Cem Köksal

Dün Eskişehirde izlediğim en harika ikinci konser izledim (ilki Mike Stern idi). Cem Köksal konseri…

Konser saat 20:00 gibi başladı ve ilk şarkıya (Set Me Free) gümbür gümbür girdiler. Her şey mükemmeldi derken birden Alpay’ın el kol hareketlerini gördük ve şarkıyı teknik aksaklıklardan dolayı kesmek zorunda kaldılar. Yaklaşık 3-4 dakikalık bir aradan sonra şarkıya devam ettiler. Ama ses de hala küçük sorunlar vardı. Ses mükemmel değildi ama açıkçası sahnedekileri, seyirci desteğini görmekten mest olmuş olan ben bunları hiç ara(ya)madım bile. Sahne düzeni bizlerin yıllardır Whitesnake, White Lion, Maiden, Malmsteen, Europe gibi gruplardan izlediğimiz ve keşke orada olabilseymişiz dediğimiz türden bir durumdaydı. Hem grup, hem de ışıklar, duman vs. için yazıyorum bunu. Şarkılar çaldıkça millet gerçekten zevkten mest olmuştu. Aynı zamanda tüm grupta yine sahnede mükemmeldi. İlk albümünü çıkarmış bir grubun sahnesinden çok uzaktı. Sanki 6.albümünün tanıtım turnesinin Türkiye ayağındaki bir gruptu sahnedeki. Kesinlikle tipik Türk metal gruplarının çok ötesinde. Murat İlkan zaten şu an TR içindeki en iyi metal vokalisti bence. Hem teknik anlamda hem de ses rengi itibariyle. Çağatay Ateş tam 80lerden az önce zaman makinesi ile gelmiş gibiydi. Her anlamda o imajı hissettiriyordu. Davulcuyu ise bir müddet göremedim ve baya merak ediyordum. Konser sırasında tanıtınca hem şaşırdım hemde çok memnun oldum. Alpay Şalt. Whiskey davulcusu Alpay’ı orada görmek benim için olduğu kadar Cem içinde çok iyi oldu. Türk rock alemlerinin en sevdiğim 3 davulcusundan biridir zaten kendisi(diğerleri Cenk Ünnü ve Engin Yörükoğlu). Velhasıl karşılıklı komplimanlarla konser bitti. Bence kısa sürdü ama belki de kısa ve vurucu olması en güzeliydi. Ama final müthişti. “Final Countdown” Cem Köksal şarkılarını bilmeyen ve müziği sevip adapte olmak isteyenler için kaçırılmaz fırsattı ve katılım bu şarkıda cidden inanılmazdı. Benim bulunduğum yer milletin en kıpırtısız oldukları bölüm olsa bile orada bile kollar havadaydı ;)

