Haluk Levent

antifriz demiş ki:
bence de kensdisini özletsin.

ama adamın diyecek lafı var

niye sussun ki?

doğru diyecek lafı varsa susması saçma olur..! zaten en doğru kararı verecektir hiç sanmıyorum bu yakınlarda albüm çıkartacağını en az bir sene geçer üstünden...yani umarım :oops: :D

Yönetici Uyarısı:Mesajınız yönetici tarafından düzeltilmiştir. "V" yerine "W" kullanmayınız. Forum kurallarını okuyunuz.
 
bu arada çemberimde gül oya klibinin çekimlerine başlandığı haberini aldım. klip çok özel bir konuya sahip. söylemeyeyim de sürpriz olsun. ama en azından şunu söyleyeyim: tv dizisiyle bir alakası yok...
 
ressamcaglar demiş ki:
bu arada çemberimde gül oya klibinin çekimlerine başlandığı haberini aldım. klip çok özel bir konuya sahip. söylemeyeyim de sürpriz olsun. ama en azından şunu söyleyeyim: tv dizisiyle bir alakası yok...

bence sen bilip bilmeden konuşmaya başladın artık. haluk levent hakkında bi şeyler duyuyorsun ama eksik ve yanlış duyuyorsun. sonra da gelip burda hava atıyorsun. goşist olayını hala unutmuş değilim.

bu arada haluk abimize de hayırlı olsun klip (eğer öyle bi şey varsa tabi)
 
Rock'n Türkü dogru bi tanimlama mi? Haluk Levent nedense vokal de ezgi devrini bitirdi. Bass bariton sesine yazik ediyo. Nerde O eski albümler. Nerde Istiklalde Konurda gitariyla gezen Haluk Abi. Hala hiç bikmadan dinlerim ama sarkilara biraz daha önem. Tüm rocker tayfa onu bagrina basmaya hazir ama galiba o bizi sevmiyo. Maalesef.
 
Arkadalslar İsim vermek istemiyorum bir grup Haluk Levent i eleştirdi ve HL nin dediği söz şu hayır ben onlara kızmıyorum elbet birgün beni anlayacaklarından eminim ben onları seviyorum diye...Yani öyle bizi sevmiyor galiba gibi düşüncelere kapılmayın dinleyicilerine çok sıcak ve yerinde bir insan.
Çemberimde Gül Oya Klibi ise gerçek bir konu bizler sitemizden burayı ziyaret ederek Haluk dinleyicilerine bazı bilgiler veriyoruz yani klip çekimlerine ve bu klipten sonra çıkan klipleride biliyoruz bu bir uydurmaca değil bizzat Haluk Levent İl toplantılarında açıkladığı şeyler bilginize...
 
Pus demiş ki:
Söylemek istedigim o degildi. Artik cana yakinliktan çok rocker tayfadan kaciyo demek istemistim. Dogrumu?

aslında rocker tayfa onun çok üstüne geldi bir dönem...Hatta bence dışladı...Bi daha haluk la o tayfanın yolu kesişir mi bilinmez...Bir sürü sebep vardır bu kopuklukta ama önemli olan,en azından benim için,sonuç...
 
dışlama değil ama, son yıllarda haluk levent'ten oldukça soğudum. hatta bir ara (eski forumlarda) haluk leventin akrabası veya kahveden toplanmış izlenimi veren "lavuk"lar salya saçarak ona buna sataşınca, "haluk baba(müslüm baba? :LOL: ) bu ülkenin yetiştirdiği en büyük rockçıdır, siz ne anlarsınız lan müzikten!" şeklindeki açıklamaları nedeniyle kendisinden tiksindim.
son albümleri, kesinlikle ilk yaptıkları kadar zevk vermiyor bence..ilk çıkardığı albümlerde serdar öztop çaldığı içindir belki.. yani demek istediğim, haluk levent 1995'teki haluk levent değil.. olmaması normal, zaman geçiyor insanlar değişiyor diyeceksiniz ama bence bu değişim olumlu yönde değil. en azından müzikal yönden. haluk levent de popülerliğin dayanılmaz hafifliğine kapılmış gidiyor..
çoğu kimse tarafından eleştirilmesinin sebebi bu olsa gerek...
 
4. albümde Akin Eldes çaldi. Sonra Bu yeni gitaristi (Adini bilmiyorum binlerce özür) çok iyi hatta Serdar Öztop megelomanindan bin kat iyidir.
 
Adı Göktuğ Şenkal....

