Genel Fizik

Fizik...Birçoğumuzun lisede ençok korktuğumuz derslerin ilkidir sanırım.Ama aslında işin içine girdikçe daha çok zevk veren ve sadece bir ders olmaktan çıkıp artık bir yaşam felsefesi olan bilim dalı birçok fizikçiye göre.Burada fiziğin herhangi bir dalı hakkındaki bilgilerinizi , ilginç fikirlerinizi ve yorumlarınızı birlikte tartışabiliriz.
Örnek olarak birçok insana , çok farklı , karmaşık matematiksel işlemler içeren ve anlaşılması zor gibi görünen "Kuantum Fiziği" kavramıyla başlayabiliriz.
Bu konu veya fiziğin diğer konuları hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum...
 
Yahu, kuantum fiziği matematik dışında kavranılması çok zor bir daldır. Ayrıca bizim burada konuştuklarımız oldukça yüzeysel ve eksik olacaktır. Ben genelde işin felsefi kısmıyla ilgileniyorum. Onun dışında söyleyeceklerim ukalaca bir cehaletten başka bişiy olmaz.
 
fizikçi olduğum için bişeyler yazayım kuantum fiziği felsefeyi ve günlük hayatı derinden etkilemiştir.özellikle belirsizlik ilkesi postmodernizmi destekler görünür ama materyalizmi destekler.leninin hareketsiz madde yoktur görüşünü de doğrulamıştır.aslında tesadüf ki bulunduğum yerelde bu haftasonu kültür merkezimizde kuantum fiziği konulu bir panel var.fizik hocası konuyu anlatacak.tabi matematikle dolu olan bu dersi okulda görürken felsefesi anlatılmıyor.bu sefer işin felsefesi tartışılacak.tartışmadan sonra ayrıtılı olarak yazacağım bekleyin ;)
 
Vay forumda fizikçi varmış.
Benim bilgi almak istediğim konu theory of everything .bildiğim kadarıyla einstein son 30 yılını bu teari üzerinde çalışarak geçirmiş . Şimdi ise bunula ilgili ilgilenelerin en populeri stephan hawking.
sorularım ise bu teori neyi değiştirebilir, nasıl kullanabilir. Einstein 30 yıl boyunca ne aşamalar kaydetmiştir. Yani 30 yıl neyin üzerinde çalışmıştır ve günümüzde ne aşamadadır bu teori?
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #6
Fizikte 4 temel kuvvet vardIr...
1-) GravitasyoneL KuvvetLer (KütLe çekim kuvveti)
2-) Elektromanyetik KuvvetLer (Statik ve dinamik yükLerin oLu$turduğu aLanLardan kaynakLanan kuvvetLer)
3-) ZayIf KuvvetLer (Bu kuvvetLer tam anLamIyLa biLinemiyor , 1 / r^3 iLe orantILI oLduğu biLiniyor)
4-) Çekirdek KuvvetLeri (NükLeer kuvvet oLarak da biLiniyor.Çok kuveetLidir ama çok yakIn mesafeLerde etkiLidir.Örneğin bir atomun çekirdeği içinde protonLarIn birbirine çok yakIn mesafede eLektromanyetik kuvvete kar$In birarada durmasI bunLa açIkLanIr ama yine de fazLa bir$et biLinmiyor)

