Türkiye’de Gitarist Olmak!

Bence başlığı "Türkiye'de rock gitaristi olmak" diye değiştirin en azından:) Belki Hasan Cihat ve son dönem işleriyle Akın Eldes bunun dışında kalıyor, ama çoğu bir ucundan rocka bulaşmış adamlar bunlar. Oysa Erkan Oğur'dan Sarp Maden'e uzatabileceğiniz ve bence çok daha başarılı bir caz-etnik vs gitarcılar kuşağı var. Resime bakınca gönül rahatlığıyla "ne büyük müzisyen" dediğim tek adam Yavuz Çetin ne yazık ki. Geriye kalanların büyük bir kısmının öncelikle tekniğini beğenmem, karambol-sloppy çalan çoktur ne yazık ki içlerinde. Cenk Eroğlu hem çalışı hem de vizyonu itibariyle önemli bir isim, ama çok fazla bir şey üretmedi. Akın Eldes'i de en çok Bulutsuzluk Özlemi'ndeki işlerinde dinlemeyi severim, sonrasını bayık bulmuşumdur.
Başka pek çok meslekte ve alanda olduğu gibi Türkiye'deki gitaristlerin de profesyonellik anlayışı zayıf ve bu herşeye yansıyor. Örneğin, bu resimdekiler içerisinden en teknik gözüken Serdar Öztop'u vaktiyle Hughes-Turner Project'in (HTP) önünde dinlemiştim. Çok gösterişli bir sound ile çaldı filan, legatoları da her zamanki gibi etkileyici geliyordu ama... emprovizelerde bir haldır-huldur çalma hali vardı, klavyedeki kalıpları birbiri ardına döşedi, basbayağı bir "mindless shred" çaldı pek çok yerde nefes almadan. Akorların tek tek hakkını vermek yerine tek bir dizi içerisine yuvarlıyor, daha çok gösteriş yapıyordu sanki... Oysa ardından HTP çıktığında gitarist JJ Marsh çok daha alçakgönüllü bir sound ile, ama her notanın hakkını vererek çaldı. "I Surrender"'ın sonundaki emprovizede her bir akorun üzerinde öyle hatlar çaldı ki, arkada altyapı olmasa bile akorları duyabilirdiniz. Artık adına titizlik mi dersiniz, yetenek mi, başka bir şey mi bilmiyorum. Ben profesyonellik diyorum genel olarak. İşin ilginci, Öztop eski Haluk Levent kayıtlarında şu ankinden çok daha iyi çalardı. Türkiye'de rock gitarın en üst düzeyde icra edildiği soloların bir kısmı bence Öztop'a aittir.
Ama çok daha başarılı olacak bir başka rock gitarist kuşağı da geliyor bence...
 
Bence başlığı "Türkiye'de rock gitaristi olmak" diye değiştirin en azından:) Belki Hasan Cihat ve son dönem işleriyle Akın Eldes bunun dışında kalıyor, ama çoğu bir ucundan rocka bulaşmış adamlar bunlar. Oysa Erkan Oğur'dan Sarp Maden'e uzatabileceğiniz ve bence çok daha başarılı bir caz-etnik vs gitarcılar kuşağı var. Resime bakınca gönül rahatlığıyla "ne büyük müzisyen" dediğim tek adam Yavuz Çetin ne yazık ki. Geriye kalanların büyük bir kısmının öncelikle tekniğini beğenmem, karambol-sloppy çalan çoktur ne yazık ki içlerinde. Cenk Eroğlu hem çalışı hem de vizyonu itibariyle önemli bir isim, ama çok fazla bir şey üretmedi. Akın Eldes'i de en çok Bulutsuzluk Özlemi'ndeki işlerinde dinlemeyi severim, sonrasını bayık bulmuşumdur.
Başka pek çok meslekte ve alanda olduğu gibi Türkiye'deki gitaristlerin de profesyonellik anlayışı zayıf ve bu herşeye yansıyor. Örneğin, bu resimdekiler içerisinden en teknik gözüken Serdar Öztop'u vaktiyle Hughes-Turner Project'in (HTP) önünde dinlemiştim. Çok gösterişli bir sound ile çaldı filan, legatoları da her zamanki gibi etkileyici geliyordu ama... emprovizelerde bir haldır-huldur çalma hali vardı, klavyedeki kalıpları birbiri ardına döşedi, basbayağı bir "mindless shred" çaldı pek çok yerde nefes almadan. Akorların tek tek hakkını vermek yerine tek bir dizi içerisine yuvarlıyor, daha çok gösteriş yapıyordu sanki... Oysa ardından HTP çıktığında gitarist JJ Marsh çok daha alçakgönüllü bir sound ile, ama her notanın hakkını vererek çaldı. "I Surrender"'ın sonundaki emprovizede her bir akorun üzerinde öyle hatlar çaldı ki, arkada altyapı olmasa bile akorları duyabilirdiniz. Artık adına titizlik mi dersiniz, yetenek mi, başka bir şey mi bilmiyorum. Ben profesyonellik diyorum genel olarak. İşin ilginci, Öztop eski Haluk Levent kayıtlarında şu ankinden çok daha iyi çalardı. Türkiye'de rock gitarın en üst düzeyde icra edildiği soloların bir kısmı bence Öztop'a aittir.
Ama çok daha başarılı olacak bir başka rock gitarist kuşağı da geliyor bence...
Tebrik ediyorum. Cok guzel bir yazi olmus. Tespitler ve yaklaşım çok iyi.
 