Bu arada scrotestical'a cevap olarak,

haluk levent'in 95 yıllarındaki seyirci kitlesi ve hayranlarının cok fazla olmasının sebeplerinin başında,"adamın biri çıkıyo,güzel de bir sesi var sağlam da müzisyenlere sahip,sözlere bakıtıgımızda bize bizi anlatan şarkılar söylemiş,böyle genç adamlar zaten o devirde yok" yani kısaca çoğu insanda bir şeylerin ilki duygusunu yaşatan(belki bu aşk olur belki özlem belki nefret) insan olmasıydı diye düşünüyorum.Kendimden örnek olarak ilk sevdiğim kızı Yollarda şarkısıyla daha çok özlemiştim...

Şimdi şöyle düşünmenizi istiyorum;haluk levent'in şu ana kadar cıkmıs olan albümlerini ters bir sıralama yapsak,yani annemin türküleri albümü ilk çıkarmış albümü olsa ve gerçekte ilk çıkarttıgı albüm olan Yollarda albümü de son çıkmış olsa,gelen yorumlar yaklaşık olarak aynı olurdu.Bunda pek serdar öztop varmış yokmuş diyemem GENEL ANLAMDA.Ama müzikal olarak ele aldığımda haluk levent serdar öztopla;serdar öztop da haluk leventle bütündü.Daha biraz önce "yeter ki" şarkısının klip versiyonunu izledim ve orada o zamanki coşku o zaman ki ateş ya da müziğin güzel olması apayrı bir zevk veriyo..ve senin dediğin "serdar öztoplu olması" lafına da hak veriyorum...Fakat şimdi neden bu olay böyle değil sorusuna gelince,etrafınıza baktıgınızda o kadar farklı tarzlarda ama ortak olarak yanlı yansız rock kategorisine sokulan sanatçı(örneğin kendilerinin bile kanto yaptıgını idda eden aslım ve tayfası) adaylarının varlığı geçmişteki müziklerin geçerliliğini kılıp şu anki haluk levent müziğine malesef "aman hep aynı,ne biçim bu be vs.vs." gibi yorumların yapılmasına sebep oluyor....Neden geçmiştekiler hep özleniyor diye düşündüğümde,sadece haluk levent değil ondan öncekilerin şarkı ve müziklerinin bile bir şeylerin ilki ya da ne bileyim bir insanın bedenine işleyen her bir hücre gibi değer verilen müziğin olmasıydı.Bu ise belki iyi belki çok güzel bir çok sanatçı adayının varolması işte o eski diye tabir ettiğimiz bizim "İLK"lerimizin kısmen de olsa unutulduğu anlamına geliyor diye düşünüyorum...Bu bağlamda baktığımızda "piyasa" kavranımın ne olduğu sorusu ciddi bir şekilde ele alınmalı.Öyle sadece cok konser verip cok kaset cıkartıp,davulun gitarın sesini biraz daha açıp hafif seksi hafif yakışıklı televole cocukları gibi ya da sert adam profili çizmekle olmuyor her şey.Her insanın ve müziğin bir özü vardır her sanatçı eserleinin yaparken çoğunlukla yaşantısınına geçmişine özüne dönük yapar...

Şimdi gelelim "Tüm rocker tayfa onu bagrina basmaya hazir ama galiba o bizi sevmiyo. Maalesef." cümlesine....

Pus senin dediğin o rocker tayfası malesef ikiye ayrılıyor,birincisi senin gibi düşünenler,haluk levent'i gerçekten özleyenler,diğeri ise haluk levent ne yaparsa yapsın,haluk levent 100 serdar öztop kalitesinde müzisyenlerle bile çalışırsa çalışsın,onu hiçbir zaman kabül etmeyecek gençler...onlar da bilmiyorlar niye böyle davarandıklarını aslında...Bak sen ne güzel demişsin biz onu bagrımıza basmaya hazırız.

Peki bağrınıza basmanız için ne yapması gerekir? Bu soruya cevap vermenizi istiyorum,ve bu güzel tartışmaya çok farklı açılardan yaklaşılarak tartışmanın daha güzel olacağına inanıyorum.

