Belli bir tecrübe seviyesine ulaşmadan denediğiniz her gitar size zaten bir öncekinden güzel ve farklı gelecektir, bu birçok faktöre bağlı; üstündeki tel, köprüsü, sap yapısı, perdelerin boyutu vb. gibi. Dolayısıyla yeterince tecrübeli değilken deneyerek gitar almak aslında "malın iyisini bulmak" anlamına gelmiyor. Elinizdekini bırakıp başka bir gitar verdiklerinde onun sapı, klavyesi vb. farklı oluyor genelde ve siz de zaten bu farklılık hissiyatını seviyorsunuz aslında, gitar daha iyi olduğundan dolayı değil.
Bu konuda daha bilinçli hale gelmenin benim gözlemlediğim kadarıyla 2 yolu var:
1- daha fazla gitar denemek,
2- gitarların yapısı ve özelliklerinin çalıma, tona, rahatlığa fiyatına olan etkilerini araştırmak ve öğrenmeye çalışmak.
Zaten bu ikisinde belli bir noktaya geldiğinde luthierliğe de oldukça yaklaşmış oluyorsun. Eğer çok derinlemesine düşünen biri değilsen ya da gitarların anatomisini gerçekten merak etmiyorsan fazla kafa yorma bu konuya. En basitinden kendi gitarının ayarlarını yapmak için luthiere para veriyorsan hala bırak düşünme bu konuları, eline ne veriyorlarsa çal beğendiğini al. Büyük ihtimalle yanlış karar vereceksin mağaza ortamında ama "Deneyerek ve beğenerek almıştım ben bunu." diye avutursun kendini.
Ben şahsen elime gitarı aldığımda denediğim bir önceki gitardan neden daha rahat ya da tonunun neden daha parlak olduğunu bu iki gitarın yapımında kullanılan farklı materyalleri kıyaslayarak anlayabiliyorum büyük çoğunlukla. 5 yıldır gördüğüm her elektro gitarı denerim, her markanın nasıl bir sap tasarımı ve tekniği kullandığını araştırır ve bilirim.