Asım Can Gündüz :


Mevzu bahis Türk gitaristleri arasında yaş olarak,tecrübe olarak en ilerde olan ve dünya camiasında ismi bazı yerlerde geçebilecek tek gitaristimizdir.Tekniğini kimsenin eleştirceğini sanmıyorum.2002 ya da 2003 olması lazım ''bir sevgi eseri'' albümünü Samsun'da kaç müzik markette arayıp da zar zor bulabilmiştim.Biraz argo bir tabir olacak ama blues'un da .... .... shred'in de .... ....
Herhangi bir ülkede rahatlıkla gitar konusunda referans alınabilecek bir Türk gitaristtir,70'lerde ismini duyurmaya başlamış olmakla birlikte 80'lerde de çağdaşı Türk gitaristlerin(ki o dönem bazı isimlerin arkasında çalan tek tük Türk gitaristlerden bahsedebiliriz) çok çok önündeydi.Tabiki bunda o dönemler Amerika'da yaşıyor olmasının da etkisi vardır mutlak
Aşağıda 20-25 yıl önce yaptığı müzikten bir örnek.16.32'de yaklaşık 5 dakka süren doğaçlama bi blues partını bitirdikten sonra ''22 sene'' diyor Asım baba.Videonun tarihinin 91-92 yılı olduğu yazılmış.Siz düşünün artık tecrübeyi.Bu ülkenin sahip çıkması gereken bir müzisyendir Asım Can Gündüz

En iyi gitarist kavramı subjektif bir kavramdır kabul etmek lazım,kişiden kişiye değişir,çünkü sabit bir kıstası yoktur,''şunu yapan en iyidir'' denilebilecek bir durum değildir,ama benim kanaatimce şuan yaşayan en üst düzey Türk gitaristidir Asım Can gündüz.He ben onu dinlemeyi değil Akın Eldes'i dinlemeyi tercih ederim o ayrı.Çünkü ben Asım Can Gündüz'ün gitarından çıkan o bol mid'li boğuk shred tonunu değil Akın'ın el yapımı (Sanırım Murat Sezen olcaktı,şu kahverengi abanoz gibi duran,çoğu konserinde elindeki gitar) gitarından aldığı tonu tercih ederim.Ki tuşeleri çok farklı bu iki gitaristin.Akın Eldes çalarken karşısındaki insanlardan soyutlanan farklı bi gezegene giden gitaristlerden.Clapton gibi.Bu nokta önemli bi nokta bence


Akın Eldes :


Ben onun ismini ilk bulutsuzluk özleminde duyanlardan değilim.İsmini ilk Barış Manço'Nun ''mançoloji'' albümünde (lise 2'deydim 2000 yılı olması lazım albüm) görmüştüm.Özellikle o albümde ''beyhude geçti yıllar'' adlı parçayı dinlediğimde şok olduğumu ve albüm kapağına bakıp gitar kısmında ismi yazanlara baktığımı hatırlıyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=dcdziGngEwY
Bu konuda çok netimdir ki şuan dinlemekten en zevk aldığım Türk gitarist Akın Eldes'tir.Pinhani'de çalması Pinhani için onurdur.