Şimdi gelelim o ikinci tayfaya,önceden de dediğim gibi onlar da neden haluk levent'i sevdiklerini bilmiyorlar belki hayat tarzı belki müzik anlayışı belki karakter meselesi belki arkadaş ortamı belki de bir uyuşturucu gibi bedeni sarpa saran bağımlı kılan dinledikleri müziğin çok farklı olması,belki de yetiştirilme tarzı.Herhangi birisi olabilir,ve şu anda haluk levent tam onların dediği gibi müzik de yapsa yine benimseyemezler,dedim ya uyuşturucu gibi bedene işleyen "kabül edememezlik ederlerse tükürdüğünü yalayacak olmaları,ya da beminsediklerinde seviyelerini düşüreceklerine inandıkları vazgeçilemeyen düşünce" inan böyle insanlar var,O YÜZDEN BİZ ONLARI DA ANLIYORUZ ONLARI DA SEVİYORUZ.

Haluk Levent'e bundan 10 15 yıl sonra geriye baktıklarında şu ankinden çok daha fazla taktir gösterileceği için bizim ve haluk levent'in içi gayet rahat...İnsanlardan tek istediğim geniş düşünmeleri tek taraflı değil de araştırarak bilerek konuşmaları.En önemlisi BU,kulakta küpe uzun simsiyah saçlar ya da rimelli gözler değil,SADECE BİLGİ...Artık anlayana...

saygılar...

Ogün Demir
 
Konu Dışında Sadece Bilgi Amaçlı Bir Not : HL nin Çemberimde Gül Oya klibi İstanbul Hadımköy-Karaburunda deniz sahilinde çekiliyor.Şarkı ile ne alaka diyeceksiniz açıklıyorum;O sahilden yol geçecekmiş dava felan açılmış avukat tutulmuş o avukat davayı kazanmış ve yol geçmesini önlemiş.Sonra bilinmeyen şahıslar tarafından öldürülmüş..Bunun anısına Haluk Levent sahili tercih etmiş...
 
Yaderrock demiş ki:
Konu Dışında Sadece Bilgi Amaçlı Bir Not : HL nin Çemberimde Gül Oya klibi İstanbul Hadımköy-Karaburunda deniz sahilinde çekiliyor.Şarkı ile ne alaka diyeceksiniz açıklıyorum;O sahilden yol geçecekmiş dava felan açılmış avukat tutulmuş o avukat davayı kazanmış ve yol geçmesini önlemiş.Sonra bilinmeyen şahıslar tarafından öldürülmüş..Bunun anısına Haluk Levent sahili tercih etmiş...

ya kardeşim tamam iyi niyetlisiniz ama biraz bilgi sahibi olun sonra konuşun ya...

bahsettiğin yol doğu Karadeniz otoyolu projesi. avukat dediğin kişi cihan eren adlı bir şahıs. kimse avukat tutmadı. cihan eren kendisi gönüllü olarak çevresel değerler uğruna savaştı ve öldürüldü. klipte cihan erenin de görüntüleri yer alacak sanırım.

bu arada antifriz miy di dipfriz miydi herne idiy se. o arkadaşa da bir kaç lafım olacak:

aynaya bak önce, haluk levent kimsenin tekelinde değil. o hepimizin dostu.
 
Onbirinci albümü ‘Annemin Türküleri’ ile sevenlerini kendine tekrar hayran bırakan ünlü rock sanatçısı Haluk LEVENT; bu albümünün ikinci klibini çoğumuzun bildiği ve çok sevdiği ‘Çemberimde Gül Oya’ isimli türküye çekiyor…

Klibin konusu ise yine çok çarpıcı; ve Haluk LEVENT’in çevreye karşı duyarlılığını tekrar gözler önüne seriyor…LEVENT; bu sefer Karadeniz Otoyolu'na karşı hukuk mücadelesi verirken vurulan çevreci avukat Cihan Eren’ in kurşunlanarak öldürülmesini ve bu çevre katliamını protesto ediyor…

Birkaç gün önce Türkiye önemli bir evladını kaybetti. Karadeniz Otoyolu'na karşı hukuk mücadelesi verirken vurulan avukat Cihan Eren girdiği yoğun bakımdan çıkamadı.

Cihan Eren İstanbul Barosu avukatıydı... Karadeniz Otoyolu'nun, kendi doğduğu ilçe Fındıklı'dan geçeceğini öğrenince bunu durdurmak için harekete geçti... 1998 yılında hukuk mücadelesini başlattı...

Otoyolun SİT alanı olan Fındıklı'dan geçmemesi için iki ayrı dava açtı. Sık sık Rize'ye gidip kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Tam davanın keşfi yapılacakken 18 Nisan günü Fındıklı'da silahlı saldırıya uğradı. Üç kurşunla karnından vurulan Eren ağır yaralandı. Cihan Eren'in ölümü. Karadeniz'deki çevre katliamını içleri parçalanarak izleyenleri derinden sarstı. Ama bu cinayet, ardında bir çok soru işareti taşımasına rağmen, ilginç biçimde adeta küllenmeye terk edildi.

