çalışın demektense her büyük müzisyende bir metafizik gizem, bir sır, evrenle veya bilmem kim ile gizli yapılmış bir anlaşma varmış gibi bir takım mistik hareketler, açıklamalar, ruhtan gelen melodiler (müzik dünyasının en abartılmış balonu)...

Kulağıma daha zengin gelen Satriani hep bu adamın gerisinde kalmıştır. Satriani mahallenin harika cici çocuğu iken bu adam; gitar tanrısı, karizmatik, çılgın vs. şeklinde pazarlanan ve öyle olan biriydi. Hatta bir dönem eskiden müthiş egolu biri olduğunu kendi itiraf etmişti (pandemi döneminde stüdyosunda çektiği videolardan birinde).

İnternet sayesinde günümüzde herşeye kolayca ulaşılıyor ve hatta eskiden herkese nasip olmayan imkanlar neticesinde (kendini tanıtma, kendi yapıtlarını tek tıklamayla binlerce insanın gözleri önüne serebilme vs.) sıradan insanlar büyükler liginde oynayabiliyorlar. Yani bu eski süslü idoller artık yalnız değiller ve yeni gelen rakipler sıradan olmanın gücünden yararlanıyorlar. "Bizden birinin" bu büyükler liginde oynaması hadisesi, bu eskilerin artık daha bizden biri gibi davranmalarına neden oluyor bence. Yenilerin eskiler kadar kült eserler ortaya koyabildiği pek göremiyorum ancak bu durum eskilerin her daim baş tacı olacağı anlamına gelmiyor maalesef.

Ayrıca bir zamanlar sadece magazin ve TV'lerde karşılaşılan ünlülerin ve idollerin internet sayesinde daha yakından tanınması, ün ve idollüklerinin "normalleşmesine" yol açıyor. Bu büyük idoller eskisi gibi artık ulaşılmaz veya gizemli değiller, birileri bir yerde bu kişilere mutlaka dokunuyor. Bu nedenle bazı şeyleri itiraf etmeleri gerekiğini hissediyor gibiler.

Dediğinizde çok haklısınız, yaşın kemale ermesi ve artık "ermiş adam" moduna girme çok yaygın. Bazı insanlarda bunun nedeninin, eskiden yapabildikleri şeyleri artık yapamadıkları için savunma mekanizması olarak bu erme, sakinlik ve itiraf erdemlerini kalkan olarak kullanmaları olduğunu düşünüyorum. Yani, 80'ler ve 90'lar tarihin sayfalarına gömüldü, bu kişilerin artık gitar müziğindeki liderlikleri eskisi kadar baskın değil. Sıradan insanlar sıradan sosyal medya hesaplarında, bu eski milyon dolarlık yatırımlara kıyasla basit ve etki alanı oldukça yüksek iletişim imkanı ve yeteneklere sahipler.

Buna benzer bir itirafı Malmsteen yapsa internet yerinden oynardı sanırım. Vai olunca o kadar olur artık galiba. :)
80'lerde çok büyük bir Malmsteen hayranı idim, Vai'nin yaptıklarını daha sonra takdir eder hale geldim ama zaten yaptığı çoğu şey de bana hitap etmez...). Bu kafadan gelmiş biri olarak söylüyorum, Malmsteen hiç bir zaman ne olduğunu gizlemedi bence, herif zaten hep megaloman idi, o yüzden fazladan itiraf edecek bir şeyi de yok sanırım🤣
Not: Vai'nin o ezoterik-mistik...gak guk geyiklerini her duyuşumda ağzına terlikle vurmak istiyorum. "Lan olm sen taytla dal t..s.k ortada geziyordun" diye trolleyesim geliyor.
 
80'lerde çok büyük bir Malmsteen hayranı idim, Vai'nin yaptıklarını daha sonra takdir eder hale geldim ama zaten yaptığı çoğu şey de bana hitap etmez...). Bu kafadan gelmiş biri olarak söylüyorum, Malmsteen hiç bir zaman ne olduğunu gizlemedi bence, herif zaten hep megaloman idi, o yüzden fazladan itiraf edecek bir şeyi de yok sanırım🤣
Not: Vai'nin o ezoterik-mistik...gak guk geyiklerini her duyuşumda ağzına terlikle vurmak istiyorum. "Lan olm sen taytla dal t..s.k ortada geziyordun" diye trolleyesim geliyor.
Malmsteen giyim kuşamıyla, hayat tarzıyla, karakteriyle hala aynı. Valla bu tutarlı gidişatına artık saygı duymamak mümkün değil. :D
 
Geri
Üst