Akın Eldes'in çalarken muazzam bir tuşe tekniği olduğuna ve her notayı ''bi sonrakinde şu ses çıkacak'' diye düşünerek çaldığına inananlardanım.
Tuşe denen olayı en net görebileceğimiz gitaristlerden biridir Akın Eldes.
Onla ilgili bilinen bir anekdotda da (kendisi anlatıyordu youtube'de Yavuz Çetin anısına yapılmış programda mevcut bu konuşma) Akın Eldes ''Yavuz'u bodrum'da çaldığı günlerden beri tanırdım'' diye başlamış ve ''yine bir defasında birlikte çalıyorduk benim solo çaldığım bi kısımda eğilip pedalımın sesini açmıştı,diğer çalan arkadaşlar gümüştü bu duruma,niye güldüklerini sormuştum sonrasında,''yavuz kendi sesini çok açardı,eğilip seninkini açmasına o yüzden güldük'' demişlerdi,çok özeldir o anı benim için'' diye bahsetmişti.
Bir de az bilinir sanırım ama Haluk Levent'in bir dönem birlikte çalıştığı 2 muazzam gitaristten biridir Akın Eldes (diğeri Serdar Öztop).
Arkadaş albümü ve bir gece vakti albümünde Serdar Öztop gitarları varken,Kral Çıplak albümünde Akın Eldes gitarları mevcuttur.
4.dakkadan sonra dinleyiniz
http://www.youtube.com/watch?v=JardEf8Dj3Y
Ekipmanının kullanmadığı kısmındaki pedalları satışa çıkarmış geçen yıl burdan.Çok sonra (dün) haberim oldu.Bilseydim muhtemelen çoğunu toplardım.

Akın abi uzatsın elini öperim öyle bi gitaristtir benim için.Saygıdır.


Serdar Öztop :

http://www.youtube.com/watch?v=8XJwMQFHHJ8

Yine 40'ını devirmiş gitaristlerden biri.Mükemmel bir tekniğe sahip.Harika tapping,legato ve sweep tekniği olan bir üstattır.(Bir diğeri için bakınız aynı jenarasyondan Cenk Eroğlu).
Haluk Levent,Bulutsuzluk Özlemi,Kesmeşeker geçmişi olan bir gitaristtir.Sanırım 25 yıldır aynı gitarı kullanan gitaristler kervanına mensup (şu malum jackson tip kafalı,sap manyetiğinin acaip bi pozisyonda yerleştirildiği,21.perdeden sonra üst tellerde perdenin kesildiği alt tellerde devam ettiği markasız ve muhtemelen el yapımı ve sanırım abanoz gövdeli gitarı)
2000'li yılların başında radyo programında söyleşisine denk gelmiştim.Steve Vai hayranlığından bahsetmekteydi.Tremolo arm'ı bu yüzden olsa gerek bolca kullanmaktadır gitar tekniğinde


Yavuz Çetin :

http://www.youtube.com/watch?v=10_3KivI6QU
Konuşmak istemediğim bir konudur.Mekanı cennet olsun
http://www.youtube.com/watch?v=yGkKb7LLgio


Gür Akad :


80'lerin tayfasından.İsmini 2005 gibi duymuştum ama tam olarak ilgimi çekmesi Pentagram'ın Trail Blazer albümünde daha önceden grupta çalmış ve askerliği sırasında şehit olan eski gitaristlerine yazdıkları ''fly forever'' adlı parçadaki soloların Gür Akad'a ait olduğu efsanesiyle olmuştu.Sanırım bu parçadaki solo da albümün kalanında olduğu gibi Demir Demirkan'a aittir,trail blazers'ın kayıtları alındıktan sonra gruptan ayrılmıştı çünkü Demir Demirkan ama yanlış haber de olsa bu şekilde Gür Akad'la ilgilenmeye ve müziğini keşfetmeye başlamıştım.Şuan 50'lerindedir Gür Akad.Klips isimli grupla Türkiye'yi 80'lerde Eurovision'da da temsil etmişlerdi.Tekniğini beğendiğim gitaristlerdendir.


Cem Köksal :

http://www.youtube.com/watch?v=z1opGZXqKxg
Kendisini 2005 yılında ''Set me free'' albümüyle (ilk albümüydü sanırım) üniversitenin henüz başında tanımıştım,ki tam da malmsteen'le bozduğum dönemlerdi.Tekniğine bir söz söylemiyorum.10 yıl önce de''malmsteen özentisi'' diye b.. atan tarafta değil gitar tekniğini öven tarafta duruyordum bugün de o tarafta duruyorum.Taklit olan adam beste yapamaz.Nettir bu benim gözümde.Müzisyendir.Sweep picking çalışan adam dinlesin.