TOE (her$eyin teorisi) , evrenin iLk oLu$um aşamasInda (big bang) bu 4 kuvvetin birarada yani birLeşik oLduğunu iddia ediyor.PatLamadan sonra bu 4 kuvvet birbirinden ayrILIyor.TOE 'de yapILmaya çaLIşan ise bu 4 kuvvetin matematikseL oLarak biraraya getiriLmesi i$Lemi.Son biLdiğim kadarIyLa Elekromanyetik KuvvetLer ve ZayIf kuvvetLer birbirine matematikseL oLarak bağLanabiLiyor.BunaLara eLektrozayIf kuvvetLer deniyor.
Einstein fotoeLektrik oLayI açIkLadIktan sonra göreLeLik teorisini yazIyor.FotoeLektrik oLayI açIkLamasI nedeniyLe (ki asLInda 1905 yILInda fotoeLektrik oLayI açIkLamI$tIr.) 1921 yILInda nobeL fizik ödüLü aLIyor.GöreLeLik teorisinden sonra ise bu 4 temeL kuvveti birbirine matematikseL oLarak bağLamaya çaLI$Iyor.Ama zayIf kuvvetLer ve nükLeer kuvvetLer hakkInda pek bir$ey biLinmediği için , hakkInda daha çok $ey biLinen eLektromanyetik ve gravitasyoneL kuvvetLeri eLektrogravitasyoneL kuvvetLer adI aLtInda biraraya getirmeye çaLI$Iyor.Ama bu konuda ba$arILI oLamIyor.Daha doğrusu bazI teoremLer geLi$tirse de(ki bunLar fizik dünyasInda bekLenen yankIyI oLu$turamIyor) bunLarI tam anLamIyLa bitiremeden 1955 de öLüyor.Daha sonra ABD'de bazI fizikçiLer bu konuyu tekrar eLe aLIyor ama pek bir sonuç buLunamIyor.AsLInda bu konu hakkInda çok $ey yazILIyor.En biLinen örneği ise "PhiLadeLphia Experiment" oLarak biLinen ve eLektrogravitasyoneL kuvvetLer kuLLanILarak bir geminin yokediLdiği ve ba$ka bir yerde yeniden ortaya çIkartILdIğI bazI kesimLerce iddia ediLen deneydir.Bir nevi transport anLatILmak isteniyor.Ancak böyLe bir deneyin oLup oLmadIğI , oLduysada gerçekten geminin transport ediLdiği kanItLanamIyor.Bunun gizLi bir deney oLduğu ve bu nedenLe ortaya çIkartILmak istemediği söyLeniyor.Ki$iseL görü$üm böyLe bir deneyin oLmadIğI ve sadece biLimkurgu oLduğu.Bu oLay gerçekLe$tiriLebiLseydi sanIyorum ki hiçbir$ekiLde gizLenemezdi.

Günümüzde dünyada birçok teorik fizik ara$tIrma enstütüsünde TOE üzerinde çaLI$ILIyor.Ama eLLe tutuLur bir sonuç eLde ediLemedi.YakIn zamanda eLektrozayIf kuvvetLer buLunda ama gündeLik ya$ama yansItILamadI.Bunun nedeni ise bu kuvvetLerin oLu$turuLma ve kuLLanIm a$amasInda GeV (10^9) mertebesinde enerjiye ihtiyaç duyuLmasI.Eğer birgün TOE tam anLamIyLa buLunabiLirse evrenin oLu$umu ve geLi$im süreçLeri tam anLamIyLa açIkLanabiLeceği , madde ve daLgayLa iLgiLi biLinmeyen bir$ey kaLmayacağI iddia ediLiyor.Tabi böyLe bir durum oLursa teknoLoji $uan hayaL ediLemeyen bir seviyeye çIkacak gibi gözüküyor.

Son oLarak iLginç bir nokta daha var.TOE tam anLamIyLa açIkLanabiLse biLe herzaman bir teori oLarak kaLacak.Çünkü bu 4 kuvvetin biraraya getiriLmesi , evrenin oLu$umu için gerekLi oLan ve mertebesi hayaL bile ediLemeyen bir enerjiyLe mümkün...

YorumLarInIzI bekLiyorum...Kendinize iyi bakIn....
 
sanırım biraz fazla uzun yazdın ;)
_________________________________

neyse şuan daha lise 1 'im ama en iyi olduğum we sınıf birincisi olduğum ders fizik...

bayılıyorum bu derse.. :D
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Yönetici Uyarısı: Mesaj içeriği anlaşılmayı güçleştirecek ölçüde yazım ve anlatım hatalarına sahip olduğundan yönetim tarafından silinmiştir. Kasıtlı olarak Türkçe'yi yanlış kullanmaya devam etmeniz durumunda siteden atılacaksınız. Lütfen Forum Kurallarını okuyunuz.
 
Geçenlerde Focus özel sayısını okuyordum. ebu yusuf el-kandi(avrupalılar alkindius diyormuş.) nin einsteinden 1100 yıl önce uzay ,zaman ve hareketim birbirinden bağımsız olmadığını söylemiş. Bu adam ve çalışmaları hakkında bilgisi olan var mı?
 
FoxTRoT yazını okudum.Gerçekten iyi araştırmış(yada zaten biliyordun :) ) ve buraya aktarmışsın.Bende bununla ilgili birkaç birşeyler okumuştum.Ancak Phildelphia deneyini daha önce duymamıştım.Bana da bilim kurgu gibi geldi,hatta gelmedi bence öyle:) Benim merak ettiğim konu ise bu kuvvetlerin neden var olduğu?Daha da anlaşılır kılmam gerekirse(çünkü varlığı sorgulamak değil amacım) bu kuvvetlerin kökeni nedir?Yani bu kuvvetleri ne oluşturur.Acaba gravitonlar,bosonlar bu konuyla mı alakalı idi doğru mu hatırladım?Ve bildiğim kadarıyla bu konu da tam anlamıyla açıklanabilmiş değil.Kişisel fikrim ise fizik bence artık ivme kazanmalı :) Son yıllarda fazlasıyla durgunlaştı..Kimya ve biyoloji ise inanılmaz ataktaç.Biyoloji kimya ile uzlaştı,bir diğer merak ettiğim konuda fiziğin bu iki bilime ne zaman katılacağı?Zira bende fen bilimlerinde okuyan bir kişi olarak,bir fen bilimcinin hepsi ile ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum.Umarım cevap gelir yazdıklarıma.Teşekkür ederim.
 
