Hayırseverlik

Burada çocuk yok,herşey saygı çerçevesinde olduğu düşüncesindeydim ki
sürekli bir hata mesajı gibi karşımıza çıkıyorsun.İlk olarak seviyeli konuş ki sevilebilesin.Saygıyıda bu yaştan sonra ben öğretmem sana.Senin seviyene göre söylemiştim o prensibi.Sen kendini her yumurtanın civcivi sanarken,ben çoktan o seviyeleri aşmıştım..Birde insanların her sözünde bir açık arama iyi niyetle söyleniyor,bütün sözler.Toplum düzeni kitaplarında bu vakıflardan veya derneklerden bahsetmezler,yasaktır.
Bir bak bakalım;
Bunun gibi onlarca,yüzlerce site var.
http://asiad.gen.tr/asiad/index.php?option=com_content&task=view&id=5&Itemid=6
En basitinden,fatih terim,atademirel,yılmaz erdoğan'ın katıldığı bir yardım programı var.Zarar görmüş yada az sayıdaki okul sayısını yükseltmeyi amaclandırmış.Sen bana gereksiz cümlelerin sertifikasını oluşturmaya kalkıyorsun.Topic başlıgında bir insan üzerine odaklamanın ne kadar yanlış olduğunu biliyorsun değil mi? Hayır başka biri açsa eyw,sen açınca bana sanki konu faredir'de bokunu irdeliyormuşsun gibi geliyor.
 
aslında bu konu okadarda yüzeysel işlenmemeli. çevremize bakalım ve gördüğümüzü yazalım. öyle başı boş insanlar varki. değil çalışıp evine ekmek getirmek, hayırseverlerinde iyi niyetini resmen kaldırıp içkiye, kumara harcıyor. şimdi bu adama yapacağın iylik nasıl olmalıdır. öyleki bazı yaratıklara 1 çuval şeker alsan, evine götürüp teslim etsen adam 1 saat içinde onu satıp gidip 1 günde harcıyo. çoluk çocuk gene aç... iyilik yapacağın kişiyi iyi tanımak gereklidir. o yüzden bencede kitaplara bağlı kalmak yerine daha çok çevremizdeki görüntülere dikkat çekmek lazımdır. hayırseverlik iyidir ama kime yaptığında çok önemlidir.

jack londonun şimdiye kadar 1 kitabını okudum. kitabın ismi açlar ordusuydu. lise yıllarımda okuduğum için pek bişey hatırlamıyorum ama 18 saatlik trabzon yolunda kitabın 160 sayfasını dikkatli dikkatli okuduğumu biliyorum. etkilenmiştim kitaptan (meleklerin isyanı kadar değil) tavsiye ederim.

saygılar
 
Benim anlayamadığım tek bir nokta oldu; fabrikanın neden doğası gereği haksız kazanç olduğu. Şayet işçi sınıfı olmaksızın fabrikanın işlemeyeceği ve dolayısıyla işçi sınıfına kaynaklar ve üretim üstünde tam hakimiyet ve karın önemli bir bölümü bırakılmadığı ve patronlar zengin olurken işçiler asgari ücretle geçinmeye çalıştığı, ise, doğru, doğası gereği haksız bir kazançtır. Fakat, madalyonun diğer yüzünde, işçilerin işsiz olmaları ile kıyaslandığında daha iyi bir durum olduğu var...
 
Kount demiş ki:
Benim anlayamadığım tek bir nokta oldu; fabrikanın neden doğası gereği haksız kazanç olduğu. Şayet işçi sınıfı olmaksızın fabrikanın işlemeyeceği ve dolayısıyla işçi sınıfına kaynaklar ve üretim üstünde tam hakimiyet ve karın önemli bir bölümü bırakılmadığı ve patronlar zengin olurken işçiler asgari ücretle geçinmeye çalıştığı, ise, doğru, doğası gereği haksız bir kazançtır. Fakat, madalyonun diğer yüzünde, işçilerin işsiz olmaları ile kıyaslandığında daha iyi bir durum olduğu var...

gayet güzel açıklamışsın haksız kazançtan anlatmak istediğimi ancak patron-işçi ilişkisi hakkında bakışın çok insancıl...

