Yakında çıkacak olan en son Deep Purple albümü hakkında

Koyu bir Blackmore hayranı ve Deep Purple'ın Steve Morse ile yaptığı işlerden ölesiye nefret eden birisi olarak, yeni gitarist Simon McBride ile yaptıkları son albümden çıkan iki single (Pictures of You ve Portable Door) benim kulağıma hiç fena gelmedi. Sanki Blackmore ruhunda şarkılar yazılmış gibi (ve bunda muhtemelen yeni gitaristin Deep Purple soundunu çok daha iyi anlıyor olmasının etkisi var...) (Not: Portable Door zaten çok açık bir şekilde "Pictures of Home" göndermeleri içeriyor).
Steve Morselu albümlere hakim olan arkadaşlara sormak istedim, sizce de böyle bir fark duyuluyor mu? O berbat albümler arasında görece daha dinlenebilir olan bir şey var mı? En fazla iki şarkı dinleyebiliyorum onlardan, o saçmalıkları dinlerken birisi Deep Purple'ın geçmişine küfrediyor ve mezarında dans ediyor gibi geliyor, dayanamayıp kapatıyorum. Deep Purple ruhu ile uzaktan yakından hiç bir ilgisi yok o albümlerin.


 
İki parçayı da çok sevdim ancak Portable Door daha bir DP ruhlu geldi bana. Merakla bekliyorum albümü de Türkiye'deki konseri de. Geçen de konuşmuştuk hatırlarsınız hocam Steve Morse'u neden sevmediğiniz ile ilgili vs. Bu albüm bence Back to the Core tadında olacak. Çünkü Simon DP'yi DP yapan adamın Blackmore olduğunu gerek sound gerek çalım olarak o çizgiyi yakalaması gerektiğinin bence farkında. Bu iki şarkıda da ben bu hissiyatı aldım. Steve Morse (çok severim) DP ruhundan uzaktı, ve adamın solo işlerine baktığımızda DP albümleri ile kendi işlerinin ne kadar benzediği de çok açık. Ben DP ile olan albümleri beğenmiştim. Ancak bu beğeni Blackmore ile kıyaslayarak değil bambaşka bir DP gözüyle bakarak oluştu. Ritchie Blackmore's DP'nin devamı olarak baksam aynı sizin gibi o albümlere rezalet derdim. Son olarak o albümlerde Sometimes I Feel Like Screaming, Throw My Bones gibi DP ruhunu yansıttığını düşündüğüm parçalar da vardı.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
İki parçayı da çok sevdim ancak Portable Door daha bir DP ruhlu geldi bana. Merakla bekliyorum albümü de Türkiye'deki konseri de. Geçen de konuşmuştuk hatırlarsınız hocam Steve Morse'u neden sevmediğiniz ile ilgili vs. Bu albüm bence Back to the Core tadında olacak. Çünkü Simon DP'yi DP yapan adamın Blackmore olduğunu gerek sound gerek çalım olarak o çizgiyi yakalaması gerektiğinin bence farkında. Bu iki şarkıda da ben bu hissiyatı aldım. Steve Morse (çok severim) DP ruhundan uzaktı, ve adamın solo işlerine baktığımızda DP albümleri ile kendi işlerinin ne kadar benzediği de çok açık. Ben DP ile olan albümleri beğenmiştim. Ancak bu beğeni Blackmore ile kıyaslayarak değil bambaşka bir DP gözüyle bakarak oluştu. Ritchie Blackmore's DP'nin devamı olarak baksam aynı sizin gibi o albümlere rezalet derdim. Son olarak o albümlerde Sometimes I Feel Like Screaming, Throw My Bones gibi DP ruhunu yansıttığını düşündüğüm parçalar da vardı.
"Sometimes I feel like screaming" dinlemiştim. Doğal olarak abartıldığını düşündüm 🤣 Yani DP ruhunda olduğu doğru bence de, ama tabii "Wasted Sunsets" dinlememiş bir kuşağın "off abi o ne gitar solo be...." muhabbeti yapması biraz saç-baş yolduruyor o şarkı için. Çok enteresan bir vaka Steve Morse bu grupta. Tekniğin enerji getirememesi, hatta grubu basbayağı baltalaması ilginç bir şey. DP'yi Steve Morse'lu haliyle seven arkadaşlara da şöyle bir "Gypsy's Kiss" veya "Dead or Alive" dinlemelerini tavsiye ediyorum. Yalnız tabii küçük dillerini yutmasınlar, yutarlarsa da sorumluluk almıyorum🤣
 