Şimdi, Avukat Cihan Eren'in hayatına mal olan mücadelesinden geriye kalanı, olayın hikayesini hatırlayalım;

Türkiye avukat Cihan Eren'i Karadeniz Sahil Otoyolu Projesi'nin, Rize'nin Fındıklı ilçesi kısmının iptali için verdiği mücadele ile tanıdı. İstanbul Barosu avukatı olan Eren, memleketi Rize'nin SİT alanı olan sahili için yıllarca mücadele verdi. Ancak 18 Nisan tarihinde Fındıklı sahilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Eren, üç aydır süren yaşam mücadelesini kaybetti. Diyabet hastası olduğu için tedaviye yanıt vermedi ve tedavisi süresince komada kaldı. Cihan Eren'in (57), Karadeniz Sahil Otoyolu'nun Rize'nin Fındıklı ilçesinin sahilinden geçmemesi için verdiği mücadele 1998 yılında başladı. Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili yapılan projelendirmede yolun Fındıklı sahilinden geçeceği ortaya çıkınca ilçenin önde gelenleri, yolun kıyıdan geçişi ile ilgili alınan iki kararın iptali için Trabzon İdare Mahkemesi'ne iki ayrı dava açtı. Davalara önceleri dışarıdan destek veren Cihan Eren, daha sonra bizzat davacı avukatı olarak
duruşmalara katılmaya başladı. Bir yandan hukuk mücadelesi yürüten Eren, diğer yandan da İstanbul'da oturmasına rağmen sık sık bölgeye giderek, proje aleyhine organizasyonlar düzenliyor ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu.

Yapılacak keşif için 18 Nisan'da Fındıklı'ya giden Cihan Eren, Serhat Karadeniz isimli saldırgan tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Eren, üç kurşunla ağır yaralandı. Daha sonra teslim olan saldırgan, 'Cinayeti meşhur olmak için işledim' dediyse de olayın keşiften iki gün önce yaşanması
nedeniyle ifade inandırıcı bulunmadı. Saldırıdan iki gün sonra bilirkişi heyeti Fındıklı sahilinde keşif yaptı. Keşfin ardından mahkeme haziran sonunda Eren'in; otoyolun 'Fındıklı geçişi için yürütmenin durdurulması' talebine uydu ve 3. derece SİT alanından yol geçirilmesi planlanan proje için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aynı konuyla ilgili açılan ikinci davada da yine yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ancak Cihan Eren, mücadelesinin sonunda ulaştığı zaferi göremeden yaşamını yitirdi.

Ve bu davada kendisini destekleyen,omuz omuza mücadele eden sevgili dostu, kardeşi Kazım Koyuncu'ya kavuştu.

Avukat Cihan Eren'in mücadele dosyasında yer alan bilirkişi raporuna da göz atalım. Bu raporda, sahipsiz ülkenin nasıl kitabına uydurularak talan edilebileceğinin gizli kodları bulunuyor.

Bilirkişi raporu "yol kanunlara, bilime aykırı" dedi. Fındıklı'daki yol çalışması durduruldu. Fındıklı Aksu mevkiinde 3. derece Sit alanından yol geçirilmesine izin veren Trabzon Koruma Kurulu Kararının iptali için Av. Cihan Eren ve Aksu Muhtarı Musa Kazim Özçiçek tarafından Trabzon İdare Mahkemesinde açılan davada, Ankara Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi İncelemesinden iki gün önce Av.Cihan Eren saldırıya uğramıştı. Mahkeme rapor üzerine Trabzon Koruma Kurulunun Aksu'da denizin doldurularak yol yapılmasına izin veren kararının iptali için açılan davada tedbir olarak yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Bilirkişi raporu

"Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun 08.10.2004 tarih ve 15 sayılı, Rize ili, Fındıklı İlçesi, Aksu mahallesi, sahil şeridindeki Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü'nce hazırlanan yol güzergah projesinin kamu yararı nedeniyle onaylanmasına dair işlemi, Anayasaya, Kıyı Kanununa, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa, şehircilik ilke ve esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu" görüşüne yer vermiştir.

Trabzon İdare mahkemesi 9 Haziran 2005 tarihinde verdiği yürütmeyi durdurma kararında" açıkça hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olacağı anlaşılan idari işlemin durdurulmasına" oybirliği karar vermiştir."

