Normalde (mantıken) başkası tarafından yaratılmış her altyapı için doğrudan sahibi veya anlaşmalı yayıncısı tarafından sunulduğu ortamdan sualsiz yada bedeli karşılığı alınıp bu şekilde kullanımının legal olduğuna dair bir ibare olmak zorunda, ama olmayabiliyor. Altyapı parçaları da eser olarak kabul ediliyor. Bugün kendi başınıza çekip yüklediğiniz yorum çalışmaları (cover demeyi sevemedim) bile kağıt üzerinde birtakım hususlarda mevzu bahis ve benzeri dijital medya yayın sitelerinde hukuki anlaşmazlık konusu olabiliyor. Videolar yükleyene bir uyarıda/bilgilendirmede bulunulmaksızın kaldırılabiliyor misal. Bu en basit yaptırım.
Gerçi belirgin bir hedef haline gelmeniz için yüklediğiniz benzeri kayıtların milyonlarla sayılacak izlenme/dinlenme oranlarına, işi evet, usulsüz ticarete dökmüş olmanıza veya en basit şekilde kullandığınız eserlerin sahiplerinin olayı telif hakları kapsamında hukuki platforma taşıması lazım. Olmuyor mu, oluyor.
Lakin, zibilyar milyon benzeri video ve ses kaydı yayınlanıyor insanlar tarafından. Haliyle ortalık karışık. Telif hakları yasası içeriğindeki eser sahibinin haklarının korunması, koruma süreleri, bu haklara dair kısıtlamalar ve gerekçeleri, ihlaller/yaptırımlar ve hakların devri gibi temel maddeleri haricinde endüstrinin amansız/sürekli evrimi ve teknoloji karşısında kapısı bacası açık kalıyor. Hemen her yıl yasaya akla gelmeyecek kapsam tanımları, tonla abuk yeni ihlal unsurları ve ucu açık önlem maddeleri ekleniyor. Neredeyse tümüyle kendi yarattığınız eserleri bu dijital ortamlara yüklemekten bile suçlu çıkacağınızı düşündürtebilir bazıları ilk bakışta. En yakın örneği soundcloud sitesinin yenilediği telif uygulaması denebilir.
Toparlarsam;
Başta dediğim gibi; eğer kullanmayı seçtiğiniz bir altyapı için mevcut bulunduğu platformda kullanım hakkına dair bir ibare yoksa hem fazla dert etmenize gerek yok, hem de hiç ummadığınız olumsuz sonuçlara hazırlıklı bulunmanız gerek. İki ucu şokellelalı ekmek veya kesik elektrik kablosu gibi. Tabi halen istisnai durumlar ve ana akım isimler (yapımcı, yayıncı, sanatçı vs.) haricinde çoğunlukla eli böğründe kalanlar besteciler, eserlerin asıl sahipleri. Durum böyle.
Yanlış, eksik aktardığım bir yer varsa doğrusunu bilenler düzeltsin.