Amerika - Avrupaşebeke Farkı Sorunu

Daha önce konuşuldu, fakat şu anda Amerika'daki arkadaşıma çok acil bir biçimde sağlıklı cevap vermem gerektiği için buraya yeni başlık açıyorum. Kusura bakmayın. Bu arada diğer başlığı da araştıracağım...

Amerika'dan bir Korg Karma Keyboard alacağız, bu cihazı Türkiye'de kullanacağız. Haliyle gerilim farkı var... Bu cihazı burada kullanabilmek için ne kadar harcama yapmak gerekli... Daha da önemlisi ne yapmak gerekli...

Kısaca sorun şu; 110 volt şebeke gerilimi ile çalışan bir klavyeyi, burada 220 volt ile sağlıklı bir biçimde çalıştırmak için ne yapmalıyız? Tahminen ne kadar harcama yapmalıyız.

Teşekkür ederim...
 
Basit ve ucuz (15 milyon civarı) bir transformatörle çözebilirsin sanırım sorununu. Bende amerikadan gelen bir wlan aleti kullanıyorum. Tabi müzik güç daha hassasiyet gerektiren bir konu olduğu için sunduğum çözümün ne kadar sağlıklı olduğunu bilemeyeceğim.
 
Alacağın aleti üreten firma ile konuşup, avrupa için ürettikleri trafodan 1 adet alıp alamayacağını sor en kolay yol bu, ampli ile gelen paketin içinde getirirsin.

TC G major gibi yeni aletlerdede auto switching power supply var, şebeke gerilimini ölçüp ona göre her türlü akımda çalışıyor
 
Eğer cihazın AC girişi Ozan'ın dediği gibi universal (90-250V) değilse ufak bir 220>110 step-down trafo zımba gibi işini görür, yeter ki güç değeri yeterli olsun (30W).
 
Uyumsuzluk sağlaması olasılığı var.
Sonuçta, alet fabrika çıkışı belli bir akıma bağlı olarak, belli bir kalitede üretiliyor.Akımı yükseltmek alete zarar verebiliyor.
 
Alakası yok, elektrik temel prensiplerinden biraz anlasan bu işin hiçbir sakıncası olmadığını görürsün. Voltaj santralden çıkıp evlerimize ulaşana kadar defalarca indirilir, yükseltilir, farkında bile olmayız.

Elektrik Santral'in jeneratörlerinden çıktığında her faz ile nötür arası 454,000 V AC'dir . Bu belli bir mesafe sonra bir step-down trafo aracılığı ile 254,000 V AC'ye indirilir, trafo girişindeki akım gerilim dengesi ile çıkışındaki akım gerilim dengesi birbirine uyumlu olacak şekilde sarıldığı için hiçbir cihaza birşey olmaz.

Sonra o 254,000 VAC belli bir mesafe sonra yine aynı şekilde hesabı yapılmış bir trafo aracılığı ile 154, 000 Volta iner. Yine birşey olmaz.

O 154,000 Volt sonra 54,000 Volta iner, yine birşey olmaz.

Mahalle köşelerinde gördüğünüz kare kutu şeklindeki trafo binalarının içine 10,000 Volt gelir, 220/380 V AC çıkar, hiçbirşey olmaz.

O 220V zaman zama 250V'a çıkar, zaman zaman 190 V'a iner şebekenin çektiği yük oranında, yine birçok cihaza birşey olmaz, çünkü bütün hepsinin AC devreleri belli tolerans aralıklarında çalışabilsinler diye uygun olarak hesaplanmıştır.

220V yerine 110V çıkmasını istersen sarımı ona göre yaparsın, döngü sayısını azaltırsın, tel kalınlığını arttırırsın, sekondere indüklenen potansiyel (voltaj) düşer ama tel kalınlığı yüzünden akım yükselir. Sonuçta sekonder gücü sabit kalır.

Tutarsın sonra o 110 Voltu başka bir trafoya beslersin, o ikinci trafonun sekonderini öyle bir sararsın ki spin sayısı yüksek olduğu için uçları arasında 220V verir. Değişen yine hiç birşey olmaz.

