23/14 Kemiklere Et Giydirilmesi

  • Konuyu açan Konuyu açan fth
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. Öyle bir yazmışsın ki, sanki burada kötü niyetle bir şeyler yapıyorum. Yazdığımı dahi okumadan, anlamadan cevap veriyorsun. Cevap hakkı doğmazsa konuşmayacakmışsın. Yerinde olur... Çümkü sırf bana mualefet etmek için yazmışsın, dediklerimin anlam ve amacıyla alaksız bir eleştirin var... İdeolojik amaçlar güdüyormuşmuşum. Hayır arkadaşım ben düşündüğüm ve inandığımı söyledim.

Hayvanların da vücutlarının birer nimet olduğunun farklı ayetlerde geçmediğini nereden çıkarıyorsun? Geçmese bile sadece insanınkinin ayrıca belirtilmesi diğerlerinin nimet olmadığını mı gösterir? Sonucta tüm evrenin Allah'ın kullarına bir nimeti olduğu zaten Kur'an ve hadislerde geçmektedir. (Kulları; hayvanlar insanlar bitkiler vs...) Kaldı ki Kur'an insana hitap ediyor. Bize en yakın örnek kendi vücudumuz... Size birbiriyle uyum içinde bir vücut verildi denmek istenmiş olabileceği gibi burada, sizi böyle yarattığımız gibi bir gün öleceksinize de çıkarım yapıyor olabilir. Ayetin gelişine veya sonraki ayetlere göre yorum farklı olabilir. Yani ayetin mutlaka bir amacı var fakat bu başlığın konusundaki amaç değildir demek amaçlı yazmıştım ben. Ne alaka senin dediğinle? Ayrıca sürekli Kur'An'ı Hz Muhammed yazdı diyorsun. Dediğin gibi olduğunu varsaysak da, bu ayetin amacı olması gerekmez mi? E amacı nedir, bilimsel amaçlı bilgi vermek mi? Hayır, bu zaten olamaz... Ben de demişim ki bu bu amaçlar olabilir. Sonucta ayet süs olsun diye konmaz. Demek istediğimin bundan fazlası olmadığı açık.
Ayrıca bilimin nesine aykırı arkadaşım? Kemiğimizin üzerinde et olduğu yanlış mı yani? Bu ayet bilimsel bilgi verme amacı gütmüyor, ama bilimin herhangi bir dalındaki herhangi bir bilgiyle de ters düşmüyor ki???

Bu ayetten ne sonucuna varılır arkadaşım? Söyler misin? Ne gibi bir amaçla söylenebilir bu ayet? Ayetler ya bir dini emri verir, ya tefekkür içindir(bu durumda bahsettiğim gibi) ya da bilgi verir(Mesela Allah'ın sıfatlarıyla nasıl olduğu hakkında bilgi verir.) Burada dini bir emir yok. Ya burada Allah'ın yaratmasındaki güzellik ya da insana bir nimet olarak vücudun verildiği ve onun ona çok uygun özelliklere sahip bir şekilde yaratıldığı anlatılmış olabilir.

Ayrıca starship, ben yazdığımı bilim olarak sunmadım. Yazdığım fantazi de değildi. Fakat sen benimkilere fantazi diyebildiğine göre sen kendi fantazilerini yazmışsın. Alıntı yapıp da dalga geçtiğin kişinin demek istediğiyle de alakan yok bir kere. O Slaytanic'in uslubunun yanlış olduğunu iddia etmiş. Sen sanki benimle aynı fikirdeymiş gibi onu da suçlamışsın. Kimse sizin fikirlerinizi benimsemek zorunda değil. Benimsemediği için de onları suçlayamazsınız.
 
crnky demiş ki:
Ayrıca starship, ben yazdığımı bilim olarak sunmadım. Yazdığım fantazi de değildi. Fakat sen benimkilere fantazi diyebildiğine göre sen kendi fantazilerini yazmışsın. Alıntı yapıp da dalga geçtiğin kişinin demek istediğiyle de alakan yok bir kere. O Slaytanic'in uslubunun yanlış olduğunu iddia etmiş. Sen sanki benimle aynı fikirdeymiş gibi onu da suçlamışsın. Kimse sizin fikirlerinizi benimsemek zorunda değil. Benimsemediği için de onları suçlayamazsınız.

