3. köprüye hayır !

26 aralık pazar günü kadıköyde 3. köprüye karşı bir gösteri yapılacak. mümkünse katılın ve sesinizi duyurun.

bugün elime bir broşür geçti, broşürdeki bazı şeyleri buraya yazmak istedim. 3. köprünün ne halt olduğunu gayet net açıklıyor.

1- boğaz köprüleri istanbul trafiğine kesinlikle çare olmuyor bu yaşanarak görüldü. üstüne kendi trafiğinide ekliyor.

birinci köprü açıldıktan 1 yıl sonra;

boğazı geçen insan sayısı %4 artarken
boğazı geçen araç sayısı %200 arttı

ikinci köprü açıldıktan 1 yıl sonra;

boğazı geçen insan sayısı %170 artarken
boğazı geçen araç sayısı %1180 arttı

yani köprü yolcu değil araç taşıyor.

2- yeni köprünün iki yaka arasındaki transit tarafiği geçirerek trafiği rahatlatacağı söyleniyor... yalan, transit geçişlerin boğaz trafiğindeki payı %2 ila 3 arası.

3-köprülerin oluşturduğu bunaltıcı trafiğin nedeni nedir? toplu taşımaya gereken önemin verilmemesi, ve köprünün insandan ziyade araçları karşıya geçirmesi. yolcuların %63 ünü taşıyan toplu taşıma araçlarının köprü trafiğindeki payı %10 iken yolcuların %37 sini taşıyan özel araçların payı %90. yani devamlı artan araç sayısına göre köprü yapılacaksa, 7 köprü gerekiyor 2040 da.

4-raylı sistem, deniz yolu taşımacılığına önem verilmeli, kaliteli toplu taşıma araçları ve hizmeti ile toplu taşıma özendirilmeli özel araç kullanımı caydırılmalı. köprü özel araç kullanımını caydırmıyor özendiriyor.

5-boğaz köprüleri istanbulun plansız ve sağlıksız biçimde kuzeye genişlemesini teşvik ederek planlanmamış nufus artışına neden oluyor. buna en net örnek sultanbeyli ve sarıgazı gibi kalabalık betonlaşmış çarpık yapılaşmayı 2. köprünün sağlamasıdır. çarpık nufus dağılımı ve plansız arazi kullanımı, kenstin yaşam damarları olan ormanlar ve su kaynaklarının yok olmasına ve kentte yaşayanların tümünün yaşam koşullarının bozulmasına sebep oluyor. 3. köprüde bu çarpık gelişmeyi dahada hızlandıracak ! şimdiden köprü güzergahı üzerindeki araziler el değiştirmeye başladı, arazileri büyük sermaye grupları "kapatıyor" , bu araziler yine yapılaşacak heryer betonlaşacak, bunun hazırlığı yapılıyor.

6- köprünün rantını kim yiyecek ? büyük inşaat şirketleri, arazi spekülatörleri, bankalar, petrol devleri , otomotiv şirketleri, akp iktidarı, toki ve istanbul büyük şehir belediyesi aracılığıyla, adına kentsel dönüşüm projesi denilen kentsel yıkım ve yağma planı hayata geçirilmeye çalışılıyor. 3. köprünün bağlantısı olan kuzey marmara otoyolu projesinin %12 lik bölümü aslında orman olan 2b denilen arazilerden oluşuyor.


devamı gelicek.
 
Tam olarak nerden geçecek bilmiyorum ama Beykoz tarafından Sarıyer tarafına doğru olacak galiba.

Yazık, İstanbul'un da en güzel, en doğal kalan yerleriydi buralar. 1.5 tonluk arabaya bir kişi binerse daha çok köprü yaparız biz. Tek kişi seyehat edenler motor kullansa heralde ikinci köprüyü söküp satsak bile trafik sorunu olmaz.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #4
Sevgili İstanbullular, Değerli Basın Mensupları;

3.KÖPRÜ İHTİYAÇ DEÐİL CİNAYETTİR..

Bugün "3.Köprü mutlaka yapılacaktır" diyebilen Başbakan Recep Tayip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı iken, 27 Nisan 1995 tarihinde verdiği demecinde "3. Köprü bir cinayettir. Böyle bir teşebbüs İstanbul‘un çağdaş kentleşmesi ve şehir içi ulaşım sistemi için ölümcül sonuçlar doğurur" diyordu.