Bilirkişi raporunda Fındıklı Aksu'da yol inşaatının yasalara ve kamu menfaatine aykırılığını tespit eden görüşler şunlar:

"Bu çerçeve içinde değerlendirildiğinde ve dolgu alanlarının özel durumlarda, ekolojik özellikler dikkate alınarak yapılması" koşulunun getirildiği göz önüne alındığında, dolgu alanlarının, kentsel açık alanların yeterli olmaması, veya kentin kıyı alanın ve toplumun yaralanmasına açık alanlarının kısıtlı olması halinde, kente kıyı alanı sunmak amacıyla tanımlandığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Dolgu üzerinde yapılması söz konusu olan tüm kullanımlar görüldüğü gibi kente hitap eden, kentlinin yaşam kalitesini yükseltici türden tesislerdir. Dolgu alanında yer alabileceği belirtilen yol, dolgu alanında yer alan bu tesislerin kentliler tarafından daha rahat kullanılması ve bu tesislere erişimin kolaylaştırılması için yapılması gereken yolu ifade etmektedir. Dolgu alanları üzerinde kentsel ihtiyaçlara cevap veren ve mevcut kentsel alan ile bütünleşen bir arazi kullanımı ve ulaşım sistemi yer almalıdır. Yoksa kıyı Kanunun dolgu alanları ile ilgili maddelerinin kentlinin kıyıya erişimini kısıtlayacak ve bir bariyer olarak çalışacak olan dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi bir çevre yolunun yapılmasına olanak vermek üzere yazılmış olması mümkün değildir. Çünkü kanun koyucu Kıyı Kanunun her maddesinde temel ilke olarak kıyıların açık tutulması ve halkın erişimine serbest olması ilkesini getirmiştir. Dolayısıyla dolgu üzerinde kentlinin kıyıya ulaşabilirliğini tümüyle sıfıra indirecek bir çevre yolunun dolgu alanı üzerinde yer alması mümkün değildir. Bu husus Kıyı Kanunun genel hükümlerinin diğer hükümlerle birlikte detaylı olarak irdelenmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Dolgu alanlarında yasaya göre yapılması mümkün olan kullanımlar, sahil şeridinin ikinci 50 metrelik kesiminde yer alabilecek kullanımlar ile benzer niteliktedir. Kıyı Yasası Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde tanımlanan bu kullanımlar ise çok kısıtlı olup dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi transit özelliği olan bir çevre yolu kullanımını içermemektedir.

Kıyıda yol yapılmasına izin vermeyen, sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmında dahi sadece yaya yolu yapılmasını, taşıt yolu açılmamasını tümüyle açık alan kullanımı düzenlenmesini öneren bir yaklaşımın, bu alanın önünde oluşturulacak dolgu alanında tam tersine bir çevre yolunun yapılmasını öngörmesi tamamen kanunun ruhuna aykırıdır."

Fındıklı Aksu için açılan davada verilen bilirkişi raporu ve bu rapora dayanarak mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, sivil toplum kuruluşlarının, Karadeniz Sahil Yolunun tümüyle yasadışı yapıldığına dair savlarını esastan kabul etmektir. Bu karar bundan sonraki uygulamalar için emsal teşkil edecek nitelikte.

Cihan Eren artık yok, Kazım Koyuncu da...

Başlattıkları mücadele bayrağı yere düşmesin..



Albümün ilk klibi ‘Yandırdın Kalbimi’; hatırlayacağınız üzere 2 ay kadar evvel müzik kanallarında dönmeye başlamış ve büyük beğeni toplamıştı.

‘Çemberimde Gül Oya’;klibi Karadeniz sahillerinde çekilen ve bu albüme çekilecek dört şarkıdan ikincisi olma özelliği taşıyor.

Haluk LEVENT; dinleyicisine ne kadar yakın olduğunu yine göstererek belki de bir ilke imza attı.Klipte; www.halukweb.com üyeleri de oynuyor…
 
scrotestical demiş ki:
dışlama değil ama, son yıllarda haluk levent'ten oldukça soğudum. hatta bir ara (eski forumlarda) haluk leventin akrabası veya kahveden toplanmış izlenimi veren "lavuk"lar salya saçarak ona buna sataşınca, "haluk baba(müslüm baba? :LOL: ) bu ülkenin yetiştirdiği en büyük rockçıdır, siz ne anlarsınız lan müzikten!" şeklindeki açıklamaları nedeniyle kendisinden tiksindim.
son albümleri, kesinlikle ilk yaptıkları kadar zevk vermiyor bence..ilk çıkardığı albümlerde serdar öztop çaldığı içindir belki.. yani demek istediğim, haluk levent 1995'teki haluk levent değil.. olmaması normal, zaman geçiyor insanlar değişiyor diyeceksiniz ama bence bu değişim olumlu yönde değil. en azından müzikal yönden. haluk levent de popülerliğin dayanılmaz hafifliğine kapılmış gidiyor..
çoğu kimse tarafından eleştirilmesinin sebebi bu olsa gerek...