"Sometimes I feel like screaming" dinlemiştim. Doğal olarak abartıldığını düşündüm 🤣 Yani DP ruhunda olduğu doğru bence de, ama tabii "Wasted Sunsets" dinlememiş bir kuşağın "off abi o ne gitar solo be...." muhabbeti yapması biraz saç-baş yolduruyor o şarkı için. Çok enteresan bir vaka Steve Morse bu grupta. Tekniğin enerji getirememesi, hatta grubu basbayağı baltalaması ilginç bir şey. DP'yi Steve Morse'lu haliyle seven arkadaşlara da şöyle bir "Gypsy's Kiss" veya "Dead or Alive" dinlemelerini tavsiye ediyorum. Yalnız tabii küçük dillerini yutmasınlar, yutarlarsa da sorumluluk almıyorum🤣

Wasted Sunsets direkt bir Klasik Rock parçası nasıl olmalı'nın cevabıdır herhalde. Ama benim favorim her zaman (music store'larda en çok çalınan parça, hit vs. olduğu için değil kesinlikle) Smoke on the Water'dır. Teoride ilerleyen biri o şarkıya asla başlangıç seviye bir riff olarak bakmaz. Resmen ufkumu genişletti bu parça. Gitara bakışım değişti.
 
Konu gitar olsa da tüm grup enteresan adamlardan oluşuyor...
Glover gruba ilk girdiğinde Ian Paice'e gidip abi nasıl yapıyoruz gibi bir şeyler demiş.... Ian Paice I don't follow... I lead demiş sadece.

Roger: "A great drummer. When I first played with Paicey my first impression was that he was just fluid and effortless. Most drummers back then were metronomic, they were there to just keep time, where as Paicey wasn't like that.
"Not only did he keep time but the way he played was as much of the music as bass, guitar and keyboards. Very early on, it might have even been the first time that we played together, he had a word in my ear. He said, "By the way, I don't follow, I lead.' I said, 'Ah, got it.' I learnt very quickly to just tuck in with him. His feel is like no other drummer I've ever known."
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #6
Konu gitar olsa da tüm grup enteresan adamlardan oluşuyor...
Glover gruba ilk girdiğinde Ian Paice'e gidip abi nasıl yapıyoruz gibi bir şeyler demiş.... Ian Paice I don't follow... I lead demiş sadece.

Roger: "A great drummer. When I first played with Paicey my first impression was that he was just fluid and effortless. Most drummers back then were metronomic, they were there to just keep time, where as Paicey wasn't like that.
"Not only did he keep time but the way he played was as much of the music as bass, guitar and keyboards. Very early on, it might have even been the first time that we played together, he had a word in my ear. He said, "By the way, I don't follow, I lead.' I said, 'Ah, got it.' I learnt very quickly to just tuck in with him. His feel is like no other drummer I've ever known."
Glenn Hughes, Paice için "kendi kuşağının en iyi trampet çalan davulcusu" diyordu. Led Zeppelin onlardan daha önce ünlü olduğu için ne yazık ki John Bonham'ım gölgesinde kalmıştır. Buddy Rich hayranı olduğu için olsa gerek, trampet hakimiyeti gerçekten inanılmazdır. Aynı şekilde, atakları ve bunları koyduğu yerler de çok alışılmadıktır. Benim kulağım rock davuluna bu adamın çalışı ile adapte olduğu için, trampet çalamayan rock davulcusunu hiç sevmem. Metal davulcuları ise kafayı twin pedal ile bozduğu için trampet filan hak getire zaten...
 