O zaman ne diye savunuyorsun? Benim için temeli olmayan şey fantazidir. Bilimsel değil söylediğim diyorsun,dinle de bu şekilde yorumlanmamalı gerekl yok diyorsun hiç biri değilse ne o zaman fantazi değilde. Anladık inançlısın her ayet geçen yere bir yorumda bulunup din i ayeti anladığını bizim anlamadığımızı ima edeceksin o belli. Ama ben de ne yapayım kemiğin üzerinde et var diye kemiğe et giydirdik bak işte bilim de bunu diyor demek ki din bilimsel olarak da ispatlandı diyen şarlatanca açıklamanın bilimsel olmadığını söylerim ve bu esnada bu durum din e aykırı ise bunu da umursamam çünkü bilim devletten daha laiktir. Bu mantıkla zaten insanın önce iskeleti oluşur ama öyle hiç değildir. E tabi mezara bakıp kemiği gören de kemiklerden et çıkarılmış anlar, kim bilir kime giydirilmiştir. Ortada fikir yok ki bu arada? Yani hangi fikrimizi benimsemenizi istedik? Sadece bilimi Din e alet edemezsiniz yok öyle bir şey diyoruz fikrimize katılmayacaksın diye biyolojiyi yeni baştan mı yazacaz kemiğe et giydirilmiş, ete deri dikilmiş, deri tüylerle süslenmiştir güzel görünmesi için diye. Ne saçma. Ben olguları karıştıranların karıştırdığını söylerim başka bir şey umurumda değil. Hem öyle hem böyle belki o doğru belki bu diye işe geldiği gibi gerçeklik anlayışı olmaz. Bilim somuttur felsefe ile ispatlanıp çürtütülemez mistik de değildir hayaletlere dayanmaz. Kimsenin bir şeye bir şey giydirdiği yok. Bir şey elbetteki bir diğer şeyin yanında üstünde altında olmak zorundadır. Deri kemiğin üstünde demek birinin (hayali dev mimar, biyolog, matematikçi, mühendis) kemiğe et giydirdiği anlamını taşımaz bu anthropocentric (insan yaşamına ilişkin, insan merkezci) bakış ile doğa açıklanamaz kaç defa söyleyecez. Bilim nötr dür ogulardan bahseder. Olguları planlayan sözde varlıkları tanımlama aracı değildir. İster inanın ister inanmayın.
 
Arkadaşlar şimdi kemiğin üzerinde et olduğunu zaten 3-4 yaşlarındaki çocuklara öğretiyolar. O yüzden şimdi diyosunuz ne varki bende biliyorum içimde kemik var diye. Doğru basit geliyor hepimize. Ama untmayalımki kur'an yüzyıllar önce indi. O zaman ki insanların içinde kemik oluğunu bildiğini nerden biliyosunuz ki? Belki bilmedikleri için böyle bir ayet indi. Arşimet suyun kaldırma kuvvetini bulmuş. O zaman bu adamla dalga mı geçmek lazım. Bulduğu seye bak! Kazana tas atınca suyun üstünde duruyor zaten diyebiliriz. İşte Newton yerçekimini bulmuş kafasına elma düşmüşde. Bizde yere bişey atınca zaten yere düşüyor ner var ki onun yerinde ben olsam bende bulurum dememek lazım!
 
İşkence olgusu mevcut bulunan bir dönem ve kültürde, etin altında kemik olduğunu bilmek de çok doğaldır. Polyannacılığa hiç gerek yoktur.

Hadi bunu yoksaysak bile, biraz kafası çalışan ve ölen birinin iskeletini haskeza görmüş kimi insanlar, görünen vücudun altında iskelet, spesifik olarak da kemikler olduğu çıkarımını yapabileceklerdir. (Geçmişte insanlar salak değillerdi)

Bir de kuran tüm zamanlara ve insanlığa inmemiş miydi? O halde bazı sözlerinin demode olduğunu söylemek bir çelişki değil midir?
 
Kuranın anlam yüklemeli dilini iyi bilenler bu ayetin tek boyutlu anlam yüklü olduğunu anlarlar...
başlığı açan arkadaş ikinci bir boyut aramış ama olmadığı her halinden belli...
kemiklerin üstüne et giydirilmesini gerçek anlamda söyler kuran, başka bir mucize aramaya gerek yok, bu başlı başına bir mucizedir zaten demeye getirir...
"bakın ve sistemin neler yaptığını görün" diye söyler...
ama her an "alışma" meylinde olan insan için bunu yapmak pek kolay olmasa gerektir efendim...
 
