Gitar Elektroniğinden Dip Gürültüden Gerçekten Anlayan Bir Arkadaş Aranıyor

Itü yayınlarından yazdım, vikipedi ordan alıntı yapmış olabilir. Atla deve değil sonuçta.
Senin faraday kafesin benim faraday kafesim yok arkadaş. Ne olduğu ne ise yaradığı belli zaten. Elektromanyetik izolasyon sağlıyor.





Buna çok güldüm ya :D doğru diyorsun, 2-3 aya kalmaz meme yapar :D





:D :D :D Sen mühendis falan değilsin.

Bahsedilen senin veya benim faraday kafesim değildir, faraday kafesi izolasyon sağlar doğrudur ancak senin bahsettiğin faraday kafesi modellemesi tamamen yalıtkanlıktır yani bir odayı tamamen bakır folyo vb. madde ile kaplarsanız tamamen yalıtkanlık sağlarsınız,gitar da uyguladığımız işlem de aynen budur.. Burada içerde oluşan elektromanyetik alandan dolayı olan akıyı ise serbestçe dolaşmasına izin verirsek sistemleri etkiler, bu yüzdendir ki topraklama yapıyoruz. Gitarda da aynı durumu düşünebilir ve ortak toprak ucuna bağlantı yapılabilir diyorum. Benim ilk mesajda bahsettiğim faraday kafesi ise binaların çatılarında faraday çubuklarıyla oluşturulan yıldırımdan korunma tesisatı içinde geçen faraday kafesidir.

Eğer ki artık akıyı toprağa iletmezsek, sistemde deformasyona yol açar ve bu da bize gitar da dip ses olarak geri gelir. Burada ki 2 3 ay ise denenmiş bir iştir.

Seni güldürebildiysem ne mutlu bana, ancak işin terbiyesizliğe varmamalıdır.
 
Haklısın fakat kastettiğim o değildi. Faraday kafesini niye oluşturuyoruz? Amacımız iç yüzey nötr olsun, bütün yükler folyonun dış yüzeyinde dengelensin, böylece iç yüzeye hiçbir sinyal ulaşmasın ya da dışarı çıkmasın. Böylece manyetik, hiçbir sinyali almamış, anten gibi davranmamış oluyor.

Bu folyoyu topraklamadığımızı varsayalım, zaten alt kısmı gitarın ağacına değiyor, yani tamamen yalıtkan bir ortam ve biz devamlı manyetikle ile bir induktans oluşturuyoruz, zaten manyetikte transdüser, bütün mekanik titreşimi hop alıyor çeviriyor. Çevresindeki elektrik alan yüzünden yüklerin hepsi metalin üstünde kalıyor, yani metali yüklemiş oluyoruz. Çünkü yükünü boşaltamıyor, her tarafı yalıtkan durumda. Bu demek değil ki o kapasitördür.

Doğru saf-metaller zor yüklenir, çünkü iletkendir fakat kristal yapısındaki noktasal hatalar ve sebebiyle ve kendi doğası sebebiyle birikir. Bütün metallerin de fermi enerji seviyesi aynı değildir, hele ki dandik Al folyodan bahsediyorsak saf olmayan oldukça kötü bant aralığı nispeten yüksek bir iletkenden de bahsediyoruz demektir. Örneğin bakır üretiminde belli saflığın altında bakır-kablolar direnç oluşturuyor diye kalite-kontrolden geçemiyor. Saflık dediğim de %98,9 ile %99,999 arasındaki fark kadar düşük.

Zaten gitarda oluşturduğumuz folyonun amacı iç yüzeyde hiç yük olmasın, dış yüzeyde biriken yükü de biz topraklayalım. Böylece komple nötr yüksüz bir ortam oluşsun. Yalnız bunun becerilebilmesi çok zor, pickguard dahil, komple folyoyla kayıp vermeden kaplamak gerekiyor. Bu arada yine yanlış varsa ya da yanlış anlama olursa düzeltiriz, okuyan yanlış bilgilenmesin.


Kusura bakma ama konuya gerçekten uzaksın. Kafesi topraklamadiginda zaten faraday kafesi olmaz ve izolasyon görevini yerini getirmez. Ama yok içerdeki elektrik alanı biriktirir daha hareketli hale getirir.Heleki metal üzerinde yük biriktirir, bu da gürültüye sebep olur. Çok üzgünüm ama bunlar komik lakırdılar.

Fermi enerji seviyeleri farklı olsa nolur, olmasa nolur. Metal yüksek saflıkta olsa nolur, olmasa nolur. Sapla samanı karıştırıyorsun. Amacımız sinyal iletmek degil ki yüksek iletkenlik gerekli olsun ki elimizde alüminyum gibi 3. en iyi iletken metal var. Alüminyum üzerinde kalan enerji ne gürültüsü yapacak.

