Mesa Boogie Rectifier Simulatorleri
- Konuyu açan empty
- Başlangıç tarihi
Gogostar ın dediklerine birebir katılıyorum. Simulasyon diye kullandığımız şeylerin simule ettiği orjinali ile arasında benzerlik bile yoktur. Çok iyi bir taklit bile değildir simulatörler.
Lambalı amfilerin ısındıklarında nasıl bir canavara dönüştüklerini ilk test ettiğimde daha 2 yıllık gitaristtim ve bir arkadaşın garaj tipi stüdyosunda ilk defa lambalı amfiyle çalıyordum. Hayran kalmıştım. Eve döndüğümde 60 w transistörlü amfime 1 hafta girememiştim gitarı. Kaldıki biz burda transistörlü amfiden bile bahsetmiyoruz basit bir devreden bahsediyoruz yani simulatörlerden.
Eq ayarlarıyla oynanmış bir çok benzer alet (simulatör) farklı eq değerleriyle elde ettikleri farklı sesler sayesinde, amfileri simule ettiklerini ileri sürerek piyasa sürülüyorlar.
Bende dahil bu simulatörlere çoğumuz mahkumuz yoksa gidip binlerce dolar bayılıpta amfi almayı hepimiz isteriz. Madem bu simulatörlerle yaşamaya mahkumuz o zaman bu konuda nasıl bir seçiciliğimiz olabilir?
Öncelikle bana göre amfi modellemesi muhabbetini unutmak gerekiyor. Yani "Fender amfi tonu istiyorum bakiim bu processorde varmıymış. Ohh varmış çok iyi bee" demek bizi yanıltır bunun yerine mevcut simulörlerde bizim sevdiğimiz bir drive, ton varmı yokmu bunu anlayıp varsa buna odaklanmak çok daha sağlıklı olur. Emin olun bir çok usta büyük gitarist amfi karakteristiği değil ton arayışı içindedir. Kafasında kurduğu ton için bir ton ekipman kullanır ve bir gün ekipmanını sabitler. Ve bizde derizki "bak şu gitaristte marshall cıymış demek" Ama hayır o adam marshallcı değildir. Marshallın onlarca amfisini denemiş nihayet birini kendi setuplarıyla bir yere oturtturmayı başarmıştır o kadar.
Yani amfi simulasyonları tamamen balondur. Birisi de çıkıp ben şu simulatörle recto nun aynı sesini elde ediyorum ya da % 50-60 benziyor derse ona da : "Sende haklısın ne diyeyim" derim.
Lambalı amfilerin ısındıklarında nasıl bir canavara dönüştüklerini ilk test ettiğimde daha 2 yıllık gitaristtim ve bir arkadaşın garaj tipi stüdyosunda ilk defa lambalı amfiyle çalıyordum. Hayran kalmıştım. Eve döndüğümde 60 w transistörlü amfime 1 hafta girememiştim gitarı. Kaldıki biz burda transistörlü amfiden bile bahsetmiyoruz basit bir devreden bahsediyoruz yani simulatörlerden.
Eq ayarlarıyla oynanmış bir çok benzer alet (simulatör) farklı eq değerleriyle elde ettikleri farklı sesler sayesinde, amfileri simule ettiklerini ileri sürerek piyasa sürülüyorlar.
Bende dahil bu simulatörlere çoğumuz mahkumuz yoksa gidip binlerce dolar bayılıpta amfi almayı hepimiz isteriz. Madem bu simulatörlerle yaşamaya mahkumuz o zaman bu konuda nasıl bir seçiciliğimiz olabilir?
Öncelikle bana göre amfi modellemesi muhabbetini unutmak gerekiyor. Yani "Fender amfi tonu istiyorum bakiim bu processorde varmıymış. Ohh varmış çok iyi bee" demek bizi yanıltır bunun yerine mevcut simulörlerde bizim sevdiğimiz bir drive, ton varmı yokmu bunu anlayıp varsa buna odaklanmak çok daha sağlıklı olur. Emin olun bir çok usta büyük gitarist amfi karakteristiği değil ton arayışı içindedir. Kafasında kurduğu ton için bir ton ekipman kullanır ve bir gün ekipmanını sabitler. Ve bizde derizki "bak şu gitaristte marshall cıymış demek" Ama hayır o adam marshallcı değildir. Marshallın onlarca amfisini denemiş nihayet birini kendi setuplarıyla bir yere oturtturmayı başarmıştır o kadar.