DRAKKAR demiş ki:
İşkence olgusu mevcut bulunan bir dönem ve kültürde, etin altında kemik olduğunu bilmek de çok doğaldır. Polyannacılığa hiç gerek yoktur.

Hadi bunu yoksaysak bile, biraz kafası çalışan ve ölen birinin iskeletini haskeza görmüş birisi, görünen vücudun altında iskelet, spesifik olarak da kemikler olduğunu bilecektir.

Bir de kuran tüm zamanlara ve insanlığa inmemiş miydi? O halde bazı sözlerinin demode olduğunu söylemek bir çelişki değil midir?

Benim zaten asıl amacım kimsenin birileriyle dalga deçmemesini anlatmaktı. Zaten bende insanın içinde kemik olduğunu bilmiyolar demedim. Bildiklerini nerden biliyorsunuz dedim. Bu senin söylediğinde zaten kesin bir kanıt değildir.

Evet Kur'an tüm zamanlara ve tüm insanlığa indi. İçinde hem indiği zamanın insanlarının anlıyacağı dil hemde bizim anlıyacağımız dil hemde bizden sonrakilerin anlayacağı dil vardır. Evrensel bi kitaptır. Bir değil birçok nesile hitap eder. Böyle bir kitapta bizim hemen anlıyabileceğiz seyler bulmak cok cok doğaldır. Hiç bir söz demode olmamıştır.
 
Dark_Fate demiş ki:
Zaten bende insanın içinde kemik olduğunu bilmiyolar demedim. Bildiklerini nerden biliyorsunuz dedim.

Gerzek değillerse bilirler diyorum ben de. İlahi bir bilinçlendirmeye gerek yok. 600'lü yıllar, ve insanlık tarihinin yüzbinlerce yıllık geçmişi. Eğer gerçekten bilmeme ihtimalleri varsa ve buna inanırsam, bu moronluğa senelerce gülebilirdim. 😉 Kanıt sunamam elbette, ama hayatta herşey kanıtla ilerlemiyor değil mi?
 
Arkadaşım öncelikle üslübuna biraz daha dikkat edersen cok iyi olur.

Bildiklerini ve bilmediklerini ispat edemeyiz. Ben zaten kesin bişey söylemiyorum. Şu durumda dünyada o kadar cok insan varki kimsenin bilgi seviyesini ne bilip bilmediği hakkında birşey söylemeyiz. Belki bize o kadar basit gelen birşeyi bilmeyenler olabilir. (Lütfen "hadi len" deyip gülmeyiniz içinizden ciddiyim). Bizim tahmin edemediğimiz kadar cahil insanlar olabilir. Olmaz diye birşey yok. Olma ihtimali vardır. Kaldı ki 1400 sene öncesinden bahsediyoruz.
 
Üslubumda bir şey yok. O dönemin insanlarını küçümseyen sizsiniz!!! Böylesi, 5. kuşak insanın keşfedebileceği bir bilgiyi, MS 670 yılında koca bir medeniyeti etkileyecek (Ve hala günümüzde milyardan fazla kişiyi etkileyen) bir kitap yazan bir insanın veya çevresindeki tanıdığı insanların BİLEMEME İHTİMALİNİ ortaya atarak esas garipliği siz yapıyorsunuz. Yer çekimi falan farklı şeyler. Yani o bir prensip, kemik ise sadece görünen şeyin kelime karşılığı. İlk insanın da gördüğü şey kemiktir, 2007 yılındaki insanın göreceği şey de kemik olacaktır. İsmi değişebilir ama burada yorum yoktur. Görünen bir şeyden bahsediyoruz.

Birazcıcık soyut ve geniş düşünmeye çalışın lütfen...
 
DRAKKAR demiş ki:
Üslubumda bir şey yok. O dönemin insanlarını küçümseyen sizsiniz!!! Böylesi, 5. kuşak insanın keşfedebileceği bir bilgiyi, MS 600 yılında koca bir medeniyeti etkileyecek (Ve hala günümüzde milyardan fazla kişiyi etkileyen) bir kitap yazan bir insanın veya çevresindeki tanıdığı insanların BİLEMEME İHTİMALİNİ ortaya atarak esas garipliği siz yapıyorsunuz. Yer çekimi falan farklı şeyler. Yani o bir prensip, kemik ise sadece görünen şeyin kelime karşılığı. İlk insanın da gördüğü şey kemiktir, 2007 yılındaki insanın göreceği şey de kemik olacaktır. İsmi değişebilir ama burada yorum yoktur. Görünen bir şeyden bahsediyoruz.