Neyse konu gereksiz yerlere gitmeye başladı. Kafesi iyi yapamaz ve topraklamazsan, iyi bir izolasyon sağlamaz, gitar dış ortamdaki gürültülerden izole olamaz ve kafes görevini yerine getiremez deyip kapatalım.
 
Bahsedilen senin veya benim faraday kafesim değildir, faraday kafesi izolasyon sağlar doğrudur ancak senin bahsettiğin faraday kafesi modellemesi tamamen yalıtkanlıktır yani bir odayı tamamen bakır folyo vb. madde ile kaplarsanız tamamen yalıtkanlık sağlarsınız,gitar da uyguladığımız işlem de aynen budur.. Burada içerde oluşan elektromanyetik alandan dolayı olan akıyı ise serbestçe dolaşmasına izin verirsek sistemleri etkiler, bu yüzdendir ki topraklama yapıyoruz. Gitarda da aynı durumu düşünebilir ve ortak toprak ucuna bağlantı yapılabilir diyorum. Benim ilk mesajda bahsettiğim faraday kafesi ise binaların çatılarında faraday çubuklarıyla oluşturulan yıldırımdan korunma tesisatı içinde geçen faraday kafesidir.

Eğer ki artık akıyı toprağa iletmezsek, sistemde deformasyona yol açar ve bu da bize gitar da dip ses olarak geri gelir. Burada ki 2 3 ay ise denenmiş bir iştir.

Seni güldürebildiysem ne mutlu bana, ancak işin terbiyesizliğe varmamalıdır.


Sayın southnirvana,
Yardım isteyen arkadaş gitarına faraday kafesi yapayım diyor, sen yıldırım korumasindan bahsediyorsun. Yıldırıma karşı korumuyoruz gitarı, bu ne perhiz bu ne lahana salatası. Ayrıca sektör diyorsun ama ona da hakim değilsin. Maalesef hala paratoner kullanılıyor dedin ya :D :D
Ayrica üzülerek söylüyorum ki ne akıdan haberin var ne akımdan. Şimdi de faraday kafesi ile sıkıntın olduğu çıktı. Yorma bizi, yorma kendini zira alakasız şeyler, yanlış terimler havada uçuşuyor. Herkes herşeyi bilmek zorunda değil, bilmeyebilirsin, yormayalim birbirimizi. Hadi eyvallah.
 
Ben öyle birşey iddia etmedim, önce düzgün okumayı öğren ki komik duruma düşmeyesin. Bence yazılan entryleri komple birbirine karıştırmışsın. Ben elektrik alana hareketlilik kazandırır demedim, konuya uzak da değilim. Burada bir kendini mi elektronikten anlıyor sanıyorsun? Hehe :) Bir sen biliyorsun kimse bilmiyor tabii.

Metal saflıkta olsa ne olur olmasa ne olur mu? Öyle çok şey olur ki öyle bakakalırsın. Anlattıklarımı anlamadığına göre zaten senin için olan birşey yok demektir. ;)

Vayy iddia güzel, topraklama olmayınca Faraday Kafesi olmuyor mu? :D
Ben zaten baştan beri topraklama lazım diyorum ama bunun sebebi farklı. Olmaz diyen sendin. O olmaz, bu olmaz, yük birikmez o da neymiş diyen de sendin. Kaldı ki Faraday kafesi için illa topraklama da gerekmez, topraklama olmadan da iç kısmı yüksüz olur ve kafes görevini yapar ama tam anlamıyla sonuca ulaşılamaz, sebebini de üstte açıkladım.
 
Son düzenleme:
Ben öyle birşey iddia etmedim, önce düzgün okumayı öğren ki komik duruma düşmeyesin. Bence yazılan entryleri komple birbirine karıştırmışsın. Ben elektrik alana hareketlilik kazandırır demedim, konuya uzak da değilim, hatta beni bilen bilir zaten. Burada bir kendini mi elektronikten anlıyor sanıyorsun? Hehe :) Bir sen biliyorsun kimse bilmiyor tabii.

Metal saflıkta olsa ne olur olmasa ne olur mu? Öyle çok şey olur ki öyle bakakalırsın. Anlattıklarımı anlamadığına göre zaten senin için olan birşey yok demektir. ;)

Vayy iddia güzel, topraklama olmayınca Faraday Kafesi olmuyor mu? :D
Ben zaten baştan beri topraklama lazım diyorum ama bunun sebebi farklı. Olmaz diyen sendin. O olmaz, bu olmaz, yük birikmez o da neymiş diyen de sendin. Kaldı ki Faraday kafesi için illa topraklama da gerekmez, topraklama olmadan da iç kısmı yüksüz olur ve kafes görevini yapar ama tam anlamıyla sonuca ulaşılamaz, sebebini de üstte açıkladım.