Yani amfi simulasyonları tamamen balondur. Birisi de çıkıp ben şu simulatörle recto nun aynı sesini elde ediyorum ya da % 50-60 benziyor derse ona da : "Sende haklısın ne diyeyim" derim.
tabii ki simulatörler belli bir tonun aynısını verecek diye bir şey yok ama olay düzgün ayar yapıp tona benzemek değil mi? mesela kurban, him ve metallica nın çoğu şarkıda kullandığı tonlara ben zavallı pod 2.0 ımla yaklaşabiliyorum ama hep bi fark oluyor ve olmak zorunda. arkadaşımın mesa tonu derken kastettiği daha çok "mesa kullanan grupların tonları" ki zaten simulatörler de grup/sanatçıları baz alarak yapılırlar genelde.
düzeltiniz.
düzeltiniz.
KaRaBaSH aslında çok iyi bir yere parmak basmış. Evet iş aslında bir grubun veya gitaristin tonunu yakalamak olabilir, kaldıki bunun için simulatöre bile ihtiyaç olmayabiliyor. Herhangi bir amfi simulatörü vasfı taşımayan basit bir digitech grunge pedalı ile amatörce petrucci tonları falan elde ediyorum. Yani ister amfi simulatörüyle ister, pedal + kabin simulaötrüyle ister direkt extra distortion pedalını amfiye girerek bir şekilde istediğimiz grupların tonlarına yaklaşmak mümkün. Yani amfi simulasyon olsa da olmasa da bir şekilde aradığımız tonlara ulaşmak işin özü.
gtrheros'ın yazdığı her kelimeye katılmakla beraber birşey eklemek istiyorum.
Modelleme yapan cihazları kullanırken en çok dikkat edilmesi gereken mevzu coloring olayı. Cihazlar dijitalleştikçe çalış dinamiklerimizi yansıtması o kadar düşüyor. Bir lambalı amfi ile çalarkenki dinamiklerimizin sese yansıması ile digital bir alleteki sonuç çok farklı olabiliyor. Bu durumda olabilidiğince analog sinyallerle çalışan preampler kullanmak önemli bence.
Bunu ton konusunda uzman bir çok insan da gerek röportajlarında gerekse yazdıkları kitaplarda belirtmekte. Örneğin Michael Ross Getting Great Guitar Sounds adlı kitabında bir tecrübesini aktarırken şöyle diyor, "bir gün bir stüdyo gitaristi stüdyoma geldi, kayıt için benim ekipmanımı kallandı ve dinlediğimde aldığı tonun benimkinden %150 farklı olduğunu gördüm". Çalış dinamiklerinin yansıtılması bence çok hassas bir konu, o yüzden bu tarz modelleme teknolojilerini kullanan cihazlarda bence oldukça dikkat edilmesi gereken bir faktör.
Aklıma geldi değinmek istedim. Herkese sevgiler, saygılar...
Modelleme yapan cihazları kullanırken en çok dikkat edilmesi gereken mevzu coloring olayı. Cihazlar dijitalleştikçe çalış dinamiklerimizi yansıtması o kadar düşüyor. Bir lambalı amfi ile çalarkenki dinamiklerimizin sese yansıması ile digital bir alleteki sonuç çok farklı olabiliyor. Bu durumda olabilidiğince analog sinyallerle çalışan preampler kullanmak önemli bence.