Universal Adaptör denen, hani bu laptoplarla beraber gelen 90V ile 250V arasında ne verirsen ver çalışan "Switch Mode" güç kaynakları bile aynı prensiple çalışır: Gelen AC voltajı direkt DC'ye çevir, yani 220 VAC geliyorsa onu 220VDC yap, voltaj DC olduğu anda elektronik olarak o voltajı kontrol edebilmen mümkün, sabit sarımlı bir trafoya ihtiyacın kalmadı artık, sonra o voltajı bir osilatör yardımı ile tekrar AC forma çevir, istediğin voltaj seviyesinde stabil bir çıkış al, onu sonra ister düzelt DC yap kullan, ister AC olarak kullan. Girişteki voltaj düşmüş çıkmış hiç farketmez, içindeki elektronik devre hep aynı voltajı verir.

Hadi "Switch Mode" olayını bir kenara bırak, konvansiyonel metodla bir deneme yap, AMA DİKKATLİ OL, 220V ÖLDÜRÜCÜDÜR, git iki adet 220V giriş 9 Volt çıkış trafo al, birinin girişine 220V ver, çıkışından 9V alırsın, o 9V'u diğer trafonun 9V çıkışlarına bağla, ikinci trafonun 220V uçlarından yine 220V okursun. Değişen hiçbirşey olmaz. 220V gelir, 9V olur, sonra o 9V gider ikinci trafodan tekrar 220V olur çıkar. Arada sadece trafoların kendi iç kayıplarının toplamından oluşan bir verim kaybı olur o kadar.

Benim burada dev gibi filtre devrelerim var stüdyomun şebeke voltajını temizleyen, kendim yaptım, içinde birbirinin aynısı iki trafo var, biri 240V giriş 72V çıkış, diğeri 72V giriş, 240V çıkış. 240V şebeke voltajı geliyor, ilk trafoda 72V'a iniyor, o 72V bir takım kondansatör filtre devrelerinden geçiyor, sonra temizlenmiş olarak ikinci trafonun 72V sarım uçlarına gidiyor, ikinci trafoda tekrar yükseltilip gerisin geriye 240 VAC'ye yükseliyor ve cihazlarımı besliyor.

Şimdi, orada ilk gelen voltaj 100V olmuş, 110V olmuş, 220V olmuş, 240V olmuş hiç farketmez. Yeter ki trafonun 110V'a bağlanan kısmı 110V için sarılmış olsun. Bir taraftan 110V girer, öbür taraftan 220V çıkar. Ama eğer trafonun girişi 110V için sarılmamış da 220V için sarılmışsa, o uca 110V verdiğin anda aşırı akım çekilmesi sebebiyle ya sigortayı attırırsın, ya da trafoyu yakarsın, hangisi daha hızlıysa.

Sonuçta özetlersek, voltajları birbirine dönüştürmekte hiçbir mahsur yoktur, yeter ki çevirimlerde kullanılan hesaplar ve değerler o sisteme bağlanacak cihazlarınkilerle uyumlu olsun.
 
Mahcem bir soruya bir cevap veriyorsun, insan alıp .pdf formatında nete koyası geliyor. Kitap yazsana abi :) Ben protools manuelini çevirmeyi düşünüyorum Türkçe'ye :)
 
Mahcem senin okuduğun bölümün elektrikle ilgisi var mı yoksa bunlar özel ilgi sonucunda edinilmiş bilgiler mi? Ben anlayamıyorum hocam bu kadar bilgiye sahip olmanı, gözlerim yaşarıyor her cevabı okuduğumda. :)
 
GaRGoYLe demiş ki:
Bu cihazı burada kullanabilmek için ne kadar harcama yapmak gerekli... Daha da önemlisi ne yapmak gerekli...

Kısaca sorun şu; 110 volt şebeke gerilimi ile çalışan bir klavyeyi, burada 220 volt ile sağlıklı bir biçimde çalıştırmak için ne yapmalıyız? Tahminen ne kadar harcama yapmalıyız.

Efenim ben teorik taritsmalari uzmanlarina birakip pratik bir cevap vereyim: arkadasina soyle yasadigi sehirdeki en yakin Radio Shack'e gitsin. Bunlar bakkal gibidir neredeyse her blokta bir tane bulunur. Oradan Mahcem'in dedigi gibi voltaji 220'den 110'a indiren step down transformer alsin. Bunlarin fiyati guclerine gore degisiyor ama sonucta 30 $'in altindadir.
 