Seninle daha önce tartıştık daha kondansator çeşitlerinden haberin yok zirvaliyorsun. O zamanda özel bir tür olduğunu söyledim, sen teknik terimleri kullanarak zirvalayabiliyorsun. Tebrikler hadi eyvallah. Ayrıca bu forumda elektronikten anlayan insanlar var gayet ama o sen değilsin.
 
Seninle daha önce tartıştık daha kondansator çeşitlerinden haberin yok zirvaliyorsun. O zamanda özel bir tür olduğunu söyledim, sen teknik terimleri kullanarak zirvalayabiliyorsun. Tebrikler hadi eyvallah. Ayrıca bu forumda elektronikten anlayan insanlar var gayet ama o sen değilsin.

Bu da iyi :D O konuda sen zırvalıyordun. Daha gelişmelerden haberin yoktu. Kondansatörün frekans yapısına hiçbir etkide bulunmadığını iddia ediyordun. Baktın diş geçiremiyorsun -aynı şu an yaptığın gibi- kişisel hakarete başlamıştın, sonra da benim gibileri çok gördüğünü yalancı olduğumu iddia ettin. Oysa ki sana kaynak gösterdim, ona bile inanmayıp, kör topal iddiana devam ettin. Zaten o forumdan sonra anca forum delikanlısı olduğunu farkedip, hiçbir yazını ciddiye almadım.

Tamam anlıyorum, yazdıklarından yüksek gerilimden anlıyorsun ama elektronik kesinlikle alanın değil ya da unuttuğun çok şey var. Elektrik-elektroniğin her alanında anlıyormuş, anlayamanlarda da yalancıymış gibi davranmaktan vazgeçmeni öneririm. Ayrıca insanların bilmedikleri yanlış aktardıkları hatta yanlış ifade ettikleri şeyler olabilir, benim de olmuştur, sonuçta forumdayız ama bunu "sen bir halt bilmiyorsun", "sen mühendis bile değilsin", "senin gibileri çok gördük" filan yani... Komik oluyor, kimse kendini sana karşı kanıtlamak zorunda değil.
 
Son düzenleme:
Bu öngörüsüzlüğün elektronik konusunda cehaletinden kaynaklanıyor, zira yurtdışında otomotiv gömülü sistemleri üzerine yüksek lisans yapmaktayim. O zamanda ampır ampır konuştun böyle, gel dedim kahvemi iç, nerde ne okuyormuşuz kanıtlayalım, gelmedin. Sana daha lafım yok google boy.
 
Sana kimse kendini kanıtlamak zorunda değil, adabını takınıp doğru düzgün konuşsaydın kahve de içerdik, çay da içerdik. Bu forumda birçok arkadaşla da bunu yaptık. Gelip bana "senin gibi atıp tutanları çok gördük, sen bir halt değilsin" demiştin, hatırlatırım. ITU'de doktoram devam ediyor, çok istiyorsan gelebilirsin, 3 sene önce sen lisanstayken ben yüksek lisans savunmamı yapıyordum, neyse... Uzatmaya gerek yok, nasılda aynı tas aynı hamam herşey, tek bildiğin bastıramayınca atıp tutmak, hakaret etmek, halen cehalet diyorsun. Ne cevap vereceğim ben sana? Bu da son mesajımdır, kafana göre hakaretlerine devam edebilirsin.
 
Son düzenleme:
Hakaret nerde doktor ? Martta Türkiye'deyim itü' ye de ugrariz, zaten cok arkadasim var orda. Ama sonra yan çizmek yok, anlaştık mı?
O zaman da dedim; eğer doktora yapıyorsan elektrik-elektronik alanında, burda özür dilerim senden. He öyle değilse sen özür dilersin ama ona da yanasmadin. Neyse şimdi gel diyorsun gelecez bakalım.
 
Son düzenleme:
Şimdi Fender'ler, daha doğrusu sss tip manyetikli olanları, özellikle dip gürültülüdür ve hani buna razıyızdır, bunu bilerek Fender çalarız. Bahsettiğin gürültü bu mü acaba yoksa, o bildiğimiz kabul edilebilir gürültünün çok üstünde farklı bir gürültü mü var? Gibson ile karşılaştırman biraz düşündürdü çünkü. Ayrıca video ve kayıtlarınıa baktım (hepsi çok iyi, tebrikler) kayıda yansıyan bir "arıza" niteliğinde gürültü duyamadım, gayet temiz.
Bana sorarsan gürültü seviyesi normal ve 60 yıldır Fender'İn bu sorunu çözemediği (veya çözmeye gerek görmediği) üzere bir şey yapmaya gerek yok.
Ya da en iyisi şu gürültünün ses veya video kaydını paylaşabilir misin?
 
Geri
Üst