Steve Morse çok büyük gitarcı... Petrucci gibi bir adamın idolü...Yanlış hatırlamıyorsam eğer, Steve Morse'dan önce Joe Satriani'ye teklif ediliyor DP gitaristliği.. Hatta bayağıda bir ısrarcı oluyorlar ama Satriani akıllı bir adam tabi.. Muhtemelen Steve Morse'un şuan ki düşeceği konumu önceden hesap etmişti... Böyle büyük grupların klişe olmuş stiline dalmak, Blackmore gibi stil sahibi adamların yerini doldurmak çok zor iş... Kendisini pek sevmesemde ,bu onun muhteşem olduğunu değiştirmiyor... Aynı hikayeyi Gun's and Roses ve Buckethead ile seyretmiştik... Slash gibi imza bir adamın yerine orda gözükmek zor iş...Bir benzerini Malmsteen'in Alcatrazz ile yollarını ayırıp Steve Vai'nin gelişi takip eder... Vai gibi enerjik bir adam bile hep sırıtmıştır gözümde... Ne yazik ki bu gibi durumlarda, ne kadar virtüöz bir muzisyen olduğun işi kotarmaya yetmiyor... Gözler ve kulaklar aşina olduğu şeyi istiyor...Yeni gelen müziyen ne kadar kusursuz olursa olsun, DP denince akla ilk gelen Blackmore ve Jon Lorddur benim için...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Steve Morse çok büyük gitarcı... Petrucci gibi bir adamın idolü...Yanlış hatırlamıyorsam eğer, Steve Morse'dan önce Joe Satriani'ye teklif ediliyor DP gitaristliği.. Hatta bayağıda bir ısrarcı oluyorlar ama Satriani akıllı bir adam tabi.. Muhtemelen Steve Morse'un şuan ki düşeceği konumu önceden hesap etmişti... Böyle büyük grupların klişe olmuş stiline dalmak, Blackmore gibi stil sahibi adamların yerini doldurmak çok zor iş... Kendisini pek sevmesemde ,bu onun muhteşem olduğunu değiştirmiyor... Aynı hikayeyi Gun's and Roses ve Buckethead ile seyretmiştik... Slash gibi imza bir adamın yerine orda gözükmek zor iş...Bir benzerini Malmsteen'in Alcatrazz ile yollarını ayırıp Steve Vai'nin gelişi takip eder... Vai gibi enerjik bir adam bile hep sırıtmıştır gözümde... Ne yazik ki bu gibi durumlarda, ne kadar virtüöz bir muzisyen olduğun işi kotarmaya yetmiyor... Gözler ve kulaklar aşina olduğu şeyi istiyor...Yeni gelen müziyen ne kadar kusursuz olursa olsun, DP denince akla ilk gelen Blackmore ve Jon Lorddur benim için...
Satriani'ye sadece teklif götürmediler, adam sayesinde Blackmore'un yarım bıraktığı turne tamamlandı. Zaten bunun üzerine adama teklif gitti. DP ile konser kayıtları muhteşem. Birlikte beste yapsalar ne olurdu bilemiyorum, ama bu kadar sıradan asla olmazlardı. Adamın reddetme nedeni kendi kariyerine odaklanmakmış. Ama çalmış olmaktan dolayı çok mutluydu tabii, sahnede DP ile çalmayı "kusursuz dalga üzerinde sörf yapmaya" benzetmişti ki, sanırım bu da Kaliforniya'da yaşayan birisinden gelebilecek en büyük iltifat oluyor:)
Hayranlar adamı kabul ederdi-etmezdi kısmını bilemiyorum. Ama blues ve egzotik modları birlikte harmanlama becerisi var adamın, bu da bence onu çok uygun bir aday yapıyordu DP için.
 