Aslında bu kuvvetler deneysel veriler üzerine oturtulmuş denklemler sonucu oluşturulmuş.Yani bu bir kabullenim , neden kaynaklandıkları araştırılmasın rağmen bugünkü fizik bunu açıklayamıyor.Bazı teoremler geliştirilmesine rağmen hepsinde bir çelişki var ve deneysel olarak gösterilemiyor.Örneğin kuantum fiziği gelişmeye başladığı yıllarda Stern-Gerlach deneyi denen bir deney yapılıyor.Bu deneyle ilk kez spin kavramı ortaya çıkıyor ve deneysel olarak kanıtlanıyor.Daha sonraları elektromanyetik kuvvetlerin farklı spin yönelimlerinden kaynaklandığı varsayımı ortaya atılıyor ancak kanıtlanamıyor.Birgün kanıtlansa bile bu bir açıklama olamaz çünkü ozamanda "Neden farkLI spin yöneLimLeri birbirini çekici bi etki oluşturuyor? " sorusu ortaya çıkacaktır.Aynı şekilde gravitasyonel kuvvetleri açıklamak içinde graviton denilen teorik bir parçacık tezi ortaya atıLdı.Yani kütle çekim alanı içindeki kuvvet vektörlerinin graviton adı verilen bir parçacık nedenitle oluştuğu söylendi.Ama bu da tatmin edici bir açıklama olamadı ve teori olarak kaldı.Aslında gravitasyonel kuvvetler ve elektromanyetik kuvvetler aynı formattadır ( Fe = k.q1.q2 / r² , Fg = G.M1.M2 / r² ).Bu şu sonucu doğuruyor.Birgün bu iki kuvvetten birinin nedeni bulunursa diğeri de bulunur ve birbirleri içinde uyumlu olmalıdırlar. İlginç bir noktaya daha değinmek istiyorum.Elektromanyetik kuvvetlerde + yükün - yükü çekmesi yada + yükü itmesi diye bilinen olayda aslında istaiksel fiziğe dayanır.Ağır bir elemente elektron bombardımanı yapılmış ve gönderilen her 1000 elektrondan 999'unun saçıldığı gözlenmiştir.Buna dayanarak - yük - yükü iter denmiştir.Aynı şekilde protonlarla yapılan deneyde de sadece 1 protonun saçıldığı ve diğerlerinin soğurulduğu yada bir şekilde elektromanyetik ışımaya dönüştüğü gözlenmiştir.Buna dayanarak ta - yük + 'yı çeker denmiştir.İlk kabullenim böyleydi.Daha sonraları bu deney daha farkı yollarla yapıldı ve aynı sonuca ulaşıldı.
Bu arada üzülme :p , fizik yeterince ivme kazanmış durumda.Son zamanlarda yepyeni bir dal olan nanoscience çok yoğun olarak inceleniyor.Ve birgün günlük teknolojiye uyarlanabilirse hayatımız gerçekten çok hızlanacak :) . Bu arada fizik herzaman diğer bilimdallarının içinde bence.Biyolojinin gelişmesi biyofiziğe bağlı örneğin.Yada kimyada polimer yapıların oluşturulması için fiziksel teknikler uygulanır.Aslında bütün bilimler içiçe olmak zorunda.Hiçbiri diğerinden bağımsız değil bence :) ...
kendine iyi bak...Bu arada herkese de iyi bayramlar :)
 
