Tarihi konusunda eminim haklısındır, ben sadece piyasada kullanımından bahsediyorum.. Elektrik alan oluşturmaz bu konuda haklısın ki zaten içinde geçen bir akım yoktur, izole etmeye yarar 😉 Ama anlamadığım nokta paratoner ile alakalı olarak sinyalizasyonun pek bir alakası olduğunu düşünmüyorum, nitekim ki faraday kafesi kullandığımız veya kullanmadığımız bütün ev, rezidans, endüstriyel tesis, hastane vs vs. her yerde sinyal ile ilgili olarak hiç bir sorun yaşamadık.. Faraday kafesinin sinyalizasyona etkisi olduğunu düşünmüyorum, bilmiyorum da.
İzole eder ne demek ?
Faraday kafesindeki amaç dışarıdaki manyetik alanın içeri girmesini veya içerideki manyetik alanın dışarıya çıkmasını önlemeye çalışmaktır. Kullanım alanı değişse de bu amaç pek değişmez.
Kullanım alanları;
1.Yanıcı, patlayıcı ve patlayıcı maddelerin depolandığı binalar
2.Radyo frekansı yayan cihazlar
3.Telsizle haberleşmenin yapıldığı binalar(içeride yapılan telsiz konusmalarinin dışarıdan dinlenmesini engellemek amacı ile)
Vs...
Not: alıntıdır.
Sinyalizasyon demeyelim biz ona da zira sinyalizasyon; taşımacılıkta özellikle demir yolu taşımacılığında trafiği düzenlemeye yarayan sistemdir.
Her neyse kafes özelliğine göre(gözlerin büyüklüğü, malzeme vs..) izolasyon kalitesi değişir fakat kafes varsa, az yada cok izolasyon vardır. Yani telefon ve radyo sinyallerinde zayıflama kaçınılmaz sonuç hatta çoğu zaman amaçtır.
Üstadım sen bana vikipediadaki gördüğün şeyi kopyalayıp yapıştırmışsın buraya.. Asıl konu şudur ki senin dediğin faraday kafesi yalıtım amaçlı kullanılan bölgelerde yapılandır, benim ilk konuşmamda bahsettiğim ise dikkat ettiysen eğer yıldırımdan korunma tesisatı için yapılandır.. Yıldırımdan korunma tesisatında yapılan faraday kafesinde ise telefonun çekmemesi gibi olayların yaşanmadığını sende biliyorsun, yıldırımdan korunma tesisatında faraday çubukları ile kafes oluşturarak, birbirine ilişkilendirerek sistemi kafese almış oluruz ve etkilerinden kurtuluruz, benim verdiğim örnek buydu... Ancak senin dediğin faraday kafesi ise tamamen sistemi izole etmek için kullanılan bir sistemdir, örnek olarak yüksek gerilim labaratuarları buna çok güzel bir örnektir.. Bildiğini gördüm, saldırmadan önce hangi konudan bahsediyorum iyice bak bence
😉
Diğer konuya gelince; içine tamamen bakır folyo ile kapladığın bir bölgede ki bu bölgenin çalışma prensibi oluşturduğu manyetik alanın, tellerin titreşmesine bağlı olarak ilettiği akı ile alakalıdır ki, bu bölgede birikmiş artık akım (veya sen ne diyorsan) olmama lüksü olamaz.. Manyetiklerde ki bobinlerden dolayı oluşan manyetik alan sayesinde gitarımız elektro oluyor zaten, ve bu manyetik alan etrafını bakır folyo ile kapladığımız için dışardaki frekanslardan etkilenmeyecektir, ancak içerde kesinlikle ve kesinlikle belli bir süre sonra akı yoğunluğu oluşacaktır, bu akı yoğunluğu manyetiklerine ters bir akım yönü oluşturup dip ses oluşturacaktır. (sağ el kuralı, elektromanyetik alanlar teorileri). Bu yüzden kapladığımız bakır folyoyu kesinlikle toprak hattına birleştirmeliyiz, 2,3 belki 1 ay size etkisi olmayacak ama biriktikçe etkisi artan bir akım olacaktır. Topraklama kaçınılmaz gerekliliktir. Lütfen yanlış bilgi vermeyelim.
Tahta konusuna gelince ise, tahtanın yalıtkanlığı her iki tarafta da geçerlidir, yani burada elektomanyetik alanları ayırıp akımı ayırıp, ayrı ayrı şeyler düşünemezsiniz, burada hepsi birbirini oluşturan tetikleyen şeylerdir.
Üstat ayrıca hepimiz hatalar şeyler yazabiliriz, ama egolarımıza yenilip insanları kıracak şekilde rencide edecek şekilde yazılar döşemek, bizim gibi müzikle uğraşan insanlara yakışır şeyler değildir. Eğer birbirimizin tepesine çıkmak istiyorsak bunların başka platformlar da yapmak daha iyi olacaktır.
Saygılarımla.