Necip Fazıl Kısakürek

Bir yanlışı düzelteyim;
Necip Fazıl Kısakürek milliyetçi değil, ümmetçidir. Atatürk ve Cumhuriyeti hiç sevmez kendileri. Necip Fazıl İBDA/C (İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi) nin kurucusudur. Bildiğiniz üzere bu bir terör örgütüdür.

Kendisi uzun süre Fransada pislik, bataklık içinde yaşamış, daha sonra -kendi deyimiyle- doğru yolu bulmuş. (Tanrı kulundan dinlediklerim adlı kitabında yazıyor.) Tabii bir terör örgütünün kurucusu olmak nasıl bir doğru yoldur tartışılır.

Bende birçok kitabını ve şiirini okudum. Kendilerini hiç sevmem hatta tiksinirim. Ama şiirlerine diyecek bir söz bulamam. Sanat sanattır. Geride bıraktığı pisliklerin içinden sanatını çıkarabilirsek, iyidir.
 
Söz çok olanın yalanı dahi çok olur, bu yüzden kısa geçeceğim. Necip Fazıl Kısakürek, Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretlerini gördükten sonra, o zamana kadar olan hayatı kökten değişmiştir. Yani hidayete ermiştir.

Düşünün, ben ne büyük rütbeye tutkuluyum,
Çünkü O'nun kulunun, kölesinin kuluyum.

Burada O, Allah; O'nun kulu, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), onun kölesi, Seyyid Abdulhakim Arvasi (k.s), onun kölesi de Üstad oluyor.

Ayrıca, Allah'a inanan, kendini bilen, gerçek iman sahibi insanlar -ki bimiz dinimizde her insana aynı nazarla bakmak vardır- ATATÜRK düşmanı olamaz. Mesela, Neyzen Tevfik içki içermiş, ama ney de üflermiş, tasavvufu çok iyi bilirmiş. Peygamber Efendimiz i(sav) çin yazdığı şiirler vardır Neyzen'in. Neyzen, Mustafa Kemal rahmetli olunca evinden çıkmamış uzun bir süre ve çok gözyaşı dökmüş. Sofrasında bulunmuş. Eminim Üstad da Atatürk öldüğünde üzülmüştür. Olaylara karşı hoşgörülü olmak lazımdır. Yoksa biz de biliyoruz NFK'nın ümmetçi bir insan olduğunu. Sonuçta herkesin hayata bakış açısı farklıdır. Bu demek, Atatürk'ü sevmemek demek midir?

Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış.
 
ben ümmetçi olduğu için Atatürk'ü ve cumhuriyeti sevmez demedim. Bu yönden bakarsak Mehmet Akif te ümmetçidir. Hatta ülkeyi terk etmiş, 11 sene mısırda kalmıştır. Ama döndüğünde şunu söyler;

"Mısır'da Arapların arasında on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana hâlisane bir fikrimi söyleyeyim mi: İnsanlık da Türkiye'de, Milliyetçilik de Türkiye'de, Müslümanlık da Türkiye'de, Hürriyetçilik de Türkiye'de... Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal'e versin..."

Necip fazılın şiirinden bir kısım;

ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap.

Hikayelerine bakın, şiirlerine bakın her yerde göreceksiniz bu tür şeyleri. Yukarıdada belirttiğim gibi neredeyse bütün eserlerini okudum bu adamın.

Sonuç olarak; Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı, ümmetçi-şeriatçı, İBDA/C terör örgütünün kurucusu. Kurtuluşa ermek buysa keşke ermeseymiş.
 
Necip Fazıl KISAKÜREK, yani Üstad, o dediğin örgütü kurmuş deme ki. Vay canına! Benim en sevdiğim şiirin sahibi bunu yapmış demek?! İnanmıyorum. Kaynak gösteriverin bir zahmet. Gerçi bu fakiri aldatmak güçtür ya...

Necip Fazıl hecenin bir numaralı şairidir beyler. Ne diyeyim. Çamur atma sultanım, senden öte kara toprak var!...
 
40 Derece

Dizilirler ayakta,
Anne, baba ve kardeş.
Hayal, uzak, uzakta,
Eder fillerle güreş.

Başından kayar yastık,
Nura döner karanlık;
Sırlar çözülür artık,
Kırka çıkınca ateş...

Azap

Azap, saçlarıma ak,
Yüzüme çizgi serdi,
Ruhumu, çırıl çıplak,
Soyup çarmıha gerdi.

Bağrım, çizgi çizgi kan;
Beni seyretti hayran.
Bir kadın oldu o ân,
Kendini bana verdi...

Boş Dünya

Gittiler...Bana dünyam
Birdenbire boş geldi.
Seçilmiş oldu eşyam.
Odalarım loş geldi.

Gözlerim müebbette,
Günü gelir elbette...
Gelir Melek nöbette,
Safa geldi, hoş geldi.

Cansız At

Bilmem, kaçı kaç geçe,
Bilmem, kaça kaç kala,
Ya erkence, ya geçce,
Sıram gelir hoppala!

Altımda gacır gucur,
Kişner durur cansız at...
İşte servili çukur;
Ve ölümsüz hakikat!

Dağlarda Şarkı Söyle

Al eline bir değnek,
Tırman dağlara, şöyle!
Şehir farksız olsun tek,
Mukavvadan bir köyle.

Uzasan, göğe ersen,
Cücesin şehirde sen;
Bir dev olmak istersen,
Dağlarda şarkı söyle!
 
Geri
Üst