"Sometimes I feel like screaming" dinlemiştim. Doğal olarak abartıldığını düşündüm 🤣 Yani DP ruhunda olduğu doğru bence de, ama tabii "Wasted Sunsets" dinlememiş bir kuşağın "off abi o ne gitar solo be...." muhabbeti yapması biraz saç-baş yolduruyor o şarkı için. Çok enteresan bir vaka Steve Morse bu grupta. Tekniğin enerji getirememesi, hatta grubu basbayağı baltalaması ilginç bir şey. DP'yi Steve Morse'lu haliyle seven arkadaşlara da şöyle bir "Gypsy's Kiss" veya "Dead or Alive" dinlemelerini tavsiye ediyorum. Yalnız tabii küçük dillerini yutmasınlar, yutarlarsa da sorumluluk almıyorum🤣


The House of Blue Light son büyük DP albumudur gözümde…
 
The House of Blue Light son büyük DP albumudur gözümde…
Ben de bu kafadayım (Slaves and Masters zaten Rainbow albümü gibi da, Battle rages on da laf olsun diye yapılmış gibi...).
Bu devrin bittiğini kabul ederek Steve Morse'lu albümleri dinlemek mümkün ama, o zaman da grubun adının Deep Purple olması çok saçma oluyor. Steve Morse'un çaldığı albümler, sanki Deep Purple elemanlarının başka bir gitaristle yaptıkları yan proje gibi bir şey... Adamların yaptığı şey esasında Dream Thater'dan John Petrucci'yi çıkartıp "vallahi biz hala DT'yiz" demek gibi bir şey... Denir denmesine ama, hiç bir inandırıcılığı yok.
 
Satriani'ye sadece teklif götürmediler, adam sayesinde Blackmore'un yarım bıraktığı turne tamamlandı. Zaten bunun üzerine adama teklif gitti. DP ile konser kayıtları muhteşem. Birlikte beste yapsalar ne olurdu bilemiyorum, ama bu kadar sıradan asla olmazlardı. Adamın reddetme nedeni kendi kariyerine odaklanmakmış. Ama çalmış olmaktan dolayı çok mutluydu tabii, sahnede DP ile çalmayı "kusursuz dalga üzerinde sörf yapmaya" benzetmişti ki, sanırım bu da Kaliforniya'da yaşayan birisinden gelebilecek en büyük iltifat oluyor:)
Hayranlar adamı kabul ederdi-etmezdi kısmını bilemiyorum. Ama blues ve egzotik modları birlikte harmanlama becerisi var adamın, bu da bence onu çok uygun bir aday yapıyordu DP için.
Evet doğru şimdi hatırladım :) Çalmaktan kim haz almaz ki DP ile :) Ama bence Blackmore'dan sonra en çok kim yakışırdı gruba ? Tabi ki Yngwie Malmsteen :) 2. tercihim Joe Satriani olurdu.
 
Evet doğru şimdi hatırladım :) Çalmaktan kim haz almaz ki DP ile :) Ama bence Blackmore'dan sonra en çok kim yakışırdı gruba ? Tabi ki Yngwie Malmsteen :) 2. tercihim Joe Satriani olurdu.
Bence iyi bir fikir olmazdı. Malmsteen bir grupla çalışmayı bilmiyor, hayatı boyunca parasını verip kendi şarkılarını çaldırdığı adamlarla iş yaptı ve onlara işçi-memur muamelesi çekti. Bunu DP'ye yapamazsın, yemezler:)
İki farklı versiyonu var hikayenin:
1) Malmsteen ile deneme yapılmış. Ve tabii ki Malmsteen Malmsteenliğini yapıp kendini komik durumu düşürmüş (Dream On çaldığı gibi Smoke.... çaldığını düşünesenize...) ve adamlar zaten daha o provada bezmişler:) Bir başka şişkin ego ile daha uğraşmak istemedikleri için adamlara hak veriyorum:)
2)Bu Malmsteen'in ağzından okuduğum ve bence de çok daha gerçekçi olan versiyon (mealen ve hatırladığım şekliyle yazıyorum): Malmsteen haber salmış "çalmak istiyorum" diye. "Bütün şarkıları biliyorum, benden iyisini mi bulacaklar?" kafalarında konuşuyor tabii 🤣 DP demiş ki: "Sağol canım ama biz Blackmore gibi değil, daha farklı tarzı olan birini arıyoruz". Bu tokat gibi cevap karşısında Malmsteen "Benim ve Blackmore'un çalışlarımız birbirine benzemiyor ki? Ne alakası var? İkimizde single manyetiklerle Strat çalıyoruz, hepsi o..." demiş.

