Güzel insan Bağış Erten hafta sonu güzel bir soru sordu; "Domates daha iyi olsun diye, biber yasaklanır mı?" dedi.
Senin derdin Türk futbolunun gelişmesi ise, bunu yabancı sınırlaması koyarak değil, alt yapıdan oyuncu bulundurmak ve kadroda yer vermek gibi bir kriter koyarak sağlayabilirsin. Senelerdir "Türk futbolu gerilemesin" adı altında uygulanan bu yasak neresinden tutsak elde kalıyor bence.
Ha bu vesileyle, ülkemizdeki KAYPAK futbol yöneticilerinin de, Fenerbahçe veya Galatasaray ayrımı yapmaksızın alnını karışlamak istiyorum. Konudan çok uzaklaşıyorum belki; fakat bunu yazmam lazım. Hepsine tek tek yazamam belki fakat en çok konuşan iki tanesine yazacağım. Çünkü hiç birinin Türk futbolunu filan düşündüğü yok, herkes kendi başarısının ve şartlarının derdinde. Ulan İlhan Cavcav bile İstanbul'u tokatlama geleneğine balta vurabilecek olmasına rağmen çark etti be.
Galatasaray; Fenerbahçe şu yasağın kalkmasını isterken karşı safın en ateşli elemanını oluşturan güzide rakibimiz, halen daha Ali Sami Yen'de oynamaya devam ediyor olsaydı, yani gelirleri şu anda ki düzeye ulaşmamış olsaydı, halen bu yasağın kalkmasını isteyecek miydi? Ne oldu; gelirler yükselince bitler kanlandı değil mi?
Fenerbahçe; ulan adam, senin zaten her konuda gösterdiğin manasız, mazoşist ve psikolojik inat tez konusu olacak düzeyde... Sen sırf en büyük rakibin bunu savunmaya başladı diye, inat duygusundan hareketle nasıl böyle bir çark yapıyorsun? "Yıllarca ben istedim sizler istemediniz, bu Türk futboluna hainliktir dediniz, şimdi de siz isterken ben istemiyorum" diye serzenişte olsan bunu haklı bulurum fakat kendi ilerleyişinin de önünü keseceğini bile bile nasıl bu mantıkla yasağı savunmaya başlarsın? Nasıl bir tutarsızlıktır bu. Bu inat senin kulübünün yararına değil ki bir kere, kulüp inatla yönetilmez... Sen en başta tutarlı durabilseydin, öyle ince ve güzel bir tavırla girerdin ki; "ne oldu seneler sonra sözüme geldiniz mi eşşek sıpaları, amk vizyonsuzları" temalı güzel bir bildiri yayınlar ve yöneticilerinin basına vereceği planlı beyanatlarla da bunu sıcak tutup vurgulardın. Ama sen şimdi zamanında haklı olarak savunduğun şeyden çark ederek Mehmet Topuz gibilerine 9 milyon € vermeyi mi savunuyorsun yani kulüp olarak? Sana bunu sorduklarında işte mal gibi kalırsın.
FC United of Manchester tarzı bir kulüp kursak lan diyorum bazen, yemin ederim bak.
Neyse, evet, konfederasyon kupası. Niye seyrediyoruz ki İspanya bunu da alacak a.k.
Senin derdin Türk futbolunun gelişmesi ise, bunu yabancı sınırlaması koyarak değil, alt yapıdan oyuncu bulundurmak ve kadroda yer vermek gibi bir kriter koyarak sağlayabilirsin. Senelerdir "Türk futbolu gerilemesin" adı altında uygulanan bu yasak neresinden tutsak elde kalıyor bence.
Ha bu vesileyle, ülkemizdeki KAYPAK futbol yöneticilerinin de, Fenerbahçe veya Galatasaray ayrımı yapmaksızın alnını karışlamak istiyorum. Konudan çok uzaklaşıyorum belki; fakat bunu yazmam lazım. Hepsine tek tek yazamam belki fakat en çok konuşan iki tanesine yazacağım. Çünkü hiç birinin Türk futbolunu filan düşündüğü yok, herkes kendi başarısının ve şartlarının derdinde. Ulan İlhan Cavcav bile İstanbul'u tokatlama geleneğine balta vurabilecek olmasına rağmen çark etti be.
Galatasaray; Fenerbahçe şu yasağın kalkmasını isterken karşı safın en ateşli elemanını oluşturan güzide rakibimiz, halen daha Ali Sami Yen'de oynamaya devam ediyor olsaydı, yani gelirleri şu anda ki düzeye ulaşmamış olsaydı, halen bu yasağın kalkmasını isteyecek miydi? Ne oldu; gelirler yükselince bitler kanlandı değil mi?
Fenerbahçe; ulan adam, senin zaten her konuda gösterdiğin manasız, mazoşist ve psikolojik inat tez konusu olacak düzeyde... Sen sırf en büyük rakibin bunu savunmaya başladı diye, inat duygusundan hareketle nasıl böyle bir çark yapıyorsun? "Yıllarca ben istedim sizler istemediniz, bu Türk futboluna hainliktir dediniz, şimdi de siz isterken ben istemiyorum" diye serzenişte olsan bunu haklı bulurum fakat kendi ilerleyişinin de önünü keseceğini bile bile nasıl bu mantıkla yasağı savunmaya başlarsın? Nasıl bir tutarsızlıktır bu. Bu inat senin kulübünün yararına değil ki bir kere, kulüp inatla yönetilmez... Sen en başta tutarlı durabilseydin, öyle ince ve güzel bir tavırla girerdin ki; "ne oldu seneler sonra sözüme geldiniz mi eşşek sıpaları, amk vizyonsuzları" temalı güzel bir bildiri yayınlar ve yöneticilerinin basına vereceği planlı beyanatlarla da bunu sıcak tutup vurgulardın. Ama sen şimdi zamanında haklı olarak savunduğun şeyden çark ederek Mehmet Topuz gibilerine 9 milyon € vermeyi mi savunuyorsun yani kulüp olarak? Sana bunu sorduklarında işte mal gibi kalırsın.
FC United of Manchester tarzı bir kulüp kursak lan diyorum bazen, yemin ederim bak.
Neyse, evet, konfederasyon kupası. Niye seyrediyoruz ki İspanya bunu da alacak a.k.