Cenk Eroğlu :

http://www.youtube.com/watch?v=OQXC4sVSL7k
Ben 2005 yılında Tüzmen'in ''son rüya'' parçasıyla tanımıştım onu.O da sanırım bi dönem eurovision'a katılan tayfadan.Sanırım 25 yıldır müzik piyasasında o da.Son dönemler Winger (80'lerin ünlü hairband tayfalarından) grubuna çalıyor sanırım.90'larda kendi parçalarını yapmış,youtube'da rastlanabiliyor.Üst düzey bi gitar tekniği var.Aşağıda da görüleceği üzere
http://www.youtube.com/watch?v=juI0z_0Bg60


Hasan Cihat Örter :

http://www.youtube.com/watch?v=XB64KEGzjss

Uslübunu hareketlerini beğenmeyenler olabilir ama müzisyendir.Yıllarını bu işe vermiştir.Ve bu işin akademik ünvanlı olan sayılı gitaristlerindendir.Çocuk yaşlarda Türk sanat müziği eğitimi almıştır.Ud,keman,piyano biçok enstrümanı işeri seviyede çalabilemektedir.İlgili videolar youtube da mevcuttur.Hakkında 70'lerde Berklee(college of music)'ye (ki gezegenin en iyi müzik okulu olduğu iddia edilir.Diğer bir mezun için Bknz: John Petrucci) burslu gittiği yönünde bir yazı mevcuttur vikipedi'de.Gitar tekniğinin ve armoni bilgisinin üst düzeyde olduğunu ama bunu sunmaya çalışma konusunda bazı sıkıntılarının olduğunu düşünüyorum.5000'in üzerinde konser.8 yaşında Cemal Reşit Rey'in karşısında piyano çalmalar vs..
Yavuz Çetin'in hocasıdır


Metin Türkcan :

http://www.youtube.com/watch?v=FMpUaWIy6Mk

Pentagram ve Şebnem Ferah'ın gitaristliğini yapmakta.Benim görüşüm yukarda saydığım gitaristlere göre daha geri planda kalmakta ama bu asla ''vasat'' anlamında bir tabir değil.Nasıl iyi bir tekniğe sahip olduğunu pentagram'la yaptığı işlerde görebiliriz.
Metin Türkcan iyi bir gitaristtir ama tarz meselesi tabii ben sevemiyorum o tarz müziği ama seven adam için bi akın eldes'ten bi serdar öztop'tan daha dinlenesidir belki.Gitarıyla özdeşleşen gitaristlerdendir o da ''Metoboy'' du sanırım gitarının ismi.

Demir Demirkan :

http://www.youtube.com/watch?v=Q28yuigzk8o

Eğitimli
kadrodan bir gitarist daha.Pentagram'ın ilk gitaristlerindendir (ilki değil sanırsam ama metin türkcan'dan önce).80'lerin sonu 90'ların başı.Bu dönem mi-musicians institute (ilk ismi guitar institute technology olsa gerek)'e eğitime gidiyor sanırım Amerika'ya,ki paul gilbert'ın da 80'li yıllarda bu okula devam ettiği yazılır çizilir.Ben mükemmel tekniğe sahip gitaristlerden biri olduğunu düşünüyorum ama pentagramdan ayrıldıktan sonraki solo çalışmalarında (anatolia albümü için tekrar dönmüş ve sonrasında tamamen ayrılmıştı sanırım)gitarist kimliği çok geri planda ve sahip olduğu o tekniği hiç kullanmadığı işler yaptığı düşüncesindeyim.Pentagram-trail blazers albümünün kayıtlarında gitarlar onundur.(ki gitar açısından en dinlenesi albümleridir kanımca) Uyuyan ejderhadır gözümde



Murat Net :

http://www.youtube.com/watch?v=ygI2EVMJJ9I

Bir dönem bulutsuzluk özlemi ve sanırım sonrasında pentagramda kısa bir dönem çalmış solo gitaristtir.Ki sonralarda da reflex adlı grubu kurmuştur.(''sen hep benimsin'' adlı parçaları vardı).80'ler trash akımını temsil edip,blues'a da yatkınlığı olan bir gitarist.Şöyle de bir olayı var :
http://www.youtube.com/watch?v=eLdcQqMx7-U


Son olarak..Bazıları Erkin Koray'dan bahsetmiş.Erkin Koray 50 yıllık müzisyendir ama yukarıdakilerle aynı kefeye koyamam ben,kendi düşüncem bu yönde
 
Son düzenleme:
Metin Türkcan :



Pentagram ve Şebnem Ferah'ın gitaristliğini yapmakta.Benim görüşüm yukarda saydığım gitaristlere göre daha geri planda kalmakta ama bu asla ''vasat'' anlamında bir tabir değil.Nasıl iyi bir tekniğe sahip olduğunu pentagram'la yaptığı işlerde görebiliriz.
Metin Türkcan iyi bir gitaristtir ama tarz meselesi tabii ben sevemiyorum o tarz müziği ama seven adam için bi akın eldes'ten bi serdar öztop'tan daha dinlenesidir belki.Gitarıyla özdeşleşen gitaristlerdendir o da ''Metoboy'' du sanırım gitarının ismi.