Başbakan‘ın ülkeyi yönetmeye başladıktan sonraki görüş değişikliğinin ise özellikle 2003‘teki Malezya ziyaretinde, Malezyalı firmaların "yap-işlet-devret" modeli tekliflerinden sonra ortaya çıktığı biliniyor.

3. Boğaziçi köprüsü, bir devlet projesi olan Marmaray‘ın fizibilite raporlarında da ‘‘gereksiz‘‘ görülüyor. Çünkü Marmaray‘ın işletmeye geçmesiyle birlikte Boğaziçi‘ne artık yeni bir köprü ihtiyacı da ortadan kalkacağı belirtiliyor.

Bu bilgiler, devletin resmi raporlarında da yer aldığı halde, 3. köprünün yeniden gündeme gelmesi ise, yap-işlet-devret yöntemiyle ‘‘köprü rantı‘‘ nı bekleyen çevrelerin ‘‘Marmaray‘dan önce‘‘ amaçlarına ulaşmak istediklerini gösteriyor. Boğaziçi‘ne yeni köprünün ulaşım adına değil, ‘‘para toplamak‘‘ için tasarlandığını gösteriyor.

Kurulacak yeri bile kesin olmadan uygun görülen sözde köprü projesindeki ‘‘karayolu ve demiryolu‘‘ önerisinin bilimsel ve gerçekçi olabilmesi için, Avrupa ve Asya yakalarındaki demiryolu sistemlerinin yeni köprü güzergâhına göre etüdü ve yeniden planlanması gerekiyor. Bu çalışma ise 30 yıldır ancak Marmaray için gerçekleştirilebildi.
Yani, üzerinde demiryolu da bulunan bir karayolu köprüsünün Boğaziçi‘nde hiçbir güzergâhta teknik ve rasyonel altyapısı da zaten bulumuyor.

Bunlarla birlikte; başta 3. köprü ve kent içi oto tünelleri v.b. hiçbir plana, SİT kararlarına, yasalara, uluslar arası sözleşmelere uygun olmadığı için, hiçbir plana işlenememektedir. Buna rağmen hükümet tarafından yapılan açıklamalarda öncelikle bu planlara işleyeceğiz denilerek, belediye meclislerinin iradelerine ipotek konulmaktadır.
Bu ülkenin evlatları, İstanbul için alınan ve alınacak olan yanlış yapılaşma kararlarının ve uygulamaların zararlarını temizlemek için çok büyük uğraşlar ve kayıplar verdiler ve veriyorlar! Ömrümüz hep yap-boz ile mi geçecek?

Üçüncü köprü fikri bir kere binlerce kere yanlıştır. Çünkü:

İstanbul‘da nüfus artışı yılda yüzde 4, araba sahipliğindeki artış ise yılda yüzde 16‘dır. Buna göre, 2020 yılında bu talebi ancak 7 köprü ile karşılayabiliriz. 2040 yılında belki 70 köprü gerekecektir. Dolayısı ile köprü inşası çözüm değildir. Çünkü köprü inşa etmek bir kısırdöngüdür. Problemi çözdüğünüzü zannettiğiniz anda, aynı problem ile gene karşı karşıya kalırsınız!

Göztepe ile 4. Levent arası bir metronun maliyeti 450 milyon dolar iken Üçüncü köprünün çevre yolları ve viyadükleri ile birlikte maliyeti en az 900 milyon dolar olacaktır. Dolayısıyla, 3. köprü sadece İstanbul‘da yaşayanların sorunu değildir. İstanbul‘da çarçur edilen kaynaklar, vergi ödeyen tüm Türkiyelileri ilgilendirmektedir.

