Şu dönemde belki zibil gibi kaynak var hoca var skype var (yurtdışı eğitmenlere de ulaşma) vs var fakat bu kadar hard-hardest-asian levellerinde çalan çinli endonezyalı youtuber'larından sıyrılıp öne çıkmanız için yapmanız gerekenler, imkanlarınıza göre/imkansızlıklarınıza göre bambaşka konumda olması gerek.
Artık 80'lerde değiliz herkes youtube'da ve sizin gibi ,sizden daha iyi çalan, hatta steve vai'den iyi çalan sayısız gitarist var. Bunlar arasından sivrilmeniz için müzik bağlantıları kuvvetli ve zengin aile çocuğu olan Joe Bonamassa gibi olmanız lazım ki yanlışım yoksa bu arkadaşı, babası ortamlara sokuyor ve gitar koleksiyonuna bakarsak taa epeyden önce bir parmak şıklatmasıyla alamayacağı ekipman yok gibi.. Yani, celal şengör gibi aristokrat bir ailenin ekonomi veya şirket yöneticiliği dışında bilim veya sanatla ilgilenmesi için her türlü sosyal imkan ve bağlarla kurulmuş bir hazır sofra var önünde, adamın kendi emeği de var tabi ki bunu göz ardı etmemek gerek. Bu arkadaş ayrıca 77'li onun bile parlaması yıllarını aldı.
Bence bu örneği türkiye boyutuna ölçeklersek duman gitaristi Batuhan Mutlugil olabilir babası sürekli destekledi ön ayak oldu diye biliyorum türkiye'de en iyi 10 gitarist saysam bence ilk 10'a girmez ama bilinirlik olarak girer. Yetenekli birisi o da ama ben sevmem ve dinlemem o ayrı. Batuhan mutlugil ekstrem bir örnek olmadığı için verdim serdar öztop, yavuz çetin, erkan oğur filan ile aynı kulvarda değil yanlış anlaşılma olmasın.
Yani işin özü o ki, Türkiye'de orta sınıf bir ailenin çoğu iseniz(money ''can't talk), yıl 80'lerin başı değil de binlerce hatta yüzbinlerce japon,çinli ''fastest than ever'' coverları varken siz kendi stiliniz ve bestelerinizle aranızdan sıyrılmanız lazım. Çinli ve japonların da olayı burada kopuyor hepsi olanı kopyalıyorlar özgün adam tek tük çıkıyor.
Mesela şu adamın içinden:
bir adet Eddie Van Halen, bir adet George Lynch ve 1 adet de Glenn Tipton çıkar ama adam 3'ü de değil onların çaldığını çalıp duran özgün olmayan bir adam.MF, JB gibi insanlar bu özgünlükle yoğrulmuş kendi tarzının ilk örneklerini hazırlayan insanlardı.
MF bence bu dünya üzerindeki benim ulaşabildiğim ve dinlediğim gitaristlerin içinde kesinlikle en özgün olanı bu yüzden 1. sıradadır bana göre. En hızlısı, en yeteneklisi, en duygu dolu olanı veya en tekniği değil ama hepsini bir potada eritip harmanlayabilen bir adam. Megadeth'e tonla gitarist geldi hatta ondan daha teknik ve hızlı çalanları da geldi şu tornado of souls solosunu onun gibi çalan hala yok, youtuber da yok hep bir eksiklik.. Diğer parçalarını cacophony veya single dönemlerinden bahsetmiyorum adam bu duruma gelebilmek için çok çalışmış ve çok ''dinlemiş'' inanılmaz engin bir müzik bilgisi var şu video ne demek istediğimi de anlatıyor aslında:
Adama a diyorsun grubu buluyor o grubun şarkısını bir anda kafadan çıkarıyor ve karşısındaki rakibi ise paul gilbert. Adam gitar işinde leb demeden çorumun türküsünü çalmaya başlıyor yani.(Belki de gerçekten çorum türküsü de biliyordur gitar üstünde, adam japonların da kültürünü yemiş, türkleri de incelemiştir muhtemelen) Tabi bu tv şovunda kamera arkası işler dönebilir, olabilir önemli olan bu değil bu adamlar tamamen kendi türlerinin dışında olan gitarist ve grupları hatta ülke kültürlerini dinleyerek büyümüşler ve çok güzel tahlil etmişler kendi dönemlerinde tab-gitar-video olayları yok olduğu için plaktan dinlediklerini kulaktan çıkarmaya çalışmışlar ki bence bu şekilde bir kulak gelişimi, bir gitariste hiç tanımadığı kapıları açan muazzam bir olay. Şarkının alt yapısını, melodisini ve farkını kendi özgünlüğünü çıkarmaya çalışıyor. Beyninizi zorluyorsunuz tabla bakıp çalmaktan kesinlikle insana bir çok şey katıyor.
Türkiye gitaristlik konusu da gerçekten her türlü imkansızlıklara rağmen çok değerli bir konumda, ama bu piyasada sıyrılmak çok zor. Her ne kadar aynı tür olmasa da önümüzdeki yıllarda çalımınızı geliştirebilirseniz size 'Özgür abbak'ı tavsiye ederim tabi ki zaman ve mekan için yakalayabilirseniz ona ulaşabilirseniz..
Amerika ve avrupa'daki müzik akademileri var buralara video kaydınızla başvurablirsiniz sınavları oluyor, burs kazanıp onlar üzerinden ''okullu'' bir yol izleyebilirsiniz.
Berklee College of Music gibi, bu okula zamanında hemen hemen orta seviyeden ust seviyeye geçip başvurusu kabul olan türk gitaristi hatırlıyorum şuan nerede ne yapıyor bilmiyorum. Bu işin yurtdışı ayağı da var yani fakat abd-ab-ingiltere'deki adam için: '' çinli-japon youtuber de senin gibi çalıyor senin olayın ne ki seni kabul edek ? '' Tarzı bir yaklaşımla karşılaşabilirsiniz işte bu farkı ve ''olayı'' yansıtacak insanlar ise Türkiye'de özgür abbak veya onun benzeri gibi insanlardan kaptıklarınız olacaktır.
Kötü bir kayıt, sweep packing var ama net duyulmuyor, böyle bir kayda göre değerlendirmek çok adil olmaz hatta acımasız olur fakat günde 15-16 saatlik bir çalışma temponuz, aile desteği, bu yola dökeceğiniz paracıklar-emek-ek iş-pizzacılık yaparken berklee gitmek vs sizi yeni nesil joe bonamassa yapacaktır. Ülkemizden böyle bir başarı hikayesi dinlemek isterseniz Eren Başbuğ ile iletişime geçebilirsiniz. Başka bir başarı hikayesi de necrophagist fakat bu konudaki denklemde ''almanya'' gibi etkisiz eleman(!) mevcut.
Şu an yapmanız gereken şahsi fikrim 1. metronom 2. çok çalışma 3. hoca desteği 4. kayıt işini de iyice öğrenip kendinizi ''ifade'' edebilmeniz. Ne kadar iyi çalıyorsanız çalın kendi kaydınızda trick noktalara hakim değilseniz karşınızdaki insana kendinizi anlatamazsınız bu yüzden ton-kayıt-ekipman işi de %100 değil fakat çok önemli bir yüzdeye sahip. Bunun için olay yine dönüp dolaşıp 1 dolar=6tl, paracık gibi kelimelere dayanıyor.