abii bak dürüst olayım.
gibson eziyettir, ağır , sound çıkarmayı başarmak zaman alır. gibson gibsondan çok farklıdır. geçenlerde düşündüm. ulan bu gitarı nesi için satmıyorum.
neck e gelsen bass kaçar, bridge e gelsen tiz,
zaten sürekli boğuk
her les paul un çalım farkı, her yıl değişen radikal manyetikler ile konser esnasında 2 les paul arasında geçiş yaptığımda bile illakı eq ya, pedallara dokunuşlar gerekiyor.
Stabil olmayan bir markadan bahsediyoruyz.
ve bu marka için 3000 5000 dolarlar konusuluyor,
abi sanırım eski gibsonlarda bi ruh var.
hakikaten rezonant aletler, tınısı vs farklı. hissi farklı. ama şimdi les paul custom black beauty tipinde ama black beauty olmayan. hatta o modele adını veren abanoz ağacı içerisinde hiç kullanılmamış bir classic model çıakran firma firma değil, şekilci hipster avcısıdır, e tabi , gibson alınca gibsonu olan adam gibi çalabileceğini gibsonu olan ünlü gibi sound çıkarabileceğini sanan kişilere satabilir o modelleri ,
senin benim gibi burda bilgi alışverişi yapan ne istediğini bilen adamlar da kafasındaki gibsonu aramak için günler yıllar verir,
52 telemi alırken 2 yıl 52 tele deneyip , en beğendiğimi bulmak için seçtim.
ne istediğini bildikten sonra, gibson kötü üretmiş farketmez . kafandaki gibsonu sabredip bulup 25 yıl satmadan çalan adamlar tanıyorum. belki de ekipman almanın kolaylaşması, parayla doğru orantılı hale gelmesi işleri bu duruma sokmustur.
ne varsa eskide var be arkadas.