Birazcıcık soyut ve geniş düşünmeye çalışın lütfen...

Burada ben zaten geniş düşünmeye calıştığımdan bazı insanların böyle bir seyin bilmeme olasılığını söylüyorum.

Ayrıca insanların bir şeyi bilmedikleri ihtimali olduğunu söyleyen birisinin onları kücümsediğini ilk defa duyuyorum doğrusu.
 
Yahu bazı insanlardan mı bahsediyoruz, yoksa kuranıkerim in yazılmasında birinci derecede pay sahibi zamanına göre son derece kültürlü bilgili ve çevresi geniş birinden mi bahsediyoruz? Sıktınız ama, yeter!

Ayrıca buradaki argüman "bilmeyenleri bilgilendirmek için inen bir ayet" değil, " taa o zamanda bilimin yüzlerce yıl sonra keşfettiği!!! bir gerçeği o dönemde Kuran nasıl bilmiş" argümanıdır. Onu da dikkate alınız lütfen...
 
DRAKKAR demiş ki:
Yahu bazı insanlardan mı bahsediyoruz, yoksa kuranıkerim in yazılmasında birinci derecede pay sahibi zamanına göre son derece kültürlü bilgili ve çevresi geniş birinden mi bahsediyoruz?

Bu söylediğini biraz daha düşünmeni tavsiye ediyorum yukarıdaki mesajlara bakarsan neden bahsettiğimi anlarsın umarım.

DRAKKAR demiş ki:
Ayrıca buradaki argüman "bilmeyenleri bilgilendirmek için inen bir ayet" değil, " taa o zamanda bilimin yüzlerce yıl sonra keşfettiği!!! bir gerçeği o dönemde Kuran nasıl bilmiş" argümanıdır. Onu da dikkate alınız lütfen...

Benim zaten anlatmak istediğim böyle bir ihtimal olabilirliğiydi. Ayrıca Kur'anda illaki insanların bilmediği birseymi yazmak zorunda tabiki hayır.

Daha fazla tartışamk istemiyorum. inşallah beni anlayışla karsılarsınız. Lütfen kaçtı gitti demeyin. İllaki söylemek istediğiniz birşey varsa özelden söyliyebilirsiniz. Hoşçakalın iyi günler.
 
Peki, o halde günümüzdeki cenin, bebek, akıl hastası, kabile insanlarını falan düşünerek; "yer çekiminin olduğunu insanlara anlatan herhangi bir kitabın kutsallığı"ndan bahsedelim. 🙂

Ayrıca sizin neyi kastettiğiniz veya neden bahsettiğiniz burada kıstas değil, ama siz buradaki bir argümanı destekleyen, veya o argümana karşı olan birşeyler söylüyorsanız; desteklediğiniz veya karşı çıktığınız argüman çerçevesinde konuşmak durumundasınız. "Ben şunu kastetmiştim" lerle bilimsel, felsefi veya mantıksal tartışma yapılamaz.

Size de iyi günler.
 
Neandertalin bile ölü gömme geleneği vardı kur'an olmasa derinin altındaki kemik bilinmez ne absürd bir bakış açısıdır iyice saçmalamışınız. Beni bile saçmalattınız neandertal e götürdünüz yaw. İnsan vücuduna dokunsa anlamaz mı etinin altında sert bir şey olduğunu iyice hafızanızı da yitirmişsiniz. Çocukken kemiğinizin olduğunu okula gidene dek bilmiyor muydunuz? Salak saçma düşünceler bunlar kusura bakmayın hiç bir mantığa sığmıyor. Kaldı ki arşimet "a ne ilgiinnçç tas suyun üstünde duruyomuş", Newton "aa elma meğer yere düşüyomuş" diye bir şey bulmadı ne biçim bilim anlayışınız var. Bu kişiler bunların formül ve matematiğini bulmuş. Arşimet maddelerin özgül ağırlığını, Newton yerçekimi sabitini bulmuştur. Arşimet sayesinde kaldıraç maddelerin farkları vb, Newton sayesinde uzaya çıkılmış öyle basit değil bu kemiğe et giydirdik falan gökten üç elma düştü biri de bana gibi ne bu yaa. 🙂
 