Gerçeklikle bu kadar keyfi bir şekilde bağ kuran ve onu istediği gibi eğip-büken bir adamla çalışmak gerçekten sinirleri bozar🤣
 
Bence iyi bir fikir olmazdı. Malmsteen bir grupla çalışmayı bilmiyor, hayatı boyunca parasını verip kendi şarkılarını çaldırdığı adamlarla iş yaptı ve onlara işçi-memur muamelesi çekti. Bunu DP'ye yapamazsın, yemezler:)
İki farklı versiyonu var hikayenin:
1) Malmsteen ile deneme yapılmış. Ve tabii ki Malmsteen Malmsteenliğini yapıp kendini komik durumu düşürmüş (Dream On çaldığı gibi Smoke.... çaldığını düşünesenize...) ve adamlar zaten daha o provada bezmişler:) Bir başka şişkin ego ile daha uğraşmak istemedikleri için adamlara hak veriyorum:)
2)Bu Malmsteen'in ağzından okuduğum ve bence de çok daha gerçekçi olan versiyon (mealen ve hatırladığım şekliyle yazıyorum): Malmsteen haber salmış "çalmak istiyorum" diye. "Bütün şarkıları biliyorum, benden iyisini mi bulacaklar?" kafalarında konuşuyor tabii 🤣 DP demiş ki: "Sağol canım ama biz Blackmore gibi değil, daha farklı tarzı olan birini arıyoruz". Bu tokat gibi cevap karşısında Malmsteen "Benim ve Blackmore'un çalışlarımız birbirine benzemiyor ki? Ne alakası var? İkimizde single manyetiklerle Strat çalıyoruz, hepsi o..." demiş.

Gerçeklikle bu kadar keyfi bir şekilde bağ kuran ve onu istediği gibi eğip-büken bir adamla çalışmak gerçekten sinirleri bozar🤣
Malmsteen reyiz fena afallamış :) Blackmore'a benzemiyorum da denmez yani :) Her fırsatta etkilendiğini beyan ediyor. Malmsteen için steroidli Blackmore denilebilir. Haa o egosu olmasa ve tadında çalarak takılsa bence ciddi güzel işler çıkabilirdi böyle bir ortaklıktan... Satriani de bu konuda çok tadında bir adam işte. Bu arada bu güzel bilgiler için teşekkürler..
 
Koyu bir Blackmore hayranı ve Deep Purple'ın Steve Morse ile yaptığı işlerden ölesiye nefret eden birisi olarak, yeni gitarist Simon McBride ile yaptıkları son albümden çıkan iki single (Pictures of You ve Portable Door) benim kulağıma hiç fena gelmedi. Sanki Blackmore ruhunda şarkılar yazılmış gibi (ve bunda muhtemelen yeni gitaristin Deep Purple soundunu çok daha iyi anlıyor olmasının etkisi var...) (Not: Portable Door zaten çok açık bir şekilde "Pictures of Home" göndermeleri içeriyor).
Steve Morselu albümlere hakim olan arkadaşlara sormak istedim, sizce de böyle bir fark duyuluyor mu? O berbat albümler arasında görece daha dinlenebilir olan bir şey var mı? En fazla iki şarkı dinleyebiliyorum onlardan, o saçmalıkları dinlerken birisi Deep Purple'ın geçmişine küfrediyor ve mezarında dans ediyor gibi geliyor, dayanamayıp kapatıyorum. Deep Purple ruhu ile uzaktan yakından hiç bir ilgisi yok o albümlerin.