hocam onu bitek eleştiren sizlersiniz başka kimselere eleştirmi yorlar ha bizim sitede oluyo ama sizin kadar aşırıya kaçılmıyo lütfen evet eleştiri güzeldir insan yanlışlarını görür ama aşırısına kaçmadan sizden isteyimiz buu ayrıca son kamyoncu albümünden beri en iyi albüm yani annemin türküleri dinlemeni tavsiye ederim.
 
Öncelıkle Klip sıralaması

*yandırdın kalbimi
*Çemberımde gül oya
*derrule
*emir dağı

Daha sonrada açıkcası şu konuya karşıyım ben .Haluk levent klıbınde protesto edıyor dıye haykırmalara.BHu şey gıbı oluyor..HALUK LEVENT DINLEYIN GELIN HALUK LEVENT PROTESTO EDIYOR O PROTEST BIR ADAM..

Gibi bir anlatım cıkıyor..baskasıda bunun ustune onun protest durusunu tartısır mesela ya bi sanatcıyı bırklıplemı degerlendırıyorsunuz der.

Haluk levent genele yorulmalı bır arkadaşımızın dedıgı gıbı haluk levent bilgilerle yargılanmalı..Sanatcılık hayatında verdıgı konserler katıldıgı protesto ve kendı cabalarıyla yaptıgı onlarca protesto var..hiçbiri yazmakla bitmez..haluk levent kalıplaşmıştır artık bu konuda ha haluk leventın klıbınde bu konuya degınmesı yıne TEBRIK unsurudur..

Bir diğer konu

Annemin türküleri albümü.Haluk levent bır acıklamasında şöyle demişti''acıkcası bu albumun ne kadarsattıgı benım ıcın onemlı degıl'' bu albumumuzıkten anlayan ınsanların aldıgını bılıyorum .

Evet gercektende öyle album muzık dınleyıcılerı ıcın kalıtelı bır album..
 
haluk levent gibi bi ses var mi??(kirac demeyin lutfen! dalgali sesi var onun igrenc!) haluk gibisi yok! peki en iyi albumleri 1) arkadas 2) bir gece vakti 3) yollarda bulurum seni mi? evet, neden? cunku serdar oztop gibi bi adam var arkasinda..kimse inkar edemez bunu..haluk serdar olmadan hep yarim kalacaktir...ben halugu cok severim 92'den beri yakinda takip ederim antalya'da bi tane konserini kacirmadim.. hatta her konserinde "anadolu diyarinda" sarkisini "siirle" soylemesini isteriz ama kendisin bu guzelim albumu ve her bir sarksiini inadina unutmak istemektedir, biz de ona inat her konserinde "anadolu diyarinda" yi soylemesini isteriz...bi keresinde arkadasimla beraber cikardi bizi sahneye ve "anadalu diyarinda" sarkisini soyledikten sonra mikrofonu bize verdi biz de milli marsimiz gibi olan siiri okumustuk bagira bagira :)..ama "arkadas" albumunden sonra bi tek "leyla com'u aldim serdar oldugu icin..ondan sonra da bi daha haluk albumu almadim...ne zaman arkadas gibi bi album cikar o zaman alirim..yoksa sadece mp3....sadece bilmek zorunda olanlarin bildigi bi sarki adini bilir misiniz?? siki haluk levent fani bilir sadece.... ve gercekten sevdigim bir adamin once kacis ile sonra da turku albumunde "derrule"(introsu, satriani - crystal planet sarkisindan alinmistir ve 31 sayfada sadece bi kisinin bundan bahsetmesi ne kadar aci!) ile esinlenmeden cikip direk "cal"maya calismasi haluk gibi bir rocker'a yakismadi...beni derinden uzmustur...
haluk levent benim için yukarda saydigim 3 albumden ibarettir bi de www.leyla.com bu da 4.sudur...
sevgiler!!
 
Geri
Üst