ikincisi kesinlikle ilkini geçememiş bu filmin.ben daha yeni izledim maalesef ikinciyi ama ilkindeki hava yakalanamamış sanki.kötü değil tabii,beğendim ama ilk film,belki izleyicinin de konunun yabancısı olması nedeniyle,daha çarpıcıydı.katilin,yaşamayı haketmediğini düşündüğü,kendine ve çevresine zarar veren insanları yaşamak için ne kadar kan dökebileceklerini,neleri feda edebilecekleri sorusuyla yüzyüze bırakması ile "seven"daki katilin incil'deki yedi büyük günahı işleyenlere işledikleri günahla ilintili ceza vermesi birbirine pararlel.ama ben ikinci filmde daha fazla dehşet adına katilin amacından biraz sapıldığını düşünüyorum.ya da en azından,amaca fazla eğilinmemiş pek diyim.kanserli katilin "oyun"lara başlamasının açıklandığı sahneyi de sönük buldum.belki ilk filmden sonra fazla beklenti içine girmişizdir..yine de biçok gerilim filmine göre çok çok iyi bi film.
quote]
Aynı fikrideyim ve sanırım birçok kişi de aynı şeyi düşünmekte..Dediğin gibi belki de beklenti fazla olunca insan yüzünü ekşitiveriyor hemen..Filmi izledikten sonra dilimden ''nerde çokluk orda bokluk'' lafı dökülüverdi.Artan karakterler filme heyecan katmak yerine daha sıradanlaştırmış ve sıkmış sanırım..İlk film için değişik bir gerilim filmiydi diye bahsederken ikincisinde sadece gerilim filmiydi diyebiliyorum..Hatta hemen hemen hiç gerilmedim ve basit bir film izliyorum modundan kurtaramadım kendimi..Zenci bir adam, ürkek sarışın bir kız, hafif mesrep
bir kız, kaslı maslı akılsız bir adam, ve küçük bir çocuk ve onu kurtaracak polis babası..Birkaç akılda kalabilecek görüntü dışında --fırında yanan adam, iğne dolu çukura atılan kız(ki asıl kahramanımız) gibi--çokda bayıla bayıla izlenebilecek bir film olduğunu düşünmüyorum..Benim gibi tırsık bir şahsiyet bile bazı sahnelerde güldüyse gerilim manyağı arkadaşlar sanırım çıkışta küfretmişlerdir..
Hele sonunda direk üçüncüsü geliyor mesajı verilmesi de canımı sıktı...