Çıkacak albümden bir şarkı daha yayınlanmış; Lazy Sod. Dinlediniz mi hocam? Köklere dönmüş modern soundlu bir DP var sanki.
 
Çıkacak albümden bir şarkı daha yayınlanmış; Lazy Sod. Dinlediniz mi hocam? Köklere dönmüş modern soundlu bir DP var sanki.
Güzel şarkı olmuş. Simon da çatır çatır çalıyor gerçekten.
Tabii öyle delişmen-öngörülemez şekilde çalan bir Blackmore'u kulaklar yine de arıyor ama, buna da şükür diyelim:)
Şöyle bir şey beklemek gerçekçi değil tabii...
 
Simon müthiş gitarist. Aşağıdaki videoyu da tavsiye ederim. That pedal show


Biliyorum; hatta bir tane video da önceden duymadığı bir backing track üzerine sıfırdan emprovize solo çaldığı performansı var.
Steve Morse yerine bu adamı alsalarmış harika olabilirmiş DP için. Çünkü adamda tipik bir İngiliz gitaristinin hard rock-blues rock ruhu var. Gary Moore'un moderni gibi çalıyor, muhtemelen de hayranıdır.
Steve Morse özgün bir gitarist, ama adam ne kuş ne deve:) DP için blues-rock karakteri çok daha net bir adam lazımdı. Berbat bir tercih yaptılar, bu da onlarca yılına mal oldu grubun. Yazık ettiler. Morse fusion gitaristi idi, blues-rock da çalabiliyor idareten. Ama o kadar. Bu anlamda Simon'ın yanından geçemez, o ruh yok Morse'ta.

Fakat Simon da Blackmore'un egzotik-modal işlerine uzak. Blackmore ile Dio, "ortaçağ blues" dedikleri müziği Rainbow ile icat ettiklerinde aslında bambaşka bir damar keşfetmiş oldular. Bu damar Deep Purple için de hep önemli oldu; 80'lerde DP yeniden birleştiğinde yapılan albümlere bu mirası taşıdı zaten Blackmore. Bu mirası daha sonra Malmsteen ve bir sürü metal grubu devraldı ve bugün "metal" dediğimiz şeyin şekillenmesine büyük katkı yaptı.
Hatta 1974'de çıkarttıkları iki albüm (doğduğum sene...işe bakın...) ve bunlara adlarını veren parçalar (Stormbringer ve Burn), bu damarın izlerini taşır. Bu iki şarkı da gelmiş geçmiş en ünlü DP klasikleri arasına girdi. Ama bu albümlerde Gillan yoktu. Şarkılarda Rainbow ruhu vardı. Gillan zaten bu mirası ısrarla reddetti (çünkü beceremiyordu o damara girmeyi bence...),

Blackmore 90'larda grubu temelli bırakıp gittiği zaman aklınca savaşı Gillan kazandı ve grubu tümüyle kendi hakimiyetinde şekillendirdi. Steve Morse gibi bir adam da işine geldi. Bu kafayla Gillan'ın dümen suyunda giden DP, asla ve asla Stormbringer-Burn-Perfect Strangers-Gypsy's Kiss-Wasted Sunsets-Unwritten Law-Spanish Archer-Strangeways-Dead or Alive-Anya-Battle Rages on vs tadındaki şeyleri yakalayamadı. Yakalayamaz da. Yakalayabilecek bir gitarist gelse belki farklı olurdu, ama eminim Gillan bunu istemezdi. Çünkü bütün derdi Blackmore mirasını reddetmek.