şöyle anlatayım. fabrika olmadıkça tabiki işçiye iş olmaz. yanlız bu kirli kazancın yerini kapabilecek bir iyilik değildir... nitekim toprak ağalarının, sahip olduğu topraklardaki köylüyü tarlalarında çalıştırması onları sömürerek gelir sağlamasını ve hayatlarını ipotek etmesinin sonuçlarını yumuşatamaz...

-----

bir başka konu da şudur. daha doğrusu asıl anlatmak istediğim konu. nice zengin hayırsever var, ne okullar ve sanat merkezleri yaptıran insanlar. ben bu işlerin asla karşısında değilim. anlatmak istediğim aslında zaten başka insanların olan paranın halka dönmesini müthiş iyilik ve yardımseverlik saymanın aslında yalancı bir samimiyet olduğudr... konun eğer bu noktasına yoğunlaşırşak güzel olur diye düşünüyorum...
 
Darius_Miles demiş ki:
her şeyin içinde bir bencillik vardır zaten. insanın doğası gereği budur. yadsınamaz , değişmez.

bende katılıyorum arkadasa insan yaratılısından kotulukle bencillikle dogar sonradan onları aklıyla bnastırmasını öğrenir felsefede de cok işlenmiş ve ayrı görüşler barındıran bi konu ama küçükken yaptıklarımız cogu kez vicdan azabi olarak geri dönmüştür mesala ben küçükken felaket kedi öldürürdüm belki 40 50 tane öldürmüşümdür böcekler etrafimdaki arkadaslarımı falan ama sonra bu duyguları mantigimla bastırmayı basardım şimdi evimde 2 kedi bahçede de 2 köpek bewsliyorum.

simdi dinimiz geriği zzaten paylaşmak yardımseverlik bastadir.ilk müslümanlğın yayıldıgı yıllarda okuruz hep yada duyarız büyüklerimizden hırsızlık olmazmıs herkles her seyini paylasırmıs herkes eşit zenginlikteymiş fazla altını falan olan agaça baglarmıs ihtiyacı olan biri alsın diye de aylarca agaçta kalırmıs bu altın neyse simdi ne kadar boyle lmasını istesek de durum boyle artık olamaz arada yüzlerce yıl geçmiş ve devir degişmiş durumda.

Zenginlik fakirlik hakkında bir çıok sey yazılabilir ama hepsinin altında hoş görü yatar.sevecenlik yatar güleryizlülük yatar bunlara sahip insan elbetteki hayır severdir.zengin olan insanın da sorumluılukları vardır o zengin olmazsa etrafındaki insanlar ac kalabilir iş veren açısından eger kendisini iş verdigi kişilerin statüsüne düşürrürse etrafındaki kişilerce bu iyiliği kolayca kullanılabilir.ayakta kalmak için belirli bedelleri de ödemek gerek.


son olarak baslık hayırseverlik adına açılmıs ama hayır sever olmak için dedigim gibi sevgi saygı hoş görü güler yüzlülük sevecenlik insanları incitmemek onları anlayabilmek gibi vasıflara sahip olmak gerekir ama baslıgı acan arkadas;bu konuyu buraya tasıyıp konusulmak istedigine göre
o da bu konuda seyirci degil ama yine de burdaki diger arkadaslara sert cıkarak benim kafamı karıstırdı. hepimiz kardeşiz degil mi geçen form yöneticileri bi karısıklık yüzünden footswich olayı vardı orda adam yollamadıgı halde ve olay aşagılama boyutuna geldigi halde bile saygılı ve güler yüzlü tartısması bence örnek alınması gereken bir şey her zaman güler yüzlü alalim karşımızdakilere sevgiyle yalklasalim keskin dişlerimizi son çare olarak gösterelim......
 
Geri
Üst