3. Köprüye karşı çıkanlar Sayın Başbakan‘ı üzüyormuş.
Biz de üzülüyoruz Sayın Başbakan! Ama bu sefer yalnızca üzülmekle yetinmeyeceğiz bilesiniz. Bu sefer, kendimiz, çocuklarımız ve doğadaki tüm diğer canlıların yaşama hakkı için; ormanımıza, suyumuza, mahallelerimize sahip çıkacağız. Üzmek istemezdik ama yıllar önce ‘cinayet‘ dediğiniz, Belediye Başkanınızın bile arkasında duramadığı bu projenin tam da önünde durucağız.
Akademisyenlerin, meslek odalarının, kent sakinlerinin, tümüyle bilimsel gerekçelerle karşı durduğu bu projeye dair kararlılığınızı görüyoruz. Biz de kararlıyız! İstanbul‘un arkadan hançerlenerek katledilmesi demek olan 3. köprü "cinayetini" önleyeceğiz.
Biz karşı çıkanları, ‘bunların yıllardır bir dikili ağacı var mıdır?‘ diye suçluyorsunuz ya, işte tam da o dikili ağaçlarımızı korumak için bugün sokaklardayız, yargı yolu da dâhil olmak üzere her türlü meşru hakkımızı kullanacağız.
Üçüncü Boğaz Köprüsü ilk iki köprüde olduğu gibi İstanbul‘un trafik sorununu çözmeyecek, yeni çözümsüzlükler üretecektir.. Bir yandan İstanbul‘un kuzey kesimi olan Beykoz ve Sarıyer ormanlarında usulsüz yerleşimi teşvik ederken, diğer yandan çevre ve bağlantı yolları güzergâhındaki mevcut yerleşimlerde yaşayan insanların, kamulaştırmaların ardından, kentsel dönüşüm projeleri uygulaması gibi nedenlerle mahallelerinden göç etmelerine yol açılacaktır. Yaklaşık 50 yıl önce, Sarıyer‘deki tersanelerde, bir dünya markası olmuş Paşabahçe Şişecam Fabrikası‘nda, Sümerbank Beykoz Deri Kundura, Tekel İspirto ve Rakı Fabrikaları‘nda işçi olarak çalıştırılmak üzere Anadolu‘dan buralara göç ettirilen insanların barınmalarını sağlamak amacıyla, günümüzde usulsüz diye tanımlanan yapılaşmalar bilerek teşvik edilmişti. Beykoz ve Sarıyer‘de doğan, büyüyen, evlenen ve ölümlerinden sonra buralardaki mezarlıklarda yatan insanlar, işgalci gibi gösterilerek, "kentsel dönüşüm" projeleri yoluyla şimdi göçe zorlanmaktadır. Bunların aralarında arsalarının değerleneceği umuduna kapılarak köprünün yapılmasını isteyenlerin de önünde sonunda yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda bırakılacağı unutulmamalıdır.

3.köprü demek, ecri misillerin artması, yıkımların başlaması ve barınma hakkımızın gasp edilmesi demektir. Biz Beykoz, Sarıyer ve tüm İstanbul halkı olarak köprü atında egzoz gazında yaşamak yerine yaşamı savunuyoruz. Yapılması gereken , sermayenin değil İstanbul halkının ortak çıkarlarını ve kamu yararını gözeten, doğal ve tarihsel çevrenin korunduğu, halkın demokratik katılımını esas alan bir planlamayı acilen hayata geçirmektir. İstanbul için, raylı sistem ağırlıklı, deniz yolunu en etkin biçimde kullanan ve otobüslerle desteklenmiş bir toplu taşıma sisteminin oluşturulması gereklidir. Planlı olarak toplu taşımayı etkinleştirme, ucuzlatma ve bu amacı destekleyecek biçimde otomobil kullanımını caydırıcı tedbirlerin alınması sağlanmalıdır. Tarımı ve hayvancılığı çökmüş, yerleşim ve sanayileşmesi plansızlığa dayalı, kırlarını yönetemeyen bir Türkiye‘de, İstanbul‘un ulaşım ve taşımacılık sorunu köprülerle çözülemeyecek, aksine bu sorunlara yoğun kent, kişi başına ulaşım maliyeti, su, rekreasyon, yaban hayatı gibi pek çok sorun daha da eklenecektir.



Mart 2008‘den buyana dün; Havantepe‘de, Sarıyer merkezde, Rumelikavağı‘nda, Tarabya‘da, Beykoz‘daydık. "3.rant köprüsü" söylentilerinden vazgeçilinceye kadar, bundan sonra da gerekirse Türkiye‘nin tüm meydanlarını dolaşarak mücadelemizi sürdüreceğiz, İstanbul halkına, kente, çevreye ve doğaya karşı suç işlenmesini, ülkenin parasal kaynaklarının çarçur edilmesini önleyeceğiz.





* 3.KÖPRÜ İSTANBUL HALKINA, KENTE ÇEVREYE VE DOÐAYA KARŞI SUÇTUR!
* KÖPRÜ DEÐİL İNSANCA YAŞAM!
* ORMAN YOKSA SU DA YOK!
* 3.KÖPRÜ YIKIM DEMEKTİR!
* ORMANIMA, SUYUMA,MAHALLEME DOKUNMA!
* ARTIK YETER, BU KENT, BU ÜLKE BİZİM.
* KENTİ, KENTLİYİ, ORMANI, SUYU,DENİZİ ÖLDÜRMEYELİM.
* SERMAYE DEFOL İSTANBUL BİZİMDİR !