İspatı mı? DP'nin Hall of Fame'e kabul edilmesi esnasındaki kepazelikler. Herifler neredeyse Blackmore'un varlığını inkar edeceklerdi. "Birlikte çalmayız" dediler. Blackmore da "katılmıyorum ulan" dedi.
Gillan, 70'lerde dünyanın en iyi rock vokali idi. Ama, bu herifin malın teki olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
 
Son düzenleme:
Koyu bir Blackmore hayranı ve Deep Purple'ın Steve Morse ile yaptığı işlerden ölesiye nefret eden birisi olarak, yeni gitarist Simon McBride ile yaptıkları son albümden çıkan iki single (Pictures of You ve Portable Door) benim kulağıma hiç fena gelmedi. Sanki Blackmore ruhunda şarkılar yazılmış gibi (ve bunda muhtemelen yeni gitaristin Deep Purple soundunu çok daha iyi anlıyor olmasının etkisi var...) (Not: Portable Door zaten çok açık bir şekilde "Pictures of Home" göndermeleri içeriyor).
Steve Morselu albümlere hakim olan arkadaşlara sormak istedim, sizce de böyle bir fark duyuluyor mu? O berbat albümler arasında görece daha dinlenebilir olan bir şey var mı? En fazla iki şarkı dinleyebiliyorum onlardan, o saçmalıkları dinlerken birisi Deep Purple'ın geçmişine küfrediyor ve mezarında dans ediyor gibi geliyor, dayanamayıp kapatıyorum. Deep Purple ruhu ile uzaktan yakından hiç bir ilgisi yok o albümlerin.



Deep Purple'ın Steve Morse ile yaptığı albümlerden hoşlanmayan biri olarak, Simon McBride ile yapılan yeni çalışmaların kulağına daha hoş gelmesi bence doğal çünkü Steve Morse’un tarzı ile Ritchie Blackmore’un tarzı arasında ciddi farklılıklar var. Morse’un tarzı daha modern ve teknik, oysa Blackmore’un tarzı daha klasik rock ve blues köklerine dayanıyor. Bu da DP'nin soundunu daha iyi anlamasına yol açıyor gibi.

Steve Morse döneminde çıkan albümlerden hoşlanmasan da kişisel bir öneri olarak, Morse'un katkılarıyla çıkmış bazı şarkılar ve albümler arasında dikkate değer olanları yine de yazayım.

Purpendicular (1996) Bu albüm, Morse’un Deep Purple ile yaptığı ilk albüm ve bazı hayranlar tarafından en iyi albümü olarak kabul ediliyor. "Sometimes I Feel Like Screaming" ve "Ted the Mechanic" gibi şarkılar, Morse’un tarzını iyi yansıtan örneklerdir.
Bananas (2003) Bu albümde "Sun Goes Down" ve "Haunted" gibi parçaları öneririm. Albüm genel olarak Morse'un modern rock yaklaşımını yansıtıyor, ancak yine de bazı klasik Deep Purple unsurlarını da barındırdığını duyumsuyorum.

Eğer bu albümlerden bazı şarkıları denemek istersen, Morse'un tarzına bir şans daha verebilirsin. Ama, McBride ile gelen yeni sound daha tatmin edici olacaksa, yeni albümlere odaklanman en iyisi olabilir.
 
Deep Purple'ın Steve Morse ile yaptığı albümlerden hoşlanmayan biri olarak, Simon McBride ile yapılan yeni çalışmaların kulağına daha hoş gelmesi bence doğal çünkü Steve Morse’un tarzı ile Ritchie Blackmore’un tarzı arasında ciddi farklılıklar var. Morse’un tarzı daha modern ve teknik, oysa Blackmore’un tarzı daha klasik rock ve blues köklerine dayanıyor. Bu da DP'nin soundunu daha iyi anlamasına yol açıyor gibi.

Steve Morse döneminde çıkan albümlerden hoşlanmasan da kişisel bir öneri olarak, Morse'un katkılarıyla çıkmış bazı şarkılar ve albümler arasında dikkate değer olanları yine de yazayım.