Mahcem demiş ki:
Alakası yok, elektrik temel prensiplerinden biraz anlasan bu işin hiçbir sakıncası olmadığını görürsün. Voltaj santralden çıkıp evlerimize ulaşana kadar defalarca indirilir, yükseltilir, farkında bile olmayız.

Elektrik Santral'in jeneratörlerinden çıktığında her faz ile nötür arası 454,000 V AC'dir . Bu belli bir mesafe sonra bir step-down trafo aracılığı ile 254,000 V AC'ye indirilir, trafo girişindeki akım gerilim dengesi ile çıkışındaki akım gerilim dengesi birbirine uyumlu olacak şekilde sarıldığı için hiçbir cihaza birşey olmaz.

Sonra o 254,000 VAC belli bir mesafe sonra yine aynı şekilde hesabı yapılmış bir trafo aracılığı ile 154, 000 Volta iner. Yine birşey olmaz.

O 154,000 Volt sonra 54,000 Volta iner, yine birşey olmaz.

Mahalle köşelerinde gördüğünüz kare kutu şeklindeki trafo binalarının içine 10,000 Volt gelir, 220/380 V AC çıkar, hiçbirşey olmaz.

O 220V zaman zama 250V'a çıkar, zaman zaman 190 V'a iner şebekenin çektiği yük oranında, yine birçok cihaza birşey olmaz, çünkü bütün hepsinin AC devreleri belli tolerans aralıklarında çalışabilsinler diye uygun olarak hesaplanmıştır.

220V yerine 110V çıkmasını istersen sarımı ona göre yaparsın, döngü sayısını azaltırsın, tel kalınlığını arttırırsın, sekondere indüklenen potansiyel (voltaj) düşer ama tel kalınlığı yüzünden akım yükselir. Sonuçta sekonder gücü sabit kalır.

Tutarsın sonra o 110 Voltu başka bir trafoya beslersin, o ikinci trafonun sekonderini öyle bir sararsın ki spin sayısı yüksek olduğu için uçları arasında 220V verir. Değişen yine hiç birşey olmaz.

Universal Adaptör denen, hani bu laptoplarla beraber gelen 90V ile 250V arasında ne verirsen ver çalışan "Switch Mode" güç kaynakları bile aynı prensiple çalışır: Gelen AC voltajı direkt DC'ye çevir, yani 220 VAC geliyorsa onu 220VDC yap, voltaj DC olduğu anda elektronik olarak o voltajı kontrol edebilmen mümkün, sabit sarımlı bir trafoya ihtiyacın kalmadı artık, sonra o voltajı bir osilatör yardımı ile tekrar AC forma çevir, istediğin voltaj seviyesinde stabil bir çıkış al, onu sonra ister düzelt DC yap kullan, ister AC olarak kullan. Girişteki voltaj düşmüş çıkmış hiç farketmez, içindeki elektronik devre hep aynı voltajı verir.

Hadi "Switch Mode" olayını bir kenara bırak, konvansiyonel metodla bir deneme yap, AMA DİKKATLİ OL, 220V ÖLDÜRÜCÜDÜR, git iki adet 220V giriş 9 Volt çıkış trafo al, birinin girişine 220V ver, çıkışından 9V alırsın, o 9V'u diğer trafonun 9V çıkışlarına bağla, ikinci trafonun 220V uçlarından yine 220V okursun. Değişen hiçbirşey olmaz. 220V gelir, 9V olur, sonra o 9V gider ikinci trafodan tekrar 220V olur çıkar. Arada sadece trafoların kendi iç kayıplarının toplamından oluşan bir verim kaybı olur o kadar.

Benim burada dev gibi filtre devrelerim var stüdyomun şebeke voltajını temizleyen, kendim yaptım, içinde birbirinin aynısı iki trafo var, biri 240V giriş 72V çıkış, diğeri 72V giriş, 240V çıkış. 240V şebeke voltajı geliyor, ilk trafoda 72V'a iniyor, o 72V bir takım kondansatör filtre devrelerinden geçiyor, sonra temizlenmiş olarak ikinci trafonun 72V sarım uçlarına gidiyor, ikinci trafoda tekrar yükseltilip gerisin geriye 240 VAC'ye yükseliyor ve cihazlarımı besliyor.