Paylaştığın videodaki kayıt Meto'ya ait değil bu arada. Demir ABD'ye gidiyor o arada Metin'e gel klipte oyna diyolar. O videodaki teknikler Demir'e ait o_O
 
Türkiye' de gitarist olmak eskiden çok zordu çünkü imkansızlıklardan sıyrılmak baya bir meseleymiş çok iyi gitaristlerin ne hallerde olduğunu iyi bildiğimden yazıyorum. Onun dışında ünlü olmak için ise ünlü bir grup veya sanatçıyla boy göstermeniz lazım. Bu aleti milyonlarca insan çalıyor bazıları çok iyi bazıları standart. Ama sonunda Yavuz abi gibi adamlar yok olup gidiyor ülkemizde.
 
Bence başlığı "Türkiye'de rock gitaristi olmak" diye değiştirin en azından:) Belki Hasan Cihat ve son dönem işleriyle Akın Eldes bunun dışında kalıyor, ama çoğu bir ucundan rocka bulaşmış adamlar bunlar. Oysa Erkan Oğur'dan Sarp Maden'e uzatabileceğiniz ve bence çok daha başarılı bir caz-etnik vs gitarcılar kuşağı var. Resime bakınca gönül rahatlığıyla "ne büyük müzisyen" dediğim tek adam Yavuz Çetin ne yazık ki. Geriye kalanların büyük bir kısmının öncelikle tekniğini beğenmem, karambol-sloppy çalan çoktur ne yazık ki içlerinde. Cenk Eroğlu hem çalışı hem de vizyonu itibariyle önemli bir isim, ama çok fazla bir şey üretmedi. Akın Eldes'i de en çok Bulutsuzluk Özlemi'ndeki işlerinde dinlemeyi severim, sonrasını bayık bulmuşumdur.
Başka pek çok meslekte ve alanda olduğu gibi Türkiye'deki gitaristlerin de profesyonellik anlayışı zayıf ve bu herşeye yansıyor. Örneğin, bu resimdekiler içerisinden en teknik gözüken Serdar Öztop'u vaktiyle Hughes-Turner Project'in (HTP) önünde dinlemiştim. Çok gösterişli bir sound ile çaldı filan, legatoları da her zamanki gibi etkileyici geliyordu ama... emprovizelerde bir haldır-huldur çalma hali vardı, klavyedeki kalıpları birbiri ardına döşedi, basbayağı bir "mindless shred" çaldı pek çok yerde nefes almadan. Akorların tek tek hakkını vermek yerine tek bir dizi içerisine yuvarlıyor, daha çok gösteriş yapıyordu sanki... Oysa ardından HTP çıktığında gitarist JJ Marsh çok daha alçakgönüllü bir sound ile, ama her notanın hakkını vererek çaldı. "I Surrender"'ın sonundaki emprovizede her bir akorun üzerinde öyle hatlar çaldı ki, arkada altyapı olmasa bile akorları duyabilirdiniz. Artık adına titizlik mi dersiniz, yetenek mi, başka bir şey mi bilmiyorum. Ben profesyonellik diyorum genel olarak. İşin ilginci, Öztop eski Haluk Levent kayıtlarında şu ankinden çok daha iyi çalardı. Türkiye'de rock gitarın en üst düzeyde icra edildiği soloların bir kısmı bence Öztop'a aittir.
Ama çok daha başarılı olacak bir başka rock gitarist kuşağı da geliyor bence...
Bambaşka bir şey ararken bu post çıktı karşıma. katılmamak elde değil. Yavuz Çetin'i bence bütün tarzdaki gitaristlerden ayırmak lazım, en tepede benim için de. belki teknik olarak ondan kat kat iyi olanlar vardır ama genel toplamda Yavuz gerçek anlamda gitaristtir. çok güzel ve temiz çal, çok güzel şarkılar üret, daha da güzel şekilde söyle... mekanı cennet olsun adamda yok yokmuş... değerini bilemedik... Serdar Öztop da benim için çok özeldir, işin daha çok produksiyon kısmına ağırlık verse de "Türkiye'de rock gitarın en üst düzeyde icra edildiği soloların bir kısmı bence Öztop'a aittir." sözünün altını çizmek lazım, sadece "Haluk Levent - Arkadaş" albümü bile yeterli bir örnektir bu güzel tespit için.. Serdar Abi'yi bu sololarıya özlüyorum. esenlikle.
 
Geri
Üst