Çok güzel biçimde cevaplamışsın tekrar teşekkür ederim :) ''Ağır bir elemente elektron bombardımanı yapılmış ve gönderilen her 1000 elektrondan 999'unun saçıldığı gözlenmiştir.Buna dayanarak - yük - yükü iter denmiştir.Aynı şekilde protonlarla yapılan deneyde de sadece 1 protonun saçıldığı ve diğerlerinin soğurulduğu yada bir şekilde elektromanyetik ışımaya dönüştüğü gözlenmiştir.Buna dayanarak ta - yük + 'yı çeker denmiştir.İlk kabullenim böyleydi.Daha sonraları bu deney daha farkı yollarla yapıldı ve aynı sonuca ulaşıldı. '' bu kısım çok ilginç geldi,bilmiyordum böyle olduğunu.Bir de birşeyi daha merak ediyorum:
bir cismi veya parçacığı neden ışık hızına ulaştıramıyoruz?ve bu parçacığı ışık hızına ulaştırdığımızı düşünelim,bu enerjinin davranışı nasıl olur,mesela 1gr kütleli bir cismi ulaştırsak ışık hızına,kütlesi tamamen enerjiye dönüşünce bu enerji uzayda dağılır mı,düzensiz bir formda mı olur yani?umarım anlatabildim :)
 
:) böyle biraz soru cevap gibi oldu bir nevi Güzin abla muhabbet :) neyse aslında diğer arkadaşlar da katılıp bilgilerini paylaşsalar daha hoş olacak.
Şimdi bu olayı şu şeklde açıklarsak daha anlaşılır olacak sanırım.Bir cisimi ışık hızına yaklaştırdıkça kütlesi m = m0 / (1 - v²/c²)^1/2 bağıntısına göre artar.Yani v , c ye yaklaştıkça kütle sonsuza doğru üstel olarak artar.Kütlesi arttıkça bu cisme ivme kazandırmak için gereken kuvvet de
F = dP / dt =d (m.v)/dt = m.a + dm/dt . v bağıntısına göre artacaktır.v=c oLabilmesi için kütlenin sonsuza gitmesi gerekir.Buna göre de v = c olabilmesi için bu cisme sonsuz bir kuvvet uygulamak gerekir.

Temel neden bu aslında, ama bu hesaplama gerçekte genel görelelik kullanılarak yapılır ve bu formüller biraz daha format değiştirirler.Genel görelelikle özel görelelik arasındaki temel fark da zaten kuvvet kavramıdır.Yani rölativistik hızlardaki (v>0.1c) cisme bir kuvvet uygulanıyorsa bu cismin hareketi genel görelelikle incelenir.Yani genel görelelikte ivme vardır.Özel görelelik ise sadece sabit hızlı rölativistik cisimler için geçerlidir.Yani kuvvet ve dolayısıyla ivme kavramı yoktur.Bu nedenle de bir cismin mevcut teknolojiyle ısık hızına ulaştırılması mümkün değildir.

Kütle-enerji değişiminin en güzel örneği ise nükleer fizikte de bilinen temel reaksyonlardır.Örneğin elektron - pozitron ( e ye eşdeğer kütlede ama + yüklü parçacık) etkileşimi gösterilebilir.Bu 2 parçacık bir araya geldiklerinde 2'sinin kütlelerine eşdeğer enerjide fotonlar yayınlanır ( E=1,02MeV ).Bu fotonun yayılma doğrultusu hiçbirzaman tam olarak bilinemez, her yönde yayılabilir.Yani bu 2 kütle tek bir fotona dönüşür.Uzayda dağınık şekilde değildir, tek bir doğrultuda ilerler.Düzenli bir formdadır.

Ancak tek bir cisimin ışık hızına ulaştırılması durumunda dönüşeceği enerjinin özelliklerinden sadece enerji değeri tam olarak bilinebilir.Deneysel olarak böyle bir olay olamayacağından kesin birşey söylenemez.Ama teorik olarak momentumun korunması gerektiğinden enerjinin dağınık bir formda olmasından çok , tek bir foton olarak ışık hızına ulaşığı hız vektörü doğrultusunda yayılması beklenebilir.Yani bu mantıklı görünüyor.Umarım anlatabilmişimdir :)
 
Evet anladım :) Teşekkür Ederim tekrar..Aklıma gelirse yine sorarım ben,ama güzin abla gibi oldu gerçekten :D Senin de aklına ilginç bir konu gelirse yine bilgilerini paylaş.Benim de paylaşacak bilgim olursa bilgi alışvrişi olur forum da amacına ulaşır ;)
 
selam arkadaşlar...
geçenlerde çok yaralı bir site öğrendim sizlerle paylaşayım dedim...

http://lib.homelinux.org/_djvu_index.html#105

Bu sitede binlerce temel bilimler ve mühendislik üzerine bedava ebook bulunuyor.Öyle member filan da olmanız gerekmiyor.Bazıları .pdf formatında , çoğunluğu ise "DjVu" denen ve internetten kolayca indirilebilen bir programla görüntülenebiliyor.

Bence bir gözatın , özellikle üniversitede okuyan arkadaşların baya işine yarayacak bir site...

Kendinize iyi bakın...
 
Geri
Üst