Bu başlığa bişey yazmıyım diyodum ama dayanamadım.

psychedelic_starship konuşmalarına dikkat et!. Sanal ortamdasın diye ağzına geleni söylemeye çalısma. Abidik gubidik seyler de kafandan uydurma. Mesajları dikkatli oku!. Kim kur'anda yazmasa derinin altındaki kemik bilinmez dedi ya?. Lütfen... Sana tavsiyem gerideki mesajları dikkatli okuyup anlamaya calış!...

Aslında ortada fazla bişey yoktu sevgili DRAKKAR nickli arkadaşla tartışmaya girince uzadı. Benimki sadece bir düşünceydi. Ben asıl başlığın "Etin altında kemik olduğu sonradan ispatlandı Kur'anda böyle bişey yazıyodu" kosundan sapıttım özür diliyorum. Ben başka bir seyi anlatmaya calısıyodum.Başlığı kirlettim galiba.
 
Dark_Fate demiş ki:
Bu başlığa bişey yazmıyım diyodum ama dayanamadım.

psychedelic_starship konuşmalarına dikkat et!. Sanal ortamdasın diye ağzına geleni söylemeye çalısma. Abidik gubidik seyler de kafandan uydurma. Mesajları dikkatli oku!. Kim kur'anda yazmasa derinin altındaki kemik bilinmez dedi ya?. Lütfen... Sana tavsiyem gerideki mesajları dikkatli okuyup anlamaya calış!...

Forum komiği misin sen de? 🙂 Ben yazılanları okuyorum da bazıları ne yazdığının farkında değil anlaşılan. Bu ne sen yazmadın mı bunu ahan yukardan Quote:

Dark_Fate demiş ki:
Arkadaşlar şimdi kemiğin üzerinde et olduğunu zaten 3-4 yaşlarındaki çocuklara öğretiyolar. O yüzden şimdi diyosunuz ne varki bende biliyorum içimde kemik var diye. Doğru basit geliyor hepimize. Ama untmayalımki kur'an yüzyıllar önce indi. O zaman ki insanların içinde kemik oluğunu bildiğini nerden biliyosunuz ki? Belki bilmedikleri için böyle bir ayet indi.

Bunu kim dedi ben mi? Hayret bir şey gözümün içine baka baka yok demedim uydurma diyor bi garip adam.

Dark_Fate demiş ki:
Aslında ortada fazla bişey yoktu sevgili DRAKKAR nickli arkadaşla tartışmaya girince uzadı. Benimki sadece bir düşünceydi. Ben asıl başlığın "Etin altında kemik olduğu sonradan ispatlandı Kur'anda böyle bişey yazıyodu" kosundan sapıttım özür diliyorum. Ben başka bir seyi anlatmaya calısıyodum.Başlığı kirlettim galiba.

Buradan da ne dediğini anlamak mümkün değil zaten kısa devre yapmışın artık. Ne Türkçe kalmış ne anlam bütünlüğü ne tema ne diyorsun? 🙂
 
Slaytanic demiş ki:
açıkca bilimle bağdaşmayan bir ayeti kurtarabilmek için yazılan yorumlar bunlar.

insan vücudu kayırılıyor mu slaytanic. 😀 Harbiden bu lafına çok güldüm.