Şimdi, orada ilk gelen voltaj 100V olmuş, 110V olmuş, 220V olmuş, 240V olmuş hiç farketmez. Yeter ki trafonun 110V'a bağlanan kısmı 110V için sarılmış olsun. Bir taraftan 110V girer, öbür taraftan 220V çıkar. Ama eğer trafonun girişi 110V için sarılmamış da 220V için sarılmışsa, o uca 110V verdiğin anda aşırı akım çekilmesi sebebiyle ya sigortayı attırırsın, ya da trafoyu yakarsın, hangisi daha hızlıysa.

Sonuçta özetlersek, voltajları birbirine dönüştürmekte hiçbir mahsur yoktur, yeter ki çevirimlerde kullanılan hesaplar ve değerler o sisteme bağlanacak cihazlarınkilerle uyumlu olsun.

Temel prensiplerden ne kadar anlayıp, ne kadar anlamadığımı bilemezsin.

Birşeyler yazmışsın, senin yazına karşılık; bende bu olay yüzünden kaç kere gözümün önümdeki aletlerden duman çıktığını söylerim.Tabi aletlerin benim olmaması ayrı bir güzellik benim için.

Zaten kendin de söylemişsin:"220V yerine 110V çıkmasını istersen sarımı ona göre yaparsın, döngü sayısını azaltırsın, tel kalınlığını arttırırsın, sekondere indüklenen potansiyel (voltaj) düşer ama tel kalınlığı yüzünden akım yükselir. Sonuçta sekonder gücü sabit kalır."
ve
"Sonuçta özetlersek, voltajları birbirine dönüştürmekte hiçbir mahsur yoktur, yeter ki çevirimlerde kullanılan hesaplar ve değerler o sisteme bağlanacak cihazlarınkilerle uyumlu olsun."
demişsin.

Bundan bir önceki attığım mesajı bir daha okumanı öneririm.Belki ne demek istediğimi anlayabilirsin.

"Uyumsuzluk sağlaması olasılığı var.
Sonuçta, alet fabrika çıkışı belli bir akıma bağlı olarak, belli bir kalitede üretiliyor.Akımı yükseltmek alete zarar verebiliyor."

Bir daha anlamadan cevap vermemen dileğiyle...
 
arkadasim kullandigin aletin kac watt cektiinwe bakar bende amerikadan 2 adet mesa boogie triple rectifier aldim ama en az 1000 wattlik transformator lazimdi dolayisi ile radio shackte yoktu o kadar büyük bende burda yaptırdım. şimdi normal çalışıyo ama en kısa zamanda orjinal transformatoru alıcam
 
Progressive,

Ona bakarsan dünyanın da her an yıkılma ihtimali var. Lâf mı şimdi? "Uyumsuzluk yapma ihtimali var". Ne uyumsuzluk yapacak? Kullanacağın trafonun girişi 220V ise, çıkışı da 110V ise, gücü de çıkışına bağlayacağın cihazın çekeceği gücün %30-%50 arası üstünde ise uyumsuzluk yapacak birşeyi yok, daha ilk başta söyledim. Eğer kullanılan trafo bu şartlara haiz değilse ortalığı yakar tabii...

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer hesabı insanların içine korku salmanın alemi yok ki? insanlara "aman ha, ne olur ne olmaz yakarsın" deyip şüpheye sokana kadar bildiğin bir kesin çözüm varsa onu söyle ki insanların işi görülsün. Ben öyle yapıyorum. Söylediklerimde teknik bir yanlışlık varsa söyle, düzeltilmekten memnun olurum.
 
Mahcem,

Hala benim söylediklerimin aynısını söylüyorsun.Bence sen benim yazdıklarımı okumaktansa, kendi yazdıklarını okumalısın.Çünkü başka türlü olmayacak.

Uyumsuzluk yapar diyorum, sen "ne uyumsuzluk yapacak diyorsun?" , ardından neden uyumsuzluk çıkarabileceğini kendin söylüyorsun:"Eğer kullanılan trafo bu şartlara haiz değilse ortalığı yakar tabii... ",diyorsun.

Olay sütten ağzı yanma olayı ya da insanların içine korku salma olayı değil.Bir olasılık varsa ben bunu belirtirim.Ortaya bir çözüm yolu konmuş, çıkabilecek olumsuzluklar varsa ben bunu yazarım.

Dediğim gibi, anlamadan cevap vermemelisin.
 