Konser sonunda sahne arkasına girdim. Önce Çağatay ile tanıştık. Alkol etkisini daha yeni gösteriyordu :) Biraz Whiskey’den aksaklıktan falan konuştuk. O ara Cem başka birisiyle konuşuyordu, onların yanına geçtim. Genç bir gitarist adayı tavsiye istiyordu sanıyorum. Orada çocuğa verdiği öğütler çok yerindeydi ve kendi hayatından anlattıkları da, bazı yerlerdeki gereksiz adamların, “olm zengin çocuğu lan bu” zihniyetindeki insanların önyargılarından çok daha farklıydı. Saygım o an için bile bir kat daha arttı. Sonra biz konuşmaya başladık. İnanın değil albüm çıkarmış (hemde major bir firmadan çıkmış bu kadar kaliteli bir albüm), ilk albümü ile büyük bir organizasyonla TR turnesine çıkmış bir adamı, 1 tane uyduruk demo çıkarmış amatör gruplarda bile ben böyle bir mütevazilik ve samimiyet görmedim. Sohbet bir yerde TurkRock konusuna geldi ve bana lakabımı sordu. Nienturi dediğimde ise beni o günkü 2.büyük dumuruma uğrattı. Şöyle söyleyeyim, beni tanıdığını, burada olsun diğer forumlarda olsun onun hakkında yazdıklarımdan ve yazılanlardan tamamen haberdar olduğunu söyledi. Hatta sadece lakabımdan sen şu forumda benim hakkımda şöyle yazmıştın falan dedi. Yok böyle bir şey. Ben dünyada böyle şey ne duydum ne okudum. Saygım o an 3 kat daha arttı. Muhabbet sırasında onun yaptığı müziğe ne kadar inandığını, bir şeyler üretmek için kaliteli bir şeyler verebilmek için ne kadar gayretli, azimli olduğunu gördüm. Yaptığı işi sevdiğini, kalbini verdiğini gördüm. Ayrıca benden bir ricada bulundu; “Malmsteen taklidi” olmadığını iletmemi istedi. Buradan da ona yürekten katılarak taklit, imitasyon vs. olmadığını belirtirim :) Sonrasında Alpayla biraz muhabbet ettik. Bir ara yeni albüm çıkarma çalışmaları süren Gür Akad mevzubahis oldu ve ona söylememi rica ettiğim şeyleri Gür’ü telefonla arayarak kendim söyeyebilme imkanı tanıdı ki çok çok teşekkür ediyorum ona bu konuda tekrar. Ardından Muratla ve Klavyeci elemanla (adını unuttuğum için binlerce kez özür dilerim kendisinden) muhteşem bir prog. Rock muhabbeti çevirdik ayaküstü. Tadı hala damağımda. ;)
Sözün özü şu ki şu an itibariye son bir sene içerisinde iki muhteşem yerli albüm çıktı benim zevkime göre. İlki Comma-Free as God idi. Ne yazık ki bu müthiş olbüm onlara uğurlu gelmedi ve dağıldılar. İkincisi ise “Set me Free” ile Cem Köksal’ın albümü idi. Şu an inanıyorum ki 2.albüm bunun çok daha üzerinde olacak. Bana göre eğer şu an TR’de bir tek adam hep bahsedileduran yurtdışında başarı/yurtdışına açılma hadisesini gerçekleştirebilecekse, bu kişi Cem KÖKSALdır. Eğer doğru stratejiler (özellikle Japonya/Almanya pazarları) kurulursa, eğer hedefler iyi belirlenirse, biraz da şans yardım ederse bu şin olması an meselesi bile olabilir.Hele 3.albümde klasik olur.(Benim favori gruplarımın çoğunun 3.albümü genelde en iyi albümleridir. Maiden-number of the beast, DT-Awake, Marillion-Misplaced, PoS-perfect Element…gibi. Bu sebeple sevdiğim adamların 3.albümlerine özellikle dikkat ederim). Yalnız bu yolda bizim içimizden çıkan bu adamlara iç destek şart. Özellikle korsan CD’ye karşı dikkatli olmak gerekli. Başarıları bir anlmada bununla doğrudan alakalı. İnsana saygısı olan her insanın, bir parça insafı olan her insanın, insan olanın bahanelere kapılmadan bu konuda hassas davranacağına inanıyorum. Dün geceki konser ve ardındaki samimi dostluğundan dolayı Cem Köksal ve tüm grup üyelerine (hepsine ama hepsine) yürekten teşekkürü bir borç bilirim.

Barış ŞAHİN
 
ya cidden ne desek bos sımdı adam bilio nasıl calacagını ewet gercekten mukemmel olmayabilir ama insanı mest eden melodiler sahne performansları sadece cem koksal deil butun grup uyeleri biliolar bu isi ben yeniden dinlemek icin elimden geleni yapcam ,:D
 
antalyadaki konser deliydi.cok eglendik.ama keske sarkı aralarınde ozlemciler'' kim bunlar ya'', '' hade artık özlem! özlem!'' seklinde adamlara on grup muamelesi yapmasalardı. burdan hepsini esefle kınıyorm.hıah KINADIM işte!!
 
Arkadaşlar, geçtiğimiz ay Cem Köksal'ın albümünü yurt dışında da tanıtmak için prog metal ve gitar ağırlıklı bir site olan Sea of Tranquility websitesinde yorumladım. İlgilenenler bakabilirler.

Bu arada Barış, mükemmek bir konser yorumu yazmışsın. Teşekkürler. :)
 
cuma günü,13ünde de balıkesir ünv. gelecekler.gidecez ama saatini bilmiyoruz? saat kac gibi başlar? ortak bir saat var mı her üniversitede uygulanan?
 
Esk.de 19:45 olarak duyuruldu ama 20:00'da başladı. Ama tüm Ünv.ler için ortak bir saat olmaz gibi geliyor. Ama yine sanıyorum akşam başlar. Işıklar mükemmel olur o zaman.
Gittiğinizde çekinmeden Cem ile konuşun. Hatta selamımı da söyleyin...
 
konya'da da 19.45 yerine 20'de başladı. çok keyifliydi. inanılmaz coşturdular. bi de eskişehir en iyiysi siz orayı da bastırdınız dediler :) çok kalabalıktı çünkü. inanılmaz seyirci vardı. e tabi konya ya böyle konserler ayda yılda bi geldiği için, gelene de millet akın ediyo :D
 
Geri
Üst