Aslında bilim gerçeğin bir ifadesi değildir.Bilim,değişmeyen doğrular ve ölmez dogmalar getirmeyi amaçlamaz.Onun amacı ,herhangibir aşamada son ve tamamlanmış doğruluğun başarılmış olduğunu ileri sürmeden,gerçeğe ardışık yaklaşıklıklarla yanaşmaktır.Dolayısıyla bilimsel olan gerçektir,gerçek olan bilimseldir demek,bilimi tanrılaştırmaktan(veya mükemmelleştirmekten) başka birşey değildir.Çünkü bilim denilen şey,tarihi evrenin tarihine göre mikro sayılacak küçüklükte olan insan beyninin,evreni anlamaya çalışmasından başka birşey değildir.O halde tüm gerçeklik,insan beyninin algılayabileceği bir şey değildir henüz.belkide hiçbir zaman.
Bu durumda tüm gerçekliğe ne kadar yakın olduğumuzu bile bilmeden,herşeye,"bu bilimsel olarak ispatlanmamıştır,bu yüzden de doğru değildir" veya "Bu bilimsellikle bağdaşmaz,o zaman gerçek değildir"diyemeyiz.Çünkü bilimsel olduğunu düşündüğümüz şeylerin,doğruluğa ne kadar yakın olduğunu bile bilmiyoruz.(Aklımızın gerçeğe yakınlığını bilmiyoruz)(Newton fiziğinin gerçeğe yakınlığını ve hatta Einsteinin ne kadar gerçeğe yakın fikirler öne sürdüğünü bilmiyoruz.Örnekler arttırılabilir)
Bilimsel olarak varlığını kanıtladığımız şeylerin kesin var olduğunu düşünürüz.Aslında bu durum,varlığı kabul etmektir aslındal ve dayanağımızda mükemmelleşmemiş aklımız ve onun somutlaşmış hali olan bilimdir.
O halde insanoğlu evreni anlamaya çalıştıkça gerçeğe yaklaşacak ama beyni hiçbir zaman mükemmel olamayacağı için gerçekliğin tümünün bilgisinden ilelebet yoksun kalacaktır.

Saygılar.
 
Yönetici Uyarısı: Bilim ve Felsefe forumu yazarları;

Öncelikle bu forum bir paylaşım alanıdır. Herkes fikirlerini belirtmekte elbette özgürdür. Fakat kişilere saldırı amacı güden ve karşılıklı atışma haline dönüşmüş mesajlar silinecektir. Lütfen birbirimizin fikirlerini eleştirirken, kişiliği hedef alan özel tartışmalara girmeyelim. Bu tip düzeysiz sohbetlerimiz için lütfen irc.turkrock.com adresimizi veya özel mesaj fonksiyonumuzu kullanalım.
Bu konu için son uyarıdır.
 
Bu neydi şimdi? Bir şey esti geçti ama bende pek bir etki bırakmadı desem yeridir. 🙂
cesareborgia hile yapıyorsun arkadaşım olmaz öyle. 🙂 İnsan beyninin sınırını ben daha önceki tartışmalarda evrenin sonlu olabileceğini iddia ettiğin için söylemiştim. Şimdi noldu böyle bu düşünceyi yüklenip bilimi bu düşünce ile eleştirmeye giriştin. Kavramlar karışıyor mutlaklık, mükemmellik, sınırsızlık, sonsuzluk, insanın sınırı ooof off olmuyor yine olmuyor. Gülme cesareborgia gülme ben de sana gülerim ayıp ediyorsun bu kavramları bu şekliyle konuşmamıştık. Neyi kıstas alacaz bilim gerçeklik değildir diyerek? Hayali kurguları mı, masalları ve mitolojileri mi? Onca yazıyı ne için yazdın ki sen? Bilimi haksız bulup gerçek değil diyerek gerçekliğinden çıkardığında yerine ne koyacaksın Din i mi? Onun somut ispatı hiç yok ee? Birtakım anlatılar ve mitolojik efssanelerle karşılaştırıldığında göğe yükselmiş ölümsüzden çok daha gerçektir Einstein ın ve Newtonb un ilkeleri somut etkide bulunabilirler insanı uzayın derinliklerine götürebilirler. Diğeri ise sadece hayalidir. Arada fark var. Her şeyi bilemeyiz demek bilimin ilkelerinin yerine ne oılduğu bilinmeyen masalsı varlıkların her türlü yoruma açık saptırmalarına inanmamızı gerektirmez orada duralım.
 
Ben "Kur'an olmasa derinin altındaki kemik bilinmez" demedim.

Dedim ki "O zaman ki insanların içinde kemik oluğunu bildiğini nerden biliyosunuz ki? Belki bilmedikleri için böyle bir ayet indi." dedim. Bu dediğimden "Kur'an olmasa derinin altındaki kemik bilinmez" sonucunu çıkaranların aklına şaşıyorum gülüyorum diyecek bişey bulamıyorum. Forum komikleri diye başkalarına laf sokanların ne olduğu acıkca görülüyor. 😀 Yazılanları okuyomuşssun o zaman biraz mantıklı düşün!....
 

Geri
Üst