Bunu ton konusunda uzman bir çok insan da gerek röportajlarında gerekse yazdıkları kitaplarda belirtmekte. Örneğin Michael Ross Getting Great Guitar Sounds adlı kitabında bir tecrübesini aktarırken şöyle diyor, "bir gün bir stüdyo gitaristi stüdyoma geldi, kayıt için benim ekipmanımı kallandı ve dinlediğimde aldığı tonun benimkinden %150 farklı olduğunu gördüm". Çalış dinamiklerinin yansıtılması bence çok hassas bir konu, o yüzden bu tarz modelleme teknolojilerini kullanan cihazlarda bence oldukça dikkat edilmesi gereken bir faktör.
Aklıma geldi değinmek istedim.
Herkese sevgiler, saygılar...
Güzel bir noktaya değinmişsin...
Ben de şöyle bir olay anlatayım o zaman, pod xt + marshall'ın eski bir 100watt solidstate amfisi (modelini hatırlamıyorum) vardı gitarımın ucunda. Bir grubumla çalışmadaydım. Çaldık ettik falan, sonra başka arkadaşlar geldiler, bizim ekipmanla çalmak istediler, gitarımı çıkardım adam kendi gitarını taktı pod'uma, bir tek gitar farklıydı ama çıkan sound bambaşkaydı.
Sonuç olarak, analog olsun dijital olsun heryerde çalış dinamikleri sound'u etkiliyor.
Bunu, prosesörlerin çalış karakteristiğini öldürdüğünü, herkesi fabrika çıkışı gitarist yaptığını düşünenler için yazdım...
Ben de şöyle bir olay anlatayım o zaman, pod xt + marshall'ın eski bir 100watt solidstate amfisi (modelini hatırlamıyorum) vardı gitarımın ucunda. Bir grubumla çalışmadaydım. Çaldık ettik falan, sonra başka arkadaşlar geldiler, bizim ekipmanla çalmak istediler, gitarımı çıkardım adam kendi gitarını taktı pod'uma, bir tek gitar farklıydı ama çıkan sound bambaşkaydı.
Sonuç olarak, analog olsun dijital olsun heryerde çalış dinamikleri sound'u etkiliyor.
Bunu, prosesörlerin çalış karakteristiğini öldürdüğünü, herkesi fabrika çıkışı gitarist yaptığını düşünenler için yazdım...
jeff loomis'e katılıyorum ama düşük kaliteli prosesörler hariç. pod gibi bir alet 2 gitarın farkını bir lambalı amfi kadar bariz olmasa da yansıtır. ama digitech rp50 ye humbuckerli herhengi bir gitarı takmakla jem7 takmak arasında çok fark olacağını sanmıyorum.
sözün özü, yüksek kaliteli prosesör kullanın ki sizin çaldığınız belli olsun.
bu arada gtrheros kardeşim doğru söylemiş illa ki amfi simulasyonuna gerek yok tek bir pedalla bile istediğimiz tona yaklaşabiliriz ama iyi bir amfi simulasyonu da istediğimiz tona ulaşma yollarından, hem de en etkili yollarından biri bence.
sözün özü, yüksek kaliteli prosesör kullanın ki sizin çaldığınız belli olsun.
bu arada gtrheros kardeşim doğru söylemiş illa ki amfi simulasyonuna gerek yok tek bir pedalla bile istediğimiz tona yaklaşabiliriz ama iyi bir amfi simulasyonu da istediğimiz tona ulaşma yollarından, hem de en etkili yollarından biri bence.
ya onu bunu bilmiyorum arkadaslar. ne kadar dogru ne kadar yalnıs. kardesime bi boss me-30 aldım aletin amfi simulayonunu acıyoz (bi tane var ) elimizdeki dandik el yapımı amfinin tonunu acaip degistiriyo. bi dunya amfi kullandım (oscar schmidt ten marshalla fenderden laneye vox ve peavey bile kullandım o derece yani) kullandıgım hic bi amfide boyle sıcak bi ton yoktu. canavar canavar! bu konuda ne diyeceksiniz?? ya bizim alette var bi acaiplik yada amfide.