Purpendicular (1996) Bu albüm, Morse’un Deep Purple ile yaptığı ilk albüm ve bazı hayranlar tarafından en iyi albümü olarak kabul ediliyor. "Sometimes I Feel Like Screaming" ve "Ted the Mechanic" gibi şarkılar, Morse’un tarzını iyi yansıtan örneklerdir.
Bananas (2003) Bu albümde "Sun Goes Down" ve "Haunted" gibi parçaları öneririm. Albüm genel olarak Morse'un modern rock yaklaşımını yansıtıyor, ancak yine de bazı klasik Deep Purple unsurlarını da barındırdığını duyumsuyorum.

Eğer bu albümlerden bazı şarkıları denemek istersen, Morse'un tarzına bir şans daha verebilirsin. Ama, McBride ile gelen yeni sound daha tatmin edici olacaksa, yeni albümlere odaklanman en iyisi olabilir.
Morse'lu albümleri denedim. Sıkıntıdan 2-3 şarkıdan öteye gidemiyorum.
Bu albümlerden çok daha önce Morse'un solo albümlerini dinlemişliğim vardır. Severim çalışını. Yani gayet iyi bildiğim bir gitaristtir.
Ama DP ve Morse. I-ıh. Su ve zeytinyağı. Zorlama bir karışım.
Sometimes... ilk kez dinlediğimde "Bu mu yani milletin kopup gittiği şarkı?" olmuştum. 2-3 kere dinlemişimdir.
Mesele şu: Albümler kötü DEĞİL. Albümler sadece ve sadece VASAT. Laf ola beri gele yapılmış şarkılarla dolu.

Blackmore bu konuda 70'ler sonrası DP'yi defalarca ve en sert şekilde eleştirdi: Yanlış anımsamıyorsam 90'lardaki birleşme için "Niye yaptık tam hatırlamıyorum, herhalde yine Ian'a (Gillan) para lazımdı..." filan demişti. DP markası ile albüm çıkarıp nemalanmaktan ibaret iş yani. O yüzden de Blackmore o projelere hiç bir zaman inanmadı. DP'nin büyüsünün bittiğini anlamıştı.

Şöyle bir parantez açarsam iyi olur. In Rock ve Machine Head albümleri benim hem Deep Purple'a hem de rock müziğe bağlanmamı sağlayan albümlerdir (yaş 14 filan...) Sadece ben dinlesem iyi, bütün yatakhaneye dinletip arkadaşları da rock dinleyicisi yapmıştım (yatılı okudum...) DP'nin ilk dönem progresive albümlerini de bilirim biraz, ama çok bayılmam. Benim için DP hard rockın mucitlerinden biridir. House of Blue Light ise ilk dinlediğim DP ve rock albümüdür. Rainbow'ı ilk dinlediğimde (herhalde bir sene sonra) ise aklım çıkmıştı:) Detaylara girmeyeyim şimdi... Blackmore benim elektro gitar çalmamın sebeplerinden biri, belki de birincisi. Hoş, Gillan da seneler sonra vokale özenmemin sebeplerinden biri... Yani ikisini de ayrı severim. Ama en iyi müziği birlikte iken yapabiliyorlar. Fakat birbirlerinden nefret ediyorlar. Paradoks işte....

Böyle bir yerden gelince çıta yüksek oluyor. Morse'un çaldığı grup DP filan değil. Yani bunu benim gibi klasik DP hayranı birinin DP niyetine "yemesi" mümkün değil. Bugün şarkı söylemekten aciz Gillan ile bu daha da zor. Benim için Gillan her zaman In Rock ve Machine Head'de söyleyen adam. Veya Jesus Christ Superstar müzikalinde İsa'yı oynayan adam... O haliyle dünyanın en iyisi.
Bu biraz da 80'lerde Metallica hayranı olan kişilerin siyah albümden nefret etmesine benziyor:) Siyah albümle Metallica hayranı olanların bunu anlaması mümkün değil.
 
Geri
Üst