18 TEMMUZ 2009 / SARIYER

3.KÖPRÜ YERİNE YAŞAM PLATFORMU
 
Her sabah avrupa yakasına her akşam Anadolu yakasına geçiyorum köprüye yaklaşana kadar hiçbir sıkıntı yok ancak köprüye yaklaştıkça tam bir sinir harbi yaşanıyor ne olacak bilmiyorum çok rezil bir durumda istanbul...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
New york ta manhattan adasıda böyle bir trafiğe sahiptir ve 2 köprü ye ilaveten 49 adet tünel ile ana karaya bağlanmıştır. bizim neden tünel geçişini değilde hep köprü yapmaya giriştiğimiz tartışılmalı. bu köprü işinde öyle bir rant varki akıllara zarar. ve öyle bir tahribat varki akıllar zarar. köprünün getireceği yaılaşma istanbulun kalan son ormanlarınıda yok edip bitin su havzalarını kurutacaktır. koca şehrin su ihtiyacı civar yörelerden sağlanıp oralarda kurutulacaktır. korku filmi gibi...
 
Atıp tutacağınıza belgesiyle gelin konuşun yandaşlar diye bahsettiklerinizden.Herkez, herkez hakkında herşeyi söyleyebilir. Kanıtsız suçlamak iftiraya girer. İFtira da insanlıkla doğrudan alakalıdır. Bir insan ne kadar insansa o kadar az iftira eder.
 
ilnino ; taraf olduğun tarafın kitabını,gazetesini veya herhangi bir kaynağını okurken biraz sorguluyor musun acaba insan çiğ süt emmiş her yazılana inansam mı inanmasam mı diye ? ben senin kadar kendi düşüncesi dışında farklı bir düşünceye düşman olan bir üye daha görmedim gerçi bir üye daha vardı.Biraz insani duygularda yoksunluğun var gibi ya insanız ya hiç önemi yok mu senin için, diyeceksin ki konu ile alakası ne var belki yok ama mesajların o kadar ezberci ki maalesef yandaşlık gözünü kör etmiş. Bak ilnino insanoğlu bu kandırır, iftira atar, karalar, kınar bunu haksız yere de yapar çıkarı uğruna da yapar çünkü karşı tarafı kötülemektir amacı. Kaynaklara gözün kapalı inanma biraz düşün biraz... düşününce doğruya erişecek misin belki hayır çünkü edindiğimiz bilgilerin hepsi kaynaklara dayalı yapacak birşey yok ama şunu yapabiliriz diğer taraf ne diyor acaba ?
 
he canım he,referandumda "12 eylül mağdurları için evet vereceğim" diyen benim di mi? akp milletvekilinin Kenan Evren'in avukatı olduğunun ortaya çıkmasından bahseselim istersen? Herşeyi geçtim,benim üzerimden birşey olduğunu ispatlamaya çalışmada bir zahmet köprü yapılsın mı
yapılmasın mı fikrini söyle dürüstçe. Yok öyle trafik var diyip sıyrılmak.Hadi canım hadi...
 
Bende her sabah anadolu yakasına geçiorm akşamlarıda avrupaya. Bu trafik haliyle bile bindiğim butun toplu taşıma araçları hemen hemen tıkabasa dolu.

Bundan zıyade denizin altından gecen tuneller yapılabılır o zaman trafiğin rahatlayacagına ınanıyorum.
 
illnino demiş ki:
he canım he,referandumda "12 eylül mağdurları için evet vereceğim" diyen benim di mi? akp milletvekilinin Kenan Evren'in avukatı olduğunun ortaya çıkmasından bahseselim istersen? Herşeyi geçtim,benim üzerimden birşey olduğunu ispatlamaya çalışmada bir zahmet köprü yapılsın mı
yapılmasın mı fikrini söyle dürüstçe. Yok öyle trafik var diyip sıyrılmak.Hadi canım hadi...

:) :) :) karar veremiyorum yapılsın mı yapılmasın mı, hala yapılırsa ne olur yapılmasa ne olur diye düşünmekteyim aman ilnino kızma sen hehehe

12 eylül mağdurları için evet dedim ve pişman değilim
kemalizm senin beynini uyuşturmuş biraz at gözlüklerini bir kenara bırak seni düşünmeye davet ediyorum
 
Geri
Üst