) elimizdeki dandik el yapımı amfinin tonunu acaip degistiriyo. bi dunya amfi kullandım (oscar schmidt ten marshalla fenderden laneye vox ve peavey bile kullandım o derece yani) kullandıgım hic bi amfide boyle sıcak bi ton yoktu. canavar canavar! bu konuda ne diyeceksiniz?? ya bizim alette var bi acaiplik yada amfide.california tipi ton elde etmek için ne kullanmam lazım. mesela metallicanın load tonunun daha hafif distortion lısı gibi
Ben de demin RX'ten geldim, harıl harıl Mesa Boogie ile ilgili bütün ayrıntıları araştırıyorum şimdi =) Acilen Mesa Boogie Triple Rectifier almam gerek :mrgreen: bas amfisinin kıytırıklığından gitar amfisinin sesini kökleyememek biraz can sıkıcıydı ama iki dokunuşta Alice In Chains tonu almak gerçekten şaka gibiydi... Bi daha o stüdyoya gitmiycez muhtemelen amfilerin sesi birbirini tutmadığı için ama yani iki saat Mesa çaldıktan sonra insanın suratına aptal bi gülümseme yerleşiyo, tekme tokat dalsalar da geçmez, o şekil.
Herhangi bi amfi simülatöründen değil, (ki bende Mesa/Boogie V-Twin preamp var) bi çok tüplü amfiden de böyle ses alamadım bugüne kadar. Vay be diyorum, gerçekten de dedikleri kadar varmış. =)
Herhangi bi amfi simülatöründen değil, (ki bende Mesa/Boogie V-Twin preamp var) bi çok tüplü amfiden de böyle ses alamadım bugüne kadar. Vay be diyorum, gerçekten de dedikleri kadar varmış. =)
washe usta senin bu sevgini gösteren kanıtlar gönderelim mesa ya belki hayrına verirler bitane valla üzülüyorum bi müzisyenin birşeyi bu kadar isteyip de elde edememsine
valla üzülüyorum bi müzisyenin birşeyi bu kadar isteyip de elde edememsine Ben de Gibson'u satıp Epi'yle devam edebilcem mi diye düşünüyorum şimdi, EBay fiyatlarına baktım Mesa Boogie Triple Rectifier'in 1300 dolar falan :mrgreen: bi de kabin gerek, bi de bunları kurcak bi mekan. =) Ama hayali bile güzel yine de, o amfinin karşısına düşük wattlı Fender bas amfisi koymaları bütün büyüyü bozuyo gerçi ama Mesa/Boogie kafayla (kabin Carvin'di =)) çalmak çok hoş bi şey... Şu an RX bence sınıfta kalır genel olarak... Emin ol 150 wattı açabilsek daha bi tatmin olurduk ama bas amfisi 30 watt mıdır nedir, Mesa'yı 3'ten yukarı açınca hiç bi şey duyulmuyo. =)
bi de kabin gerek, bi de bunları kurcak bi mekan. =) Ama hayali bile güzel yine de, o amfinin karşısına düşük wattlı Fender bas amfisi koymaları bütün büyüyü bozuyo gerçi ama Mesa/Boogie kafayla (kabin Carvin'di =)) çalmak çok hoş bi şey... Şu an RX bence sınıfta kalır genel olarak... Emin ol 150 wattı açabilsek daha bi tatmin olurduk ama bas amfisi 30 watt mıdır nedir, Mesa'yı 3'ten yukarı açınca hiç bi şey duyulmuyo. =)Vine_Inlay demiş ki:Ben de Gibson'u satıp Epi'yle devam edebilcem mi diye düşünüyorum şimdi, EBay fiyatlarına baktım Mesa Boogie Triple Rectifier'in 1300 dolar falan :mrgreen:
rx genelde çok berbat bizim bidaha gitmeme sebeplerimiz mekanın akustigi,bass amplisi,davul ve işletme sorunu. aşırı ilgisizler. neyse başlık sapıyor konudan. mesa boogie öyle bir amplidir ki mesa nın bi çocuğu diğelim recto ya. mesa deseki aha bu bizim recto nun simulatoru. o bile bu sound u vermez.
V-Twin var hakiki mesa işte daha ne...