Bence sen anlamıyorsun. Seninle aynı şeyi söylemiyoruz. Sen sadece "uyumsuzluk yapar" diyorsun, ben ise "şöyle şöyle olursa uyar, şöyle şöyle olmazsa uymaz" diyorum.

Aradaki farkı sen gör, bence çok fark var. Arada bir uyumsuzluk olabileceğini soruyu soran da biliyor zaten, arkadaşın orada aradığı şey çözüm, yoksa "uyumsuzluk olur yakarsın vallaa" cevabı değil. Ne yaparsa uyumsuzluk yapmaz ona cevap verin siz de. Söylediğiniz şey bari insanlara yardımcı olsun.
 
Progressive demiş ki:
Uyumsuzluk sağlaması olasılığı var.
Sonuçta, alet fabrika çıkışı belli bir akıma bağlı olarak, belli bir kalitede üretiliyor.Akımı yükseltmek alete zarar verebiliyor.

...demişsin. Al sana söylediğinin ne kadar yanlış olduğunu örneklerle göstereyim.

Bir cihaz eğer, farzı misal, 22W güç tüketiyorsa, şebeke girişi 220 Volta göre ayarlanmışsa 100 mA yani 0.1A akım çeker. (220V x 0.1A = 22W )

Aynı cihazın girişi 110 Volta göre ayarlanmışsa o zaman 200 mA akım çeker (110V x 0.2A = 22W )

Şebekeden çekilen güç ise her iki halde de değişmez, 22 Watt.

Şimdi...

Şebeke voltajın 220V, ama cihazının kabul edebileceği voltaj 110V. Ne yaparsın?

Alırsın bir tane voltaj çevirici transformatör, veya halk ağzı ile trafo. Bu trafonun iki tane sarımı vardır, biri primer, diğeri sekonder. Bu iki sarım arasında elektriksel hiçbir temas yoktur, birbirlerinden elektriksel olarak tamamen yalıtılmışlardır. Aradaki tek etkileşim manyetik alandır. 220V tarafına 220V verirsin, öbür tarafında 110V belirir. Tam tersi de çalışır: 110V tarafına 110V verirsen 220V tarafından 220V alırsın. bir taraftan diğer tarafa aktarılan toplam güç ise yine değişmez (ideal trafodan bahsediyoruz, sıfır kayıplı).

Primer sargısını 220V'da maksimum 100 mA verecek şekilde sararsın, dolayısı ile trafonun şebekeden çekeceği maksimum güç 22 Watt olur.

Sekonder sargısını da 110V'da maksimum 200mA verecek şekilde sararsın (gerçi bu teori, ideal şartlardan bahsediyoruz, gerçekte arada mutlaka kayıplar olur, o yüzden sarımlarda sürekli ideal değerlerin üzerine biraz tolerans eklenir). Dolayısı ile trafonun primer sarımından manyetik alan yolu ile çekeceği enerji yine 22W olur, şebekeden çekilene eşit.

Senin sekonder çıkışına bağladığın cihaz da 110V 0.2A çekeceği için alan razı veren razı, kimseye birşey olmaz.

Burada uyumsuzluk yapacak ne var? Buyur, akım yükseldi, kime ne zarar geldi? Gayet basit, voltaj düşer, çekilen akım da aynı oranda yükselir tabii, bundan doğal birşey olamaz.

Çekilen akımı sen yükseltmezsin, bağladığın cihaz ne kadar ihtiyacı varsa o kadar akım çeker. Sen sadece voltajı yükseltirsin. Boştaki bir prizde 220V Voltaj vardır ama çekilen akım (Amperaj) sıfırdır, çünkü birşey bağlı değildir. O prize 1100 wattlık ütü bağlarsın, 5 Amper akım çeker, 22 Wattlık klavye bağlarsın 100 miliamper çeker. Eğer senin dediğin gibi birşey olmuş olsa klavyeyi bağladığın anda bütün şebekenin akımlarının klavyenin üzerine hücum etmesi lazım. Yok öyle birşey.

Gidin alın dediğim gibi 220Volt'u 110Volt'a çeviren bir trafo, dikkat edin trafonun gücü bağlayacağınız cihazın gücünden %30 ila %50 daha büyük olsun, 220V kısmını prize, 110V kısmını da cihaza bağlayın, bitti. Aynen devam.

Bundan daha ötesi kişisel atışmaya girecek. Daha nasıl izah edeyim?
 
Geri
Üst